19 Ağustos 2011
Hafta Sonu Futbol
20 Ağustos Cumartesi
14:00 Sunderland-Newcastle (Lig TV)
14:45 Arsenal-Liverpool (Spormax)
16:30 Bayern Münih-Hamburg (TRT Spor)
17:00 Aston Villa-Blackburn Rovers (Spormax)
19:30 Köln-Kaiserslautern (TRT Spor)
19:30 Chelsea-WBA (Spormax)
21 Ağustos Pazar
15:30 Norwich City-Stoke City (Lig TV)
16:00 Wolverhampton-Fulham (Spormax)
16:30 Mainz-Schalke 04(TRT Spor)
18:00 Bolton -Manchester City (Spormax)
18:30 Hannover 96-Hertha Berlin (TRT Spor)
20:00 Anzhi-Dinamo Moskova (Spormax)
21:00 Palermo-Fenerbahçe (Euro Futbol)
21:45 Milan-Juventus (A Haber)
22:00 Internacional-Flamengo (Spormax)
22 Ağustos Pazartesi
22:00 Manchester United-Tottehnam (Spormax)
18 Ağustos 2011
İki El Clasico Birden
Ağustos ayında Madrid'e gitmek akıl karı değil ama Arda Turan'ın Atletico Madrid'e transferi hakkında izlenimleri yazmak ve röportaj yapmak için düştüm yollara. Süper Kupa finalinin de işin biteceği pazar akşamı olması güzel bir tesadüf işte. Süper Kupa'nın iki maç üzerinden oynanması ve saha averajının olması işin rengini kaçırıyor. Valencia'da izlediğim Kral Kupası finali gibi bütün hesabın bir akşamda kapanacağı bir final çok daha keyifli olabilirdi. Madrid sıcak ama nemli değil. Şehir boş, İspanyollar gitmiş, meydanlar turistlere kalmış ama Pazar akşamı 7'den itibaren Santiago Bernabeu'ya giden metro hattının koridorları beyaza boyanıyor. Madrid'in orta yerinde bir binanın terasına Barcelona bayrağı dikmiş biri. Bizde olsa kıyamet kopar. Sokakta Barcelona formasıyla yürüyenler turist. Bernabeu'ya Barselona'tan taraftar grubu gelmiyor. 80 bin Madridli var stadyumda. İspanyol gazeteci arkadaşımla sohbet ediyorum. İkimiz de aynı şeyi söylüyoruz. İşlerin yoğunluğu, twitter, eskisi gibi blog yazamıyorum ortak cümleler. Basın tribününde su bile yok. Tribüne çıkıyorum. Sandviç kötü, 4 Euro. Cola 3 Euro. Real Madrid ideal onbiriyle çıkıyor maça Guardiola ikinci maça kafayı takmış, evimde işi bitiririm hesabı yapmış. Pique, Xavi kenarda. Alexis ayağının tozuyla El Clasico'ya çıkıyor. Maçın başlama saati 22:00 ama hava hala sıcak. Buna rağmen hızlı başlıyor oyun. Barça'nın ne savunma göbeği ne de orta sahanın ortası ideal onbirin yaptıklarını yarısını yapamıyor. İlk 30'da boğan Real Madrid sonucu da alıyor. Mesut'un son vuruşu nefis. Barça hazır değil, Barça rakip kaleye gidemiyor derken David Villa, Santiago Bernabeu'ya bir ampul daha takıyor. İyice aydınlanıyor Madrid akşamı. Messi'nin golünde Khedira'dan seken top, Pepe'nin ayağının kayması ve topun en son gelmesi gereken adama gelmesi: Messi. Santiago Bernabeu "Yine mi lan!" diye bakan binlerle dolu ilk yarının sonunda. İkinci yarı Barça biraz toparlıyor. Beklediğimden çok daha iyi maç oluyor. Xabi'nin golünden sonra gerilim artıyor. Mesut'u en önde rakibe pres yaptırtan Mourinho insafsız. Dalağı patlayacak adamın. Çok zorlanıyor Mesut. Son 10 dakika zaten bitiyor. Pepe'nin kasaplığı bir el clasico klasiği zaten. Real Madrid geride kalan 4 el clasico'dan çok daha iyi. Mourinho takımı iyi çalıştırmış diyorsun sahaya bakınca ama Nuri de bu Khedira'yı keser diye söyleniyorsun. Coentrao orta sahada ilginç bir tercih oluyor. Santiago Bernabeu, Camp Nou'dan daha iyi bir stadyum ve net olarak Real taraftarı çok daha iyi taraftar. Barça'da kale arkasındaki davullu apaçiler dışında oyunu tiyatro gibi izleyen 80 bin taraftar var. Bir penaltısını yiyorlar bence Real'in. Taraftar basın tribününe dönüp dünyanın her yerinde verilen tepkiyi veriyor bize. İ. basın yazın lan bunları diyorlar. Avrupa'da stadyumlar 10 dakikada boşalıyor diyenleri Madrid metrosuna almak lazım. Santiago Bernabeu metro istasyonunun koridorlarında nefes darlığın, kapalı alan fobin varsa ruhunu teslim edebilirsin. Ertesi sabah aynı metroyla Barajas havaalanı ve ver elini İstanbul...
Gündüz maçları iyidir de bu gece yarısı el clasico da hiç fena fikir değilmiş bizim saatimizle. 2-2 ile bu dünyada kim Camp Nou'ya gelmiş de sahaya ümitli çıkmış ki! Üstelik Messi'nin yılanıyla son vuruşu yapan İniesta maçı 1-0 yapmışken. Bu kez Pique ve Xavi sahada. Alexis ısınırken sakatlanmış bu da Barça'ya yaramış. Arsenal'i "satan" Fabregas da kulübüde. Mourinho bu kez durduran değil oyuna ortak olan aklıyla sahada. Yine de her seferinde bir eksik kalıyorlar çünkü önde basan dörtlüden en az ikisi Barça orta sahayı geçtiğinde topun arkasına geçmeyi beceremiyorlar. Messi sazı eline aldığında yaslanacaksın arkaya ve dinleyeceksin. İlk yarı iyi alan paylaşıp basan Real Madrid için maçtan önce "Ya dikta ya devrim" manşetleri atmışlar. Real Madrid devrimin ilk 45 dakikasını iyi koşuyor ama devir Messi'nin dikta devri...
Gündüz maçları iyidir de bu gece yarısı el clasico da hiç fena fikir değilmiş bizim saatimizle. 2-2 ile bu dünyada kim Camp Nou'ya gelmiş de sahaya ümitli çıkmış ki! Üstelik Messi'nin yılanıyla son vuruşu yapan İniesta maçı 1-0 yapmışken. Bu kez Pique ve Xavi sahada. Alexis ısınırken sakatlanmış bu da Barça'ya yaramış. Arsenal'i "satan" Fabregas da kulübüde. Mourinho bu kez durduran değil oyuna ortak olan aklıyla sahada. Yine de her seferinde bir eksik kalıyorlar çünkü önde basan dörtlüden en az ikisi Barça orta sahayı geçtiğinde topun arkasına geçmeyi beceremiyorlar. Messi sazı eline aldığında yaslanacaksın arkaya ve dinleyeceksin. İlk yarı iyi alan paylaşıp basan Real Madrid için maçtan önce "Ya dikta ya devrim" manşetleri atmışlar. Real Madrid devrimin ilk 45 dakikasını iyi koşuyor ama devir Messi'nin dikta devri...
İkinci yarıda oyun pisleşiyor, pisleşmek zorunda da. Çünkü sahada ve kenarda çirkef adamlar var. Messi-Marcelo pozisyonunda Messi de abartılı yatıyor. O dakikadan sonra futbol adına gazı kaçıyor maçın. Mourinho'nun "pis kokuyor" jestinde karede Messi ile birlikte Alves de var. Çirkef olabilirsiniz ama bu hareket deşilirse adamın başına çok iş açar! Kimyası değişiyor Portekizli'nin Camp Nou'da her seferinde. İntikam hırsı akıl bırakmıyor. Nuri ve Hamit sakat olmasa Xabi Alonso'nun yanında biri mutlaka onbir başlardı. Nuri geldiğinde Khedira kulübeyi boylar. Real Madrid, 2-2'yi bulduğunda saate bakıyorum, bizim hesapla maç uzadığında 02:30'da bitecek. Akşam yemeğine 23:00'de oturan bir millet için geç değil tabii. Messi işi uzatmıyor. Fabregas da daha ilk maçında işi bitirenler de biri oluyor. Marcelo'nun Fabregas'a dalışı hayvanca. Ardından Mourinho'nun Guardiola'nın yardımcısının gözünü çıkarmaya gittiğinde (!) arka planda duran amca maçın adamı. David Villa'nın Mesut'a tokat atıp kaçması kahpece. Barça rakibin sinirlerini altüst eden bir takım. Çok masum oldukları söylenemez ama Real Madrid zaten mimli. Hocası da sabıkalı. Ortalık karışıyor, Ramos sakin kalmasa olay daha da büyür..
Guardiola, 4. sezonuna başlarken 11. kupasını alıyor. Real Madrid geçen yıla bakarsak Barça karşısında farkı kapatmaya başladı. En azından bu son iki maçta rakibe mahkum oynamadılar. Grev sonrası yine iki takımlı bir lig olacağı kesin. Katalanlar ve bir numaralı halk düşmanları Mourinho'yu 38 hafta izleyelim ve görelim...
Sadece Futbol
Beşiktaş, Trabzonspor ve Bursaspor bu akşam Avrupa Ligi play-off'unda ilk maçlarına çıkıyorlar. TIM Cup da bu akşam Bari'de oynanacak. 3X45 dakika. Juventus, Milan ve Inter. A Haber naklen 21:45'de naklen yayınlıyor. İspanya Ligi bu sezon NTV Spor HD'de ancak ilk hafta maçları grev yüzünden ertelendi. İngiltere Ligi'nden 9 maç hafta sonunda Lig TV vs Spormax'de naklen. Pazar akşamı ise Berlusconi Kupası var: Milan-Juventus. 21:45'de A Haber'de. Ender Bilgin ile mikrofonda olacağız.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)