3 Haziran 2011

37 Gün Sonra

Sezon bitmiş, Mourinho'nun ne söylediği çok da önemli değil. Medyayı protesto ettiğinden bir zamandır konuşmuyordu. Saymadım ama reklam söylüyor o bir zaman 37 günmüş. Dün İspanya'da spor gazetelerinde yayınlandı bu ilan. Radyo yayıncılığının ne kadar üst düzeyde olduğunu gösterir öncelikle. Mourinho, 37 gün sonra konuşma için Cadena Ser'i seçmiş. Röportajın yayınladığı saat tam geceyarısı. Slogan süper. 37 gün sonra Mourinho konuşacak, bu çocukların uyanık olduğu saatlerde olmayacak (tam çevirisi bu değil gibi ). Ne söyleyeceğine dair bu kadar güzel bir spot olur mu?

2 Haziran 2011

Bir Fotoğraf Karesi

Bazı fotoğraflar albümlerde kalır. Aynı masalarda biraraya gelemezsin bir daha. Gelsen de eskisi gibi olmaz zaten. Atletico Madrid'lilerin bu masası gibi. Fotoğraf karesinden çok adam eksilecek. De Gea, Kun Agüero belki de Reyes... Atletico Madrid'e "Ben gidiyorum" dedikten sonra ülkesine giden Kun Agüero'nun gelecek sezon hangi takımda forma giyeceği hala soru işareti. Real Madrid ilk ihtimaldi ama başkanlar arasında centilmenlik anlaşması gereği Florentino Perez geri adıma attı. Atletico Madrid yurt dışına satmaya kararlı. Tek resmi teklif de Juventus'tan. Chelsea'dan beklenen hamle gelmedi. Neymar ve Lukaku'ya çalışıyorlar. Real Madrid bir taraftan Higuain'i satmaya çalışıyor. Fiyatı Agüero'nun üçte biri.. İki ihtimal var. Ya Agüero Real Madrid'e gidecek, vatandaşı da Juventus'a.. Ya da Perez sözünü tutacak ve Agüero Madrid'de kalmayacak. Her hareketleri izleniyor. Agüero'nun 14 yaşından beri çalıştığı Nike ile sözleşme yenilememesi gibi. Adidas ile anlaşıyor olması demek Real Madrid yolu demek olarak kabul ediliyor oralarda...

1 Haziran 2011

Barcelona'nın Tayfası

Hiçbir zaman bir İtalya ya da İngiltere zaten olamadılar. Balkanlar ve bizimle de yarışamazlar. İspanyollar uslu taraftardır. Taraftar gruplarının çoğu da İtalya'daki ultras gruplara özenerek kurulmuştur. Bu net Franco etkisidir. Avrupa'ya kapalı İspanya'nın tribün ithalatıdır. Barcelona'!nın futbolu güzel, stadı da güzel ama tribün sıfır. Camp Nou'da maç izlerken bazı anlarda 90 bin kişiden çıt çıkmadığını görürsün, takım iyi gittiğinden zaten yuh yoktur, rakibin sert müdahaleleri sonrasında protesto yükselir, gol de hakkıyla kutlanır, ardından bir Barça tezahüratı sonra yine sessizlik. Saniyede yüzlerce flaş çakar, millet fotoğraf çekme derdindedir. Öyle ya da böyle eskiden daha iyiydi tribünleri. Bilet fiyatlarının elbette etkisi var. İlk katın biletleri artık kazıktan öte. Barcelona yönetimi gelecek sezon stadı hareketlendirmek için yeni bir proje geliştirmiş. Kısaca kendi tayfalarını kuruyorlar. Bir kale arkasında yarı fiyatına satılacak bölüme gelecek olanlar için "90 dakika susmak yok"tur kural. Son gittiğimde bir genç arkadaş hadi Katalan apaçisi diyelim, 90 dakika susmadı, kafa bırakmadı bizde. O kesin olur bu tribünde.

Olağan Şüpheliler

Yazın geldiği nereden belli olur. Bizde karpuz kabuğu denize düşünce derlerdi yalan olduç İtalya'da yaz dediğin şike-bahis* skandalıyla başlar. Yine rahat durmadılar. 2006'daki Calciopoli kadar büyük değil ama yine organize görünüyor. Eski Lazio'lu gol kralı Signori'nin işin başında olmasına pek şaşırmıyorlar. Adam zaten kumarbaz. Ben Atalanta'dan Doni'nin olmasına şaşırdım. Neyse şimdilik hepsi iddia ama, uzun zamandır telefonlar dinleniyormuş. Serie A'dan tek maç var. 20 Mart'ta Inter'in Lecce'yi evinde 1-0 yendiği karşılaşma. Şimdilik 17 kişi tutuklandı. Serie B'nin sezon finali tescil edilmeyebilir.
Soruşturması yapılan maçlar
SERIE A
- INTER-LECCE 20 Mart 2011
SERIE B
- LIVORNO-ASCOLI 25 Şubat 2011
- ASCOLI-ATALANTA 12 Mart2011
- ATALANTA-PIACENZA 19 Mart2011
- PADOVA-ATALANTA 26 Mart 2011
- SIENA-SASSUOLO 27 Mart 2011

İstanbul Değil Split'e

Barcelona'nın 19 Temmuz'da İstanbul'a geleceği ve Türk Telekom Arena'da Galatasaray ile bir hazırlık maçı oynayacağı haberleri arşivde. Planlanan ancak kesinleşmiş bir maç değildi. Tek bilinen o tarihte Messi ve Mascherano'nun Arjantin ile Copa America'da olacağı idi. Barcelona yeni sezon hazırlık dönemi takvimini açıkladı. 19 Temmuz'da İstanbul'a gelmiyorlar çünkü o tarihte sezonu açacaklar. İlk hazırlık maçları 23 Temmuz'da Split'te. Hajduk Split'in 100. yılı şerefine sahaya çıkacaklar. 3 gün sonra Münih'e geçiyorlar. Porto Alegre, Milan ve Bayern Münih ile turnuva. 30 Temmuz'da THY'nın düzenlediği bir hazırlık maçı. Şampiyonlar Ligi finalinin rövanşı. Barcelona-Manchester United, Maryland'da. 13 ve 16 Ağustos'ta iki El Clasico var! İspanya Süper Kupa finali. İlk maç Santiago Bernabeu'da ve 25 Ağustos'ta UEFA Super Kupa finalinde rakip Porto...

31 Mayıs 2011

Didier Zokora

Bir transferin bittiğine ne zaman inanacağız? Futbolcu yeni takımıyla ilk resmi maçına çıkınca mı? İmza yeter değil mi? Zokora için Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Sevilla'ya gitti. Kulüp Başkanı Jose Maria del Nido, Sevilla'da kadroda büyük operasyon yapıyor. Zokora da eşikte. Adama seni satacağız demişler. Sadri Şener ile imzalıyorlar, fotoğraflar çekiliyor. Del Nido, 2009'da 30 milyon bonservis bedeli yazdığı, 8 milyon ödediği Zokora'yı 6 milyona sattığı için mutlu. Transfer bitti değil mi? değil. Zokora ortalıkta yok. Paris'te olduğu söyleniyor. Dün o fotoğrafı veren Sevilla Başkanı bugün topu taca atmış. Biz kulüp olarak Trabzonspor ile anlaştık ama Zokora ile de anlaşmaları gerekiyor. "Zokora bana Sevilla'dan ayrılmayı kabul ederim ama Türkiye'ye gitmem" demişti diyor Del Nido. Zokora, Fransa'ya dönerse PSG'de oynamak istiyormuş. Del Nido, Trabzonspor, Zokora'yı ikna etmeli, yoksa bu transfer için bitti diyemeyiz diyor. Bundan sonra ne olur? Zokora, oyuncu Pazartesi günü imza atacak diyen Trabzonspor'dan ne alacaksa fazlasını ister. Başka da birşey gelmiyor aklıma...

Antonio Di Natale

X transfere kulüp tarafından bakalım. Yabancı bir golcü alacaksınız. Kaliteli, tecrübeli marka bir santrfor olacak. Önce bütçene bakarsın. Sonra kısa bir liste oluşturur, bir numaradan itibaren denemeye başlarsın. Listeyi oluştururken dikkat edeceğin, futbolcunun o takımda kaç yıldır oynadığı, kaptan-bayrak adam olup olmadığı, küçük takımın büyük golcüsü mü olduğu Ertesi sezon takımının Avrupa'da olup olmadığı, kulübünde kaç para aldığı vs... Çalınmaması gereken kapıyı çalmanı önler bu. Şimdi Udinese'de Antonio di Natale'e bakalım. Serie A'da bu sezon gol kralı. Taraftarın en sevdiği adam. Udinese gelecek sezon Şampiyonlar Ligi için ön eleme oynayacak. Di Natale daha hafta başında "Maldini, Totti gibi bayrak adam olarak bitirmek istiyorum kariyerimi" diyor. Di Natale 33 yaşında, milli takımının santrforu. İtalya'dan gelen haber nedir peki? Galatasaray, Di Natale'ye talip oldu. Oyuncu teklife olumsuz yanıt verdi. Neden olumlu yanıt versin ki? Adriana Lima'ya telefon açıp yemeğe çıkalım mı desem; ne kadar şansım varsa, işte o kadar!..

Bırak Dokunma

Diş fırçası tasarımcılarının günlük mesaisini merak ederim. Sabah kalkıyor, ofise geliyorsun, işin yeni bir fırça tasarlamak. Sap ve fırça kısmı.. Eğ, bük, yok sap ergonomisi, yok yatay kıllar, yok dikey kıllar, dönen kıllar. Her dış fırçası reklamı izlediğimde hadi lan der geçerim. Muhafazakar olmak lazım bu konuda:) Düz bir sap, sert bir fırça.. Yeter. Futbol topunu tasarlayanlar için de yol kısa. Ne yapacaksın? Ölçü belli, çap belli, ağırlık belli, dış malzemeyle oyna dur. Yıllardır oynaya oynaya meşin yuvarlık olmaktan çıkardılar şu topu. Bildiğin plastik toplara benzedi. Yukarıdaki de Puma'nın yeni tasarımı. Gelecek sezon Fransa Ligi'nde kullanılacak. İlk gördüğümde "Bu ne lan!" dedim... Meşin yuvarlak mı arıyorsun? Buyur işte, 1982'den.. Niye oynuyorsun, niye değiştiriyorsun... Bırak, bırak... Dokunma...
Öte yandan, bu arada (!) Didier Zokora, Trabzonspor'a hayırlı olsun. Evet adam hakkındaki fikrim değişmedi. "Ben bu adamla orta sahada ikili mücadeleye girmem arkadaş". Çünkü ....

THY ve Messi

Türk Hava Yolları'nın sponsorluk bütçesini kim yönetiyorsa, bu işlerin akıl babası kimse elinden öpmek lazım. Bir yılda sağladıkları prestijin maddi karşılığı takım ve sporculara ödedikleri onlarca katı. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu sonrasında THY'nin ilanlarıyla doluydu İspanyol gazeteleri. Fotoğraflar dönüş uçağından. Altta Messi Ailesi tam kadro. İlk foto ise efsane. Bu kadar basit işte hayat. Sen çık Wembley'de Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kaldır, 500 milyon insan seni izlesin, Barselona'ya dönüş uçağında futbol oyna...

Yaz

Kafalar Güzel

Dün bu sayfayı okuduğumuzda "Arkadaş sen ne içtiniz de böyle güzelleştiniz?" dedik. Geçmişten yaprak gibi ama taza haber gibi yazmışlar. Beşiktaş, Tayfur Havutçu ile sözleşme imzalamamış olsa inandırıcılığı olabilirdi ama çok geç. Atletico Madrid'den ayrılacağı kesinleşince Beşiktaş yönetiminin Flores ile görüştüğü doğrudur ama Flores'in isteklerini abartılı bulmuşlardı. Haberin klişe tarafı ise "Reyes, gel beraber gidelim" kısmı... Beşiktaş'a bedava gelse onbirde yer bulamazsın. Kanatlarda Quaresma-Simao. Nerede oynayacak Reyes?

Bir Devrin Sonu




"Genç Semih" Şentürk için "Emektar futbolcu" yazıldı. Türk futbolunda bir devir kapanmıştır.

30 Mayıs 2011

Lucho Gonzalez

Heinze ayrılık kararını alırken ağır konuşmuş. Hedefteki adam Marsilya'da teknik direktör Didier Deschamps. Futbolcularla ilişkilerinin her zaman arıza olduğu söyleniyor. Akıllı hoca ama zor adam. Heinze'den sonra asıl bomba Lucho Gonzalez. Sezon başında Marsilya'nın kulüp transfer rekorunu kırıp Porto'dan 18 milyona aldığı Lucho da ayrılmak istiyor. İki Arjantinli'nin de firarı için ortak sebep Deschamps. Şampiyonluğun ardından çok da kötü bir sezon geçirmediler, Lille kendini aşmasa O.Lyon'un bu kadar sallandığı bir sezon da yine finişi önde geçebilirlerdi. Lucho için Marsilya'nın 12 milyon Euro'nun altına inmeyeceği söyleniyor. İstatistikleri aslında hiç fena değil, ligde sadece 6 maç kaçırdı ama oyun liderliğinin elinden alındığını şikayet ediyor. Kral topçudur Lucho... Koy Manchester United'a oynasın desek ne olur. Muhtelemen çalışma izni alamaz.

Şampiyonlar Ligi: Kazanan

Şampiyonlar Ligi finalinde hadi "kim kazanır?"ı bilmek zor değildi diyelim. Hem skor hem de golleri atanlar tek tek bilmek ise... 282 kişi tahmin yaptı. Skoru doğru bilip golleri atanları ıskalayanlar var. 12'den vuran arkadaşın nicki de ilginç: Unknown... Bana e-mail atar, kitabın adını ve adresini yazar, ben de sözümü tutarım...

29 Mayıs 2011

Gianluigi Buffon

İtalyanlar imkansız gibi görünen bir vuruşu çıkardıklarında söylerler: Alla Buffon... Alameti farikası olmuştur. Buffon işi kurtarış. Bir zamanlar dünyanın tartışmasız en iyisiydi. Sonra en iyi 3 içinde mutlaka oldu: Kısaca Cech, Buffon, Casillas der geçerdin. Artık değil... Zaman akıp gidiyor, gençler geliyor. Bir zamandır Buffon adı çok geçiyor bizim medyada. O gelir, bu gelir değil yazmamın amacı. Buffon, 2006'daki Calciopoli skandalı sonrasında Nedved ve Del Piero ile birlikte Juventus'u bırakmayan 3 stardan biri. Üçünü de tapar Juventus taraftarı. Dünyanın en pahalı kalecisiydi, hala adı top 10 transfer listesinde yer alır. O tarihte de bonservisi için 40-50 milyon vermeye hazır kulüpler vardı. Manchester United'a ya da Milan'a gidebilirdi. Uzun süre sakat sakat oynadı. Sırtındaki sakatlık en sonunda ameliyat kararı aldırdı ve bu sezonun ilk yarısında Buffon forma giymedi. Eski Buffon artık ortalıkta yok ama adı bile birçok maçta yetiyor, kariyerinin sonuna kadar da yetecek. Fotoyu özellikle tercih ettim. Buffon, İtalya'da reklam sektörünün en çok tercih ettiği futbolculardan biridir hala...Juventus'tan kazandığı para yıllık 6.5 milyon Euro. Juve 20 yıl aradan sonra bu sezon Avrupa'da yok. Del Piero'yu bile sembolik olarak 2 milyona çektikleri bir dönemde Buffon'dan da indirim bekliyorlar. İki yıllık sözleşmesi olan, 28 yaşın üstünde bir adam için kulübüyle pazarlık yapmak zorunda değilsin. Zarfın içine 13 milyon Euro koyarsın, Buffon ile de anlaştığında gelir kalene geçer. Transferin basit maliyeti budur. Buffon, Juventus'tan ayrılmak istemiyor. Roma'nın yarım ağız bir teklifi olsa da bu maliyet onları da aşar. Galatasaray kalesini iki yıl önce Buffon'un milli takımdaki yedeği De Sanctis yıllık bir milyona korumuşken ve bonservisini alma imkanı varken, bu sezon bu Buffon sevdası nereden çıktı bilmiyorum. Transfer spekülasyonları dünyanın her yerinde var. İtalya'da editörlerin burada çıkan haberleri, haber değeri olmadığı için en azından 10 gündür kullanmadıkları da ortada. Mesele beklentinin bu kadar yükseltilmesi. Galatasaray 3 yıldır bundan kaybetmiyor mu?

Arkadaş arıyor, gel akşam mangal yakacağız bahçede diyor. Gitmez misin? Gidersin, adam boşver şimdi duman olacak deyip köşedeki dürümcüden sipariş verse, -tamam maksat muhabbet de- o mangalı kafasında (Fuat, naber:) kırmaz mısın. Çıtayı Buffon diye koyarsan, bir başkası geldiğinde, taraftar o dürümün de tadına varamaz işte...

Heysel: 26

3 Haziran'da A Milli Takım Belçika ile oynayacak.King Baudouin Stadium'da. Ya da eski adıyla Heysel... 26 yıl önce de bir final oynanmıştı...
Andrea Casula 11 yaşındaydı
29 Mayıs 1985 20:15

Heysel