El Clasico'nun ertesi günü, dün, sinema salonunda yaşanan bir vukuat ve Casillas'a gösterilen 2-6'lık maçın DVD'si...Aldınız, kopyaladınız ve gazetenizde sayfalarınıza koydunuz. Bunu daha önce de yapıyordunuz. Bu kez bir olta attım ve siz avlandınız.
Futbol bloglarından alıntı yapan kimi gazetecilerin neden haberlere kendi imzalarını attığını bugüne kadar anlayabilmiş değilim. Futbol blogları birbirlerinden fotoğraf alır, bilgi alışverişi olur da; siz benim meslektaşlarım, nasıl başkasının emeğini alıp kopyalayıp yapıştırırsınız?
Bugüne kadar bu ve birçok blogdan aldığınız fikirleri, köşe yazınız gibi yayınladınız, haber yazdınız, grafikleri kullandınız. El Clasico haftasında da blogu iyi gözlediniz. Yeri geldiğinde, farkettiğimde tepki verdim. Şimdi yine veriyorum. Öncelikle bu blogun okurlarından, futbolseverlerden özür diliyorum. Onları da sadece bir kereliğine yanılttım ancak asparagas haberin özellikle magazin olmasına dikkat ettim. Ne bir sakatlık haberi; ne de maç detayı olmamalıydı.
El Clasico'nun ardından İspanyol medyasında sinema salonlarında böyle bir olay yaşandığına dair haber yok. Dün, sabah kahvesini içerken; "Ya olsaydı!" diye futbol sohbetine kattım, gerisi geldi. Barselona'da "Kinepolis" diye sinema kompleksi var mı, bilmiyorum ama Madrid'de var. Zaten As gazetesinde geçen haberden aldım sinema salonunun ismini. Detay önemlidir değil mi? Barselona'da herhangi iki Real Madrid'li de kaçan gole dört duvar bir yerde tepki verecek kadar çılgın değildir zaten! Haberin Casillas tarafı ise doğru! Barcelona taraftarı, Real Madrid otelden çıkarken elindeki 2-6'lık maçın DVD'sini futbolculara gösteriyor ama imzaya dair bir bilgi yok!
Bu açıklamanın muhatapları kendilerini çok iyi biliyor ve bu satırları okuduklarında bugün gazetelerine yazdıkları haberlere bakıp yüzleri kızardıysa benim için konu kapanmıştır...
Şimdi gerçekleri yazmaya devam edebiliriz.
71 yorum:
haha, helal olsun.
of of of of :))) bundan sonra 2 kere düşünürler herhalde copy-paste yaparken. canlı canlı sazan avı izlemişiz de haberimiz yokmuş.
budur
süper
abi nefis hareket. bu konuda hepimiz dertliyiz. umarım akılları başlarına gelir, yüzleri kızarır, utanırlar...
onlar hırsızlık yapmaya utanmıyor da, siz onların ismini vermeye mi utanıyorsunuz?
bu arada gazeteyi de ben yazayım habertürk :)
aynı haber hürriyet gazetesinde de var...
güzel bir hareket helal olsun..
Ülkemizde arastirmaci gazetecilik ölmüsde haberimiz yokmus
Eyvallah Aceto. Bence doğru olanı yapmışsın. Rahatsız olduğun bir şeyi, bir nevî emeğinin çalınmasını engellemeye çalışmışsın. En doğal hakkın bu senin.
buarada sabah gazetesindede bir haber vardi tam emin degilim ama ayni haberi burda okumusdum sanki resimde ayniydi
çok güzel hareket :)
tek hamlelik sazan avı başarıyla tamamlanmış :)
Hahahah sazan mevsimi açılmış vira bismillah :D Yalnız bu kopyacı gazeteleri bilmemizde fayda var.
çok iyi ya, ben razıyım asparagasa :)
Hurriyet Spor!
türk basını ancak böyle rezil ola ola yola gelebilir sanıyorum.
ondan bile şüpheliyim ya neyse...
ahusdhuasduhuasd
Süper ya :D
sadece habertürk değil sanırım, sabah ligtv'de öztürk pekin bu "kolpa" haberi başka bir gazetede de okuyup gülerken aklıma BT gelmişti de "lan yoksa?!" diyerek hafiften hissetmiştim olayı, görüyoruz ki doğruymuş... :)
olta güzel ama bu balıklara ders olmaz, akıllanmazlar...
futbolzede arkadaşa sonuna kadar katılıyorum...
böle isim vermeden kimse utanmaz be aceto...
brilliant
futbol blogu olan herkes bu entry'yi ibret olsun diye kendi blogunda yayimlasa mi ?
abi neden isimlerinide yazmıyosun,herkes görsün duysun,böyle yüzleri kızarmaz onların ben sana söyleyim.senin göstere göstere kızartman lazım bence...neyse
Eline, aklına sağlık Bülent abi :)
İyi oldu iyi, emeğe saygı + rep :)
bir de scan olaydı ne güzel olurdu.
ya ne utanacaklar hala öğrememişsiniz yaşadığınız ülkeyi. adam okuyucuyu yani seni ahmak yerine koyuyor sen de diyorsun ki utanır bir daha yapmazlar. zaten utanma olsa seni ahmak yerine koymaz. boşa çaba bunlar adamlar yolunu yordamını bulmuş bir kere daha da iflah olmazlar.
allah senin iyiliğini versin :)
Bülent Bey güzel söylüyorsunuz da, misal son 20 yazınızın daha çok gazete menşeili olması bence bir tezat oluşturuyor. İroni demiyorum bakınız, tezat.
Bilgi aktarımı ve paylaşımı konusunda gazete, blog, mikroblog olayları zaten içiçe geçmiş durumda. Ancak ortada bu tezatı oluşturacak şekilde "kamuoyu hissiyatı" var.
Yani siz bunu bir gazeteye herhangi bir kaynak göstermeden yazmış olsanız, olası bir yanıltmadan dolayı kamuoyu tepkisi olurdu. Ancak blog ortamında paylaştığınız için böyle bir telakki ya da tepki ortamı oluşmayacağı aşikar. Çünkü adı üstünde "günlük".
Tepkinizi anlıyorum, laçkalaşmış ve erezyona uğramış bir copy-paste hastalığından ziyade alışkanlığı gazete sayfalarında mevcut. Bu yüzden tepkiniz anlaşılabilir, anlatılabilir. Yadırgamıyorum.
Ama sık sık illüstrasyonlarını kullandığınız Marca ve As gazeteleri de size ve dolayısı ile okurlarına böyle bir olay yaşatsa tepkiniz ne olurdu, merak ediyorum açıkcası.
Kendinize iyi bakın.
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=17397321
benim bu...
dâhice ve cânice :)
bu arada birşey sorucam, bu haber Sabah gazetesinde niye yok? Haksızlık ama bu! zuhahahahhaha
Hahahha süpermiş .Bravo Aceto
Acaba hangisi daha ayıp?
Bir haberi izinsiz yayınlamak mı?
Yoksa bir haberi doğrulamadan yayınlamak mı?
İlki haberi yayınlayana karşı yapılmış bir terbiyesizlik.
İkincisi haberi okuyana karşı yapılmış bir saygısızlık...
Eee ikisi bir araya gelince sanırım insanın utanması gerekiyor...
Bu yanlış haberi yayınlayan gazetelerden özür msjıda yayınlamasını bekliyorum...
Sen okuyucularından özür diledin... Şimdi sıra onlarda...
Bizim haberi çaldığımız yer bize oyun yapmış kusura bakmayın bizde size saygısızlık yaptık ve haberi başka yerde doğrulamadık özür dileriz diye msj yazmaları lazım...
Insanlar garip.En azindan kaynak gosterirsin di mi.Gecen gun de gene ayni gazetede(Haberturk) bir yazar
2 gun once Hurriyette yayinlanan Yilmaz Ozdil`in GDOyla ilgili Patlican yazisini internette buldugum hos bir metin diye noktasina dokunmadan kosesine koymustu.
Bu gole şapka çıkartılır. Aslında bu haberi bütün blog sahipleri yazması lazım.
sözün bittiği, kapağın oturduğu yerdeyiz:) ellerine sağlık bülent abi.
Müthiş yahu.Bence bir kerede bırakmayın,arada sırada yapın bunu.
3-4 senede ne büyük evreler geçirdi blog-medya bağlantıları. Önce websitelerine kopyaladılar sadece, sonra da köşelerinde yazdılar "özgün haber" niyetine. Yedik mi? Bence yemedik. Biz yapsak fayda etmez, Bülent abinin yaptığı çok iyi oldu, hakediyorlardı artık.
ehuehueheuehuehu:)) çok güldüm sayende saol valla onlarda kızarcak yüz var mı?
o küpürleri koysaydınız keşke de gazete ismi görünecek şekilde daha çok gülseydik, yapan da yerin dibine girseydi. elinize, aklınıza sağlık, son yıllardaki en güzel tepki hareketi gözümde.
@S.B.
Şimdi Bülent'Bey'in avukatlığını yaptığım sanılmasın ama sanki karşılaştırdığınız iki durum sap ile saman olmuş. Nedenini şöyle izah edeyim; burada haberi kopyala-yapıştır yapanlar koca koca gazeteler. Ellerinde her türlü imkan varken işin kolayına kaçıp internet kopyacılığına soyunanlar. Bülent bey ise kullandığı döküman ve resimleri kendi yapmadığı apaçık ortada. Artı kendisi hobi olarak kişisel bir blog sahibi ve imkanları bir gazeteyle karşılaştırılamayacak ölçüde sınırlı, ve bu hizmeti için bizlerden bir ücret talep eden yok. Oysa o gazetelere biz para veriyoruz ve verdiğimiz paranın karşılı bir blog yazarının oturduğu yerden ulaşabileceği haberlerden farklı olmalı diye düşünüyorum. En azından böyle bir alıntı yapılıyorsa kaynak gösterilmeli ki sanırım Bülent Bey'in de esas derdi bu.
Not: Ayrıca bir çok yazısında kaynakları belirtmiş veya sorduğumuzda cevaplamıştır.
bu postu da copy paste yapıyolarmış :)
ben kendi blogumu yazarken bile diğer bloglarda kullanılmayan fotografları seçmeye çalışırken. bu işten para kazanıp, ciddi tirajları olan gazetelerde yazı yazanların böyle şeyler yapması rezillik.
O değilde kimler bunu yapıyor çok merak ettim. Kullanan gazeteleri ve isimleri yazarmısınız bilenler
kendini çok bilmişler etrafımda konuştukça suratlarına vurayım
harikasın abi son zamanlarda gördüğüm en güzel av.
yüzleri kızarır mı? yüz var mı ki onlarda? sanmıyorum...
don ballon dergisinden almislardir haberi
ibret olması amacıyla blogumda yayınladım.bu yazıdan da utanacaklarını sanmadığım için duracaklarını düşünmüyorum Bülent Abi...
http://tacsizkralmetinoktay.blogspot.com/2009/12/sazan-mevsimi-baslad.html
benim okuduğum okulda kaynak göstermeksizin yapılan alıntının neticesi okuldan atılmaktır. çok merak ediyorum kimsenin okumadığı akademik makalelerimizde kaynak göstermediğimizde biz okuldan atılıyorsak bu anlı şanlı medyamızın intihalcilerine ne olacak ?
Blog sayfamda yayınladım bende aynen yazıyı.Zaten gıcık oluyorum bu gazetelerin spor servislerine , süper bir hareket olmus gerçekten.
Ayrıca İlker Yasin'den geliyor; "Şimdi onlar düşünsüüün" :)
Konuyla alakasız ama en son girilen konu bura olduğu için burada sormayı uygun buldum.
Sevgili aceto, Guardiola'nın derbiden sonra Rijkaard ile ilgili bir açıklaması var mıydı?
Saygılar.
Bence de bu is bir kereyle bitmemeli. Arada sirada sag gosterip sol vurmali. Bu is icin mesai harcamali.
Ilginc bir haberin blogdan aktarilmasi degil sorun; haber yaparken dogrulatma, farkli kaynaklardan kontrol etme gibi mekanizmalarin calistirilmamasi. "Ilginc" herhangi bir hikayenin dogruluguna bakilmadan yayimlanmasi. Bir de tabii blogdan copy-paste yapip kose yazisi olarak yayimlama terbiyesizligi var...
Zlatan gibi çakmışınız sayın Aceto bey :)
Biz seni affetik bize sahte haber yutturdun diye Bülent Hocam ama HaberTürk'tekileri kim affedecek!!
Adam hırsız hemi de aptal
Sayın S.B, sanıyorum ki olay alıntı almak değil, kaynak göstermemek.
Not: Bülent Bey, eğer kaynak gösterilseydi ava giderken avlanabilirdiniz, medya böyle olmasa riskli iş.
Abi helal olsun...
İlahsınız, teşekkürler!
İşte seni bu yüzden seviyoruz sayın BT.
Daha önce sitedeki fotoları bir çok gastede gördüm fakat demek haberlerede başladılar..
Senin gibi medya lazım bize..
Aldığın para helal olsun !
Zoka olarak kullanılan postun yorumları arasında Aceto'ya yöneltilen "DVD'yi imzalamış mı peki?" şeklindeki cevapsız kalmış sorular, haberi kopyalayan basın organlarının ilgisini pek çekmemiş anlaşılan. Her ne kadar kaynak göstermeden kopyala-yapıştır yapma yüzsüzlüğü göstermiş olsalar da düşünülmesi gereken bir konu da haberin doğruluğunu sorgulamadan, en ufak bir araştırma çabası bile göstermeden (ç)alıntılanmış olması habercilik anlayışlarının neden seksi fotoğraf haberciliğinden ileri gitmediğini ortaya koyuyor.
Her şey bi yana, Aceto yazdıysa doğrudur :)
:)
bülent abi hakikaten büyük bomba bırakmışsın ortalığa.. Bu ayıba karşılık bu emek hırsızlarının yüzü kızarır mı hiç sanmıyorum. Medyada Erhan Telli bile hala yüzsüz ve arsızca haber yapabiliyor ve gazeteciyim diye ortada gezebiliyorsa değer görebiliyorsa fazla da denecek birşey yok . Eline sağlık diyelim böyle kandırılmaya da can kurban :)
valla tebrıkler. çok ince ve güzel düşünce tongaya bastırmak bu olsa gerek.
"Bu açıklamanın muhatapları kendilerini çok iyi biliyor ve bu satırları okuduklarında bugün gazetelerine yazdıkları haberlere bakıp yüzleri kızardıysa benim için konu kapanmıştır..."
Eger siz isimlerini burada desifre etmezseniz, onlarin da yuzleri kizarmayacaktir. Bizim yuzumuz, baskasindan tepki almadikca kizarmaz zira.
Fâş etmek şart.
haberlerin scan'lerini surada gordum:
http://www.ataryemez.com/wp-content/uploads/2009/12/haberturk-gazetesi-aceto-balsamico.jpg
http://www.ataryemez.com/wp-content/uploads/2009/12/hurriyet-gazetesi-aceto-balsamico.jpg
cok basarili bir calisma olmus, elinize ve akliniza saglik.
aklıma sen starda çalışırken, benim almanca kickerden alıntı diye yazdığım, senin de star'a aldığın bilahare della sport'a kadar yayılan mehmet scholl haberi geldi. "öğrenildi", "belirtildi", "ifade edildi" diye haber yapmayı marifet sayanlara kapak olsun, ellerine sağlık
ohhh olsun valla rezillikleriyle kaldılar gerçi artk yüzleri bile kızarmaz hale gelmiştir ya neyse...
ersin düzen bahsediyor şimdi
Ülkedeki, meslek sahibi değil iş sahibi olma durumu medya sözkonusu olduğunda daha ciddi görülmekte. Hal böyleyken, bu ve benzeri durumlarda zihinde oluşan yerinde tepki, muhatabından iş ahlakını bilmesini ve yerine getirmesini beklemeyi doğurmakta.
Türkiye, dolayısıyla spor sayfaları sadece futbol ile sınırlı olduğundan bu mevzuda ana başlığı ''Futbol'' olarak kabul edelim. Geneli görebildiğimiz, merak ve takip ettiğimiz, hayal ettiğimiz kısaca ''çok sevdiğimiz'' için olması gerekeni talep ederken bunu çarpıklık ve düzensizlikler üzerine kurulu futbolumuzdan beklemek...
İki meselede döngünün, düzenin alıcıya ne kadar uzak olduğunun göstergesi. Olması gerekenin, doğru olanın sisteme uyarlandığında tanımı iyimserlikten ibaret.
Tekzip, utanma, kabullenme ne derseniz işte birşeyler beklemenin de adı iyimserlik malesef.
Bizlerin elinde olan tek şey bu ahlaki, vicdani beklenti. Böyle durumlarda blogcununda gazeteciden alabileceği daha fazla birşey bulunmamakta. Olaya dair yapılabilecek tek şey özeleştiridir. Bu olaydan Ntvspor'da Ersin Düzen'in sunduğu gece programında haberdar oldum. Yapılabilecek tek, önemli ve yerinde tepki budur. Meslek ahlakına sahip kişilerin yer aldığı tv/radyo programlarında ve önemlisi gazete sayfalarında görmeyi beklemek de bu iyimserliğe dahil mi onu çözemedim işte...
2009 biterken yılın ayarı olmuş bu... böyle yanılmaya blogları seven kimsenin itiraz edeceğini sanmıyorum.
bir seyler degisir isallah ulkemiz gazeteceliginde bu gibi olaylarla. hakikaten olaganustu bi hareket, mukemmel de sonuclanmis ve yakalanmislar. genelde bu gibi hareketleri yapanlar stajyerler oluyo ve tabi onlari dogru yonlendirmeyen ve farkinda olup da bu konuda bi sey yapmayan gazete calisanlari da bi o kadar suclu. zaten en ufak bi dikkat cekmeyen bu spor sayfalari ve spor gazetelerinden o kadar soguduk ki solugu spor bloglarinda aliyoruz. bence son 2 senedir cok guzel bi degisim oluyo, umarim spor gazeteciliginin de citasini kaldirir bu degisim. cita kalkmazsa da onemli diil, boylesi cok guzel.
Hayır öyle bir asparagas ki insan "ya sallamadır bu" diyemiyor. herhangi bir gazetenin en ciddi sayfalarında bile günde iki üç kez mutlaka bu lafı ediyoruz ama bu kalitede asparagas yapamıyorlar onlar demek ki. bir de "aceto'nun sözü senet" oldu artık. yeter ki yazsın, durmasın.
Ustalıkla hazırlanan bir atağı golle süslemişsiniz. Tebrikler...
Abi ara sıra canım sıkıldıkça bu postu okuyorum. Benim için medya tarihi açısından efsane bir olaydır. Eline, beynine sağlık!
Tekrar bir tane daha beklemiyor da değilim :)
Yorum Gönder