3 Kasım 2007
Sarkozy ve iPod
Mevzu başka aslında lakin foto akıllara ziyan olduğundan oradan başlamak lazım. Fransız Sarkozy,- Ahmet Çakar gibi devam edeyim, adamsan- NYPD tişörtü giymiş koşuyor, yanındaki büyük ihtimal koruması onun da üzerinde 10 numara Puma İtalya mavisi var. Bu kadar global işte bu dünya. Dinlediklerinden devam edelim, dünyanın her yerinde insanlar iPod çıkana kadar cd çalarlarla ondan önce de walkmanlerle koştular. Koşmaya da devam ediyorlar. İş New York maratonu gibi ciddi organizasyonlar olunca işin başındakiler bir karar almışlar. Maratona ipod ile katılmak yasak. iPod'u duygusal doping olarak sayıyorlar. Yani maratona gelirken iPod'u evde bırakıyorsun. Peki haklılar mı? Şimdi adam U2 albümü patlatmış kulağına, basmış gidiyor, olmaz tabii öyle. Birileri Eye of the tiger diyor tamam biliyorum....
2 Kasım 2007
Haftasonu Futbol
3 Kasım Cumartesi13:00 Samsunspor - Malatyaspor (d spor)
14:30 Kilmarnock - Celtic (business channel)
14:45 Arsenal - Manchester United (fox)
16:30 Bayern Münih - Eintracht Frankfurt (ntv)
17:00 Middlesborough - Tottenham Hotspur (fox)
18:10 Nancy - Bordeaux (kanal A)
19:00 Fenerbahçe - Beşiktaş (lig tv)
19:00 Lazio - Fiorentina (24)
19:15 Blackburn Rovers - Liverpool (fox)
20:30 Heerenveen - PSV Eindhoven (business channel)
21:30 Milan - Torino (24)
23:00 Sevilla - Real Madrid (ntv)
23:10 Gremio - Figueirense (lig tv)
4 Kasım Pazar
13:00 Antalyaspor - Altay (d spor)
15:30 Ajax - Roda (business channel)
16:00 Sivasspor - Kasımpaşa (lig tv)
16:00 Empoli - Roma (ntv)
16:00 Genoa - Palermo (24)
18:00 West Ham United - Bolton (fox)
18:00 Atletico Madrid - Villareal(e2)
19:00 Gaziantepspor - Galatasaray (lig tv)
20:00 Barcelona - Real Betis (ntv)
21:30 Juventus - Inter (24)
22:10 River Plate - Independiente (e2)
1 Kasım 2007
Domates Biber Pele'ye Gider
Ben bu herifi oldum olası sevmem. Maradona ile karşılaştırana git bir çay koy derim. Paçası yemediğinden Avrupa'da oynamamıştır bu; tek yapabildiği Amerika'nın angutlarına futbolu sevdirmek için yüklendiği misyonerliktir. FIFA başkanlarının yalamasıdır, doğal değildir, kahkahası bile yavşakcadır. Boynunda nah bu kadar madalyon taşıyan bir lümpendir. Ohh be kustum rahatladım...
Cheeky Boy Football Club
Mentalita Ultras bizim buralarda resmen satılmaz. Bu Cheeky Boy modelinin bizim tribünlerde meşhur olmasında payı olan arkadaşı çok çok yakından tanırım. Galatasaray tribünlerinde Yürüyedur grubu ilk kez giymişti Cheeky Boy modelini. Lakin Mentalita Ultras da bozmuş kendini, son yolladıkları promo e-mailinde Umbro ile işbirliğine gittikleri mesajı var. Olmuyor işte hem endüstriyel futbola karşı olacaksın hem de getirip Umbro'yu burnumuzun dibine dayayacaksın.
Öylesi...
2002 Dünya Kupası iki Türk futbolcusunun adını dünyaya yaydı.. Hakan Şükürve Hasan Şaş!.. Hasan Şaş oynadığı teknik, estetik ve yaratıcı futbolla dikkatiçekmişti.Afrika'ya Safari'ye giden dostlar, orada, saz çadırlarda yaşayan, elleri mızraklı tam tamcı yerlilerin, Türk olduklarını öğrenince "Şaş.. Şaş" diye çığlıklar attıklarını defalarca anlattılar.. Öylesi... Hıncal Uluç/Sabah
31 Ekim 2007
Valencia:1 Real Madrid 5
NTV için zor seçimdi, Real Madrid-Valencia maçını tercih etmişler, Atletico Madrid-Sevilla bekliyordum, en azından bir saat geç başladığından 2. yarısını verebilirlerdi ki ilk yarı 2-2 bitti. ( 4-3 Atletico kazandı). Güntekin Onay bu maç anlatmaya gelirken Marca, As gazetesi okuyan adam. Schuster'in basın toplantısındaki demeçlerinden bahsediyor, piyasadaki spikerlerin kırık fırın ekmek yemesi lazım bu adamın seviyesine gelebilmeleri için. Futbol güzel ama garip oyun. Valencia sezona süper başladı, seri galibiyetler aldı, ardından Rosenborg ve Sevilla mağlubiyetleri hocayı yedi. Koeman tam anlamıyla bir enkaz teslim alacak. Geçen sezonki tarihi şampiyonluğun mimarı Guti yine korkunç oynuyor. Robinho da alem sonrası havasını bulmuş. 30 dakikada 3'lediler maç orada bitti. Sonra 4 oldu ilk yarı, 6 da olurdu. Ramos bile sağ çaprazdan gol attı, o kadar yani. 2. yarıda Roma derbisine bakarken 5-1 olmuş ama ne önemi var. Bu skor manita demek, yarın Marca ve As illa ki bu manşetle çıkar..
Tonetto 1 Tonetto 2 Tonetto 3
Eve geldiğimde elektrikler yoktu, jenaratör yok tabii evde, ufaklıkla mum ışığında bekliyoruz, elektrik nasıl gider; nasıl gelir, sanki çok biliyormuşcasına anlatıyorum 4 yaşındaki çocuğa. Neyse Roma derbisinin (seyirci: 65 bin) 3. dakikasında geldi. Roma taraftarı falan değilim; neden olayım ki? Lazio'yu sevmem, Roma'da Mancini'yi de sevmem. Roma silindir gibi geçer deyince Lazio sempatizanı arkadaşlar bozulmuş ama 3-1'den sonra yakaladıklarını atsalar; o da olacaktı. Yakası kürklü montlar demek ki bu sene de moda; Totti kardeşimizin üzerinde gördük. Curva Sud, Tommasi için bir pankart asmıştı, gelen görüntüde tam okuyamadım. Pizzaro nefis oynadı, Vucinic zaten formda, kılkuyruk Mancini de kendince dansetti topla. Bu sezon ilk kez Kanal 24'de seyrettim Serie A. Spiker sadece futbolcuların isimlerini söylese keşke, kimse onun boğazına basmıyor ki biraz bilgi ver diye. Bildiği birşey de yok; saçmalıyor, yok geçmiş sezonlarda İtalya'da maçlar berabere bitermiş de, kaynana zırıltısı. Adam, futbolcuları da seçemiyor, takmış bir kafayı Tonetto'ya, sanırsın Roma'nın yarısı Tonetto 1, Tonetto 2, Tonetto 3. Sedat 3'e selam bu arada. Lazio kalesindeki Ballotta'ya da yazık kardeşim. Adam gelmiş 43 yaşına, kim zamanında bunun sigortasını eksik yatırmışsa yazıklar olsun. Adam hala 5000 iş günü dolsun diye kalede tırmalıyor. Gecenin ilginç iki skoru: Milan, Sampdoria deplasmanında patladı, 5 attı. Lazio'ya da aynı tarifeyi uygulamışlardı deplasmanda. Garezleri kendi taraftarına. Livorno, Reggina deplasmanında bu sezon ilk galibiyetini aldı...
Ducati
Advertising Agency: MatosGrey, São Paulo, BrazilCreative Directors: Silvio Matos, Leandro Castilho
Art Director: Lucas Heck
Ronald Koeman Valencia'da
Ronald Koeman haftaya PSV ile İstanbul'a gelmiyor çünkü Valencia'ya gitti. Valencia, Flores'i yolladıktan sonra Capello, Mourinho, Lippi deyip yüksekten uçtu sonunda da Koeman ile anlaştılar. Koeman için büyük transfer. PSV geçen sezon sattıklarının yerini dolduramamış sonuçta kısır Hollanda Ligi'nin takımı. 2.5 yıllık sözleşme imzaladı Tenten. Bu transferle birlikte de Barça, eski futbolcuları tarafından kuşatılmış oldu. Bir tarafta Schuster diğer tarafta Koeman...
Sacco ve Vanzetti
Önsöz:
Yuvarlanıyor iri, sıcak damlalar
Bakır yanaklarımızdan
Yuvarlanıyor iri, sıcak damlalar
Kalbimizde!
Kalbimiz artık dar geliyor bize !
Kopararak
Kanlı sargıları
Yaramızdan!
Dişi bir kaplanız ki biz
Dişlerimizde taşıyoruz, altın başlı
Yavrularımızın ölüsünü ...
Kimin kızıl gönüllü sarı alnına
Sardık sevginin beyaz çiçekli örgüsünü!
Kan geliyor kainatın rengi bize!
Yuvarlanıyor iri, sıcak damlalar
Bakır yanaklarımızdan
Kalbimize!
Hikaye:
Onların cebinde fırkamızın bileti yoktu
Onlar, kurtuluşun kapısına varmayı,
Ferdin cesur hamlelerinden uman
İki saf ve namuslu çocuktu!
Ne milyonların rehberiydi onlar,
Ne de inzibatlı bir devrim ordusunun askeri!
Devrimin sıra neferiydi onlar,
Devrimin namuslu neferi.
Yanıyordu kanlarında şavkı İtalya güneşlerinin
Koştular temiz esmer alınlarla hayatın sesine
Dövüştüler yanında dövüşen kardeşlerinin
Yeni dünyaya düştüler eski zulmün pençesine!
Yedi yıl ölümün karşısında gülerek durdular
Elektrikli iskemleye
Kadife bir koltukmuş gibi oturdular
Yürekleri dört bin volta yedi dakika dayandı
Yandı yürekleri
Yedi dakika yandı
Cani değildiler, kurban gittiler bir cinayete
Kurban gittiler dolarların emrindeki adalete!
Hayatlarında olmadılarsa da kitlelerin rehberi,
Ölümleriyle şaha kaldırdı kitleleri
Bu iki ihtilal neferi!
Kıssadan hisse:
Burjuvazi,
Katletti içimizden ikisini
Bu iki ölü ölmeyen ölümsüzdür!
Burjuvazi,
Kavgaya davet etti bizi
Davetleri kabulümüzdür!
Biz nasıl bilirsek hep bir ağızdan gülmesini,
Biliriz öylece yaşamasını ölmesini
Hepimiz - Birimiz için,
Birimiz - Hepimiz için./ Nazım Hikmet Ran
Kaynak Hamidiye Suları
Dün bir haber vardı Milliyet'te. Mehmet Çiftçi imzalı. İspanyol Sport gazetesini kaynak gösteriyor, "Fatih Terim'i Valencia istiyor" diyordu haberinde. Ne gariptir o İspanyol gazetesinin sitesinde Valencia'nın teknik direktör adayları haberini okuduğunuzda Terim ismine rastlayamıyorsunuz. İspanyolca bilmeye de gerek yok ki. Adaylar 3 gündür aynı isimler, dün pazartesi notlarına yazmışım zaten: Lippi, Mourinho, Capello, Deschamps, Del Bosque, Koeman. Bizim medyada çıkan ve bir ayağı yurtdışında olan bu türden sıkma haberler için google araması yapınca her zamanki gibi çıkan sonuç sadece haberi alıntılayan Türkçe kaynaklar oluyor. Yani koskoca Avrupa medyası bu haberleri atlıyor, bizim medya sektirmiyor. Bugün bir benzeri daha var. Galatasaray, G14'den atıldı yerine Fenerbahçe geldi. Haber yine Mehmet Çiftçi'den. Bu kez kaynak falan yok. Kaynak Hamidiye Suları. Öncelikle Galatasaray; hiçbir zaman G-14 üyesi falan olmadı. Peki Fenerbahçe'ye resmi teklif geldi mi? Geldiyse neden Fenerbahçe kendi sitesinden bu haberi açıklamıyor ve İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca aramalarda Google neden çaresiz kalıyor? Yemeyin kardeşim milleti, midenize oturur, Perrier de kurtarmaz sizi...
Yüzsüzlere gözlük
Almanya'da bir sexshop'un promosyonu. Alışveriş yaptıktan sonra sana bu gözlüğü hediye ediyorlar, kapıdan dışarı çıktığında gazetenin 3. sayfasında gözleri bantlanmış Meliha gibi dolaşıyorsun. Bizim memlekette bunu takacak -hayır sadece sexshop'dan çıkarken değil- çok yüzsüz adam var. Politikacı, işadamı, gazeteci, sanatçıııı...
Corcovado
Dünya Kupası 36 yıl sonra Güney Amerika'ya gidiyor ki bu haksızlığın ağababası. 1978 Arjantin'den beri bu futbol manyağı kıtayı çok beklettiler. İş tabii biraz da ekonomik. O kıtada böyle bir organizasyonun altından kalkacak kaç ülke var ki? Kararın açıklanması sonrasında Rio-Corcovado'da çekilen bir kare bu. Dünya Kupası ne zaman bizim kıtaya döner, Avrupalı'yız ya. 2018 muhtemelen Avustralya'ya gidecek bu da 2022'yi işaret ediyor Avrupa için ve de İtalya'yı. Ya da İngiltere'yi. Hayat bu; kim öle kim kala...
30 Ekim 2007
2014 Dünya Kupası Brezilya'da
2014 Dünya Kupası beklenildiği üzere Brezilya'nın. 1950 finallerine evsahipliği yapıp kupayı Uruguay'a vermişlerdi. Ronaldinho ve Ronaldo'nun olmayacağı kesin. Arjantin kazansın istiyorum 2014'ü. Foto geçen Mart ayından...
Pazartesi Notları #17
# Barcelona'da son geyik Ronaldinho'nun Henry'ye pas atmadığı. Ronaldinho'nun istatistikleri yerlerde sürünüyor bu sezon. 90 dakikayı bitirdiği maç yok. Henry de, Arsenal çaktıkça bunalıma mı giriyor nedir?# Real Madrid transferde 130 milyon euro harcadı. Yine ne varsa eskilerde var. Guti muhteşem oynuyor, Raul sonradan oyuna girip golünü atıyor. Hollandalı aşısı hala tutmadı. Puanları toplayan hala Capello'nun takımı.
# Valencia yeni hoca arıyor bizim buralarda hemen aday olarak Terim de yazıyorlar ama İspanyolların haberi yok bundan! Lippi ve Capello çok zor, Mourinho için aslında ideal kulüp.
# İtalya'da tv görüntülerinden kesilen cezalar çok tartışma konusu. Geçen sezon Adriano'ya da penaltı almak için atladığında 2 maç ceza kesmişlerdi. Zalayeta'ya da aynı pozisyonda hakemi kandırmaktan 2 maç ceza kestiler. Bana mantıklı gelmiyor bu tv'den ceza.
# Dibe vuran Milan, yaz döneminde yapmadığı transferi Ocak'ta yapacak eli mahkum. Cannavaro için bastırıyorlar. Ben Zambrotta'yı alırlar diyorum. Sheva da dönsün tam olsun bari.
# Yarın akşam Roma derbisi var ama Totti'siz derbi ne kadar çekilir ki? Roma'nın kağıt üzerinden Lazio'nun üzerinden silindir gibi geçmesi lazım. Vucinic korkunç oynuyor.
# Manchester City karizmayı fena çizdirdi. Chelsea'nin tersine geldiler, yenir yenir de 6 tane yenir mi? Avram efendiye cumartesiler yaradı.
# Arsenal'in Sparta Prag'a attığı golleri tekrar tekrar izliyorum. Son yıllarda bir maçta bu kadar kombine atakla atılan gol serisi görmedim.
# Lazio'da tribün liderlerine ağır cezalar geliyor. 10 yıla kadar hapis cezası alacak isimler var aralarında.
# 25 yıl Galatasaray'dan sonra daha bir yıl dolmadan 3 ayrı kulübün teknik adamlığı? Sistem Bülent Korkmaz'ı da bozdu demiyorum ama zorluyor işte.
# Ankara'daki Alman teknik adamların neden gittiğini anlamadım ama üzülmedim. Gereksiz isimlerdi.
# Iddaa bu sezon hiç reklam yapmıyor. Zaten tekeller, internette yasak var ne gerek var reklama mı demek lazım yoksa baharda ihale var, malın fiyatını düşük tutmak için reklama yüklenip ciroyu mu arttırmak istemiyorlar acaba? Bir unutturma politikasıdır gidiyor...
#Kanat Atkaya'nın Denizli maçı yazısını okudum, Turgay Şeren okumuş gibi oldum. "Bak Arda" falan diye başlıyor.
#Mehmet Demirkol, yorumcu-teknik direktörlere bugün harika ayar vermiş. Okumak lazım.
# Bordeaux'ya yolu düşen mutlaka Vanzetti'de yemek yemeli. Salaş bir italyan bistrosu. Deli yiyip içiyorsun adam başı 30 euro. Vanzetti de 1920'lerde haksız yere Amerika'da asılan bir İtalyan. Şarkılara da filmlere de özne olmuştur kendisi...
#Bloga eleştiri namına "neden manken fotosu koyuyorsun, o haber neden yok, bu haberi neden atladın vs..."commenti atanlara tekrar hatırlatayım: "Blog burası, daha fazlası değil, yani keyfimin tenceresi". "Neden isim Aceto Balsamico?" diyenlere: Bloga isim ararken akşam yemeğinde masada vardı bir şişe. Öyle oldu...
Bilardo Topları
Ayrıldığımız gündü.Mutfaktaydık, buzdolabının yanında, kapısı açıktı, herşey bambaşka
görünüyordu yüzüne vuran o soğuk ışıkta
"Biliyor musun " dedin. "Sen neye benziyorsun biliyor musun?"
Epeydir aradığın bir şeyi bulmuş olmanın hem sevinç, hem keder veren gizli bir an için bulandırmıştı yüzündeki tedirginliği, kırgınlığı.
Sis ışığa çıkmıştı. Sonra yavaşça çevirip başını yüzüme baktın kuyuya düşmeye benzeyen derin bir korkuyla.
"Neye?" dedim,yan yanayken yaşadığımız ayrılığın adını sorar gibi,"Neye?"
"Bilardo toplarına."
"Neden?" dedim.
"Yazgını hep başkalarının ıstakalarının insafına bırakıyorsun da ondan..."
Bir uçurum gibi derinleşen sessizlik o an başlamıştı bile bizi birbirimizden uzaklaştırmaya.
Beni terk etmeden önce yaptığın son konuşma oldu bu. Sonra iki arkadaşım geldi,birinin omzunda ağladım,hangisiydi şimdi hatırlamıyorum. Sonra birlikte başka bir kente gittik,anlarsın ayrılığın ilk günlerinde o eve katlanamazdım, sonra ben başka aşklara, sonra başka evlerin
duvarlarına başka takvimler aştım.
Şimdi ne zaman birinden ayrılsam ıstakaların sesi patlıyor kulaklarımda
ardından bilardo topları
dağılıyor dört bir yana
Seni hatırlıyorum o soğuk ışıkta
bir daha
bir daha
bir daha /Murathan Mungan
Gol AŞ
Atletico Madrid'in Forlan'a ödediği bonservis için "kazık" demeyen yoktu, ben de dahil. Lakin adamın paranın karşılığını veriyor. Bu hafta itibariyle Avrupa'nın en iyi iş yapan forvet ikilileri arasında 3 numaradalar "Kun" Aguero ile birlikte. Aguero 10, Forlan 9 gol attı. Hoş bu istatistik biraz da bizim Erciyesspor destekli ama! Bir numarada Klose-Toni ikilisi var. Bayern Munih'in hücum hattı, Bundesliga-Almanya Kupası ve UEFA'da 21 gol attı. 2 numarada Sevilla var. Kanoute ve Luis Fabiano 20 golü kardeş payı attılar. Bunlar süper ikililer; bir de onların gölgesinde kalan yıldızlar var tabii hayatı kayan. Atletico Madrid'de Mista, Bayern Munih'de Podolski, Sevilla'da Kone gibi mesela. İspanya'nın en iyi iki forvet hattı; Çarşamba akşamı Calderon'da kapışacak. Atletico Madrid-Sevilla kağıt üzerinde iyi maç, NTV sektirmez inşallah...
Boca Juniors Mezarlığı
Hakkında çok yazılıp çizilmişti lakin ses var görüntü yoktu. Boca Juniors mezarlığı, üstüne daha ne yazayım ki!...
Milan ve Fossa dei Leoni
Milan dibe mi vurdu; mağmaya mı gitti belli değil. Şampiyonlar Ligi'ni almış kadroya takviye yapılmayınca, dinazorların bu sezon çatlayacağını söyleyen bir tek ben değildim elbet. "Bu jenerasyonun misyonu doldu kardeşim" en fotomaççası işte. Totti'siz bir Roma'ya üstelik daha son maçta Empoli karşısında rezil olmuşken yeniliyorsan sezon bitmiş demektir senin için. Şampiyonlar Ligi'nde öyle ya da böyle devam ediyorlar, Luce'nin takımına 4 attılar ama ezeli rakiplerinden yedikleri puan farkını çıkartacakları tek platform artık derbi kaldı. Fossa dei Leoni de yok artık. 2 yıl olmuş grup kendini imha edeli. Yeri gelmişken not düşeyim artık tarih olan Haftalık dergisi grup hakkında yazdığım uzun bir yazıyı araklamış, muhabirinin imzasıyla yayınlamıştı. Pankart elbette ki San Siro'dan. Vefa pankartı falan filan işte...
29 Ekim 2007
AS Roma 2001-Antonello Venditti
Che c'e'era tornato il sole dentro me
e l'aria e' piu' leggera come se
tutto l'amore che cercavi adesso c'e'
e non ti manca niente al mondo.
Che c'e'
che bella 'sta giornata insieme a te
di lacrime e di gioia come se
tutta la vita che speravi e' qui per te
e non ti manca niente al mondo.
E il tempo ci ritrova qui ancora un'altra volta
i nostri cuori unisoni legati un'altra volta
per te che ci fai liberi ovunque al mondo siamo
in ogni giorno che vorrai io gridero' ti amo.
Perche'
sognavo questa Roma e Roma c'e'
e l'anima e' leggera come se
tutto l'amore che cercavi adesso c'e'
e non ti manca niente al mondo.
E il tempo ci ritrova qui uniti un'altra volta
i nostri cuori unisoni cantare un'altra volta
per te che ci fai liberi ovunque al mondo siamo
in ogni giorno che vorrai io gridero' ti amo.
Che c'e'
e ritornato il sole dentro me
e l'aria e' leggera come se
tutto l'amore che cercavi adesso c'e'
e non ti manca niente al mondo.
Per te
sognavo questa Roma e Roma c'e'
e l'aria e' piu' leggera come se
tutta la vita che speravi e' qui per te
e non ti manca niente al mondo.
Che c'e'.
Sport TV
Advertising Agency: MSTF Partners, Lisbon, PortugalCreative Directors: Susana Sequeira, Lourenço Thomaz
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)