20 Kasım Cumartesi
14:00 Altay-Mersin İY / TRT 1
14:30 Kasımpaşa-Gençlerbirliği / Digi
14:45 Arsenal-Tottenham / PL TV
16:00 Manisaspor-Bursaspor / Lig TV
16:30 Schalke 04-W.Bremen / TRT 3
17:00 Birmingham-Chelsea & M.United-Wigan / PL TV
17:00 Sivasspor-K.Karabükspor / Digi
19:00 Beşiktaş-Konyaspor / Lig TV
19:30 Liverpool-West Ham / PL TV
19:30 Leverkusen-Bayern / TRT 3
21:00 Almeria-Barcelona / NTV Spor
21:45 Milan-Fiorentina / TV8 & Spormax
21:45 Ajax-PSV / Beyaz TV
22:00 Nice-Montpellier / Kanal A
23:00 Real Madrid-A.Bilbao / NTV Spor
21 Kasım Pazar
13:30 Orduspor-Tavşanlı Linyit / TRT 3
13:30 Genoa-Juventus / TV8
14:00 Denizlispor-Diyarbakırspor / TRT 1
14:30 Antalyaspor-Gaziantepspor / Digi
15:30 Groningen-Feyenoord / Beyaz TV
15:30 Blackburn-Aston Villa / PL TV
16:00 Chievo-Inter / TV8
16:00 Trabzonspor-Eskişehirspor / Lig TV
16:30 Stuttgart-Koln / TRT 3
17:00 Ankaragücü-İBB / Digi
18:00 Fulham-M.City / PL TV
18:00 Lille-Monaco / Kanal A
18:30 St Pauli-Wolfsburg / TRT 3
19:00 Kayserispor-Galatasaray / Lig TV
19:30 Ç.Rizespor-Boluspor / TRT 1
21:45 Napoli-Bologna / Spormax
22:00 Lens-Lyon / Kanal A
22:00 Real Sociedad-A.Madrid / NTV Spor
22 Kasım Pazartesi
20:00 Fenerbahçe-Bucaspor / Lig TV
22:00 Sunderland-Everton / PL TV
19 Kasım 2010
17 Kasım 2010
El Superclasico'nun Ardından
El Superclasico 3-4 yıldır Türkiye'de yayınlanıyor, her derbi sonrasında "Bu mu dünyanın en büyük derbisi?" eleştirileri geliyor bloga, ya da ben okuyorum bir yerlerde. Öncelikle herkesin derbisi kendine büyük, bunu bir Türk ya da İtalyanın dünyanın en büyük derbisi olarak kabul etme mecburiyeti yok, bilimsel bir gerçek yok karşımızda (!) Dün de mücadelenin bol olduğu, futbol kalitesinin mumla arandığı, artık yolun sonuna gelmiş yıldızların sahada gezindiği, bir tarafta tarihinde ilk kez küme düşmemek için çabalayan River Plate ile en az onun kadar kötü bir sezon geçiren Boca'yı izledik. Evet bu derbi büyük. Tarihini, yetiştirdiği futbolcuları, ülkeye verdiği heyecanı, tribün şovlarını, 90 dakika boyunca yükselen tezahüratı görünce sahadaki futbol kalitesinin pek bir önemi kalmıyor. Bir derbinin büyük olabilmesi için de iyi futbol olması gerekmiyor. Maçın sonunda kariyerinde son kez El Monumental'a çıkan Martin Palermo'nun yüzündeki hüzünü görmek yetiyor. Riquelme'nin sakat sakat maça çıkmasını, golü yedikten sonra kenardaki endişeli suratını görmek, onca alkol tedavisinin ardından Ortega'nın hala o çalımlarını atabildiğine şahit olmak ya da bir zamanlar çocuk yaşta yolu İstanbul'dan geçen Lamela'nın artık bir yıldız adayı olduğunu farkedebilmek...
River Plate, eski bir Boca Juniors'lu Maidana'nın kafa golüyle kazandı. O dakika kadar çok iyi oynayan Boca'nın yedek kalecisi Garcia için çıkmaz bir toptu. Ne Palermo ne de Pavone adam gibi pozisyona giremediler. Hakem Baldassi, 17. kez yönettiği derbide, iyi hakeme futbolcular nasıl saygı duyar, bize bunu gösterdi. Golü yiyen Boca'nın taraftarı oyun soğusun diye yüzlerce meşale yaktı, River o gazla ikiyi bulabilirdi, olmadı. Almeyda ile hasret giderdik, o kazadan sonra sahalara dönebilen Buonanotte'yi izleyebildik.
16 Kasım 2010
Naklen Yayınlar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)