Bu bir devam
yazısı… Galatasaray özelinde “orta sahayı hafife almanın” bedelleriyle biten satırlardan
sonra şimdi Real Madrid örneğine bakalım. Karşımıza bambaşka bir fotoğraf
çıkacak.
Kasım 2015.
Santiago Bernabeu’da Luis Enrique yönetiminde Barcelona El Clasico’da Real
Madrid’i sahadan silerken tabelada 4-0 yazıyordu. Real Madrid teknik direktörü
Rafael Benitez’in Modric-Kroos’lu orta sahasında oyuna başlayan 3. adam James
Rodrigues sonradan oyuna giren ise Isco idi. Mesut Özil’li yıllar sonra Real
Madrid’in 10 numaraları… O sezon Rafael Benitez-Zidane değişimi yaşandı, orta
sahadaki değişimi de Zİdane’nın yaptığı söylenemez ama o günden bugüne Real
Madrid’in ideal orta saha üçlüsü Zİdane gidip gelse de ve yine gitse de
değişmedi. Madrid medyasının çok defansif bulduğu, şıkır şıkır bir 10 numara
olmadan koskoca Real Madrid futbol oynar mı dediği takım, 3 yıl arka arkaya
Şampiyonlar Ligi kazandı…
Ocak 2022.
Real Madrid, İspanya Süper Kupa’nın Final Four formatında Barça’yı devirip
finale çıkarken de orta saha aynıydı. Yıllar geçiyor elbette iki yıl sonra bu
orta sahayı görmek mümkün olmayacak ama Casemiro-Kroos-Modric’li yıllarda Real
Madrid’in rakipleri orta sahayı ne kadar hafife almış sorusunun peşinde
koşalım. Modric, Real Madrid’e 30 milyon, Casemiro 13.5 milyon, Kroos ise
bonservisi cebinde gelmişti. Üçlüye 43.5 milyon Euro ödeyen Real Madrid’in 2016
yılından beri orta saha oyuncuları için kasasından çıkan para 79 milyon Euro.
Akla gelen ilk isimler ise Ceballos, Reinier ve bu sezon kadroya katılan genç
Fransız Camavinga…
Şimdi Real
Madrid’in büyük sahnedeki rakiplerine bakalım. Barcelona, Andre Gomes’ten
Coutinho’ya, Paulinho’dan, Arthur’a, Vidal’dan de Dong’a ve en sonunda Pedri’ye
kadar 6 yıllık dönemde orta sahası için 437 milyon Euro harcadı.
Atletico
Madrid, Gaitan, Lemar, Rodri, Kondogbia ve de Paul başta olmak üzere 8 orta
saha transferine 197 milyon Euro akıtırken, Avrupa sahnesinde Real’in karşısına
dikilebilecek esaslı takımlar arasında orta sahaya en az parayı harcayan Paris
Saint Germain oldu. Krykowiak, Lo Celso, Parades, Gueye, Pereira, Rafinha başta
olmak üzere Ben Arfa ve Lass Diarra’nın da bedelsiz geldiği orta saha
operasyonlarının faturası 129 milyon Euro…
İngiltere’ye
gidelim. 2016 yılından beri Avrupa’da Barcelona’nın ardından en çok parayı
harcayan kulüp Chelsea oldu. Kante, Bakoyoko, Drinkwater, Jorginho, Kovacic,
Havertz, Ziyech… Londra kulübünün kasasından 6 yılda 352 milyon Euro çıktı orta
saha için. Manchester City bu dönemde 166 milyon Euro harcadı. İlkay, Bernardo
Silva, Rodri ilk akla gelenler…
Liverpool,
2016 yılından beri orta saha transferine 192 milyon Euro ödedi. Wijnaldum,
Oxlade, Keita, Fabinho ve ve Keita….
Almanya’dan
Bayern Münih ile bitirelim. Real Madrid ve Barça’nın hayal kırıklıkları olan
Rodrigues ve Coutinho’yu kiralık olarak kullandıklarını hatırlayalım. Orta
sahaya 133 milyon Euro harcayan Bayern Münih’in bu dönemdeki en pahalı iki
transferi Renato Sanches ve Tolisso’dan beklediğini alamadı. Sıfır bonservisle
gelen Goretzka ve 15 milyon Euro bonservisle gelen Sabitzer için ise takdir
sizin…
Futbolda 11
istikrarını uzun yıllar sağlayabilmek mümkün değil ancak oyunun kalbinde orta
sahada Real Madrid örneği ve tam karşısında ilk yazının öznesi Galatasaray bize
şunu anlatıyor… Bir hattını sabitlemeden diğer 2 hattında kat çıkamazsın… Ve
elbette, taşıma suyla değirmen dönmez…