Beş yıl önce Berlin Olimpiyat Stadı’nda santra noktasına doğru yürürken o zeminde kazandığı Dünya Kupası’nı hatırladı. O tarihi zaferden bir yıl önce 26 yaşında futbolu bırakmaya karar verdiğini yıllar sonra otobiyografisinde anlatacaktı. İstanbul’daki Şampiyonlar Ligi finali penaltı atışlarına kalmış, 3-0 geriye düştüğü maçı 3-3’e getiren Liverpool, onun da kaçırdığı penaltı sayesinde kupayı müzesine götürmüştü. Elbette bırakmadı futbolu, bıraktırmazlardı da çünkü İtalyan futbolunun gözbebeğiydi Andrea Pirlo… İstanbul kabusundan bir İstanbullu’nun, Cüneyt Çakır’ın düdüğüyle uyandı, Juventus forması giyiyordu ve Şampiyonlar Ligi finalinde karşılarında Barcelona vardı. Barcelona çok dik yokuş bir yoldan gelmişti finale, önce Manchester City ardından PSG ve Bayern Münih, daha ne olsun… Juventus da az değildi, finalde beklenen El Clasico ihtimalini ortadan kaldırmış Real Madrid’i devirmişti yarı finalde… O akşam Berlin’de Pirlo kaybetti ve bu kez gerçekten de futbolu bıraktı. 36 yaşına gelmişti ve dönüp arkasına baktığında Milan’dan ayrıldığı gün geldi aklına… Milan, İbrahimovic’li kadrosuyla ezeli rakibi Inter’in önünü kesmiş, şampiyon olmuş ve hocası Allegri, 30 yaşın üstündeki futbolculara sadece bir yıl kontrat verilmesini istemişti. Bu, Pirlo gitsin demekti, gitti de… Juventus’ta göreve gelen Conte’nin maestrosuydu, şampiyonluklar arka arkaya geliyordu ama Pirlo, Allegri ile bir kez daha çalışacaktı. O akşam sahada üzelen Pirlo, kulübede kaybeden teknik adam Allegri idi..
Pirlo, New York’un yolunu tutarken iki yıl sonra Juventus yine Şampiyonlar Ligi finalindeydi, bu kez rakip İspanya’nın diğer büyüğü Real Madrid… Pirlo’nun arkasında oynayan isimler o akşam Cardiff’de yine sahadaydı. Kalede Buffon, defans üçlüsü Chiellini-Bonucci-Barzagli. Barcelona’dan “şampiyon” Dani Alves’i, Napoli’de 36 gol atan Higuain’i almışladı. O finalde Higuain, eski takım arkadaşı Ronaldo’nun Juventus’u paramparça etmesine engel olamadı. Real Madrid 4 golle İtalyanları ezerken, Juventus’un patronu Agnelli’nin en büyük kupa hayali bir kez daha ertelenmişti..
Andrea Pirlo hedonisti,
futbolu keyif aldığı sürece oynamıştı, onun çocukluk hikayesinde, yoksul
ailenin futbolcu olup anne-babasına refaha kavuşturan, ev alan satırları yoktu.
Pirlo’nun futboldan en çok para kazandığı dönemde babası ve kardeşinin
yönettiği çelik fabrikası iflas etmiş, ikili sıfırı tüketmişti. 38 yaşında New
York’tan döndüğünde Pirlo’nun futbolun içinde kalacağının garantisi yoktu.
Sahadaki futbol zekası kadar parlak emlak yatırımları, şarap bağları… Andrea
bir moda ikonuydu ve emekliliğin tadını çıkartıyordu. Roberto Baggio gibi
kramponlarını astıktan sonra bir daha hiç dönmeyebilirdi futbol sahnesine…
Juventus yönetimi ligde her
yıl şampiyon olan takımın kaybettiği iki Şampiyonlar Ligi finalinin ardından bu
kupayı kazanabilmesi için o kupayı 5 kez kazanan adamı transfer ettiler.
Cristiano Ronaldo da kupayı getiremezse, son 10 yıldaki futbol projesi
çökecekti. Portekizli, Cardiff’deki finalin ardından bir sezon sonra yine
Juventus’un kabusu olmuş ve Allegri’nin çalıştırdığı takım çeyrek finalde Real
Madrid’e elenmişti. Ronaldo ile de olmadı… İki yıl önce bir gençlik fırtınasının
ikinci kurbanı oldular… Ajax önce Real Madrid ardından Juventus’u süpürdü
sahadan… Patron Agnelli ve Nedved-Paratici ikilisi sezon başında son kartlarını
oynadılar. Takım 8 yıldır arka arkaya şampiyon oluyordu ve takımın başına ligde
hiç şampiyonluğu olmayan Sarri’yi getirdiler… Koronavirüs İtalya’nın kuzeyini
vurduğunda Avrupa, Juventus’u değil Atalanta’yı konuşuyordu. Henüz pandemi ilan
edilmediği günlerde San Siro’da 50 bin taraftar önünde Valencia’yı yıkan
sezonun flaş ekibi adını çeyrek finale yazdırmıştı. Juventus’un ise derdi
büyüktü, kötü sezon geçiren Fransız ekibi O.Lyon’a ilk maçı 1-o kaybetmişler ve
futbol tatile girmişti… Haziran’da oyuna geri döndüklerinde 45 günde oynamaları
gereken 12 lig maçı vardı, düşe kalka da şampiyon bitirdiler ve korktukları
başlarına geldi. Ronaldo’lu kadro, O.Lyon’a elenip Ronaldo’nun memleketindeki
final 8 turnuvasını evinden izlemek zorunda kaldı… O günlerde Juventus’un 23
yaş altı takımının başına getirilen Andrea Pirlo için futbolda ikinci perde başlamıştı…
Zor kararı çok kolay aldı Juventus yönetimi.. Kaybedilen turun ardından 24 saat
bile beklemediler… 18 saat sonra Sarri’nin görevine son verdiler. Onlara yeni
bir teknik direktör lazımdı. Real Madrid ile kupayı 3 kez kazanan eski
yıldızları Zidane, son 10 yılın en parlak adamların Poccethino ve hatta
Inter’den kopup gelmesi beklenen eski hocaları Conte… İtalyan medyasını ters
köşeye yatıran kararı verdiklerinde Juventus’un yeni teknik direktörü Andrea
Pirlo’ydu… 2015’de bir Berlin akşamında Şampiyonlar Ligi müziğini beraber
dinlediği Tevez, Evra, Marchisio, Lichtsteiner, Barzagli futbolu bıraktı.
Vidal, Barça’da, Morata, Atletico Madrid’de, Pogba, Manchester United’da… Pirlo
şimdi yola Bonucci ve Chiellini ile devam edecek… Ronaldo’lu ya da Ronaldo’suz
bir yol ama yokuş ama taşlı…