21 Kasım 2011

Beşiktaş: 0 Galatasaray: 0

Bugün Galatasaraylı, haftaya Beşiktaşlı, sonra Fenerbahçeli ve Trabzonlu. Yönetim topsuz alanda taraftarını sırtından sakatlamış. Kendileri birlik ve beraberlik adına bir minibüse doluşup deplasman deplasman gezebilirler ama iş taraftara gelince “evde oturun”a imza atmak da memleket meselesi!

İki teknik adam için de onbir karmaşası yoktu. Beşiktaş’ta tek soru işareti, “Cenk mi Rüştü mü?” idi. Genç olan kaleyi kaptı. Galatasaray ise kağıt üzerinde en zor deplasmanlarından birinden, Kayseri’de iki cezalısına rağmen iyi futbol oynayan onbirini seçmişti. Ayhan’lı orta sahayla daha fazla direnç, rakibin kanat adamlarına daha fazla kademe... Tabii hepsi kağıt üzerinde...

Geride kalan 10 haftada en fazla 2-3 maçta taraftarını tatmin etmiş iki takımdan Galatasaray iyi başladı. Deplasman derbisinde topa sahip olan ama sezon başından beri çözülemeyen pozisyona girememe hastalığından kurtulamayan bir takım. Ayhan sol çaprazda yakaladığında ağır kaldı. Diğerinde Kazım voleyi tribüne yolladı. 20-45 arasında ev sahibi sahne aldı. Guti’nin ayrılık sebebinin olağan şüphelisi Quaresma kanat değiştirdiğinde Kazım’ın geriye gelmemesiyle Eboue teklemeye başladı. Engin, Ayhan ve Kazım’ın saklambaç oynadığı, Simao ve Quaresma’nın ise yakantopa çevirdiği ilk yarının son çeyreğinde Beşiktaş maçı koparabilirdi. Önce Almeida’nın Semih’ten sekip direğe vuran topu, ardından çaprazdan Simao’nun direği öpücük kondurup auta giden topu...

Kalede Muslera ve defans göbeğindeki ikiliyle direnen Galatasaray’da erken sarı kart Melo’yu oyundan düşürdü. İkinci yarının ilk çeyreği Beşiktaş için önemliydi. Son 30’da düşüyorlardı ve golü bulamazlarsa kendilerine akan oyun dengelenebilirdi. Terim, Sabri hamlesiyle 4-4-2’ye döndü ama plan 8 dakika sonra Sabri’nin sakatlığıyla bozuldu. Maçın kader anı Terim’in "Beni 10 kişi bırakacak" diye düşündüğü Melo’yu oyundan alıp Baros’u soktuğu dakika... Doğrusu büyük kumardı. Rakip orta alanı tazelemişken -ki Necip de Sabri gibi kendini kenarda buldu- Selçuk-Engin ile göbekte yumuşayan Galatasaray’da hesaplar Portekizlilerin oyundan düşeceğiydi. Düştüler de.

İlk yarıdaki Simao ve Quaresma olmayınca, Beşiktaş çoğalamadı. İki takımın da forvet arkasına koyduğu Engin ve Veli, derbiyi sırtlayacak kadar tecrübeye sahip olmadıkları için oyun şans ya da hata golüne bakmaya başladı. Oyuna kenardan gelenlerin bir şey katmadığı derbiden gol çıkmadı.

Galatasaray, ikinci yarıda Hakan Balta ile bulduğu pozisyonu değerlendirse, evinde son 4 maçında sadece bir kez kazanabilen Beşiktaş’a cezayı kesebilirdi. Deplasmanda derbi kazanamama sıkıntısını devam ettirdiler. Almeida-Elmander ile Kazım-Quaresma’ya forma değiştir, kim kazanırdı bilemem ama derbi tabelasında iki tane kocaman sıfır yazmazdı...

1 yorum:

dogan pamuk dedi ki...

tek istikrarlı yaratıcımızı sattık.kazım ın engin in ayaklarına yalvararak bakan bir takım nereye gider.juve de brazilya da hamallık yapan adam nereye kadar yaratır.maçın her anında olan dinamik istikrarlı bir yaratıcıyı zaten almanız çok zor.öyleyse klasik 4 4 2 ye göz kırpacaksınız.ara transerden memnun kalmazsa terim sistemi değiştirecektir..