15 Kasım 2020

Toto Wolff

Çocukluk yıllarımızın hayat bilgisi kitabından soba başında toplanmış aile bireylerinin yediği kestanenin kokusunu alırdık. Mutluluk bu kadar basit, başarı ise bir o kadar uzak ve bilinmezdi. Her insanın çocukluğunda olmadı kardeşinde kırılan bir kol, düşülen bir bisiklet, patlayan bir dudak, kanayan bir burun, sürtülmüş bir diz, burkulmuş bir bilek vardır. Kaşımız yarılır, elimiz yanar, bıraktıkları izler insana yol gösterir. Daha dikkatli olmayı, daha çok çalışmayı, daha iyi olmayı keşfettiğin yeni yetmelik yılları. Hayat bilgisi kitabında geçmez ama bazı çocuklar babalarına doyamadan veda ederler… Toto gibi..

Toto babasının beyin kanseri olduğunu öğrendiğinde 8 yaşındaydı. Anestezi uzmanı olan annesi eşini kaybettiğinde orta sınıf ailenin iki çocuğunun eğitim hayatı tehlikeye girmişti. Toto yıllar sonra kendisini zirveye taşıyan prensipler neyse bunu çocukluğunda öğrendi. Bu dünyada en güçlüler değil yeni şartlarını en çabuk kabullenen ve uyum sağlayanlar ayakta kalırlar. İster şehrin kanunu değil ister ormanın. 40 yıl sonra dediği gibi en çok şeyi en zor zamanlarında öğrendi Toto. Anneleri zor olanı tercih etti, çocuklarının iyi eğitim alması için özel okula yolladı onları, fatura ilk günden kabarıktı. Hayata veda etmiş Romanya kökenli bir babanın ve Polonya asıllı bir annenin Viyana’da özel Fransız Lisesi’ne giden çocukları. Toto 12 yaşındaydı ve bir gün onun okul idaresinden çağırdılar. Okul taksitlerinin uzun zamandır ödenmediğinden dolayı müdür, eşyalarını toplayıp evine gitmesini söyledi. Bu yaşananlar hayat bilgisi kitaplarında geçmez ama yaşanır işte. O yaşta bir çocuğun parası yok diye dolabını boşaltıp okuldan kovulmasını elbette bir yere yazmıştır Toto…

Gidilecek bir başka okul, okunacak başka kitaplar, öğrenilecek başka diller vardı elbette hayatta. Ehliyetini aldığında annesinden onu yarış pilotluğu kursuna göndermesini istedi. 9 Ocak doğumlu Toto’ya yılbaşı-doğum günü hediyesi kursun hiç de az olmayan faturasıydı. Oysa ki Toto o yaşına kadar otomobillere ilgi duymamış tek bir yarışı izlemeye bile gitmemişti. Arkadaşlarıyla dağıtmak için gittiği kısa Amsterdam tatili dönüşünde yakın arkadaşı Philipp Peter’in Formula 3’teki yarışını izledi Nürburing’de. Walter Lechner Yarış Okulu’ndan mezun olduğunda kendini modern bir gladyatör olarak hissediyor ve yarış pilotu olmayı hayal ediyordu. 20’li başların yaşında herkes kendini en iyi hisseder, Toto da öyle hissetti ama önce Seat ardından Ford ile katıldığı yarışlarda kendisinden küçük pilotların çok daha iyi olduğunu kabul etti. Alex Wurz ve Nick Heidfeld yükseliyordu ve Toto, 22 yaşında sponsorlarını kaybetti…

 

Gençlik yıllarında ilk kazandığı parayı unutmadı. Viyana’da ırkçılığa karşı bir protesto yürüyüşü yapılacağını öğrendiğinde gidip yüzlerce mum satın aldı. Akşam saatlerinde büyüyen kalabalık, Toto’nun cebini doldurmuştu. Finans mezunu bir gencin demir çelik fabrikasında satış pazarlama bölümünde çalışması normaldi ama hayata mum satarak başlayan Toto, internetin emeklediği yıllarda bütün parasını sanal dünyadaki projelere yatırdı. İlk internet şirketini kurduğunda 26 yaşındaydı, onu büyütüp ikincisini kurduğunda ise 32..

 

Formula 1, 9 yıl aradan sonra İstanbul’a döndü. Bugün Intercity İstanbul Park da mum satan çocuk da Toto da olacak. “Başından beri tribünde izleyici olmaktansa işin yönetici kısmında olmayı hayal ettim” dediği Formula 1’de son 6 sezonda markalar şampiyonluğunu kimselere bırakmayan ve kimilerine göre rekabeti bitiren Mercedes AMG Petronas’ın yarış direktörü, CEO’su ve yüzde 30 ortağı olduğunu elbette ki yarış severler biliyor. Ülkesi Avusturya’dan çıkmış bugün hayatta olmayan ve Mercedes takımının bugünlere gelmesinde büyük payı olan efsane pilot Niki Lauda’nın Toto’nun ilk eşinin akrabası olduğu detayı ise sıkı Formula 1 takipçilerinin dağarcığındadır ancak..

58 tur, 5.338 km uzunluğundaki pist, efsane sekizinci viraj, 309  km’lik yarış… Torger Christian Wolff ya da kısaca Toto Wolff 48 yaşında, eşi eski bir yarış pilotu Susie Wolff. İkisi ilk evliliğinden üç çocuk sahibi bir baba… Kazancı 500 milyon Euro’yu aşmak üzere. Birkaç yüz Euro okul taksiti ödenmediği için Fransızca öğrenmesine engel olunan çocuk büyüdü… İngilizce, İtalyanca, Lehçe ve evet Fransızca biliyor…

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Müthiş bir hikaye , teşekkürler ve kalmeinize sağlık!