Baştan söyleyeyim konu futbol değil. Sigara. Bu satırları yazmaya otururken de yaktım bir tane, bu blogu iş dışında nerede güncellediysem yaptığım gibi. Yasağa bir gün kala benim gibi tiryaki arkadaşım dün masada pası attı isyan edip. Ben de auta atınca şaşırdı tabii. Sigara içenler olarak bu takım oyunu içinde yoktum. 16 yaşından beri yakıyorum, sonuçlarını, zararlarını bile bile. Lakin pasif içiciliğe mahkum ettiğimiz insanlara yıllardır haksızlık ettiğimizin de farkındayım. Kendi tercihleri dışında bu dumanı çekmek zorunda kalanların isyanına ne diyebiliriz ki. Eş dost masalarında çekilen her iki fotoğraf karesinden birinde elinde sigara olan adam olarak sigara yasağına karşı değilim Yasak tarihi yaklaştıkça gündemi dibine kadar takip ettim medyadan. İtalya ve Fransa'da sigara yasaklandıktan sonra o güzelim masalardan kalkıp kapı önünde yakmıştık sigaraları. Bordeaux'da bir İtalyan lokantasının sahibi öğle servisi bitince kapıyı kapatıp hükümete küfürü basmış, yakın sigaralarınızı demiş, biz de kadehte kalan şarapla keyfini sürmüştük. İtalya'da cafelerin önündeki kaldırıma yığılıp, "ristretto"larını ayak üstü yudumlayıp, sigaralarından bir nefes çekenleri görünce yolun sonuna geldiğimizin farkındaydım... Medeniyet eninde sonunda bizim memlekete de ulaşacaktı. Bazen 40 bazen 4 yıl geriden takip ederdik sonuçta...
Ben en çok müdavimi olduğum balık lokantalarının, ocakbaşıların, meyhanelerin komilerini özleyeceğim. Onlarla yaşadığım kül tablası gerilimini... O afacanların, garson abilerinden aldıkları emir gereği tablaları boş tutmak adına yaşattıkları gerilimi... "Alma canım kardeşim alma, kaç tane içtik hesabını oradan yapıyoruz" der, iki izmaritin olduğu kül tablasını yangından mal kaçırır gibi komilerin önünden kaçırırdım. O ufak adamları, duvar dibinden masayı kesen, muhabbetin tam ortasında lap diye elindeki boş tablayı doluyla değiştirirken seri hareket eden; dışardan sigara aldırdığında verdiğin münasip bahşişle ertesi gün kardeşine gazoz ısmarlayacağını bildiğin komi kardeşlerimi çok özleyeceğim. Bir çoğu işini kaybedecek. Kül tablalarının olmadığı masalara artık onlar bakmayacak...
Mekan sahiplerine ise gülüyorum... Yıllardır işletmelerinde üç kuruş parayı esirgeyip adam gibi havalandırma sistemi yapmayan, pencereye astıkları aspiratörle, ucuz klimalarla idare eden adamların şimdi "havalandırma tesisatı kurarız" yakarışına kahkahalar atıyorum. "Köy kahvaltısı" diye, Rami toptancılar çarşısından 3. kalite zeytin, 5 kiloluk tenekeden reçel, Migros'tan yumurta, %60'ı tavuk eti sucuğu sofraya koyup adam başı 25-30 TL alanlara gülüyorum mesela... Bildiğin kırmızı eti, dükkanın adını "Steakhouse" koyup, porsiyonu 40 TL'ye çakanlara gülüyorum mesela... Balık yesen de yemesen de kelle başı hesap kesip, çiftlik levreğini deniz levreği diye verenlere; kalamarları Metro'dan dondurulmuş alanlara gülüyorum mesela... Kebapçıyım diye geçinip Adana'nın, Gaziantep'in 4-5 katına porsiyon satanlara, bir fincan çay için 8-10 TL isteyenlere de gülüyorum. Şişesinden 12 duble çıkan Absolut'u sıkıp 15 duble çıkartanlara; yabancı deyip yerli votka satanlara; dublesini 30 TL'ye verenlere, bir 70'lik rakı için hesaba 80 TL yazanlara da gülüyorum... İstanbul'da kalmayan ticari ahlakın, "müşteriyi bu sezon yolayım gelecek sezon bakarız çaresine, dükkanın adını değiştiririm" diyenlere de... Şimdi oturup ağlamayın. Bunu hakettiniz. Asmalımescit'de meze değil, dükkan ismi satanlar; "Caeser salata" diye kıvırcığı kakalayanlar; sağda solda milletin ayakkabısına, araba markasına bakıp mekana almayanlar, müşteri seçenler; Avrupa'nın herhangi bir büyük şehrinde gelecek hesabın 2-3 katını getirenler, hele bir soğusun bakalım şu havalar... Bahçeniz, terasınız bir de mantar sobalarınız yoksa oturun yakın bir sigara... Ben yaktım bile ikinciyi...
Baştan söyleyeyim konu futbol değil. Sigara. Bu satırları yazmaya otururken de yaktım bir tane, bu blogu iş dışında nerede güncellediysem yaptığım gibi. Yasağa bir gün kala benim gibi tiryaki arkadaşım dün masada pası attı isyan edip. Ben de auta atınca şaşırdı tabii. Sigara içenler olarak bu takım oyunu içinde yoktum. 16 yaşından beri yakıyorum, sonuçlarını, zararlarını bile bile. Lakin pasif içiciliğe mahkum ettiğimiz insanlara yıllardır haksızlık ettiğimizin de farkındayım. Kendi tercihleri dışında bu dumanı çekmek zorunda kalanların isyanına ne diyebiliriz ki. Eş dost masalarında çekilen her iki fotoğraf karesinden birinde elinde sigara olan adam olarak sigara yasağına karşı değilim Yasak tarihi yaklaştıkça gündemi dibine kadar takip ettim medyadan. İtalya ve Fransa'da sigara yasaklandıktan sonra o güzelim masalardan kalkıp kapı önünde yakmıştık sigaraları. Bordeaux'da bir İtalyan lokantasının sahibi öğle servisi bitince kapıyı kapatıp hükümete küfürü basmış, yakın sigaralarınızı demiş, biz de kadehte kalan şarapla keyfini sürmüştük. İtalya'da cafelerin önündeki kaldırıma yığılıp, "ristretto"larını ayak üstü yudumlayıp, sigaralarından bir nefes çekenleri görünce yolun sonuna geldiğimizin farkındaydım... Medeniyet eninde sonunda bizim memlekete de ulaşacaktı. Bazen 40 bazen 4 yıl geriden takip ederdik sonuçta...
Ben en çok müdavimi olduğum balık lokantalarının, ocakbaşıların, meyhanelerin komilerini özleyeceğim. Onlarla yaşadığım kül tablası gerilimini... O afacanların, garson abilerinden aldıkları emir gereği tablaları boş tutmak adına yaşattıkları gerilimi... "Alma canım kardeşim alma, kaç tane içtik hesabını oradan yapıyoruz" der, iki izmaritin olduğu kül tablasını yangından mal kaçırır gibi komilerin önünden kaçırırdım. O ufak adamları, duvar dibinden masayı kesen, muhabbetin tam ortasında lap diye elindeki boş tablayı doluyla değiştirirken seri hareket eden; dışardan sigara aldırdığında verdiğin münasip bahşişle ertesi gün kardeşine gazoz ısmarlayacağını bildiğin komi kardeşlerimi çok özleyeceğim. Bir çoğu işini kaybedecek. Kül tablalarının olmadığı masalara artık onlar bakmayacak...
Mekan sahiplerine ise gülüyorum... Yıllardır işletmelerinde üç kuruş parayı esirgeyip adam gibi havalandırma sistemi yapmayan, pencereye astıkları aspiratörle, ucuz klimalarla idare eden adamların şimdi "havalandırma tesisatı kurarız" yakarışına kahkahalar atıyorum. "Köy kahvaltısı" diye, Rami toptancılar çarşısından 3. kalite zeytin, 5 kiloluk tenekeden reçel, Migros'tan yumurta, %60'ı tavuk eti sucuğu sofraya koyup adam başı 25-30 TL alanlara gülüyorum mesela... Bildiğin kırmızı eti, dükkanın adını "Steakhouse" koyup, porsiyonu 40 TL'ye çakanlara gülüyorum mesela... Balık yesen de yemesen de kelle başı hesap kesip, çiftlik levreğini deniz levreği diye verenlere; kalamarları Metro'dan dondurulmuş alanlara gülüyorum mesela... Kebapçıyım diye geçinip Adana'nın, Gaziantep'in 4-5 katına porsiyon satanlara, bir fincan çay için 8-10 TL isteyenlere de gülüyorum. Şişesinden 12 duble çıkan Absolut'u sıkıp 15 duble çıkartanlara; yabancı deyip yerli votka satanlara; dublesini 30 TL'ye verenlere, bir 70'lik rakı için hesaba 80 TL yazanlara da gülüyorum... İstanbul'da kalmayan ticari ahlakın, "müşteriyi bu sezon yolayım gelecek sezon bakarız çaresine, dükkanın adını değiştiririm" diyenlere de... Şimdi oturup ağlamayın. Bunu hakettiniz. Asmalımescit'de meze değil, dükkan ismi satanlar; "Caeser salata" diye kıvırcığı kakalayanlar; sağda solda milletin ayakkabısına, araba markasına bakıp mekana almayanlar, müşteri seçenler; Avrupa'nın herhangi bir büyük şehrinde gelecek hesabın 2-3 katını getirenler, hele bir soğusun bakalım şu havalar... Bahçeniz, terasınız bir de mantar sobalarınız yoksa oturun yakın bir sigara... Ben yaktım bile ikinciyi...
46 yorum:
Hay ağzına sağlık Bülent abim; bizde gülüyoruz :) ağzımızla canım...
müthiş..
Hep döktürmek zorunda mısın ya?
Futbol, sigara farketmiyor.
içimdeki kini ne güzel de kusmuşsun bu kazıkçılara hem de gülerek be bülent abi.eline sağlık..
bülent abi, sigara yasağı üzerinden toplumsal bir yaraya da parmak basmışsın. gerçekten ağzına sağlık. yasağı özgürlüklerimiz kısıtlanıyor gerekçesiyle beğenmeyenlere de güzel bir cevap olmuş.
Agzina saglik abi..
En cok tekel bayiilere, Kasaplara, Balikcilara yarayacak bu is. Ev-
Bahce muhabbetimiz artacak. Iyi oldu, iyi..
cansın
Yasağın tam zamanı! Sebebini yazacağım, aslında biz tiryakilere için daha iyi olacak.
Tesadüf bu ya ben de 16 yaşımda başladım.Bilerek ve isteyerek başladım, içen arkadaşlar engellemeye çalıştı nafile.
Başladığımdan beri genelde günde 2,5 paket içerim.
Tiryakiler bilir sigaralar bozuldu.
En ucuzundan en pahalısına bütün sigaraları denedim, eski Tekel 2000'in o boğazı yakan tadı yok.
O tadı bulmak için İndiana Jones'dan daha çok çaba sarfettim.
Yok; ya kekremsi ya adi ya da ne içtiğimi anlamadığım sigaralar.
Parasal sıkıntım yok, buna rağmen verdiğim paraya acıyorum, tat yok.
Bırakırsak hem paramız cebimizde kalacak, hem de çiğnediğimiz sakızla Alex Feguson tadı yakalayacağız.
Kaçarımız yok abi, daha demin akşam gezmesinden geliyorum, tekel bayii elimde sigara görünce uyardı 'dikkat et fotoğrafını çekmesinler'
diye.Elindeki izmariti yere attığında fotoğrafın çekiliyor ve ceza yiyorsun.
Ömrümüzü adadığımız sevgilimizi terkedeceğiz ama karşılığında ömrümüzü alacağız.Yok maraş otu, yok egzotik sigaralar, tuhaflıklar peşinde maymun olmaya gerek yok.
Bu aşk burada biter..
Sevgili Aceto;
15 yıldır bahsettiğiniz yerlerde çalışan ve bu işletmelerin tüm kademelerinde bulunmuş (ve hala da bulunan) bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki; her siteminizde haklısınız ve hatta az bile yazmışsınız.
Umarım bu yasak bu ülkedeki işletmelerin kendilerine bir çeki düzen vermeleri için gereken ders olur.
Bu yasak yüzünden muhtemelen kısa süre sonra işsiz kalacağım ama bütün kalbimle savunuyorum.
Elinize sağlık...
Saygıyla eğiliyorum.Muhteşem.
Ayrıca bu boka hiç bulaşmamış bir vatandaş olarak bu yasağıda bayram gibi kutluyorum.
şu muhakemenin yarısını İstanbul nüfusunun 100'de 1'i yapsa İstanbul kurtulur.
eline sağlık hocam. bende zamanında o genç garsonlardandım, eskileri hatırladım..
benim asıl merakım stadlarda bu işi kim düzenleyecek kapıda polisler el mi koyacak sigaralara? yada kameraya çekilip görüntülerden mi ceza yazacaklar?
çok yorum yazmam ama buna yazarım arkadaş. mükemmel ötesi bir yazı.
tebrik ederim bülent abi.
Ceaser salatada kıvırcık olmuyor mu yaw?
mükemmel
sadece istanbul da değil tüm türkiye de ticari ahlaksızlık had safhada.
ama bizim gibi bilinçsiz koyunlara biraz müstehak gibi? ne dersiniz?
İyi yazmak müthiş bir meziyet. İyi yazıyı okumak da ayrı bir keyif. Ama hepsinden ayrı olarak bazı yazılar çıkıyor -iyi olmasını geçtim- yazdırıyor da adama. Elini kaleme/klavyeye götürüyor. Valla ne zaman Aceto'nun çoştuğu bi yazıyı okusam oturup bi şeyler karalamaya çabalıyorum. Valla sırf bunun için bile çok sağolasın üstad.
24 yaşındayım. Bende 16 yaşımda başladım sigaraya. Bugüne kadar aynen sizin gibi düşündüm sigara içmeyenler hakkında. Ya adam gibi havalandırın şu mekanları ya da ayırın içen içmeyen diye dedim. Onlarca işletmenin şikayet kutularına notlar bıraktım fiyatlar hakkında, ortamın sağlığı hakkında. Sonuç? 0 tabiki. Bu ülkedeki kadar müşterisine berbat davranan işletme var mıdır dünya üzerinde? Zannedersiniz ki memnun edilmeye çalışan onlar memnun etmeye çalışan biz.
Bu yazıyı okuyana kadar sigara içenlerin haklarının olduğunu ve bu davranışın bir önceki faşist davranıştan farkı olmadığını düşünüyordum. İşe sadece sigara olarak bakmakla ne kadar aptallık ettiğimi gösterdi bu yazı. Her kelimesine tek tek katılıyorum. Ne de olsa dinsizin hakkından imansız gelirmiş.
Buna içilir!
alayına gider ulan!!!
@Muzaffer Can Mutlu
bu dönemde bile ülkemizde hala memnun etmeye çalışan biz diyor olmamız çok üzücü bir durum gerçekten de. bizim isteklerimize göre bazı şeylerin olması gerekirken tam tersi oluyordu hep. bu yasağın gelmesi çok iyi oldu dediğiniz gibi. seve seve olmayan şeyler başka türlü de olsa olacak.
Eline, klavyene sağlık Aceto.
Hayatımda bu zıkkıma bulaşmamış bir insanım. Çevremde ise tiryakisi çok. Genel olarak duyduğum ise barlar kastedilerek söylenen "Abi şimdi bu mekanlara kim gidecek?" cümlesi. Ben gidicem güzel kardeşim. Gözüm, boğazım yanmadan, üstüm başım leş gibi kokmadan aldığım biranın tadına varacağım bundan sonra. Sırf maç izlerken o sigara dumanlarından boğulduğum için eve Lig TV aldım lan ben. Kaç yıldır şu sigara olayından neler çektiğimi bir ben bilirim yılların pasif içicisi olarak. Fahri gammazcılık da olsa kralı olurum göz açtırmam ya o mevzuları tam bilmiyorum daha bismillah...
Şimdi bir bağ evi edinmek şart.
Bizim arkadaşların var mesela... Köylerinde... Şehrin çıkışında bir alevi köyü, insanın alevi arkadaşlarının olması da ayrı güzel.
Ayda bir gideriz oraya, rakı ciğer balık vs. Gürültü yok, garson yok, hesap geçiren yok... En kötü cırcır böceği ve sabaha karşı bizimle birlikte öten horozlar :)
(hangimiz daha horoz muamma)
Sabaha kadar balkonunda otururuz şu içki de sigarasız gitmiyor ya...
İşte hem içeriz hem güleriz... Sabaha karşı içeri geçer sızarız aynı oda da...
Böylesi daha iyi, en güzeli...
Ben zaten içki içtiğim yerde konuşmayı engelleyecek derece de müzikten nefret ederdim...
Bu yasak rakı satışını arttırır, viski, bira satışını düşürür böyle giderse...
Ha birde şu alevi arkadaşlar yapma şarap yapıyor... Ne tatlı birşeydir o öyle, yaw
hiç sigara içmedim ama kız arkadaşım dahil etrafımdaki arkadaşlarımın büyük kısmı sigara içiyorlar.enterasan bir durum olacak yasak işi kuşkusuz.bence dediğin gibi ilerleyen dönemde en azından havalandırma sistemi falan yapılarak belirli yerlere izinler verilebilir.
yazının son kısmında yazdığın samimiyetsizlikler yüzünden sürekli6-7 yer arasında dönüp dolaşıyordum.
göz göre göre kazıklanmak,enayi yerine konmak beni de herkes gibi sinir ediyor.
evde otur daha iyi :)
ara sıra futbol dışı yaz, yaz aceto. teşekkür etmek bize düşer.
daha da içmem...
@rory breaker,
hakikatten şimdi biz barlarda dumansız olarak maç izleyebilecek miyiz? inanasım gelmiyor, rüya gibi.
Bir işletmeden sorumlu olun anlarsınız neden böyle olduğunu! Ha doğru mu yapıyorlar kesinlikle hayır ama müsteak bu müşteri profiline!
Çok teşekkürler bülent abi.Her yazında seni niye takip etmemiz gerektiğini yüzümüze vurmak zorunda değilsin:)
Sigaraya hiç bulaşmamış ve ondan nefret eden biri olarak bu yasaktan dolayı inanılmaz mutluyum.Herşeyi yarım yamalak uygulayan ülkemde umarım tam manasıyla uygulabiliriz.En kızdığım yollarda, duraklarda, heryerde izmaritler görmekti.Ama bunun engellenmesi hala çok zor kaldıki ilk posta yasaktada vardı,uygulanamadı.
Son olarak artık İstanbulda çöp kutuları görmek istiyoruz.
fotoğraf kokmaz.
Ellerine sağlık Bülent Abi. Bende bir sigara içicisi olarak bu yasağın saçma olduğunu işletmelerin düzgün havalandırma sistemi yapması durumunda kimsenin zarar görmeyeceğini düşünenlerdenim. Resmen ayrımcılık yapılıyor içenlere. Yıllarca devlet bu mereti sattı bize, ondan sonra da kalktı kardeşim kapalı mekanlarda içilmez dedi. Sıkıysa sigaranın satışını yasaklasınlar tümden. Yemez tabi, onca vergi alıyorsun, sonra ABD abin kızar.
Ama dün saat 16:00 civarı, Ankara' da Bahçeli 7. Cadde' de çıkmış olduğum "nerede sigara içiliyor" turumda gördümki üstünde tentesi ve 3 tarafı kapalı olan bütün bahçelerde fosur fosur içiliyordu. Ben anlamadım nasıl bir yasak bu.
Neyse hepimize hayırlı uğurlu olsun...
Üç yıldır sigara içen ve bundan vicdan azabı duyan biri olarak alınan karardan mutluyum. Komilik ve garsonluk yapmış biri olarak kesinlikle katılıyorum Bülent Abi'nin eleştirilerine ama kendilerini düzelteceklerine inanmıyorum işletmelerin...
sayın aceto bey, güzel yazmak yetmez, güzel de yaşamak lazım... bu yazının hayattan print alınmış uygulamalı hali için yeni bir yer keşfettim...
iki sigara arasında telefonunuzu beklerim:)
yalnız bu tarih bi kenara not düşülsün öncesi ve sonrası cinayet oranları açısından :)
bu oranların kat be kat artacağı kanısındaym,özellikle de eğitim seviyesi nispeten düşük ve küçük şehirlerde.
millet istediği gibi her ortamda içerken kesip,doğruyordu(malum özellikle son dönemde yaşanan olaylar) birbirini şimdi ne olacak, bunun dönütü nasıl gerçekleşek ? merak bir o kadar da endişeyle bekliyorum açıkçası.
içilmeyecek kardeşim....
bizde bilirdik orta okulda lise de ağızda siğara caga satmasını kızlara hava atmasını..biz de bilirdik büyüdük diye sokaklarda sigara ağızda dolaşmasını...sadece ortam için sigaraya başlamasını...
içenler bizi pek ilgilendirmiyo da içmeyene zararı varsa içilmeyecek hepsi bu....
acaba bizde de ispanyadaki gibi belediyeden ozel izinle sigara icilir hale gelebilir mi restoranlar? bildigim kadariyla ispanyada hukumet buna mecbur kalmisti, ozel izin vermeye.
bir elimde sigara diğerinde bira aklımda yazdıkların...
e süper doğru bunların hepsi şimdi : )
son paragraf birçok insanın duygularına tercüman olmuş...
yokluğu bilmeyenler,her zaman ahkam keserler...
bakalım bu yasak onlara bu yokluğu öğretebilecek mi?
ötesi yok...
Bildiğin kırmızı eti, dükkanın adını "Steakhouse" koyup, porsiyonu 40 TL'ye çakanlara gülüyorum mesela...
bu lafa bittim işte.
bunu çıkıp da harbice söyleyecek birisi var olduğu için de mutlu ve mesudum.
sigara içmeyenler tayfasından birisi olarak evet biraz fazla abartılı buluyorum bu yasaklamayı.ama hayatında sigara içmemiş eser noyan'ın doktora gittiğinde "sigarayı bugün bırakman gerek" diye bir öneriyle karşılaşması önemli.
ötesinde havalandırmayla işi hallederiz diyenler için de arşivlerden geliyor:
(15 temmuz sabah gazetesi şelale kadak köşesi)
"Düşünün bu klimayla ilgili olarak ABD'de bir rapor açıklandı ve dendi ki hiçbir klima gazı ve partikülleri arındırmıyor, dolayısıyla bunu denemeyin. Sonuçsuzdur. Fransa'da bu klima meselesi ortaya çıktı. Ama ispat edilemedi. Olmadı. İşte Türkiye'de de denen bu. Sigara içenlerle içmeyenler aynı ortamda olacak, ortada klima olacak! Biz çok uğraştık ve değiştirdik kanunu. Sigara firmaları delirdi tabii. Restoran sahipleri bakanlığı sıkıştırıyor, aylardır kavga veriyordu. Ama bir sonuç alamadılar. O sırada öğrendik ki Rekabet Üst Kurulu'na bir klima ithalatı için başvuruda bulunulmuş. Ertesi gün apar topar ithalat izni geri çekildi! İzni alabilselerdi 900 bin klima satacaklardı!"
ben yine de sehirlerarasi otobuste sigara icilen doneme denk gelseydim keske. birinin "hey gidi yakayim bi tane" diyip sigarayi agzina goturme dusuncesi bile efsanevi komik geliyor.
ilerde de hele bir ukala veledler "adamlar bildigin kapali alanda sigara iciyomus yuh cahiller" diye kinasinlar, tepeden baksinlar bize, umuklerini sikarim jenerasyonum adina.
sigarayı bırakmaya ÇABALAMANIN arifesinde iyi olmadı bu yazı :)) ama pek tabi hem ellerine hem üslubuna hem mantığına sağlık...
yasak gelmeden günde 4 pakete çıkardığım için bıraktım sigarayı, yasakla alakadar bir sıkıntım yok oysaki. sigara içen arkadaşlar için de, artık restoran/barlar yerine evlere çekiliriz, terasta yakarız mangalı, istanbul seyrederiz. ama dediğin gibi ağabey, komilerden kültablası kaçırılmayacak artık;
-"kaçıncı küllüğü değiştirdin bari onu say, bana izmarit saydırmıyorsan"
-"abi vallahi patron kızıyor değiştirmezsem, azar işitiyorum"
-"kendisiyle konuşalım o zaman, bizim isteğimiz olduğunu söyleyelim. hangisiydi patron arkadaş?"
-"boşver abi, gözünü seveyim"
replikleri olmayacak. hayatın her evresinde büyüdüğümü ve ölmeye her gün bir adım daha yaklaştığımı bütün bu modern zırvalar hep gözüme gözüme sokacak. varsın olsun, yaşanmışlıkları da güzel o anların.
ellerine sağlık bülent abi ben en cok istanbulda kalmayan ticari ahlak kısmını begendim gercekten bu şehirde düzgün esnaf kaldığını sanmıyorum, bilmediğin bi yerde sorduğun adrese siz burda yemek yiyecekseniz söleriz diyebilen bir şehir esnafından bahsediyorum burda bu olay bizzat başıma geldi bu adamlar insansa ben neyim demiştim kendime bakalım şimdi napcaklar büyük bi zevkle yakarışlarını izliyorum tv den her aksam haberlerinde
Yorum Gönder