Blog, 2009 yılını 1317 başlıkla kapatıyor. Yılın son iki gününde ve yeni yılın ilk günlerinde bloga dair eleştiri ve önerilerinizi bulent@kontratak.com e-posta adresine bekliyorum. Yılın muhasebesi olur.Herkese, Rio Ferdinand'ın üstünden kafa vuracak; Ribery'nin deparını kesecek; Messi ile verkaça girecek; Casillas'ın sol doksanına takacak ve Essien'in şutunu çelecek kadar sağlıklı günler diliyorum 2010'da...










Hagi, Galatasaray'a geldikten aylar sonra Cruyff'u bombaladı. Hollandalı teknik adamın onu saha içinde özgür bırakmadığından ve yanlış mevkilerde oynattığından yakındı. Aslında Barcelona'da kalmak istediğini ama kendisine güvenilmediği için Galatasaray'ı seçtiğini söyledi. Fatih Terim'i de övmeyi ihmal etmedi: "Türk teknik adam, beni takımın saha içindeki patronu yaptı. Ne Madrid'de ne de Barça'da bu kadar topla buluşmuyordum. Onunla tekrar kendimi buldum" Popescu çok daha başarılı oldu Barça'da. Kaptanlığa kadar yükseldi. İkinci sezonunda Bobby Robson ile çalıştı. Takımın santrforu Ronaldo'ydu. Sezon sonunda İngiliz teknik adam gidince Başkan Nunez koltuğu bir başka Hollandalı'ya teslim etti. Barça'nın portakallaşacağı yıllar başlıyordu. 90'ların Ajax'ını ve sonraları gittikleri her takımda Avrupa'yı kasıp kavuracak adamları yetiştiren Louis Van Gaal kapıdan girdi ve Popescu'nun ipi çekildi. O da, Hagi'den sonra Galatasaray'ın yolunu tuttu. Transfer, medya arşivlerine Galatasaray, Barcelona'nın kaptanını transfer etti şeklinde geçti. Popescu, Van Gaal'ın kendisini istemediğini ve bir yıl sonra Dünya Kupası'nda forma giyebilmek için oynayabileceği bir takıma gitmek zorunda kaldığını söyledi İspanya'da...




































