Bu hayat sırtımıza sırtımıza vururken ahlaklı ve onurlu kalmaya çalışıyoruz ya hani kimimiz... Çocukların boğazından geçeni kazanırken, yeni yetmeliğimizde anne-babanın verdiği harçlığı harcarken, bir kale direği kadar dik kalmaya çalışıyoruz ya bu topraklarda. Zengin olmaktan daha zor ve makbul olan da budur...
Futbol fena halde hayata benzer ya hani, Cristiano Ronaldo bu yüzden sevilmiyor işte... Hep bir sahte tarafı var değil mi? Sempatik dediğin Messi oluyor... İyi profesyonel, geceleri en fazla pizza yiyip, Playstation oynayan bir ergen... Taraftar da kendini ceza sahasında yer atanlar yerine formasını terden sırılsıklam olmuş adamlar görmek istiyor sahada. O biletin, o kombinelerin parası kolay kazanılmıyor. Hayata küstah doğmuş adamları kimse görmek istemiyor sevdiği formanın, armanın altında...
Ronaldinho'yu yollayan Barcelona'nın haklı sebepleri vardı. Adriano'dan vazgeçen Inter'in de. Onların futbol yeteneğini tartışan delidir de; yetenekten kime ne! Barcelona eğer Ronaldinho sonrası, Adriano gibi bir adama formasını giydirseydi Katalanların alayı ayaklanır, onun atacağı, attıracağı gollerden vazgeçerlerdi. Şimdi bu iki adamın da yolu aynı...
Kazım ve Galatasaray'ın hikayesi de budur. Bir kulüp zirvelerde de dolaşır, dibe de vurur... Bir takıma sevdalanmak, acıyı da gerektirir zamanı geldiğinde. "Yenilsen de yensen de"dir, "Yağan yağmurda ıslanmadık mı"dır taraftarlık. Bir duruş ister taraftar kulübünden; kupalar gelir, gider, asaletin yeter diye bağırdığında önce kendi inanmalıdır. Galatasaray'ın da yitirdiği budur...
Bir zamanlar Avrupa Gol Kralı olmuş Tanju Çolak'ı, tabanca ile poz verdi, Hülya Avşar ile aşk yaşadı diye kapının önüne koyma cesaretini gösteren kulüp, sadece Kazım ile değil, öncesinde aldığı kararlarla da "Bir Başka Galatasaray" olduğunu gösterdi bu ülkenin futbol tarihinde....
Menajerlik şirketine ortaklıktan dolayı federasyondan ceza alan Serdar Özkan ile o gün yollarını ayıramayan, rakibi haince tekme atan Barış Özbek ile yeni sezona giren Galatasaray'la, sezon başında disiplinsiz diye Keita'yı gönderen, otobüste güldü diye Misimoviç'e valiz toplatan Galatasaray aynı Galatasaray...
Ezeli rakibin formasının değerini bilmeyen ve kovulan Kazım'ı alan, resmi sitesinden transfer haberini iki gencin imza haberinin sonuna sıkıştırıp, utancından aynalara bakamayan Galatasaray da, işte bu Galatasaray! Lakin bu Galatasaray, 14 yıl şampiyonluk hasreti çeken, Sefer'ler, Fettah'larla tribünde ömür tüketen, yeteneği kısıtlı, ama adam Cüneyt Tanman'ı kaptan bilen taraftarın Galatasaray'ı değil...
Kaybeden bu Galatasaray değil! Kaybeden "Başka Galatasaray yok" diyenler... Başka bir Galatasaray var, varmış... Birileri bir başka Galatasaray yarattı. Bugün Kazım transferine isyan eden taraftar için acı olan, bu "başka Galatasaray", onların Galatasaray'ı değil... Ve takımsız ve sevdasız kalmak ne demektir; bunu işte kimse bilemez...
81 yorum:
Abi eline sağlık,ben koyu fenerbahçeliyim ama futbolu çok iyi ve objektif takip eden bir insanım.Eskiden galatasaray'a gerçekten bazı açılardak gıpta ile bakardım,alp yalman,faruk süren gibi gerçekten klas adamlar yönetti bu kulübü,hele alp yalman'ın 97 senesinde ali şen ile birlikte fenerbahçe-rapid wien maçını izleyişi ve fenerbahçe'yi alkışlayışı gözümün önünden gitmiyor.Artık böyle birşey mümkünmü artık? Ama maalesef galatarasay gerçekten değerlerini kaybeden bir kulüp haline geldi.Rakibinin kovduğu futbolcuyu almak...fazla söze gerek yok...
Tumer transferi yuzunden Fenerbahce'yi birakmistim. O zamanlar hissettiklerim bu yazida. Menajerlerin bu kadar soz sahibi oldugu klupler futbolun en igrenc yuzu.
Kelimeler kifayetsiz...
Elinize sağlık. İmza.
Ne desen haklısın üstad, Futbolu hayattan ve ahlaktan soyutlayamayız. Bir ülkenin kokuşmuluğu üstten başlar kurumlarını etkiler ve kişilere siareyet eder.Sistem dediğin böyle bir şeydir, bu hemen olmaz biraz zaman alır, vicdan sahibi ahlaklı dürüst insanlar bi ülkede enayi gözüyle bakılırsa kazım da gelir senin evladın bir gün kazım'ın formasını giyer maça gider, kazım gol atar sevinir senin çocugun da sevinir,işte o gün çocuklarımıza kendimizden öğretebileceğimiz bir değer kalmamıştır. Gazeteci Bey ahlaklı davranarak bizlere ne kdr kötü örnek oldugunuzun farkında mısınız ?
Klavyenizin tuslarina saglik, herseye katiliyorum ama Christiano Ronaldoyu iste bu yuzden kimse sevmiyor kismina katildigimi soyleyemem. Boyle bir gundem yaratildigini dusunuyorum, messiyi cok begenen bir cok arkadasim oldugu gibi bir o kadar insanda ronaldonun hastasi. Hizlanmasiyla, frikikleriyle, serbest vurus oncesi iki bacagini acip barajin karsisindaki sert ifadesiyle, suratliylen attigi ters calimlariyla bir futbol markasidir. Bir takimda teknik direktor olsam ikisi onume sunulsa elbette mantigin yolunu messiyi secerim, ama tribunde taraftar olarak izleyeceksem maci cevap her zaman Ronaldodur...
crossing the chasm with kazım... a very bad idea..
Ağlıyorum lan şu an!
Alp Yalman ne olur yeniden başkan ol şu kulübe!
Abi bu mesajı yayınlar mısın bilmiyorum ama ben yazacağım. Bir Fenerbahçe taraftarı olarak adam gibi yazan tüm yazarları, takımı ne olursa olsun okurum. Senin gibi birinin şu yazısını görüp üstüne Osman Tanburacı'nın sporx'de ki yazısını okuyunca kafama dank etti. Başka bir Galatasaray olmuş diyorsun ya, gerçekten haklısın. Yazarları bile fırıldak olmuş bu adamların. İnsanlar sırf parası var diye, bir yerlerde sağlam dayıları var diye bu ülkede adam kabul ediliyorlar, ona üzülüyorum. Bari almışken Bilica'yı da alsınlar, belki öyle kombine sattırırlar :) Tekrar elinize sağlık..
bir galatasaray taraftarı olarak sonsuz utanç içerisindeyim. bu cümleye ilave etmeye gerek başka bir cümle de görmüyorum ne yazık ki...
çok fazla abartıyorsunuz olayı bence.
bu yazıya bakılırsa haginin galatasaraya ayak basmaması lazımdır.her maç hakemi ne durumlara düşürdüğünü biliyoruz.
ya lugano için böyle bir yazı yazılabilir mi? neden yazılmıyor.?
emre belezoğluna ne demeli?çok mu örnek şahşiyet.
olayı saha dışına taşırmayı ahlak zabıtalığı yapmayı pek doğru bulmuyorum.bu kulüpte tanju da oynamıştır kazımda oynar.beşiktaştada sergen oynar.
saha içi teknik eleştiri sonuna kadar yapılabilir.ama saha dışına taşındı mı olay olmaz.
ayrıca messi ronaldo arasında ronaldoyu daha samimi buluyorum.hatalarıyla bir insan sonuçta.messi konserve etkisi uyandırıyor.
Beni asıl üzen, Adnanların artık ilkesizliği, seviyesizliği bayrak edinen yönetim anlayışları değil, koskoca camiada bunların karşısına çıkacak, "DUR!" diyecek birilerinin çıkmaması... Tam bir nakavt, tam bir grogi hali! Yazık!
bu işin sonu nereye varır biliyormusun? sen ahlaklısın ama yeteneksizsin farketmez sana burada yer var.
kazıma bu yazılar yazılıyorsa emre belezoğluna luganoyada yazılması gerekirki samimi olunsun en azından katılmasamda.
bakıyorum heryerde kazım şöyle kazım böyle.lugano şöyle böyle emre belezoğlu şöyle böyle diyen yok.
ayrıca takımlar ahlaklı topçular merkezi değil. busgetsin kendini yere atıp ellerinin arasından nasıl hakemi süzdüğünü görüyoruz.
ya maradona güzellemelerine ne demeli.
neyse fazla uzamasın.gereksiz arabesk bir yazı olmuş bence.
sözün bittiği yer..şu an sinirimden ağlamak üzereyim.yangına karşı sigara yakmaktan başka çaremiz yok...herlşey toz kül oluncaya kadar bekleyeceğiz...
yangına karşı sigaramızı yakıp izlemekten başka çaremiz yok...herşey toz kül olu bu takıma gerçek galatasarylılar gelinceye kadar bekleyeceğiz..14 sene de olsa 24 sene de olsa
10 numara bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık. Ben bir Fenerbahçeli olarak Kazım gibi bir adamdan kurtulmamıza çok seviniyordum. Ancak Galatasaray'a transfer olmasına gerçekten çok üzüldüm. Ne olursa olsun Galatasaray'a gönül veren insanlara müstehak değil böyle şeyler.
bana fotograf cok komik geldi, sanki mahalle macında taraf degistirmis hissi var adamda. sheffield united'tan wednesday'e gecseydi daha bi ciddi olurdu heralde
'...Ve takımsız ve sevdasız kalmak ne demektir; bunu işte kimse bilemez... '
cok sey degisti. alp yalmanin ali sen ile mac izledigi vakitler ya da on dort sene sampiyonluk gelmedigi vakitler sami yende potansiyeli dahilinde bir seyler yapmaya calisan yerli oyuncularina sovup tribunleri parcalayan ardindan karaktersiz yabancilarinin ismini haykiran taraftar da yoktu tipki bugun fenerbahceden kovalanan adami takima alan yonetimlerin olmadigi gibi.
uzatmadan soylemeye calistigim sey sudur;
endustrilesen futbolla beraber yukselen beklentiler ve tatminsizliklerle birlikte taraftar da degiserek gercek galatasaraylilik durusunu sergileyemez hale gelmistir.
yonetimlerse dunyanin en buyuk cahilligini yapip taraftarin maruz biraktigi aptallasmayla elleri ayaklarina dolanmis bir sekilde hic bir deger gozetmeksizin bir cirpinma hali icerisine girmistir.
sorun derince ele alinabilecek sosyolojik bir vakadir.
umit ederim ki yonetimden bekledigimiz galatasaraylilik durusunu oncelikle biz o tribunleri dolduran taraftarlar sergiler ve verdigimiz destek ile gercek galatasarayliligimizi gosterebiliriz. cunku galatasaraylilik tum bloglarda okudugum gibi bela okumak, kombine almayacagim, bir daha mac izlemeyecegimlerle degil her sartta orada olup takimina destek vermektir. insanin evladina verdigi gibi kosulsuz sevgidir destektir.
neyse ne. kazim ahmet mehmet. hepsi o forma altinda bir degerdir. bize dusen de adam gibi galatasarayli gibi gidip destek vermektir.
Ellerine sağlık Bülent abi.
Üzücü olan kalp rahatsızlığından dolayı ameliyat masasındaki Galatasaray'a doktorluk ehliyeti olmayanlar tarafından yanlış bir beyin ameliyatı yapılıyor ve bu da bir kısım tarafından normal karşılanıyor.
Resmen istifa çeken taraftarı cezalandırmaktır bunun adı. Galatasaray ve taraftarları kesinlikle Adnan Polat'ın umurunda değil. Ama kendisi unutmasın ki her Firavunun bir Musası vardır.
Bütün bunların farkında olmasına rağmen Galatsaray camiası olarak hiç bi şey yapamıyoruz ya en çok ta bu koyuyor bana. Gitmeyecekler ama Allah şahidimiz olsun gönderilecekler...
Baba ne deyim sana bilmiyorum.Bu yazıyı okuyan kulüp yöneticisi olsam ertesi gün istifamı basar,uzun bir tatile çıkardım.Eline sağlık.
ronaldonun sahte yani nedir arkadaş şakamısın sen ya?hher yazının bi köşesine katalan,barcelona,messi taglerini sokmasan olmaz yani
"Ve takımsız ve sevdasız kalmak ne demektir; bunu işte kimse bilemez..."
Oktay Mahmuti Fenerbahçe Ülker maçından önce taraftara çağrı yapmıştı.Küfürsüz tezahürat yapmalarını istemişti taraftarlardan ve eklemişti Galatasaraylılığa yakışır bi şekilde olsun demişti.
Koç kendi takımına Galatasaraylılığa uyan basketçileri almış ama keşke bir de futbol takımına el atsa..
Abi eline sağlık, linki aynen paylaştım facebook ta.
Beyler fanatik olmamak adına yazdığınız yazılarda anti sinerji yaratıp tüm ok'ların Galatasaray aleyhine döndürdüğünüzün farkındamısınız. Bir adam ya Galatasaray'lıdır, yada değildir. Başka takımlar beni ilgilendirmiyor benim için sadece Galatasaray'ın başarısı önemli.Biraz soğuk kanlı olup, sezon sonunu beklemek daha akıllıca olmaz mı? Millet olarak böyle heyecanlı bir yapımız var, hemen asıyoruz bir anda kral ilan ediyoruz. Kazım Galatasaray'a alınmış yegane topçu değil, fener'den Galatasaray'a gelen ilk oyuncu da değil. Bütün GS bu oyuncu üzerine de kurulmuyor bu ne telaştır ben anlamam. Kelepçe olayına takılıyorsunuz, haklısınız da Hangi Galatasaray'lı futbolcunun geçmişte olsun bugün olsun kimlerle neler yaptığını nereden biliyorsunuz? Geçmişte efsane dediğimiz adamlar hakkında duyduklarımı buraya yazsam takım tutmazsınız. Geçmişte gurup dansözlerle grup alemleri vardı bugün kelepçe partileri var. Tek fark bu. Siz sadece size gösterilen yada kaçırılmış taraflarını görüyorsunuz. Adnan Sezgin'i günahım kadar sevmem ama Adnan Polat'a haksızlık yapöış olmuyormusunuz. Zaten şunun şurasında 5-6 ay sonra durum netleşir, zaten olanlar olmuş bari bundan sonrasını mok etmek için tüy dikmeyelim. Şimdi buradan gazı verip de milleti galyana getirmenin de bi manası yok, Daha çok transfer yapılacak ve Kazım şansını değerlendiremezse göndeririz olur biter. Kaldı ki; Kadro çok geniş olacak o sebeple Kazım ancak iyi top oynarsa göze batan adam olacaktır. Aynı şekilde yaşamına devam eder olumsuzluk aşılarsa kapıyı gösteririz olur biter. Galatasaray kimsenin tapulu malı değildir. Zamanı geldiğinde herkes gider, ama şimdi tam da stadımız açılırken ve çıkış ivmesi yakalayacakken zamansız çıkışlara sevk edişler sadece Galatasaray'ımızın zararına olur.
Ali Sami Yen'in ruhunu biraz rahatlatmak istiyorsak, Beypazarı maçında o tribünleri yönetim istifa diye inletiriz. Üç beş romantik besteden çok daha yerinde olacaktır bu.
Galatasaray'dan soğudum artık. Çocukluğumda taptığım, babam gibi sevdiğim Hagi'ye bile mesafeli bakar oldum. Yabancılaştım iyice, yabancılaştırdılar.
Yok, hayır Özhan Canaydın dönemi böyle değildi. Evet kötüydük, evet zaman zaman başarısızdık, bazen de umutsuzduk pekala. Ama böyle değildik, soğumamıştık hiç bu derece.
Aslantepe'nin gözüme uzunca zamandır soğuk beton bir yapı gibi gözükmesini tuhaf bulmuştum. Ama sanıyorum ki yalnız değilim bu hislerimde.
Yazı gerçekten güzel olmuş,ellerine sağlık Bülent abi. Bu nasıl bir yönetim anlamıyorum,GS taraftarının bu kadar nefret ettiği bir adamda sırf bonservisi elinde diye de alınmaz. 2 sene önce ASY 'de yuhladığım adamı ve FB formasıyla sahaya çıkarken tribünleri çıldırrtmaktan başka bir iş yapmayan adamı seyretmek içinmi aldım bu kombineyi. Yönetim artık yanlış yaptığını bilmeli, GS klubune saygısı olan futbolcuları transfer etmeli. Sakız çiğneyen Misimoviçi kadro dışı bırakan Hagi ye duyurulu , Kazım mı Misimoviç mi daha sorunlu acaba ???
bütün bu hamlelerin akil bir yönetim tarafından, bilinçli, düşünülerek yapıldığına inanmak istiyorum. bir açıklamasının olduğuna inanmak istiyorum. yöneticiliğin bu kadar rastgele, bu kadar vurdumduymaz, bu kadar özensiz, bu kadar başıboş olmadığına inanmak istiyorum. çok şey mi istiyorum?
yalnız konuyla alakasız olacak ama; messi kendini defalarca yere atmış, yerlerde sakatlık numarası yapmış, yeri geldiğinde de bilerek elle gol atıp rakibin ekmeğiyle oynamaya çalışmıştır.
sadece hatırlatayım dedim.
Ben Fenerbahçeli'yim, öyle böyle değil. En hastalarından. Ama dostum Galatasaray'ın büyüklüğünün, kulübü şirket gibi yönetenlerle yada, Kazım gibi oyuncularla alakası yok. Senin gibi pek çok taraftarla alakası var. Bu Galatasaray o Galatasaray. Siz Galatasaray'ı biz Fenerbahçe'mizi böyle sevmeye devam ediceğiz. Kazım'lar, Barış'lar, Santos'larla alakası yok. Başka Galatasaray da yok, başka Fenerbahçe'de.
Yazıya bir ekleme daha yapmak istemiyorum! Durum aynen budur!
Sinirden uyuyamadım dün gece, iş yerinde uyukluyorum şu an!
Peki ama ne yapacağız? Adnan Bro'ların Mart 2010'dan beri yaptığı hatalar buradan Bağdat'a yol olur. Kazım transferi de, o yolda mihenk taşı olur!
Susacak mıyız? Başka Galatasaray yaratanlara tribünde, internet kanalı ile bir ders vermeyecek miyiz ? Kazım'ı hangi eller alkışlayacak ? Hep bir ağızdan yuhalamayacak mıyız ?
Zaten bir şansımız yok ligde! Yönetime 'ilke' dersi vermek için Kazım ilk dakikadan itibaren yuhlanmalıdır. Ama olan yine Galatasaray'ımızın parasına olacak. Bu tepkiler sonucu gönderilse bile €4M total sözleşme bedelini almadan bir yere gitmeyecek pek tabii.
Ne yapacağız, n'olur bir yol gösterin ???
"beterin beteri vardır" sözünü her icraatıyla bize gösteren yönetimden şimdi de guiza ve bilicayı almasını bekliyorum.
Tarih 05.01.2011 galatasaraylılığımdan utanıyorum!!!
TA
olayı sadece kazım üzerinden değerlendirmek yanlış olur zira kazım olayı misimovic,lincoln,üstünel vs olaylarıyla da ilintili.
..hocam sen naaptin ya?
..nasi yazi yazdin boyle ya?
..eve gidip icmek istiyorum...
..sen beni nerden taniyorsun? neler hissettigimi nerden biliyorsun?
..ben hissettigim seyleri benden iyi dile getirmissin ya...sana su an cok saygi duydum bulent hocam...bravo...
Galatasaray Genel Kurul üyeleri halen neyi bekliyorsunuz imza toplayıp Adnan Polatı kulüpten kovmak için ?
Polat gözümüzden düşeli çok olmuştu.Şimdi gönlümüzden de düştün artık..
Siz olağan dışı kaos yaratmak istiyorsunuz. Bu açık ve nettir. Sizin gerçek GALATASARAY taraftarı olmadığınıza inanmaktayım. Gerçek GALATASARAY taraftarı duruşuyla diğerlerine örnek olacak nitelikte bir taraftardır. Bu öyle bir sevdadır ki biz şampiyon olamayacağımızı bilsek dahi gider stadı tıklım tıklım doldururuz. Yanlış transferde olabilir hiç hoşumuza gitmeyebilir ama sonucunu değiştiremiyeceğiniz bu duruma çok büyük olay yaratmak yerine az da olsa SAYGI duymanız gerekmektedir. Varsa bir gücünüz bu GALATSARAY oyuncusunu göndermeye, gönderin. Yoksa eğer kimseyi kaos'a sürüklemeye hakkınız yok! Siz şimdi yetenekleriyle yada fenerbahçeden gelmesini deilde özel hayatıyla değerlendiriyorsunuz ya hiç bir şekilde adilce davranmıyorsunuz unutuyorsunuz geçmişi. Galatasaray yöneticilerinin bir bildiklerine olduguna inanmaktaym.. Hanginiz yönetimdesiniz neyin neye nasıl karar verildiğine nerden biliyorsunuz onlarda düşünmemişler midir taraftardan tepki geleceğini? İllaki düşünmüşlerdir.. Buna rağmen aldıklarına göre vardır bir bildikleri....
Sonuç olarak düşünceleriniz söyleyebilirsinz ama bu durumda taraftarı galyana getirirseniz sadece bu oyuncuya değil tüm takımı ve taraftarını bölmeye gider ki bunu hiçbirimiz istemeyiz.. İsteyenler varsada galatasaray taraftarlığından zerre kadar nasibini almamıştır.
SAYGILARIMLA...
uA Çağrı
Şu uA'lardan tiksinti gelmeye başladı artık.Sizin kendi düşünceniz yokmu da yok yönetim düşünmüştür onlar sizin kadar bilmiyor mu deyip işin içinden sıyrılmaya kalkıyorsunuz.Neymiş değiştiremeyecekmişiz o yüzden saygı duyacakmışız.
kazım yetenekli bir adam sonuçta. o kadar da abartılacak bir tepkiyi haketmiyor bence bu transfer.
artık görüşlerimizide yayınlamıyorsunuz size kufretmedim ki ben sadece siz ahlaklımısınız diyorum yani ahlak anlayısı nedir camiye giden her adam ahlaklımıdır : Hakan Şükür seks partisi yapan her adam ahlaksızmıdır : Colin Kazım kim ahlaklı buna kim karar veriyor ben sadece bunu merak ediyorum Baliç Ahlaklımıydı mesela Tanju gercekten ahlaksız olduğu için kapı dısarı mı edildi imza attıramadığı için olmasın o gs yönetiminin fener kaptı onu emre belezoğlu interle anlastığı halde anlasmadım dedi ve gitti ahlaklımıydı hakan şükür intere giderken mahkeme kararıyla aldık bonservisini ahlaklımıydı.. geciniz bunları Bülent bey siz bari yapmayın lütfen ahlak kimseye kalmaz futbolda sha içine bakacaksınız saha dısı sizide benide hiç kimseyi ilgilendirmez
@ DJ_Oxygen
Bir kere taraftarlık demek tuttutuğun takımın, futbolcusundan yöneticisine kadar, yaptığı yanlışları desteklemek körükörüne bağlanmak değildir. Gerektiğinde yönetime ve futbolcuya tepkini koyabilmektedir. Asıl yöneticiler ve futbolcular Galatasaraylılık duruşuna yakışır olmalı, nereyi yönettiğini veya nerede oynadığını bilip ona göre davranmalıdır. Çünkü yönettikleri kulup ve oynadıkları kulup Galatasaraydır. Bu formaya yakışan transferler yapılmalıdır. Eğer Misimovic gibi adamı disiplinsiz diye kovuyorsan sen yönetim ve TD olarak Kazım denen adamı nasıl alabiliyorsun sütten agzın yanmadı mı ? Serdar Özkan denen adamı alıyorsun beleş diye adamı 2 maç ardıardına oynatmıyorsun hem alemci hem disiplinsiz diye. eeee ozaman aynı yanlışa neden bir daha düşüyorsun ??? Sonuç olarak taraftar olarak yapılan yanlışlara ses çıkarmakta hakkımız var, sırf Galatasaraylıyım diye yönetimin yaptığı yanlışları sineye çekecek değilim ki sineye çekmek bence kaos yaratacaktır.
neden bu kadar tepki gösterilip daha gelmeden bitirilmeye çalışılıyor bu çocuk.
yanılmıyorsam henüz 23 yaşında...3,5 senedir fenerbahçeye sağladığı katkının azlığı ne kadar tartışılmazsa yetenekli olduğu da o kadar tartışılmazdır ama bence.
sorun çocuk olmasından kaynaklanıyor kazım halen çocuk ...çocuğu kandırmak ne kadar kolaysa küstürmek de o kadar kolaydır.
fenerbahçe de görmediği desteği&sevgiyi galatasaray gösterse kazım ın canını dişine takacağına inanıyorum.
amerikan spor filmlerinde takımın en yeteneklisi en sorunlusudur ama hiçbir filmde coach o yıldızdan vazgeçmez.
filmi biraz geriye sarıyorum tamamen aynı olmasa da muadil transefere istanbulun karşı yakasında nasıl yaklaşıldığını hatırlatmak istiyorum.
Emre Belözoğlu newcastle dan müzmin sakatlığı bilinerek galatasaray altyapısından yetişmiş olmasına rağmen ve saha içi sorunları bardağı taşırmışken üstüne üstlük avrupa ve türkiye'de hiçbir kulübün ödemeyeceği bonservis bedeli ödeyerek alınmadı mı fenerbahçe tarafından?
o zaman fenerbahçe taraftarından ufak tefek tepkiler dışında herhangi kapsamlı büyük bir tepki geldi mi (orda aziz yıldırım ın transferin arkasında kale gibi duruşu da etkili tabi bizimkiler internet sitesine koymaya dahi çekiniyorlar orası ayrı bir tartışma konusu yönetim değil burada konum kazım richards)
sonucunda kim kazandı hem emre hem fenerbahçe taraftarı hem fenerbahçe hem de türk futbolu.
kazım ı kaybetmek çok kolay zaten çok müsait şu anki taraftarın ona bakışı medyanın yönlendirmesi ve hagi gibi bir teknik direktörle çalışacak olması geleceği açısından iyi sinyaller vermiyor
ama kazanmaya çalışmak ve kazanmak başta galatasaray taraftarının elindedir
çok kısa bir soruyla yazımı bitireceğim .yurtdışından bir konuğunuz gelse ve youtube da sizin ülkenin faal futbol oynayan oyuncularından birkaçının güzel hareketlerinden bir video izletsene dese aklınıza gelecek ilk 3 isim kim olur (ardadan sonrasında zorlanırsanız youtube da collin kazım yazın yardımcı olacaktır)
Olaya sadece kişilik açısından da bakmamak lazım. Yani Galatasaray takımının ihtiyacı son iki sezondur doğru dürüst forma giymemiş, hiç bir zaman üst düzey futbol oynamamış, 24 yaşında artık genç de olmayan bir futbolcu mudur? Bir de sanki bedavaya aldık: yıllık 1.25 milyon € garanti + maç başına 15.000 €!!! Çüş diyorum oha diyorum hatta höst diyorum!
Hiç te utanç filan duymuyorum takımımdan; Kazım'ın karakteri filan da ipimde değil. Ancak biliyorum ki bu transfer hem "dandik" bir futbolcu için yapıldı hem de fazla para verildi. Kızgınım; hayal kırıklığına uğradım o kadar...
Mükemmel yazmışsın abi
Başka ne denilebilir ki...
Skibbe'nin yardimcilarinin görevden alindigindan beri gelinen noktaya bakip, hala "abartiyorsunuz, siz kaos yaratmak istiyorsunuz, yönetimin bir bildigi vardir" babinda düsünebilenlerin varligi, bu insanlarla sanki ayni takimi tutmuyor, algilarimiz temelden farkliymis gibi geliyor bana. akil var mantik var, hala kaos yaratiyorsunuz diyebiliyorsunuz ya, masallah arkadaslar, sizde peygamber sabri varmis. bir nevi galatasaray taraftari bursa nutku olarak görebilecegimiz mahalle takimi 'karsi devrim' yazisini tavsiye ederim.
Galatasaraylilik diye demagoji yapmaya gerek yok. Eskiden verdiginiz ornekler guzel ama endustrilesen futbolda artik bunlara yer yok. Gunumuzden ornek olarak verdiginiz ve o cok sevdiginiz Barcelona'naya da, TA takma adli arkadas Busquets ornegiyle tam cevabini vermis. Keza Ibrahimovic de, Barcelona'nin durusuna uygun bir futbolcuydu, degil mi? O yuzden cocugu daha sahaya cikmadan nefret odagi haline getirmenin anlami yok. Asil taraftarlik budur. Bir Galatasarayli olarak soyluyorum: Umarim Kazim cok basarili olur. O zaman da burda ahkam kesen arkadaslari tekrar dinleriz.
Dün akşam saatlerinde aldığım bu haberin üstüne bu sabah bir televizyon programında Bülent Korkmaz'ın konuk olduğunu gördüm. Sadece Kaptan'ı görmedim aslında... Bir anda çok fazla gerçek aydınlandı beynimde. Bir dönemin Galatasaray'ıydı Büyük Kaptan. Bir de dönüp bugün bize verilen şeylere bakıyorum, her bakımdan elde kalıyor.
Daha geçen hafta bu formayı hak etmeyenleri göndereceğini söyleyen adam, bugün çıkıp bu ligin en galesiz adamını takıma kazandırabiliyor. Pardon ama Galatasaray'ın koca ilk yarı boyunca sorunu vurdumduymazlık değil miydi? Bir kulüp çapsız olur da bu kadar mı olur? Kulüp yönetmek 5-10 kişi toplayınca yeni stadı gezmeye götürmekle olmuyor. Eskiden gün gelip de tuttuğum takımdan soğuyacağım korkusuyla gözüme uyku girmezdi. Artık bu duruma alışıyorum ve işin daha da can sıkıcı kısmı bundan pek de rahatsız olmamaya başladım. Adnan Polat ve ekibi şu kulübün yakasından düşene kadar maç biletine ya da formaya para verirsem, bana haram olsun...
Yazıklar olsun. Denilecek birşey yok. Kimlerin kemikleri sızlıyordur kimbilir..
Abi izninle yazıdan bir buket kopyaladım. Ellerine yüreğine sağlık.
http://romanistabukowski.blogspot.com/2011/01/bir-baska-galatasaray.html
sonuna kadar anti adnanlar anti kazım takımımdan utanıyorum
Blog'unuzu onceden bilmekle beraber,devamli takip eden biri degilim. Arkadaslarim 'al,oku' dediginde,okuyan bir insanim.Ancak okudugum kadariyla yazilarinizi objektif ve guzel buluyordum.
En bastan da soyleyeyim Fenerbahceliyim.(-ki bana bu blog'u ilk oneren arkadasim saglam bir Fenerbahceli'dir)
Bu yazinizi samimi bulmuyorum.Verdiginiz ornekler,kullandiginiz dil inandirmiyor beni dediklerinize,yapmacik geliyor.
Kusura bakmayin ama gozlerimin onunde(farkli bir cok macta) defalarca rakibe kasitli vuran Bulent Korkmaz'in Baris Ozbek'ten ne farki vardi? Kazandigi kupalar mi O'nun Baris ile ayni kulvarda degerlendirilmemesi gerektigini sagladi? Ya da agzindan salyalar sacarak kufurler eden Hasan Sas'in olayi neydi? Hakeme tukuren,taraftarlara 'hirsiz' diyen, saha icindeki olaganustu yeteneklerini 'sporcu' ahlakina uymayan hareketleriyle tamamlayip en iyi olan Hagi'nin farki neydi? Teknik direktorluk yaptigi her takimda saha ici ve saha disi olaylarla unlenen,milli takimimizin basinda oldugunda Avrupalilarin 'gordunuz mu Turkler boyle' tezini kanitlarcasina hareketlere sebep olan, 'dostluklari' ve 'tanidiklariyla' her zaman kolay yoldan cozum arayan 'Imparator' un farki neydi?
Bugun tepki verenler, o gun neden bu insanlarin resimlerini pankartlara koyuyorlardi?
Belki de 'baskalik' yok,' hayaller' var...Buyuklerin eski bayramlarin tadini bulamamasinin asil sebebi nasil yaslanmis olduklari gercegiyse, bu kirlenmisligin sebebi de belki hic bir zaman temiz kalamamis olmasidir? Ya da o zaman ki kupalarin parlakliginin kirlerin ustunu ortmesi...
Belki Colin Kazim'i kabullenememisligin sebebi Kazim'in yapamadiklaridir...O yetenege,o fizige,onca sansa ragmen basarisizligi, en acisi; en buyuk rakibin 'bu bize yaramaz' deyip kapi onune koymasidir zora giden...Ayni kapici cocugunun, banka mudurunun oglunun eskisini giymek zorunda kalarken duydugu mahcubiyettir duyulan. Yoksa kazagin kalitesi,guzelligi,rengi degil onemli olan...
Futbol romantizmini herkes sever.Sezen Aksu'yu herkesin sevdigi gibi,ama 'duslerle gercekler ayri ayri yasanir.'
O yuzden kimse kimseyi kandirmasin,kimse kimsenin gozune bakarak yalan soylemesin, kimse memnuniyetsizligini baska bahanelerle hakli duruma getirmeye calismasin.Ve her zaman 'ilk tasi gunahsiz olaniniz atsin'...
fenerbahçe ve beşiktaşın rezerv takımı olmak cidden utanç verici... ilk yarıda alınan 8 mağlubiyet bile bu kadar utandırmamıştı... hoşgeldin kazım kazım hoşgeldin...
güzel yazı, teşekkürler; fakat Cüneyt Tanman için kullanılan yeteneği kısıtlı sözüne katılmıyorum. Tanman, bu ülkede forvetten defans hattına kadar hemen hemen bütün mevkilerde oynamış Türk futbol tarihinin en "çok yönlü" oyuncularındna biridir. Gerrard'ın 80'ler versiyonu da diyebilirsiniz. Şu anda Türk oyuncular arasında Cüneyt kadar oyun kurmaya hakim ve de son vuruş özelliği olan defans bulamazsınız.
http://www.twitpic.com/3n2i2k
Doğrusu dünden beri süper dalga geçiyordum Galatasaray'lı arkadaşlarla. Aziz başkanın en güzel icraatlarından biridir bu. Lakin yazıyı okuyunca hüzünlendim. Yazık Galatasaray'a...
Bu Galatasaray, benim Galatasaray'ım değil.
@DJ Oxygen,
Adam Kazım Kazım beyler! :))
Bir de geçen gün arkadaşımın paylaştığı bir iletiyi aktarmak istiyorum, FM'cilere de el sallamış olalım:
"Let's kick Adnan bros out of football"
çok trajik hoş bi yazı olmuş tebrik ediyorum sizi. gs liyim ve ben de bu şahsı takımım da görmek istemiyorum. fakat anlamadığım nokta şu. senelerdir takımda olan kazımlara neden laf yok. sadece barış özbek le bitmiyor bu kazımlar. bu yazıyı okuyanların hissettiği yabancılaşmayı ben yıllardır hissediyorum rakibine takımına hatta kendine 1 gram saygısı olmayan sabriyle barışla keitayla ve daha aklıma dahi getirmek istemediğim gelen gidenlerle... özellikle bu takımda yıllardır duran sabriyle.
baba büyüksün der çekilirim.
KAZIM TRANSFERİ CİMBOMUN KENDİ KENDİNİ TOPUĞUNDAN VURMASINDAN FARKSIZ
GS LİGDEN DÜŞSE BU KADAR HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMAZDIM
BU KADAR AHLAKSIZ BİR FUTBOLCUYU TÜRK FUTBOLUNA SOKAN FATİH TERİMİ DE ANMADAN GEÇEMEDİM
Hüznü az sanılsa dağıtmak uzere sözü zaytunga bırakayım:
-> Galatasaray, Jo ve Misimoviç'ten boşalan 'disiplinsiz davranışları nedeniyle kadro dışı bırakılacak oyuncu' kontenjanını Colin Kazım'la doldurdu...
ah be aceto, senin asil galatasaray'ın hiçbir zaman var olmadı ki... o kaptan cüneyt'li günlerinde bile kulubün başında ergün gürsoylar, adnan polatlar vardı. ne katakullilerle, teşvik primleriyle, 8-0 larla şampiyonluklar kazanıldı, acaba kimlerin hakları yendi...
Her ne kadar bir GS li olarak hoş karşılamasamda herkesin 2. bir şansı hakettiğini düşünüyorum. Bir oyuncu transferi ile de bu kadar kötü duruma düşürülmez bir kulüp. Umarım Kazım bu yazıyı haklı çıkarmaz. Pozitif olmak lazım.
abi senden tt arena'da fenerbahçe atkısı açtığı için işinden kovulan işçi hakkında da bir yazı bekliyoruz..bir galatasaray'lı olarak yapılan bu işgüzarca hareketten dolayı büyük utanç içindeyim..
Ellerine sağlık abi
Yüzde 35'i ile oynamış Kazım Fenerbahçede
Dikkat ediyorum da yazıyı en çok fenerbahçeliler beğenmiş. Ne demek istediğimi anlayabiliyorsunuz herhalde. Beyler bu takıma zamanında "Kefen giyerim Galatasaray forması giymem" diyen adamı da aldılar, çoğunuz hazmettiniz. Mesele adam meselesi değil dönem meselesi demekki,Adnan Polat'ın açığını nereden buluruz da al aşağı ederiz meselesi demekki. Galatasaray'ın kasasında 1 krş parası yokken ortaya çıkmayanlar bugün saklandıkları deliklerden birer birer çıkarak konuşmaktalar. İşler rayına girince başkanlık koltuğu daha mı cazip gelmeye başladı nedir, anlayamıyorum. Hani demiyormudunuz "Başarılar gelir geçer, asaletin bize yeter" diye. Geleceği bugünden görmek istemiyorsunuz belki, belki de günlük başarılara o kadar odaklanmışsınız ki, Polat'ın Galatasaray'ın geleceğini kurtardığının farkıda değilsiniz. Ali Samiyen'e veda maçında " yönetim istifa" diye bağırmayı buradan teşvik eden arkadaş, sen nasıl bi Galatasaray'lısın ki; bir tarihe veda maçında 1 maç'lık olsun negatif duygularını dizginleyemiyorsun? Çünkü bunun son şansın olduğunu sende çok iyi biliyorsun!!! Yeni stat açıldığı gün Türkiye'de futbol yazanların fırıldak gibi 180 derece nasıl döneceğini hepimiz çok iyi göreceğiz. Galatasaray tarafatarı, sabırlı olun, bekleyin ve Galatasaray'ın geleceğinin ne kadar parlak olduğunu görmeye çalışın. Galatasaray'ı kaos'a sürüklemek isteyen zihniyetlerin, dost görünen düşmanların gazına gelip de Samiyen'e veda maçında camiamızı çirkinleştirmeyin. "BAŞARILAR GELİR GEÇER ASALETİN BİZE YETER"
Bülent Abi bir kahve sırasında mı yoksa, bir rakı masasında mı olur bilmem karşına geçip dertleşmek isterim seninle :) Konu malum post.. bu kadar güzel anlatabilirdin hislerimizi(genel çevrem de aynı kanıda GS, FB, BJK) Ellerine sağlık.. peki bu yazıyı sana yazdıranlara ne demeli.. Glatasaraylılık duruşu gereği hala kibarlığımızı koruyup susuyoruz.. Hatalarını anlayıp da gitmenin bir erdem olabileceğini düşünebilseler ve çekip gitseler diye bekliyoruz. Bazı şeyleri iyi yapmış olabilirler mali açıdan ve işlerin yürümesi açısından.. Ama bu dönemde olan skandalların ardı arkası kesilmiyor.. İşeri yürütüyorlar ama insanları yönetme ve yönlendirme konusunda çok kötü bir yönetim. Kriz zaten yönetemiyorlar. Kulübün de krizden çıktığı yok maşşalah. Mutlaka bir yerlerde çatlaklar oluyor. İşlerin bu noktaya geleceği Haldun Üstünel'in başkan yardımcılığı görevinden alınmasından belliydi yaaa.. neyse.. Kahve ile olacak gibi değil, rakı masası keşke...
okudugunu anlayamama lise terk
Yazının geneline katılıyorum, ama yorumlara katılamıyorum. En aklı başında yorum Murat_ULU'dan gelmiş. Selçuk Yula'ya bile göstermediğimiz tepkiyi Kazım'a kafadan göstermek ayıp olur.Londra varoşlarında çeteler arasında büyümüş, son 4-5 senede bi sürü eski arkadaşı öldürülmüş bi çocuğun ağzından çıkan "kendimi gösterceğim" sözüne bir şans verilmeli.Geçen sene şampiyon olan Bursa'nın yarısından fazlası büyük takımlardan kovulmuş adamlar.
Sami Yen'e efendi gibi veda edelim, yeni stadımızı güzelce açalım. Bu yönetimle olmaz ama, Avrupa'nın zirvesine tekrar çıkmak en fazla 1,5-2 senemizi alır. Ancak bu şekilde davranarak idari başarısızlığın üstüne asıl biz tüy dikiyoruz.
Bu arada Bülent abinin "başka Galatasaray" sözünü anlıyorum, ama "Galatasaraylılığımdan utanıyorum" diyenler tecavüze uğrayan Fatmagül'ü yüzüstü bırakan eski nişanlısıyla aynı ahlak anlayışına sahipler.
Hocam, ben mi bir hata yapiyorum, yoksa girdilerimi ciddi ciddi sansurluyor musunuz, anlamadim. Sansurluyorsaniz eger, su son gonderdigim yazida sakincali olarak gordugunuz sey nedir, bilmek isterim dogrusu. Ozetle (!) demistim ki: "Gecikmis bir yazi. Boylesine radikal bir yazi (yani Galatasarayliligin sorgulandigi bir yazi) Kazim uzerinden degil, Servet'in Ankaragucu'ndeki sabotaji uzerinden yazilmaliydi."
Ortada bir sansur yoksa, yani hatayi ben yaptiysam, bunu gormezlikten gelebilirsiniz. Ama daha once de yazilarimin yayinlanmadigina tanik olmamdan oturu suphelenmeye basladim dogrusu.
Sansür hakikaten çok kötü, benim son mesaj da sansür'e kurban gitmiş. Yok, hani "şu mesajınız şu sebepten yayınlanmamıştır" gibilerden bir yanıt mesajı gelse bilicez ki; hatalıyız, ama o da gelmiyor. Mesajlar keyfe keder mi yayınlanmıyor yoksa gerçekler acıtıyor da mı yayınlanmıyor onu bilelim.
@Murat_ULU
Bu blogda 75 bin yorum yayınlamış. Seninki yayınlanmamışsa bu benim değil senin problemin. Hakaret eden, polemik yaratan, burayı taraftar forumu zannedenlere burada yer yok. Uslubun da zaten buraya uygun değil.
Emre Erköse arkadaşım, Kadıköy'de bir Galatasaray'lının bayrak çıkarması
durumunda verilen tepkileri hayal et ve daha sonra kararını ver. Anlaşılan sen hiç
Kadıköy'de Fenerbahçe Galatasaray Kimse müslüman mahallesinde
salyangoz satmaya çalışmasın. İyi niyetli dostluk gösterilerine sonuna kadar
eyvallah da, iyi niyetler karşılıklı olduğu zaman anlam kazanıyor. Bizler Kadıköy'de
tezeklerin içinde, sidik torbalarının arasında, her türlü psikolojik tacize maruz
bırakılarak maç izletilmeye mahkum edilmiş Galatasaray'lılarız. Stadın kapısından
girerken tüyü bitmemiş çocuklara her gelenin bir tane çaktığı deplasmanlar da
gördük. Stada alınmamız bir dert, çıkarılmamız bir dertti.
Bütün fenerbahçeliler kötüdür anlamı da çıkarılmasın burdan, ama karşı taraftan da
yanlışlar çok gelmiştir. Bizden de yanlış yapanlar omuştur muhakkak, doğrudur.
Mesela son U17 olayında sahaya inip de dövülen çocukları bende hazmedemedim.
Ama o olaya da gene tek açılı bakmamak lazım. Bir sinir patlaması olmuşsa o ana
kadar gelen gerilimin nedenlerini de ölçmekte fayda var. Hepimiz ailesi içinde 3-4
fenerbahçe taraftarı muhakak vardır, çalıştığımız ortamlarda en yakın dostlarımız
fenerbahçeli olabilir ama hep birlikte şu rekabetten eğlenmesini de bilmek lazım
Dediğim gibi iyi niyetler gerçekci olduğu zaman güzel. Arena'da sarı-lacivert atkıyı
çıkartan işçi belki kötü niyet besleyerek bunu yapmadı ama düşüncesizce ve hassas
noktaları bilmeden bir davranış sergiledi. Arena'da Fenerbahçe Galatasaray
bayrağının beraberce dalgalanacağı anlar da olacaktır ama böyle bir yaklaşım
manasız ve cahilce yapılmış bir hareketten ibarettir.
Bi dakika bi dakika, şu cümleleri anlayamadım efendi. "Hakaret eden, polemik yaratan" ne demek? benim yazımı burda yayınladığında içinde bi tane hakaret, küfür varsa o zaman mahkemeye ver, eyvallah. 75.000 mesaj yayınlanması sevinilesi bir durum, demekki millet artık okumaya başlamış bir çok şeyi özgürce tartışabilme iradesine sahip. Benim yaşım 41, 33 senedir futbolun içindeyim. Madem kamuya açık bir platformda kamuyu etki altında bırakabilecek meseleler konuşuluyor, o halde eleştirilere de açık olmak lazım.(kendi taraftar forumum var çok şükür, bir renge adim yani) Burayı da her zaman takip etmem, bir arkadaşım gösterdi, yaazı senin kendi düşüncelerin saygı duyarım ama yazıya da yorum yazma gereği duydum. Ayrıca üslubumu beğenen beğenmiş. Şimdi bu mesajımın da yayınlanması lazım ki kamu vicdanı ne kadar adaletli bir platform olduğunu görsün.
Herkes elestiriyor, kiziyor, Kazim transferini yanlis buluyor.. Amaa..
1- Herkes hata yapabilir (hele de gencken) ve herkes kendini toparlayabilir..
2- Kazim'in yetenekleri tartisilmaz. Dogru sekilde motive edilebilirse cok verim alinabilir..
3- Bence Kazim iyi de oynayacak ve tribunler bu sefer kazim kazim diye bagiracak.. o zaman peki bu kadar yazilanlar, yargisiz infazlar ne olacak ?
Yazının geneline katılmakla birlikte zamanında bundan çok daha kötüsü yapıldı. Yanılmıyorsam Alp Yalman zamanında. Adını yazmaktan bile hoşlanmıyorum ama SELÇUK YULA'ya bile bu forma giydirildi. Colin Kazım ondan daha beter değil kanımca.
Fenerbahçe 2 defa şans verdi,Kazım kullanamadı.Galatasaray bir nevi bir şans daha tanıdı.Yalnız 3 büyüklerin birinin bıraktığı diğerinin alması ve onda dikiş tutturduğu çok nadir(Ayhan-GS).Oysa ki geçen sezon alınan Serdar Özkan ve Gökhan Zan'dan aldıkları verim de ortada..
Sn. Aceto blog yetkililieri ve editörleri; yazıyı yayınladığınız için özel teşekkür ederim. Bu arada son iki yazıdaki mizanpaj ve ufak tefek imla hataları için özür delerim zira stres ile yazıldığı için bu tip sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Kolaylılar dilerim.
Kazım'ın takıma katılışı takımın havasını hemen değiştirdi. Önceki maçlarda hücum hattı olmayan Galatasaray o bölgelerde futbol oynamaya tekrardan başladı.
Kazım'ın katılımıyla takımda dengeler yavaş yavaş oturmaya eğilimi gösteriyor.
Ayrıca Kazım 18 içi al ver'lerde ve hava toplarını indirme konusunda da çok faydalı bir oyuncu. Gol atma konusunda kaleci ile karşı karşıya pozisyonlarda kesinlikle affetmiyor, direk köşeye bırakabilecek kaabiliyette ve soğuk kanlılıkta bir topçu. İyi ki almışız.
Adamın ruhu sanki 40 yıllık Galatasaray'lıymış gibi. Kazım'ı kullanmayı bilmeyen, beceremeyen fenerlilere de selam olsun.
Şimdi mesele şu orta sahaya bir etkili oyuncu daha almak. Bir önemli orta saha oyuncusu daha alırsak tozunu atarız gene ortalığın.
Kazım'da dikkat etmenizi istediğim bi nokta var; gol yollarında kaleci ile karşı karşıya kaldığı zaman ne kadar rahat ve ustaca vuruşlar yapabildiğine dikkat ettiniz mi? Eğer kaleci ile karşı karşıya kalmışsa önce çok net kaleciyi geçiyor ve direk köşeye bırakıyor takılmadan. Biz uzun zamandır böyle bir topçunun eksikliğiyle oynuyorduk maçlarımızı. Çok sevdiğim Baros bile kaleci ile karşı karşıya kaldığı zaman bu kadar net ve rahat işler yapamıyordu.
Kazım için "durun bekleyelim bakalım, konuşmak için erken,lig'i bekleyelim" filan demeye hiç gerek görmüyorum. Zira her şeyiyle olmuş, oturmuş bir futbol karakteri var. Yani bugün Kazım'a o tip 100 pozisyon gelsin 99'unu atacağına inandırdı beni. Eğer top oynamış bir adam gözü ile bakarsanız bunu anlayabilirsiniz.
Ayrıca Kazım'ın rakip 18'i işgali ile yeniden rakip ceza sahası içinde top oynamayı hatırladık. O girdikten sonra uzun zamandan beri göremediğimiz, rakibi kendi ceza sahasında hırpalayan o eski Galatasaray'ı görür gibi oldum.
Beni endişelendiren tek nokta; "şımarabilir mi acaba" düşüncesi. Ama o da tüm bu geçmişte olanlardan dersini o kadar almış görünüyor ki, sahiplenilmiş olmanın mutluluğunu yaşıyor gibi.
Galatasaray onun için evden dışlanmış, belki de ıslah evine gönderilmiş, orada dayak yemiş, korumasız kalmış bir çocuğun sevgiyle esirgendiği yeni bir yuva gibi oldu belkide.
Öksüz bir çocuk nasıl ki kafası okşandığı zaman kendini bulursa Kazım da Galatasaray'da kendini bulacak gibi. Sevginin açamayacağı kapı yoktur. Eğer Kazım bu sevgi ve şevkat altında, bu şekilde oynamaya devam ederse Galatasaray için efsane olur.
Dün aldığı ve arkadaşlarına indirdiği hava topları, pozisyonları delice kovalamadaki ısrarı ile bana geçmişdeki Hakan Şükür profilini hatırlattı.
Yorum Gönder