28 Kasım 2009

Barcelona vs. Real Madrid

29 Kasım 2009 Pazar
20:00 /NTV/Ercan Taner

Real Madrid:2 Barcelona:6
Barcelona: 2 Real Madrid: 0
Real Madrid:4 Barcelona:1
El Clasico'da İhanet
Laporta döneminde Barcelona vs. Real Madrid
Barça ve Kaçan Yıldızlar

Nereye Yeğenim?

Blog arşivine baktım. İlk kez 18 Nisan 2008'de yazmışım. Gattuso, Milan'dan ayrılır mı? Bugün yeniden gündeme geldi. 2010 Dünya Kupası kadrosunda yeri garanti gibi ama belli mi olur. Pek çok futbolcu gibi Gattuso da kariyerinin son döneminde ya finallere gidemezsem endişesi yaşıyor. Kendi takımında onbire giremediğinden dolayı yol ayrımına geldi. Milan'ın yeni oyun düzeninde Ronaldinho-Seedorf ikisi birden sahada olunca ve takım çift forvet oynayınca ona yer kalmıyor. Gattuso'nun Milan'dan ayrılması zordur ama bu kez yolun sonuna geliyorlar galiba. Ocak ayında Gattuso ceketi alıp çıkabilir. İnsanın "Nereye yiğenim?" diyesi geliyor. Favori dizimden alakalı alakasız bir replikle bitireyim. Ezel'de Dayı der ki:
Değişmek zordur yeğenim
Ama bazen, aynı adam olmak daha zordur.
Hayat öyle yüklenir ki üstüne;
durduğun yerde çatır çatır çatırdarsın.

El Clasico'ya Bir Gün Kala

İspanyollar ne İngilizler gibi maça forma giyip gelirler ne de İtalyanlar gibi koregrafi yapabilirler. Taraftarlık kültürlerinin Franco dönemi yüzünden ölü doğduğu söylenebilir. 80'lerden itibaren İngiliz ve İtalyanları taklit etmeye başladılar. Fotodaki koreografi Milano derbisinden. San Siro Curva Sud'de bir zamanlar Fossa dei Leoni grubu varken yapılmış ve kült olmuş koreografilerden biridir. Edvard Munch'un Scream'ini uyarlamışlar ve "Interli, delir" demişlerdi. Yarın El Clasico'da yine kulüp destekli bir koreografi olacak. Barcelona 110 yaşında. Bunu 22 bin kartonla yazacaklar.El Clasico'ya bir de medya tarafından bakalım. Maça akredite olan gazeteci sayısı 700. 22 ülkeden gazeteci geliyor Camp Nou'ya. 80 gazete olacak, 24 haber ajansı ve 19 radyo. 38 televizyon kanalı spiker göndermiş stadyumdan anlatım için. Ümit ediyorum aralarında NTV'den Ercan Taner de vardır.

27 Kasım 2009

Cristiano Ronaldo vs. Leo Messi

Barcelona vs. Real Madrid #2

İki takım teraziye çıkınca. Bunlar benim tercihlerim. 5 mevkide bana göre Barcelona üstün. Real Madrid'den sadece Kaka ve Casillas'ı tercih ettim. 4 mevkide ise eşitlik.

Hafta Sonu Futbol

27 Kasım Cuma
20:00 Bursaspor-Galatasaray / Lig TV
21:30 Bochum-Köln / TRT 3
28 Kasım Cumartesi
14:45 Aberdeen-Rangers / Futbol Smart
16:30 W.Bremen-Wolfsburg / TRT 3
17:00 Celtic-St.Mirren / Futbol Smart
17:00 Portsmouth-M.United / Spormax
19:30 Aston Villa-Tottenham / Spormax
20:00 Fenerbahçe-Kasımpaşa / Lig TV
20:00 Paris SG-Auxerre / Kanal A
21:00 Genoa-Sampdoria / NTV Spor
22:00 Lens-Marsilya / Kanal A
23:00 Sevilla-Malaga / NTV
29 Kasım Pazar
13:30 Vitesse-Ajax / Futbol Smart
13:30 Ç.Rizespor-Karşıyaka / D Spor
15:30 Everton-Liverpool / Spormax
16:00 İnter-Fiorentina / NTV Spor
16:00 Trabzonspor-Eskişehirspor / Lig TV
16:30 Leverkusen-Stuttgart / TRT 3
18:00 Nancy-Bordeaux / Kanal A
18:00 Arsenal-Chelsea / Spormax
18:30 Hannover-Bayern Münih / TRT 3
20:00 Barcelona-Real Madrid / NTV
20:00 Sivasspor-Beşiktaş / Lig TV
21:00 Corinthians-Flamengo / Spormax
21:45 Catania-Milan / NTV Spor
22:00 Lyon-Rennes / Kanal A
İyi bayramlar

26 Kasım 2009

Barcelona vs. Real Madrid #1

Onbirler benim tercihim. Altyapıdan gelen oyuncuların maliyeti sıfır. Kulübe transfer oldukları bedel üzerinden seçtiğim Barcelona onbirinin kulübe maliyeti 129 milyon Euro. Yaş ortalaması 27.09. Boy, 1.81 cm, kilo 76 kg. Real Madrid onbirinin kulübe maliyeti 337 milyon Euro! Yaş ortalaması 24.27. Boy 1.82 cm. Kilo 75 kg. Barcelona'da 5 Katalan, Real Madrid'de 4 İspanyol var.
Real Madrid:2 Barcelona:6
Barcelona: 2 Real Madrid: 0
Real Madrid:4 Barcelona:1
El Clasico'da İhanet
Laporta döneminde Barcelona vs. Real Madrid
Barça ve Kaçan Yıldızlar

Barcelona:0 Real Madrid:3

El Clasico'ya 69 saat var. İlk provayı Real Madrid kazandı. 3 attılar. Goller Cristiano Ronaldo'dan. FIFA 2010 harika bir promosyon yapmış. Karim Benzema ile Xavi'nin maçından galip ayrılan Real Madrid'in Fransızı. Incelik yapıp kendini 11'e koymamış, Higuain-Raul forvetiyle sahaya çıkmış. Barcelona tarafı elbette ki ancak o ekranda kazanırsınız diyor.
Günün demeç düellosundan:
Cristiano Ronaldo: Camp Nou'da oynayacağım ve kazanacağız.
Kaka: Barcelona daha iyi oynuyor ama biz daha iyi takımız.
****
Barcelona soyunma odası: Bekliyoruz, gelin!

Bu da geçmişten:" Bana en çok koyan Kral Kupası'nı İspanyol olmayan bir takımın kazanması!.."
(1990 finalini kaybeden Real Madrid'li Miguel Chendo)

El Clasico'dan Manzaralar #2

Sene 1999. Luis Enrique eski takımına 2 gol attığı maç. Skor 3-0"Hain" Figo Camp Nou'daGeneral Franco'nun ölümünden sonraki ilk El Clasico. Camp Nou'da 1-1. Barça'nın golü Neeskens'ten.Sene 1987, Lineker Real Madrid'e hat-trick yapıyor.

El Clasico'dan Manzaralar #1

O gittiğinden beri El Clasico’nun tuzu eksik. Luis Enrique vs. Zidane...Ronaldo’nun Barcelona’daki tek sezonunda, Roberto Carlos ile birlikte90’lı yıllar. Cruyff, Barcelona’nın, Toshack, RealMadrid’in başında.
İki simge isim. Real Madrid’den Michel ve Barcelona’dan Ferrer50’li ve Di Stefano’lu yıllar...

El Clasico'yu Bilene Pes 2010

Barcelona-Real Madrid kaç kaç biter? Golleri kim atar? Aşağıdaki örnekteki gibi tahminleri bekliyorum. 0-0 tahmin dışıdır. Skoru ve golleri atanları bilmek elbette kolay değil. İlk bilen PES 2010 (PC) 'u kapar.
Barcelona: X Real Madrid:Y
Goller: A,b,c

25 Kasım 2009

Manchester United 0 - Beşiktaş 1

Tello'nun şutu köşeye gittiğinde herkes gibi ben de Boliç'i andım. "Gerçekten" de inanılmazdı. O dakikaya kadar işlerin yolunda gittiği söylenemezdi. Oyunu kendi sahasında kabul edip, topu rakibine bırakan bir takımın tarafında olmak ekran başında elbette ki keyifli değil. Bir mucize bekliyorsun, bir işaret. Oldu da. Grupta işini bitirmiş Man. United'ın yedek kadroyla çıkacağı biliniyordu da Ferguson'un ben yine de ideal onbirinden 3-4 ismi oynatacağını tahmin ediyordum. Hafta sonundaki maçını düşünen ideal onbir mi tehlikelidir yoksa büyük patrondan formayı kaptığı maçta kendini ispatlamak isteyen ve zorunda olan gençler mi? Birinci grup ayağını topa sokmasa bir nedeni var dersin. Karşısındaki onbir iyi haber değildi Beşiktaş için. Derbide içine Evra kaçmış İbrahim Üzülmez futbolumuzda bir fenomen. Obertan'ın bu gece sahada kabusu oldu, yatağında da olur. Savunma performansı olarak kendi standartını koydu sahaya Beşiktaş. Sezon başından beri en iyi başardıkları da bu, ligde seri galibiyetlerin sırrı da. Bonus, Rüştü'nün eski günlerini hatırlatan ve zafere ortak olan kurtarışlarıydı. Man. United'ın başında kendi liginde tüm takımların, teknik adamların kabusu olan Alex Ferguson'un Türk futboluyla yıldızı yine barışmadı. Bu oyunun tarihinde benzeri çok hikayelerden biri bu. Bu adama ters geliyoruz. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne gidip, Sir'i kapının önüne koyması; Fenerbahçe'nin 40 yıl sonra Old Trafford'u yıktığı akşam ve Şampiyonlar Ligi kariyerinde galibiyeti olmayan Mustafa Denizli'nin; siftahı Rüyalar Tiyatrosu'nda yapması... Man. United'ın 28 şutunun olduğu, kaleye 8 isabet sağladığı 90 dakikadan; Beşiktaş 6 şut ve 3 isabetle, 3 puan çıkardı. Üstelik Fink inanılmazı başarıp topu dışarı atmasa çok daha kolay olacaktı... Ligi bitmiş CSKA Moskova, İnönü'den de çıkamaz artık. Çıkmasın da...

Cemal Nalga Skandalının Ardından

Galatasaray'ın basketbol şubesinde yaşanan skandala bugün kulübün Divan Kurulu'nda son nokta konuldu. Öncesinde Federasyon cezayı kesti. Olayın ortaya çıktığında da kulüp yönetimi sorumluların işine son vermişti. İsimler üzerinden bir değerlendirme yapmak gerekirse:
Okan Çevik: Yedi ay önce takımını Avrupa Şampiyonu yapmış bir koçun bir hazırlık maçında neden bu sahtekarlığa başvurduğuna kimse bir anlam veremedi. Onu uzun yıllardır tanıyanlar ise kulaklarına inanamadı. O ne yaptı? Vatan Millet Sakarya edebiyatı yaptı, iyice battı. Komik duruma düştü. Son olarak tahkime gitmekten bahsediyordu. "Pes" diyesi geliyor insanın. Bir sahil kasabasına yerleşip sakal bırakmalıydı oysa ki!
Cengiz Karadağ, Mert Uyguç ve Koray Mincinozlu: Elebaşı Okan Çevik de olsa; onlar da şuça iştirak ettiler. Tufan'ın ribaund istatistiklerini bile değiştirip yayınlattılar. 9 ribaundu alan Cemal, kağıt üzerinde 3 ribaund alan Tufan aldı. Bir kişinin akıl tutulmasına hadi dersin de; bu dörtlü toptan tutuldu! Basketbol kariyerleri sona erdi.
Tufan Ersöz: Takım kaptanı olarak durumu anında yönetime rapor etmeliydi. Koçunun verdiği emiri gözü kapalı uyguladı. Formasını vermesi affedilmezdi, edilmedi de...
Cemal Nalga: "Okan Çevik istedi ben de formayı giydim" demekle kendini kurtaramazdı. Kurtaramadı da. Mağduru oynuyor ama o da komik oluyor. Habertürk harika gazetecilik yaptı. Formayı tekrar giydirdi (Bkz: foto). Bir insan bu kadar saf olabilir mi? Cezası bittiğinde bir maçta 100 sayı da atsa; "Tufan görünümlü Cemal" diye hatırlanacak. "Yazık" demek isterdim ama kendi sonunu kendi hazırladı.
Yiğit Şardan: Erkek basketi bu sezon devraldı. Olanlardan haberi olmadığı kesin. Şubeyi teslim ettiği dört idarecinin ihanetine uğradı. Türkiye'de her alanda bir skandalın ardından istifa beklenen şey değildir. İstifa şaşırtıcıdır hatta. Bakanlar, bürokratlar görevine devam ederler. Hızlı istifa kararıyla ismine leke getirmeden kazanan tarafta olmayı başardı.
Federasyon: Verilebilecek en ağır cezaları verdi. Hukuğa uygun olup olmadığına tahkim kurulu karar verecek. Şahıslara verilen cezalardan çok, puan silinmesine itiraz var. Böyle bir skandalın ardından bir takımın lige devam etmesi de etik olarak açıklanamaz.
Ahmet Dedehayır: Erkek ve kız basketbolundan sorumluyken, bu sezon sadece kız takımına bakıyordu. "Skandaldan sorumlu değilim ama başkanın önüne açmak için istifa ediyorum" dedi. Açıklamasından istifaya zorlandığı net ortada. Galatasaray camiası istifasını istiyordu, istediklerini aldılar.
Galatasaray Divan Kurulu: Skandalın ardından olağanüstü toplantı kararı ve o toplantıda kıyamet kopacak alametleri, Şardan'ın istifası; dört idarecinin anında görevine son verilmesiyle yerini "yönetim krizi iyi yönetti" düşüncesine bıraktı. Bugün toplantı öncesinde Ahmet Dedehayır'ın istifa haberinin gelmesiyle de karşılarında patlayabilecekleri kimse kalmadı.
Adnan Polat: İstifa etseydi seçim 3 ay sonra olduğundan olağanüstü genel kurul olmayacaktı. Kasım-Mart ayları arasında kendi yönetiminden biri; muhtemelen Mehmet Helvacı başkanlığında yönetim devam edecekti. Skandaldan sorumlu olmadığı için koltuğunu elbette ki bırakmadı. Kulüp içi adalet mekanizmasını çabuk devreye soktu ve idarecilerin görevine olay patladıktan 4-5 saat son vererek kangren olmasını önledi..
Basketbol şubesi: Kulübün formasını giymiş eski basketçiler tarafından teslim alındı. Tuğrul Demir şubeyi yönetmeye başladı. Koordinatör olan Nur Gencer 5 gün önce Galatasaray yönetiminin basketbol politikalarını en sert eleştiren isimdi. Mevcut cezayla ligde kalma şansı yok. Galatasaray yönetiminin "tüm maçlara genç takımla çıkacağız" kararı iyi bir mesaj olurdu.
Galatasaray'ın Mart 2010 seçimleri: Bir hafta önce "yönetimi devirir" denilen skandalda, krizi iyi yöneten Polat ve yönetimi Mart ayında çok isimle yollarını ayırır. Muhalefetin Ali Dürüst dışında bir alternatifi yok. Herşey Rijkaard ve takımının performasına bağlı. Mart ayında Galatasaray, Avrupa'da yoluna devam ederse Adnan Polat ikinci dönemine, ilk döneminde aldığı rekor oyun fazlasını alarak girer.
Basketbolsever: Rancik ve Jasaitis gibi çok iyi iki yabancıyı ağız tadıyla izleyemeyecekler.

24 Kasım 2009

İşim Bu


Barcelona İçin Sırat Köprüsü

Geçen sezon ne var ne yoksa kazanmış takım bu sezon Şampiyonlar Ligi'nden gruplardan çıkamama tehlikesiyle karşı karşıya. Barcelona zorlu bir fikstürden geçiyor. A. Bilbao deplasmanı ardından bu gece Inter ve hafta sonunda El Clasico. Messi'nin bu maçta önce kesin oynamayacağı açıklanmıştı. Bilirsiniz son sözü MR söylüyor. Mucize bekliyoruz demişti Katalanlar. Aziz Jordi yine girdi devreye. Bu gece oynarsa sakatlığının daha da ağırlaşıp hafta sonunda tribüne çıkma ihtimali de var. Barcelona'nın eski tercümanı Camp Nou'ya kazanmaya geliyor. Kazandığı takdirde, Rubin de Dinamo Kiev'i devirirse son hafta al gülüm ver gülüm yapacaklar. İbrahimovic düzeldi. Abidal, Toure ve Marquez'in de domuz gribi yüzünden olmaması Guardiola'nın hayatını zorlaştıracak. Inter, Barcelona'yı kendi evinde iki kez yenememiş, 0-0 bitmişti maçlar. Bu sahada ise 2002-2003 sezonunda Barcelona 3-0 kazanmıştı. Maçın hakemi Massimo Busacca. Ankette %55 Barcelona kazanır önde gidiyor...

23 Kasım 2009

Catania Hesabı Kesti

Ne demeli şimdi? Matta 26:52 mi? "Kim kılıç çekerse kılıç ile ölecek" Geçen sezon Catania'yı uçuran Walter Zenga sezon sonunda görevi bırakmış, kabul ettiği teklifle de Sicilya'yı karıştırmıştı. Catania'dan Palermo'ya giden Zenga'yı eski takımının taraftarı affetmedi. Adı Mourinho giderse Inter'e teknik adam olacaklar sırasında ilk sırada geçiyordu. Düne kadar da oynadığı 12 maçta 4 galibiyet, 4 beraberlik ve 4 mağlubiyet almıştı. Palermo'nun deli başkanı Zamparini'yi memnun edecek sonuçlar değildi elbette bunlar. Dün ne oldu? Palermo, Sicilya derbisinde sahasında Catania ile 1-1 berabere kaldı. Palermo tribünleri Zenga'yı ıslıkladılar. Zamparini de Zenga'yı kovdu. Sattığı takımın Zenga ile hesabı vardı. O hesabı kapattılar.

Barcelona vs. Inter ?

22 Kasım 2009

El Clasico Öncesi Dengeler

15 gün önce haber şuydu: Cristiano Ronaldo sakat, El Clasico'da yok. Dün gece itibariyle ise kabusu yaşayan Barcelona oldu. Messi sakatlandı ve hafta ortasındaki kritik Inter maçında oynamayacak. Pazar günü Real Madrid maçında da şüpheli. 3 oyuncusu da domuz gribi yüzünden kadro dışında. Real Madrid'de ise güller açtı, dün akşam kazanıp liderliği teslim aldılar ve Ronaldo, Barça'ya karşı forma giyecek. Foto dün geceden. Futbol tarihine Bilbao kasabı Goikoetxea'yı hediye etmiş olan Basklılar dün gece de bu enstantaneyi sundular. Ayıp birşey yapmıyorlar! Messi'yi durduruyorlar...