20 Nisan 2012

Raul ve Del Piero

Tribün dergiyi hatırlayan var mı? Hani cebe sığan içinden futbol ve tribün hikayeleri akan dergi.. Kısa ömürlüydü. Şimdi hangi sayısıydı hatırlamıyorum ama bayrak adamlar başlıklı bir yazı yazmıştım. İtalyanca'daki bandiera kelimesinin kafasını gözünü yararak uyarladığım iki kelime. Üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçmiş. O yazıda adı geçen bayrak adamlardan futbolu bırakanlar da oldu, bayrak adamlığı bırakıp başka kulüplerin formalarını giyenler de... Owen, Maldini, Nesta, Bülent Korkmaz... Şimdi iki adamın ortak kararı var. İki bayrak adamın... Birinden zorla aldılar formasını. 3F vakasında bileti kesilecekti de de yüreği yememişti o zaman Real Madrid yönetiminin. Fernando Hierro gitti, Fernando Morientes gitti, Fernando Redondo gitti o kaldı.. Raul da Mourinho gelince valizi topladı. Şık bir kulüp seçti kendine.. Pes etmeyen adamın tercihiydi.. Katar'a giden, Katar'a gider kafasıyla bir alt liglere giden adam olmadı. Rakamları boşverelim. Schalke 04'de de taraftarın sevgilisi olmayı başardı. Orada da sadece ter akıtmadı, kanı da döküldü sahaya... Şimdi seneye Schalke 04'de olmayacağı açıklandı. Schalke yönetimi 7 numaralı formayı müzeye kaldırmak gibi bir dangalık da yapmış ya o ayrı! Raul, İspanya'da bir kulüpte forma giymez. "Avrupa'da oynamayacağım" diyerek zaten iki kapıyı açık bırakıyor. Ya Katar ya da ABD.
Del Piero'nun Juventus kariyeri Raul'un Real Madrid kariyerinden de uzun. 20 sene. Öyle 20 sene yazmak kolay, gel de oyna! Del Piero üç yaş daha büyük Raul'dan. Juventus'un yeni sezon kadrosunda ona da yer yok. Biraz vefasızlık var işin içinde. Conte'nin fazla profesyonelliği. Bir yıl daha kalmak istese de geçen sezon yapamadıklarını bu sezon yaptılar Del Piero'ya. Küme düştüğünde gemiyi terk etmeyen üç adamdan birine... Dört gün sonra yeni biyografisi çıkıyor piyasaya. Pes etmediğini o kitabın kapağından ilan ediyor Del Piero. Daha oynayalım diyor. Onun bileti yüksek ihtimalle ABD'ye...

İkisi de özel gol sevinçleriyle anılacaklar. Raul'un yüzüğünü öpmesi. Del Piero'nun dilini çıkarması. Gecenin bu vakti ne kadar büyük futbolcu olduklarına dair uzun cümleler kurmak delilik. İkisinin de tüm kariyerlerini bir maç eksik bir maç fazla takip etti birden fazla nesil. Öyle 40 yıl öncesinin hiç izlemediğin topçusuna övgüler yağdırmak gibi kofti değil mesele. İkisi de özel hayatlarında yakaladıkları çizgiyle buralara geldiler. Raul, 4 çocuk babası, Del Piero iki... İkisi de magazinden uzak durdular, skandallara karışmadılar. Bayrak adamlığın hakkını sonuna kadar verdiler iki efsane kulüpte... Bu saatten sonra nerede topa vursalar artık bize istatistikleri kadar yakın olacaklar. Gözden uzakta ligler, gözden uzak takımlar... Raul... Del Piero... Saygılar... Sevgiler...

10 yorum:

Devil dedi ki...

Abi sen yaz, sen hep yaz ki biz hep okuyalım. RESPECT: Raul, Del piero, Aceto... Sizin yeriniz hep ayrı olacak

Ice-Man dedi ki...

Gerrard, Totti vb. Bir 10 yıl sonra bu tür adamları görebilir miyiz bilinmez. Herşey değişiyor ve ne yazık ki aynı zamanda kötüleşiyor.

mavibenim dedi ki...

izninizle ben bayrak adamlıkta steven Gerrard'ı bir numaraya koymak istiyorum. Raul ve Del Piero başarılı kulüplerde oynadılar, yani kastım başarıya açlık veya şu kulüpte kariyerim daha iyi olur diyecekleri bir durumla karşılaşmadılar. Raul, Şampiyonlar ligi ve İspanya ligi şampiyonlukları başta olmak üzere birçok başarı kazanan bir takımdaydı (6 ispanya ligi, 4 ispanya kupası, 3 şampiyonlar ligi, 1 uefa süper kupa, 2 kıtalararası kupa). Del piero ise juventus'la şampiyonlar liginde 1996 şampiyonluk, 1997, 1998 ve 2003 final heyecanı yaşadı (5 seria A şampiyonluğu, 4 italya kupası, 1 süper kupa, 1 kıtalararası kupa). Yani bu adamların bu takımları bırakıp gitmesini zaten kimse beklemiyordu, aptallık olurdu. Aynen şu anda Guardiola’nın Barcelona’yı bırakıp gitmesinin aptallık olacağını düşünmek gibi, yani sistem takır takır işliyor ve senin de namın alıp yürüyor, ne gerek var ki yeni bir maceraya (buradan guardiola’nın hiçbir payı yok dediğim anlaşılmasın ama kadronun ‘uzaylı’ oluşunu da göz ardı etmemeliyiz).
Peki ya Gerrard, kendisi isteseydi Real Madrid, Barcelona, Manchester United, Milan v.b. gibi şu an dünyanın en üst düzey takımlarının hepsinde direk ilk 11 oynardı (buna itirazı olan var mı!). Kariyeri boyunca bir lig şampiyonluğu bile yok (1 şampiyonlar ligi, 2 FA cup, 3 lig kupası, 2 süper kupa). Tamam bunlar da az değil ama 1998'de başladığı Liverpool'daki profesyonel kariyerini 2000 yılından sonra Real Madrid, Barcelona, Manchester United gibi takımlarda devam ettirseydi evindeki kupa sayısı kaç katına çıkardı acaba! (Fabregas örneği gibi, Arsenal'de 6 yılda alamadığı kupaları Barcelona'da bir ayda kaldırdı.)
Sonuç olarak diyeceğim o ki Raul, Del Piero, Giggs, Xavi v.b. adamlar zaten kovulmadıkları müddetçe takımlarında kalırlar, çünkü başarı tatminini üst düzeyde yaşıyorlar; ama Gerrard başarı tatmininden ziyade takım sevgisini ön planda tutmuştur. Dolayısıyla, benim gözümde Gerrard’ın bayrak adamlığı eşsizdir.

eldazer dedi ki...

Ben de geçen gün bu kıvamda bir yazı yazmıştım.

http://bit.ly/JdC4Pt

özleyeceğiz demekki bu adamları.

dchetin dedi ki...

Schalke'nin karari "gecici bir sure icin" gecerli olacak diye biliyorum.

Eurosport 'temporarily retired' olarak gecmis haberi.

Sevgiler saygilar.

raul #7 dedi ki...

tüylerim diken diken oldu yaa

müşkülpesent dedi ki...

nedir bu tribün dergi diyen olursa

https://twitter.com/#!/deliadamm/status/187504719432908800

hala saklarım

Adsız dedi ki...

@mavibenim: Gerrard benim icin farkli bir mertebedir diyorsun da Totti ondan farkli mi? Sadece 1 tane sampiyonlugu var ve o da Super Kupa veya Sampiyonlar Ligi kupasini olmasini birak, Sampiyonlar Ligi'nde yari final gormuslugu bile yok. Sadece Coppa Italia ile 1 tane sampiyonlugu var.

Metin dedi ki...

Rauldan daha fazla Del pieronun gözlerden uzak olmasına üzüldüm. Bu adamalar katarın yada ABD nin yolunu tutacakların efsane olarak ölmeli futboluda bırakmalılar mı acaba diyede düşündüm.

mavibenim dedi ki...

@gianlia: yukarıdaki yazımı yazarken kesinlikle Totti de geldi aklıma ama onun adını anmamamın sebebi Gerrard için yazdığım "kendisi isteseydi Real Madrid, Barcelona, Manchester United, Milan v.b. gibi şu an dünyanın en üst düzey takımlarının hepsinde direk ilk 11 oynardı" cümlesini Totti için gözü kapalı söyleyemiyor oluşum (kişisel görüşüm), yani Gerrard ile Totti arasında kıyaslanamaz bir yetenek farkı olduğunu düşünüyorum.