20 Şubat 2009

Major Adında Bir Köpek

Deloitte Money League 2009 raporu hakkında İsmail uzun bir yazı yazmış, Fenerbahçe'yi ve 20 takımlık listeyi incelemişti. Bu da ikinci yazısı. Manchester United hakkında.
***
Yıl 1901. Takım kaptanı Harry Stafford son derece sıkıntılı. St James Hall’de düzenledikleri panayırın ilk 3 gününde beklenen gelir henüz elde edilebilmiş değil ve sarı-yeşilli kulübün iflası kaçınılmaz görünüyor. Kaptan, son çare olarak St Bernard’ının sırtına bir bağış kutusu koyup pazarda dolaşarak biraz daha fazla para toplamayı denemeye karar veriyor. Fakat bu işkenceye dayanamayan Major, ertesi gün sahibinin yanından uzaklaşıp bir kız çocuğunun peşine takılıyor. Küçük kız, köpeği çok seviyor ve babasından köpeği satın almasını istiyor. Başarılı bir işadamı olan John Henry Davies, kızının ısrarlarına dayanamayınca köpeğin sahibini arayıp buluyorlar. Kaptanla sohbet koyulaşıyor ve konu Newton Heath’in sıkıntılı durumuna geliyor. Köpeği satın almakla başlayan sohbet, ertesi yıl kulübü satın almakla sonuçlanıyor.
Major, arkadaşları gibi Alp’lerde insan hayatı kurtaramamış olsa da İngiltere’de bir kulübün hayatını kurtarmayı başardığının farkında değil muhtemelen. Stafford ise artık kaptan değil, yönetici. Kulübün renkleri artık sarı-yeşil değil kırmızı beyaz. Artık ismi de Newton Heath değil: Manchester United.
Maç Günü : €128,2m (£101,5m)(%39) 2006/07: €137,5m (£92,5m)(%44)
Yayın : €115,7m (£91,6m)(%36) 2006/07: €91,3m (£61,5m)(%29)
Ticari : €80,9m (£64,0m)(%25) 2006/07: €86,4m (£58,1)(%27)
Toplam : €324,8m (£257,1) 2006/07: €315,2m (£212,1m)
Hem Premier League hem de Şampiyonlar Ligi’nin kazanıldığı 2007/08 sezonu harikaydı kırmızı şeytanlar için. 45 milyon Pound tutarındaki gelir artışı, kriz nedeniyle yalnızca 9,6 milyon Euro olarak yansıdı. Eğer kriz yaşanıp Pound bu denli değer kaybetmeseydi United, Real’i ekarte edip 2005 yılından sonra yeniden zirveye dönecekti. Bu arada bir noktayı vurgulayalım: son 3 yıldır listenin tepesinde Real Madrid yer alsa da Manchester United her zaman daha fazla kâr etti.
76200 kapasiteli “düşler tiyatrosu” doluluk oranını korudu ve bilet fiyatlarına yapılan zamın da etkisi ile %10 oranında bir gelir artışı yaşandı 101,5 milyon Pound’a ulaşıldı. Ancak kurdaki oynama nedeniyle 9,3 milyon Euro’luk bir düşüş yaşanmış gibi görünüyor. Gelirlerdeki %39’luk oran para liginin en yüksek oranı.
Yayın gelirlerinde, pound bazında yakalanan %44 artışla geçen yılın 28 milyon Pound üzerine çıkıldı. Değer kaybına karşın Euro bazında da 14,4 milyon Euro’luk bir artış söz konusu oldu geçen yıla göre. Şampiyonlar Ligi’nden 42,9 milyon Euro gelir elde edildi. Premier League yayınlarından, 2007/08 sezonunda devreye giren yeni anlaşmanın etkisi ile %54 artışla 49,3 milyon Pound gelire ulaşıldı.
Ticari gelirler, yine pound bazında %14 oranındaki artışla 64 milyon Pound’a ulaştı. Nike ile ticari birliktelik, satışa sunulan yeni formalarla da bu artışa önemli katkı sağladı. AIG ile forma reklamı anlaşması da sürüyor. Ancak, 2008 krizinde Amerikan Hükümeti’nce iflastan kurtarılan AIG, 2009/10 sezonunda sona erecek olan ve yıllık 14,1 milyon pound değerindeki anlaşmasını yenilemeyeceğini açıkladı. Manchester United forma reklemı için yeni bir anlaşma yapacak ve bu gelirlerin artmasını sağlayabilir. Budweiser ile süren anlaşma da 2009/10 sezonunun sonuna kadar uzatıldı. Ancak ticari gelirlerde asıl artış 2008/09 sezonunda beklenmeli. United, aralarında Saudi Telecom ve İsviçreli saat üreticisi Hublot gibi şirketlerin de yer aldığı pek çok yeni ticari anlaşma yaptı. Ülkedeki ekonomik krize karşın mevcut anlaşmalara yenilerini ekleyebilmesi, Manchester United’ın ne kadar güçlü bir “marka” olduğunun kanıtı. Sahadaki başarıların sürdürülmesi ticari alanda da yeni başarılar şansını getiriyor beraberinde. Tepede yine iki İspanyol devine kafa tutuyorlar.

1878 yılında demiryolu işçileri tarafından kurulan kulübe 1901 yılındaki bunalımında bağış yapanlar arasında Manchester City de vardır. Davies ve arkadaşları, kulübün ismi için önce “Manchester Celtic” ve “Manchester Central” isimlerini düşünüp günümüzdeki isminde karar kılarlar. Ve son bir not: 1902 yılında, kulübün batmasına sebep olacak olan toplam borcu 2670 Pound’du. Bu rakam, bu yıl elde ettiği gelirin 96292’de biri...

6 yorum:

Philia Network dedi ki...

http://televidyon.com/p/842/

Aceto Balsamico Televidyon - Kirli Sepeti'nde bu haftanın konuğu

Adsız dedi ki...

şimdi manu hakkında bir belgesel yapsam,girişte siyah-beyaz görüntülrle bu köpeğin hikayesini koyardım..sonra kadraj köpeğe odaklandığında,flue bir geçişle şimdiki old tafford staiımundaki tezahahürataanına gelirdim..vay be nehikaye haketen..

dr feelgood dedi ki...

manu'nun "franchise" olayı çok gelişmiş. old trafford'un ilk gişesinden george best'in giydiği ilk kramponlara kadar herşeye sahip harika bir müzesi var. fotoğraftaki the manchester united experience gs store ve fenerium'un tüm türkiyede ki ürünlerinden daha fazla ürüne ve çeşide sahip. roy keane'in kaptanlık pazubandı.

şimdi muhtemelen çok daha gelişmiştir. benim gittiğim zaman FA CUP, EPL ve şampiyonlar liginin kazanıldığı günlerdi. bir daha gidip görmek lazım.

Schumy dedi ki...

Bülent Abi İkinci bölümdeki

"Eğer kriz yaşanıp Pound bu denli değer kaybetmeseydi United, Real’i ekarte edip 2005 yılından sonra yeniden zirveye dönecekti"

kriz yaşanmamış veya yaşanmayıp olmayacak mıydı ? Cümlede bir hata yok ama kriz yaşanıp da para değer kaybetmemesi söz konusu olamaz. Bu yüzden mantıksal bir hata var gibi geldi.

Saygılar.

Lâ Mekân dedi ki...

ilginç veriler..
yazı için teşekkürler..

İsmail Şayan dedi ki...

@ Tiesto

Şöyle bir örnek vereyim:

"Eğer kayıp düşmeseydin elbisen temiz kalacaktı."