6 Aralık 2017

Paul Le Guen

Futbolcuların büyük bir çoğunluğunun ailelerin ekonomik imkanlarının kısıtlı olduğu bir çocukluk hikayeleri vardır. Kolay iş değildir profesyonel futbolcu olmak, yetenek yetmez, yokluğu varlığına çevirmek için çok çalışmak ve vazgeçmemek gerekir. İstisnaları yok mudur, vardır elbette… Arjantinli “Deli” lakaplı teknik adam Bielsa, çok zengin bir ailenin oğludur. Kaka da Brezilya’da zengin bir ailenin çocuğudur. 
Bursaspor ile kariyerinde beyaz sayfa açan Paul Le Guen de, Fransa’nın kuzeyinde Bretagne bölgesinde doğduğunda annesi ülkede büyük bir itibara sahip politikacıydı, Marie-Françoise Le Guen uzun yıllar belediye başkanlığı yaptı. Brest’ten Nantes’a oradan Paris Saint Germain’e uzanan ve Başkent kulübünde 7 sezon forma giyen Paul Le Guen, defans ve orta sahada 602 maçla kariyerine son noktayı koydu. Zinedine Zidane gibi Paul Le Guen de alt liglerde çalışmadan Fransa 1. Ligi’nde göreve başladı. Yolu Galatasaray’dan geçen Nonda’nın golleriyle sırtladığı Nantes onun ilk sezonunda puan tablosunda beşinci sırada yer aldı. Üç sezonun sonunda yönetim Paul Le Guen ile yollarını ayırdığında Fransız teknik adam bir yıl kenara çekilmeyi tercih etti. Fransa’da O.Lyon fırtınası esiyordu ve hocası Santini’yi milli takıma yollayan Başkan Aulas, her zamanki gibi doğru seçimi yaptı. Le Guen ile arka arkaya 3 yıl şampiyon olan O.Lyon iki kez de Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final gördü. Le Guen yine yorulmuştu ve yine bir yıl kenara çekildi, gelecekte aynı yöntemi Guardiola ve Luis Enrique de deneyecekti. 
2005’de eski takım arkadaşı Fournier’nin yerine göreve gelmeyi kabul etmedi ve PSG’nin teklifine “Hayır” dedi. Çok okuyan, çok gezen ve Avrupa Ligleri’ni ekranda yorumlayan Le Guen, New York Maratonu’nu da koştu o yıl. Avrupa’nın “A+” teknik adamlarından biriyken G. Rangers’a gitmesini kimse doğru bulmadı. İskoçya’da farklı bir futbol kültürü ve iklimiyle tanıştı. Geri çevirdiği PSG’e de bir yıl sonra “’Evet” dedi. Birçok Fransız teknik adam gibi, dil avantajıyla kariyerinin direksiyonunu Afrika’ya çevirdi. Önce Kamerun ardından Umman.
Geçen sezon kalplere zarar bir sezon finaliyle ligde kalmayı başaran Bursaspor ve iki yıl sonra yine teknik adamlığa dönen Paul Le Guen’in birlikteliği bir kazan-kazan projesidir. 1998 Dünya Kupası’nı Fransız kanalında yorumladığı günden bu yana teknik adamlığında her zaman rakip analize inanan Paul Le Guen, Fransız futbolcuların bu sezon favori adresi Süper Lig’de geçmiş parlak kariyerinin üstüne yeni bir hikaye yazmaya başladı. Bretagne Üniversitesi’nden ekonomi diploması alan bir insan Bursaspor’da hesabını iyi yapıyor. Şaşıran…

Hiç yorum yok: