O sezonun kalanında Ancelotti,
Terim’den maç başına daha az puan topladı ve ancak 4. oldu. Fiorentina mı? Bir
yıl önce Terim ile yolları ayıran Başkan Gori’nin takımı o sezon 17. sırada
bitirdi, iflas edip iki alt lige düşürüldü…
20 Eylül 2020
Ne Veziri... Terim'in piyonu Pirlo...
Futbol dünyasında 50 yıl geçirmişseniz
dost kadar düşman da biriktiriyor, sevindirdikleriniz kadar üzdükleriniz de
oluyor. Kazandığın kupaların kaybeden tarafında olanların sizi sevgiyle
hatırlamasını elbette beklemezsiniz ama saygı?.. Türk futbolunda Fatih Terim’in
futbolculuk dönemine şahit olanlar bugün 50’lerini çoktan geçti,
Galatasaray’daki teknik adamlığının da bir ve ikinci dönemine şahit olmayan kuşaklar
bugün üniversite çağında… Onlar büyürken İtalyan futbolunda 2005-2015
yıllarında oynadığı futbolla maestro ünvanını hak eden Pirlo’yu izlediler
ekranda, her söylediğinin de mühim olduğunu sanabilirler. 40 yaşındaki Pirlo
geride kalan haftada Pro lisans alabilmek için girdiği sınav sonrasında
kariyerinde çalıştığı tüm teknik adamlara teşekkür etti, bir hoca hariç: Fatih
Terim… Otobiyografisinde Terim’in futbol bilgisini sorgulayan, kıyafet
seçimlerini eleştiren, sigar içtiğine dikkat çeken Pirlo’nun derdi neydi peki?
19 yıl sonra Terim’i unutmak bir lapsus değil elbette, o zaman filmi geri
saralım..UEFA Kupası’nı kazanan Fatih Terim,
Fiorentina’ya imza atarken takımın efsane golcüsü Batistuta Roma’ya transfer
olur. Mor Menekşeler’in başkanı Cecchi Gori, Terim’i göreve getirme sebebi
olarak “Büyük yıldızlar olmadan da kazanabileceğini tüm dünyaya gösterdi” der
ama transferler için sözünü tutmaz. Fiorentina, Avusturya ekibi Tirol’e
elendiğinde “Trapattoni olsaydı elenmezdik” diyen Gori’ye Terim basın
toplantısında “Büyük bir takım yapmak için geldim ama sözler tutulmadı, böyle
olacaksa gidebilirim” diyerek cevap verir. Floransa ayağa kalkar ve başkan
Gori’nin karşısına dikilir. Gori’nin “Floransalı olmayan birine karşı kendimi
savunmam” derken aslında ertesi sezon Milan’da yaşanacakların da ön gösterimini
yapar. Fiorentina, Terim yönetiminde Inter’i devirir, Milan’ı 4-0 ile sahadan
siler ama büyük golcüleri Batistuta onları Roma formasıyla attığı golle yıkar.
İflasın eşiğinde olan Fiorentina’da sadece eski yıldızları olan yönetici
Giancarlo Antognoni, Terim’e destek verir. Yıllar sonra Floransa’ya gittiğinde
yemeklerde buluştuğu kadim dostu Antognoni… Bir yıllık kontrat imzalayan
Terim’in artı bir yıllık opsiyonunu devreye sokmayan başkan Gori, Terim ile
yollarını ayırdığında takım ligde 4 golle devirdiği Milan’ı kupada da yıkmış ve
finale çıkmıştır. Göreve getirdikleri Roberto Mancini’nin teknik direktörlük
diploması bile yoktur…Galatasaray ile UEFA Kupası’nda Ali
Sami Yen’de Milan’ı 3-2 deviren, Fiorentina ile iki maçta da gole boğan Fatih
Terim, Milan’ın yeni teknik direktör adayları listesinde ilk sırada yer
aldığında sezon bitmemiştir, Galliani, Haziran ayını bekler ve imza atılır. Rui
Costa, Terim’in Fiorentina’dan getirdiği yıldızdır. Milan o transfer döneminde
Inzaghi, Donati, Guly, Brocchi, Javi Moreno, Laursen, Cosmin Contra ve ezeli
rakibi Inter’den Pirlo’yu alır… 15 yaşında Brescia alt yapısında başlayan
Pirlo, Inter’e geldiği 1998 yılından 2001 yazına kadar sürekli olarak başka
takımlara kiralanır. 22 yaşında geldiği Milan’da o meşhur “Beyefendiler Masası”na
oturmak için 2-3 yıl geçmesi gerekir. Berlusconi’nin sağ kolu Galliani, Terim’e
teslim edilen kadroyu “Gullit, Van Basten, Rijkaard”lı döneme benzetip sezon
başlamadan sinsince baskıyı kurar teknik kadro üzerine. Terim’in imza attığı
ayda bile Carlo Ancelotti söylentileri tesislerde dolanmaktadır ama Berlusconi
patrondur ve onun tercihi Terim’dir.Bir futbol takımında 11 çıkmayan her
oyuncu hakkını yendiğini düşünür, “ben yedek olmalıyım, daha iyiler var” diyen
daha duymadım, Pirlo da Terim döneminde şans bulamaz, 22 yaşında geldiği
Milan’da orta sahanın kendisine teslim edileceğini sanıyorsa da şaşırmak bir
gençlik eylemidir deyip geçmek lazım. Yıllar sonra da bu kızgınlığını Terim
için kurduğu cümlelerle çıkartır. Evet Terim şık giyinir evet o yıllarda sigar
içer ve evet Terim otoriteye boyun eğen adam değildir.. Peki o günlerde Terim
hakkında başkaları ne demiş? Kaptan Maldini, “Terim çalışma biçimi ve oyun
bakış açışıyla bana Arrigo Sacchi’yi hatırlatıyor.” Milan’ın eski yıldızları
Baresi ve Donadoni “Somut ve izleyenlere keyif veren bir futbol oynatıyor.”
Milan derbiyi 4 gol atıp kazandığında, Fiorentina’ya 5 attığında son düdüğün
ardından tebrik için çağrıldığı Curva Sud tribünü tarafından “İmparator”
tezahüratıyla uğurlandığında (San Siro tribünleri Terim’i çok sevince/29 Ocak
2017-SABAH) bundan rahatsız olan Cesare Maldini’nin Galliani ile birlikte Parma
ile anlaşmak üzere olan Carlo Ancelotti ile Milan için masaya oturması
takvimlerde Inzaghi’nin Torino’da penaltıyı tribünlere dikmesinden bir gün
sonraya denk gelir… Terim görevden alındığında bunu karşı çıkan Milan’daki
etkili isim Ariedo Braida’dı ama Adriano Galliani galip çıkar…10 yıl sonra, 2011’de Fatih Terim,
Milano derbisine gittiğinde kahve içtiği ve beraber yürüdüğü isim Fiorentina’daki
Antognoni gibi Milan’daki kadim dostu Ariedo Braida’dır. Taraftarlar Terim ile
hatıra fotoğrafı çektirirken San Siro tribünlerinden, “İmparator, büyüksün”
tezahüratı yükselir. Her Floransa’ya gittiğinde sokakta ve Artemio Franchi
Stadyumu’nda olduğu gibi… Size bir fıkra anlatayım mı? Bir gün Pirlo demiş ki…
Boşverin, anlattım zaten… Sevgi emek, saygı ciddiyet ister.. Terim’in satranç
tahtasında bırakın vezir, kale, fili, sadece piyon olan 22 yaşındaki Pirlo’yu
Milanello’da kim ciddiye almış ki?...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
O bir efsane... Hem Türkiye'de, hem de yurtdışında...
Milandaki oyuncu mafyasına kurban edilmeseydi İmparator çok farklı yerlerde olurdu.
Üstadın dönüşü... Yine döktürmüş :) Kaleminize sağlık.
Ağabeyim, konuşma ve okuma özürlüsü beyinsiz Z kuşağı için yazdıklarını 1 dakikalık Tiktok videosuna sığdırman lazım. Yetenek fakiri, arkası sağlam artist topçulara dokunulduğunda faul veren yeni nesil hakemler, emlakçılar gibi mafyaların ve bürokratların yetenek fakirleri üzerinden kara para akladığı menajer bozuntuları ve kurallarla futbolun içine edenlere de selam çakayım sayelerinde endüstriyel futbol izlemeyi bıraktım. Allahuekber 😊
Kalemine sağlık. Her zaman olayları bir de öbür tarafından değerlendirmek lazım, değil mi!?
Pirlo basarisiz olacak. Kibir hic bir zaman galip gelmez.
İtalya yıllarında hakkının çok yendiğini düşünüyorum hocanın. Kulüpler bünyesindeki yönetici mafyadan sıyrılabilse ve topyekun sahaya odaklanabilseydi hocayı bugün bambaşka yerlerde görebilirdik. Hoş, bir Galatasaraylı olarak bu durumdan çok da şikayet edemiyorum aslında. O olmasaydı Galatasaray bugün sahip olduğu kimlikten çok ama çok uzakta olacaktı. Kaldı ki tüm bu yaşananlar bile hocanın dünya futbolundaki yerini elde etmesine mâni olamadı.
Yorum Gönder