İlk onbirler geldiğinde anladık ki Sanchez Flores eşekmiş! Korkunun ecele faydası yok ki. Chelsea’ye 2 gol atan Agüero’yu yedek bırak, son golünü Real Madrid formasıyla atmış Reyes ile oyuna başla. Maxi gibi bu derbiyi iyi koklayan adamı da kulübeye mahkum et.
Ne Milano ne de İstanbul derbileri seviyesinde güç dengeleri. Atletico Madrid iki adam üzerine kurulu. Forlan ve Agüero. Bir de ördek Simao’nun gününde olmasını bekleyeceksin. 10 yıldır yenemediği ezeli rakibini tüm eksiklerine rağmen devirebilmesi zordu evsahibinin. Ortada ezildiler. Kaka ile oyunu erken açan Real Madrid, Marcelo’nun sağ ayakla kendini aştığı vuruşuyla iki yaptığında; bu bir derbi olmasaydı maç çoktan tabelada kapanmıştı. Sonrasında uyuttuklarını söyleyebiliriz. Simao devrenin sonunda 2-1 yapsa başka maç olur muydu? Bilinmez. Flores, ikinci yarıyı eli mahkum Agüero ile başladı. Higuain’in golünü boks maçında neler dönüyor derken (XXXL Valuev dayağı yemiş, David Haye şampiyon) kaçırdım. Hakemin düdükleri bol bol Real Madrid için üflediğini söylemek lazım. Ramos’un atılışı elbette ki oyunu döndürdü. O dakika Pellegrini de oyuna müdahale edemedi. Kenarda Metzelder otururken, Pepe’yi beke çekmek varken; anlamsız yere forvetleri birer birer oyundan alıp Atletico Madrid’in üzerine gelmesini bekledi. Tabiri caizse kaşındı. İki dakikada iki gol, insana "yürü be Atletico Madrid" dedirtti. Agüero üçüncü golü atsa ya da Simao’nun volesi kaleyi bulsa; Vicente Calderon Stadı planlanandan yıllar önce bu gece yıkılırdı Madrid’de. "Barcelona’nın yedek kadroyla başladığı ve güle oynaya Mallorca’yı 4-2 mağlup ettiği gecede Real Madrid, teknik adamının tüm basiretsizliğine rağmen kadro kalitesiyle ve çoğu zaman olduğu gibi Aziz İker sayesinde üç puanı cebine koydu" blog tarihinin en boktan cümlelerinden biridir galiba... Derbinin olayı ise Raul'un 15 yıllık Real Madrid kariyerinde 2. kez 3 maç arka arkaya yedek kalması. Buna cesaret eden teknik adam (!) Valdano idi ve 17 yaşındaki Raul, A takımdaki ilk sezonundaydı (1994-1995)A.Madrid son kez kazandığından bugüne:
2009-10 Atlético 2 - R.Madrid 3
2008-09 R. Madrid 1 - Atlético 1
2008-09 Atlético 1 - R. Madrid 2
2007-08 Atlético 0 - R. Madrid 2
2007-08 R. Madrid 2 - Atlético 1
2006-07 Atlético 1 - R. Madrid 1
2006-07 R. Madrid 1 - Atlético 1
2005-06 R. Madrid 2 - Atlético 1
2005-06 Atlético 0 - R. Madrid 3
2004-05 R. Madrid 0 - Atlético 0
2004-05 Atlético 0 - R. Madrid 3
2003-04 Atlético 1 - R. Madrid 2
2003-04 R. Madrid 2 - Atlético 0
2002-03 Atlético 0 - R. Madrid 4
2002-03 R. Madrid 2 - Atlético 2
1999-00 Atlético 1 - R. Madrid 1
1999-00 R.Madrid 1 - Atlético 3
Ne Milano ne de İstanbul derbileri seviyesinde güç dengeleri. Atletico Madrid iki adam üzerine kurulu. Forlan ve Agüero. Bir de ördek Simao’nun gününde olmasını bekleyeceksin. 10 yıldır yenemediği ezeli rakibini tüm eksiklerine rağmen devirebilmesi zordu evsahibinin. Ortada ezildiler. Kaka ile oyunu erken açan Real Madrid, Marcelo’nun sağ ayakla kendini aştığı vuruşuyla iki yaptığında; bu bir derbi olmasaydı maç çoktan tabelada kapanmıştı. Sonrasında uyuttuklarını söyleyebiliriz. Simao devrenin sonunda 2-1 yapsa başka maç olur muydu? Bilinmez. Flores, ikinci yarıyı eli mahkum Agüero ile başladı. Higuain’in golünü boks maçında neler dönüyor derken (XXXL Valuev dayağı yemiş, David Haye şampiyon) kaçırdım. Hakemin düdükleri bol bol Real Madrid için üflediğini söylemek lazım. Ramos’un atılışı elbette ki oyunu döndürdü. O dakika Pellegrini de oyuna müdahale edemedi. Kenarda Metzelder otururken, Pepe’yi beke çekmek varken; anlamsız yere forvetleri birer birer oyundan alıp Atletico Madrid’in üzerine gelmesini bekledi. Tabiri caizse kaşındı. İki dakikada iki gol, insana "yürü be Atletico Madrid" dedirtti. Agüero üçüncü golü atsa ya da Simao’nun volesi kaleyi bulsa; Vicente Calderon Stadı planlanandan yıllar önce bu gece yıkılırdı Madrid’de. "Barcelona’nın yedek kadroyla başladığı ve güle oynaya Mallorca’yı 4-2 mağlup ettiği gecede Real Madrid, teknik adamının tüm basiretsizliğine rağmen kadro kalitesiyle ve çoğu zaman olduğu gibi Aziz İker sayesinde üç puanı cebine koydu" blog tarihinin en boktan cümlelerinden biridir galiba... Derbinin olayı ise Raul'un 15 yıllık Real Madrid kariyerinde 2. kez 3 maç arka arkaya yedek kalması. Buna cesaret eden teknik adam (!) Valdano idi ve 17 yaşındaki Raul, A takımdaki ilk sezonundaydı (1994-1995)A.Madrid son kez kazandığından bugüne:
2009-10 Atlético 2 - R.Madrid 3
2008-09 R. Madrid 1 - Atlético 1
2008-09 Atlético 1 - R. Madrid 2
2007-08 Atlético 0 - R. Madrid 2
2007-08 R. Madrid 2 - Atlético 1
2006-07 Atlético 1 - R. Madrid 1
2006-07 R. Madrid 1 - Atlético 1
2005-06 R. Madrid 2 - Atlético 1
2005-06 Atlético 0 - R. Madrid 3
2004-05 R. Madrid 0 - Atlético 0
2004-05 Atlético 0 - R. Madrid 3
2003-04 Atlético 1 - R. Madrid 2
2003-04 R. Madrid 2 - Atlético 0
2002-03 Atlético 0 - R. Madrid 4
2002-03 R. Madrid 2 - Atlético 2
1999-00 Atlético 1 - R. Madrid 1
1999-00 R.Madrid 1 - Atlético 3
23 yorum:
bu maçı kazanmamız iyi oldu. aslında realin kazanacağından şüphem yoktu. atletico hafif kaldı reale. maç boyuca tek yaptıkları 1 dakikalık bir patlama zaten ramos kırmızı görmese o da olmazdı büyük ihtimal. yani real normal ve haklı bir galibiyet aldı. ayrıca 2 forveti çıkarmamalıydı bence. ilerde adamkalmadığından son 15 dakka real boğuldu gereksiz yere. raul hiç girmeyecekti. marcelo solbeke çekilip drenthe sola alınabilirdi. sağdan çok geldi çünkü maxi ve ujfalusi..bir de florentino perez galiba talimat vermiş. takımda illa en az 5 ispanyol oynayacak :)
a cascarla pateticos jajajaja
atletis que teneis, asquerosos
casillas es dios!!!!!!!!!!!
bu sefer atletico yener diyordum real'in eksikleri de vardı. yine olmadı. yok bunlarda da bizim gibi sans yok. Allahtan Ronaldo yoktu birde o olsa ne olurdu kimbilir.
15 dakikalık derbi.
raul - higuain değişikliğiyle pellegrini maça ortak etti atletico'yu ama puan vermeyi başaramadı. raul, nobre gibiydi; son 20 dk ortasahayı geçemedi real sayesinde.
aguero ve maxi'siz başlamak nedir? reyes'i görünce insan üzülüyorum yahu. adam arsenal, real madrid dedi genç yaşta sonrası nasıl bir kayboluş belli değil.
kaka gene kaleyi görünce affetmedi, bildiğim en düzgün şut çeken adam kaka'dır. rahatlıkla söylerim bunu.
lass çok klas adam bu arada.
sanchez flores yorumunla maçın özetini yapmışsın zaten.fazla söze gerek yok.
Üzülüyorum A.madride :((
Sanchez Flores İspanya'da Getafe ve Valencia'da teknik direktörlük yapmış biri. Getafede yanılmıyorsam 1 sene Valencia'da 2 sene kalmıştı. Geçen sene Benfica'ya geçti. Sonrası Atlético... Valencia'da 3.lüğü var Getafeyi sormayın:)
Geçen seneden manevi oğlu olan (Terim'e sevgiler) Reyes'i oyuna almasını zaten bekliyordum ama Agüero'yu kesmesi akıl alır gibi değil. Jurado Lass'a gösterttiği sarı dışında etkinliği yok. Orta sahanın ve defansın hali içler acısı. Topu geride tutunca halinin perişan olacağını bile bile kendi sahasında kabullendi maçı ve 2-0 (Ofsayt olmasa 3-0 olacaktı ilk yarı) Madem bu kadar belli Agüero-Forlan 2lisiyle çık top ilerde kalsın Perea ve Pablo rahatlasın dimi? Ki Agüero girdikten sonra 2-0 da dahi oyuna hareket getirdi. Perea hakkında yorumda dahi bulunmayacağım.
Bunun adı ya Flores dahi Daum rolüne soyunmuştur ya Flores eşşekler gibi korkmuştur ya da Enrique Cerezo bu adam ucuz diye takımın başına getirmiştir. Keşke 2 golumuzu atmasaydık. O zaman yarınki baskını dört gözle bekliyor olurdum. Belki şimdi denedik ama olmadı moduna girerler.
Nedir çektiğim? Galatasaray Fener'i yenemez. Atlético Real'i yenemez. Bunun bir sonu olmalı artık!!!
2002-2003 deki 2-2 lik maçta albertini son dakikada çok güzel bir frikik golü atıp susturmuştu barnebau'yu
2. yorum bırakmayı sevmem blogun düzenini bozuyor ama Aceto ayıp değil mi bu? Yazık değil mi bana? Tamam olmuyor, olamıyor ama editleyip kaç zamandır yenemediğimizi yüzüme vurmasaydın bari:)
"İlk onbirler geldiğinde anladık ki Sanchez Flores eşekmiş!.."
biraz ağır mı oldu ne? maç biter, biz uzaktan izleriz, değerlendiririz ve karar veririz.çok mu zor?
sayın timurlenk bu tip bir analizi de bir maç öncesinde bekliyorum sizden, maç sonrası yorumculuğunuzu severek takip ediyorduk ama küstahlığa da gerek yok.
bir madrid derbisinde de atletico madrid golü maçın başında yiyerek kafadan 1-0 yenik başlamasın dişimi kırıcam, nasıl bir kadersizlik nasıl bir kısmetsizlik. hele bir de her atletico maçında hayatının en acayip toplarını çıkaran casillas klişesi (ki casillas söz konusu olunca standart baya yüksek) eklenince buna direkt belli oluyor maçın sonucu. son yıllarda bir atletico taraftarı olarak tek sevindiğim maç "müşkülpesent"in bahsettiği albertini'nin frikiğiyle biten maç ki o maçta da hayatımda gördüğüm en uçuk kaleci performansını vermişti casillas, utanmasa mevzubahis frikiği de doksandan çıkaracaktı pis adam.
real madrid 3. golü atınca iş bitti dedim..sonraki 5 dakika çok sıkıcı geçti atl madrid de havluyu atmıştı..bende haftaya sınavlarım var deyip tv yi kapattım derse başladım..sabah interneti açtım başlık son 25 dakikada futbol severler futbola doydu derbi tadını sonuna kadar hissetti... bazen diyorum hayat bana neden ters gidiyo..!!
@Ace Ace
düşüncelerimi yazmışsın aynen. bizim Kadıköy fobimiz var,hadi deplasman falan taraftar baskısı.real'i kendi evlerinde yenemiyorlar,deli ediyorlar beni yaw. umarım agüero devre arasında chelsea'ye gider de o zaman görür başkan baskının büyüğünü.fatih terim'i alsaydı bu sanchez'den iyiydi yeminle!
Bana Atletico'ya bir kadro yap deseler ilk önce Agüero'yu yazarak başlarım. Fakat kadrolar geldiğinde Kun'u yedek görünce mucize olmazsa Real Madrid bu maçı da alır dedim, nitekim Ramos'un işgüzarlığı olmasa çok çok rahat bir galibiyet olacaktı.
Bir Real Madrid taraftarı olarak elbette sonuçtan memnunum ama insan herşeyden önce sahada kaliteli bir mücadele görmek istiyor. Real'deki Kaka'ya karşılık verebilecek tek adam olan Agüero yedek başlıyorsa galibi baştan ilan etmişsin demektir. Flores'in ömrü fazla uzun olmayacak anlaşılan...
Marcelo son zamanlarda çok sık denemeye başladı bu içeri kat edip sağ ayağı ile kaleyi yoklamaları..oldukça da başarılı oluyor, genelde kaleciyi zorlayacak şekilde kaleyi buluyor sağ ayak ile attığı şutlar..
Dün bütün gün içimde "bu maç 2-3 biter" diye bir his vardı.Keşke kupon yapsaydım.
benim için 3-3 bitti bu maç, son derece nizami atletico'nun 3. golü
¿Que poder tiene Raul para que cualquier entrenador que se atreva a sentarlo en el banquillo se encuentre tan nervioso por sacarlo que aunque el equipo que hay en el campo funcione bien siente a un buen delantero para que entre él? Creo que Raul se merece lo mejor pero ya no como jugador titular. El entrenador ideal del R.Madrid será aquel al que no le tiemble el pulso para hacer lo que tiene que hacer. ¿pero donde está? porque ni Capello se atrevió.
A ver si te enteras de una Pelle. Raúl no debe salir cuando el equipo juega al contrataque, no debe jugar ya vamos
real madrid is pride of castille !!!
bring me arda turan.
pepe nasıl bir defanstır birileri bana açıklayabilir mi?
Yorum Gönder