6 Aralık 2008

Verirler Ayağını Eline Ibra


Lazio-Inter maçının hareketi bu. Yönetmen de 3 farklı açıdan tekrarını getirdi canlı yayında. İbrahimovic o cüssesiyle yaptı bunu, geçen gün blogda yer alan fotoğrafı da sanki habercisiydi. Ne demek lazım şimdi? 1-0 öndesin Ibra, adamların çöplüğünde böyle artistlik yaparsan verirler ayağını eline mi(!) Inter, Lazio ile Roma derbisi öncesi haftalarda oynasaydı böyle kolay çıkamazdı Olimpiyat Stadı'ndan. Lazio, Bursaspor gibi çöktü kendi liginde... Geçen hafta Atalanta deplasmanındaki yedikleri 2 golden sonra bu hafta hiç şansları yoktu. Perdeyi de eski bir Romalı Samuel açtı. Skor 0-3; maça dair iki notum var. "Roma'ya gidebilirim" diyen Inter'li Crespo'ya eski takımı Lazio'nun tribünleri oyuna girdiğinde sağlam bir yuh çektiler. O anda ekrana devrik başkan geldi. Lazio'nun eski başkanı, Crespo'yu da alan Sergio Cragnotti. Stankovic'i ise hala seviyor Lazio taraftarı, oyundan çıktığında alkışladılar. Pandev sakatlandığında hiç şansları kalmamıştı. Mourinho'nun kurban bayramını kutlarım...

R.Madrid'in Transfer Politikası

- Gördüğüm kadarıyla hepsi genç, pahalı ve sakat oyuncular. Real Madrid kadrosunu güçlendirmek için ideal adaylar... (barselona medyası sunar)

5 Aralık 2008

Santos Mirasierra'ya 3.5 Yıl

Santos Mirasierra duruşmada "Ben holigan değilim, suçlu da değilim sadece bir "ultra"yım" diyordu. Marsilyalı tribün lideri için karar öncesinde son destek Zinedine Zidane'dan geldi. Ama nafile. İspanyollar, polislere saldırdığı gerekçeksiyle Santos'a 3.5 yıl hapis cezası verdiler. Kararın temyizi elbette olacaktır. Salı günü Atletico Madrid, Marsilya maçına günübirlik gidiyor. Tıpkı bir zamanlar Juventus'un İstanbul'a yangından mal kaçırırmışçasına gelip gittiği gibi...

Di Stefano ve Gelenek

Gelenek devam ediyor. İlk foto Huntelaar'ın imza töreninden. Başkanlar, teknik adamlar değişiyor Real Madrid. Karede değişmeyen isim Di Stefano. Figo'nun imza töreninde de o vardı. Heinze'nin imzasının ardından "Vefanın İspanyolcası Fidelidad" diye not düşmüşüm...

6 Portakal 132 Milyon Euro

Frank de Boer, Ronald de Boer, Patrick Kluivert,Philip Cocu, Boudewijn Zenden, Ruud Hesp, Michael Reiziger, Winston Bogarde. Louis Van Gaal döneminde Barcelona'da 8 Hollandalı futbolcu vardı. Real Madrid de bu sezon azimli. Huntelaar ile birlikte takımdaki Hollandalı sayısı 6'ya çıktı. Real Madrid'in 6 Hollandalı futbolcu için ödediği toplam bonservis 132 milyon euro. 132 milyonun 68 milyonu Hollanda kulüplerine gitti Sneijder, Drenthe ve Huntelaar için. Kalan 64 milyon euro bonservis ise Van Nistelrooy, Robben ve Van der Vaart için sırasıyla Man. United, Chelsea ve Hamburg'a...

Haftasonu Futbol

5 Aralık Cuma
20:00 Denizlispor - Fenerbahçe / Lig Tv
21:30 Bayern München - Hoffenheim / 24
22:30 Estrela Amadora - Sporting Lisbon / Spormax
6 Aralık Cumartesi
13:00 Adanaspor - KDÇ Karabükspor / D Spor
14:45 Fulham - Manchester City / Spormax
17:00 Hull City - Middlesbrough / Spormax
19:00 Beşiktaş - Ankaraspor / Lig Tv
19:00 Manchester United - Sunderland / Spormax
20:00 Marsilya-Nice / Kanal a
21.00 B.Rovers-Liverpool / Spormax
21:30 Lazio - Inter / Ntv Spor
22:00 Nantes-O.Lyon / Kanal a
23.00 Bolton-Chelsea / Spormax
23:00 Barcelona - Valencia / Ntv
7 Aralık Pazar
13:00 Kartalspor - Çaykur Rizespor / D Spor
15:00 Trabzonspor - Kocaelispor / Lig Tv
18:00 Lorient-Nancy / Kanal a
18.00 West Ham-Tottenham / Spormax
19:00 Ankaragücü - Galatasaray / Lig Tv
21:00 Goias - Sao Paulo / Spormax
22:00 PSG-Le Mans / Kanal a
22:00 Real Madrid - Sevilla / Ntv Spor
23.00 W.Bromwich-Portsmouth / Spormax

Futbol Blog #8

Futbol Blog #8, yarın ( 6 Aralık Cumartesi)
saat 13:10'da Habertürk'deAli Okancı & Bülent Timurlenk
futbolblog@haberturk.com

Bayern Münih vs. Hoffenheim?


Bayern Münih vs. Hoffenheim-5 Aralık Cuma 21:30 Kanal 24

4 Aralık 2008

Mes Que Un Club

Birkaç post geride Barcelona ve Nike'ın yeni yardım kampanyasını yazdım. "Mes que un club"; Bir kulüpten daha ötesi Barcelona'nın sloganı. Daha güzel anlatılamazdı bu kulüp dönüp tarihine baktığında. Şimdi bu cümle elbette ki Katalanca. İspanya'daki rekabetin ne olduğuna dair Ramon'dan gelen bir yoruma kahkahayı bastım ve açtım bu postu. Madridli mes yerine mas diyor. İşte Ramon'un cevabı: mas que un club Sí. un circo. "Bir kulüpten ötesi. Evet bir sirk... " "in 1986 gary lineker was topscorer of world cup mexico 1986. and a good player. i liked lineker. but after the world cup he came to barcelona. then i hated him. in his first day in barcelona lineker was on TV programme and said. " barcelona more than a club" with his yellow teeth. this is a lie. what does gary know about barça and spain. but first day " more than a club."we madridistas said " yes lineker you're right . more than a club. a circus." and you are the new monkey of barcelona. jejejejejjejejejejeafter luis aragones left barca in 1988 cruyff became trainer. and 1 year later lineker ran away. and said " i hate barcelona(Ramon) "

Barcelona'nın 75. kuruluş yıldönümü için Joan Miro imzalı poster

Korner

Foto, İspanya 2. liginden. Tribündekiler Hercules taraftarı. Korner için neredeyse özel tim gelecek. Fena sarmışlar sahadakine, o da boş bakıyor zaten...

Taraftar Mektubu

"Haftada 2 bin mektup alıyorum. Elediklerim oluyor ama çoğuna cevap yazıyor ve postaya 2500 sterlin ödüyorum" Cristiano Ronaldo

Ivıca Olic

Bundesliga'da tribünler dolu, İngiliz kulüpleri gibi iflas ediyoruz diye feryat figan da değil kulüpler. Lakin yıldızları ellerinde tutamıyorlar. Ballack ile başlayan "sözleşmem bitti; ben uzarım ağalar" modası bu sezon sonunda çok can yakacak. Bayern Munih'li Schweinsteiger için Juventus kapıda. Juventus'un elinde her sezon böyle bir liste vardır. Açığa çıkanlara oltayı atarlar. Son yemi de Ivıca Olic'e attılar. Adam Hamburg'un en büyük gol silahı. Juventus yılda 3 milyon euro veriyorum deyince kendinden geçmiş tabii. "Şurada 4-5 yıl daha futbol oynayacağım, ben ekmeğime bakarım" diyor Olic

Mes

Barcelona'nın Nike ile ortak yardım kampanyası. Logo, Valencia ve Real Madrid maçlarında Barcelona formasında olacak...

Akbaba Beşlisi 25 Yaşında

Emilio Butragueno, Miguel Pardeza, Michel, Manolo Sanchis, ve Martin Vazquez. Real Madrid'in Akbaba Beşlisi. Bu lakabı aldıklarının üzerinden 25 yıl geçti. Bir nevi Metin-Ali-Feyyaz'ın bir üst versiyonu...

Dün ve Bugün

Dün ne demişti? "Her gün kendime şunu soruyorum: Sunderland için doğru adam mıyım?Bu sabah da kendime bunu sordum ve cevabım evet oldu. Eğer yarın sabah cevabım hayır olursa durumu gözden geçirmemiz gerekir!"

Roy Keane bu sabah hayır dedi ve Sunderland teknik direktörlüğünden istifa etti. Biraz Hagivari gidiyor teknik adamlıkta... Büyük futbolcu ve zor adam...

3 Aralık 2008

Hertha Berlin 0 - Galatasaray 1

Bir tarafta Alman ekonomisi ve Bundesliga ve bir tarafta Türkiye ekonomisi ve bizim Süper Lig. Sahadaki yıldızlara ve maliyetlerine bakıyor ve nasıl oluyor diye soruyorsun kendine. Bir tarafta sadece Pantelic ve Voronin diğer tarafta Galatasaray'ın yabancıları. Tribünlerden başlayalım. Hertha Berlin stadında (geçen sezon/lig) 45 bin ortalamaya, %60 doluluğa oynayan bir takım. Galatasaray'a karşı stadın %75'ini kaptırmışlar. İlk mağlubiyet demek ki gişede. 6 günde 3 maçına çıkıyordu Galatasaray. Futbol gündemini kenarından takip edenlerin bile ezberden sayabileceği onbiriyle. Ayhan-Meira kötü bir ikiliydi Portekizli yüzünden. İdeali Ayhan ve Barış ya da Mehmet Topal'dır. Barış ve 3. stoper Mehmet Topal öndekilerin her türlü varyetesini süpürecek kadar iştahlıydılar. Benfica rakibe basmayan bir takımdı, oyun aldatıcı olabilirdi. Almanlar ilk 30 dakikada renklerini belli ettiler. Bundesliga'da son 4 maçını kazanmış Hertha Berlin Galatasaray kalesine gelemiyordu. Pantelic ya da Voronin biri fazlaydı. Artı bir adam orta sahada topu Galatasaray'da bıraktı. Avrupa kupalarında deplasman maçlarında oyunu ancak Avrupa'nın dev takımları çerezler karşısında bu kadar domine edebilir. Top göstermedi ama ceza sahası içinde pozisyona da giremedi Galatasaray. Problem işlemeyen kanatlardı. İki maçtır Arda solda başlıyor, sezon başından beri Kewell solda başlar, 15. dakikada Arda sola kaçardı. Fedekarlık yapması gereken Arda, Kewell'ın sağ kanatta oynamadığı aşikar. Arda da sağ kanada geçmek yerine solu Kewell'a bıraktıktan sonra göbekte dolanmaya başladı. Sahaya Lincoln'ün kaptan çıkması bir mesajdır. Yani bu takımlar birer kitapsa; Hertha Berlin, tuğla gibi Alman İş Kanunu, Galatasaray da Mungan külliyatıydı Lincoln sayesinde. Hertha Berlin'in bir eksik orta sahası, Baros ile beşleyen Galatasaray orta sahasını bir türlü düşüremedi oyundan. Ne kadar iyi oynarsan oyna, top o kaleye girecek. İkiye birde Almanlar kaçırınca bunu hatırladık elbette. Penaltı Süper Kupa'da Suat'a çalınan penaltı gibi, o haksızdı, bu haklı. 6 günde 3. maçına çıkan Galatasaray son 10 dakikada düştü oyundan; ki normaldir ama değişiklikler de 15 dakika gecikmeli geldi. İtalyan hakem Hertha Berlin'in de bir penaltısını vermedi uzatmada. Ne diyelim; İtalyan kardeşliği, Inno di Mameli(!). Bu arada 10 yıldır İtalya'da Del Piero, Sheva'nın şutlarını çıkartan De Sanctis için "kaleci değil" diyen yorumcular daha İtalyanca su demeyi bilmiyor. Roma'ya gittiklerinde susuzluktan ölürler(!) Galatasaray kadrosu maksimumu 3 Avrupa kupası maçında verdi. Skibbe bunu lige kopyalabilirse dereyi geçer... Blogda anket sonuçları bir zamandır ters gidiyor. Anketlerden favori çıkan maçı kaybediyor, bugün de böyle oldu. Kim paraya çevirdiyse hayrını görsün... Hayatı boyunca bu maçları televizyondan seyredecek olan Erdoğan Arıca'nın da katkısını da gözardı etmemek lazım tabii.

doCKers

"Sene 1997. Robbie Fowler attığı golden sonra Calvin Klein'ın reklamını yapıyor sahada" dersek yanlış olur. Tişörtte yazan doCKers. Liverpool'da işini kaybeden liman işçilerine destek protestosu bu...

Roy Keane

"I ask myself every single day if I am the right man for Sunderland. I asked myself this morning and said I was. Tomorrow morning if the answer is ‘No’ we will have to look at it"

Roy Keane-Son 7 maçın 6'sını kaybeden Sunderland teknik direktörü

%42 Hertha Berlin

Hertha Berlin-Galatasaray maçı anketinde 2051 kişi oy kullandı. %42 Hertha Berlin, %38 Galatasaray, %19 beraberlik.

UEFA Kupası Finali 2009

2005 Milan-Liverpool harik bir finaldi. Stad dışında çok eziyet çekildi ama maç öncesinde stad içi organizasyon mükemmeldi. Şükrü Saracoğlu'nda 20 Mayıs'da da öyle olacaktır. Bu işleri iyi kıvırıyoruz her nasılsa. UEFA 2009 finali logosu tanıtıldı. Güzel ama gereğinden fazla Bizans kokuyor. Kimin imzası var bu işin altında merak ediyorum. Biletler için federasyon sitesinden aldığım bilgi budur. Bilet almak isteyen 5 Aralık gününe not düşsün...
Final biletleri 5 Aralık Cuma günü saat 12.00'den itibaren Futbol Federasyonu'nun internet sitesi www.tff.org'dan satışa sunulacak. Biletlerin fiyatları 75, 100 ve 130 avro olarak belirlendi. Talep toplama yöntemiyle yapılacak satışta, başvuru sayısı ayrılan bilet sayısından fazla olduğu takdirde 29 Ocak 2009'da noter huzurunda kura çekimiyle bilet almaya hak kazanan kişiler belirlenecek. Biletler için başvuru 23 Ocak 2009 saat 12.00'da sona erecek.

2 Aralık 2008

Kadıköy'ün Boğası

Serhat Akın geçtiğimiz günlerde Vatan gazetesine bir röportaj verdi. Söyledikleri burada. Ben bir pasajı alacağım. Yıllardır Fenerbahçe'den sözleşmesi bitince kapıyı çarpıp giden futbolcular var. Ümit Özat, Rüştü, Serkan, Tuncay, Appiah, Aurelio. Benzer tespitleri yapan taraftar da var, gazeteci de lakin ilk kez eski bir futbolcu bu kadar dobra dobra ifade ediyor. Aziz Yıldırım döneminde futbolcu-yönetim arasındaki sıkıntıların, son haftalarda kaybedilen şampiyonlukların kısa bir özeti bu cümleler. 1996'da Aykut Kocaman'ı bir cümlesiyle arşa taşıyanlar şimdi "Kadıköy'ün Boğası" konuşunca gözlerini kapatıyor, kafalarını çeviriyorlar... St. Pauli ile Livorno gözlerini kör etmiş(!)

"Başkan Aziz Yıldırım’ın bana fırçasının, küfürünün sayısını hatırlamıyorum. Özünde iyi insan ama çok sert özellikleri var. Devamlı fırça, küfür. Yıldırım birebirde küfür ediyor. Bir gün, maçta oynamamama rağmen beni odasına çağırdı, bir dünya fırça attı, küfür etti. Sadettin Saran ”Başkan yeter, yazıktır“ demesine rağmen ”Sen karışma“ diyerek ona da kızdı. Aziz Yıldırım futbolcular motive olsun istiyor. Ve motivasyonun böyle olacağını zannediyor. Ama olmaz ki... Herkesin morali motivasyonu fırça ve küfürle bitiyor. ”Maç kaybedin sorarım ben size“ diyor, o zaman da gardınız düşüyor."

Huntelaar Real Madrid'de

Dükkan sahibi Ajax, müşteri de Real Madrid olunca pazarlık kısa sürdü. Biri satmaya öbürü almaya niyetliydi. Real Madrid, 20 milyon euro ödeyecek Huntelaar için. 4 milyon da bonus ödemesi var oyuncunun performansına göre değişen. Real Madrid'deki Hollanda kolonisi maşallah bir zamanların Barça'sındakini sollamak üzere, hadi o zaman Katalanların başında Hollandalı Van Gaal vardı. Tüm bu transferlerin arkasındaki isim Mijatovic. 2002'de Van Nistelrooy Man. United'a gittiğinde bile ona kadroda yer yoktu. Hesselink ve Kezman vardı PSV kadrosunda. Kiralık gitti, biten sözleşmesinin ardından da Ajax'a kaçtı. PSV şimdi uzaktan bakıyor bu 20 milyon euroya...

Altın Top 2008: C.Ronaldo

France Football'un Altın Top 2008 ödülü beklenildiği gibi Cristiano Ronaldo'ya gitti. Oylama sonuçları:1. Cristiano Ronaldo (Portogallo, Manchester Utd) 446 punti;
2. Lionel Messi (Argentina, Barcellona) 281;
3. Fernando Torres (Spagna, Liverpool) 179;
4. Iker Casillas (Spagna, Real Madrid) 133;
5. Xavi Hernandez (Spagna, Barcellona) 97;
6. Andrei Arshavin (Russia, Zenit San Pietroburgo) 64;
7. David Villa (Spagna, Valencia) 55;
8. Kakà (Brasile, Milan) 31;
9. Zlatan Ibrahimovic (Svezia, Inter) 30;
10 Steven Gerrard (Inghilterra, Liverpool) 28;

Huntelaar Real Madrid'e?

Madrid gazetelerine göre bu transfer bitti. Real Madrid, Huntelaar ile anlaştı. Ajax'a ödeyecekleri bonservis bedelinin pazarlığını yapıyorlar. 23-24 milyon euro'ya biteceği söyleniyor işin. Anketlerde Real Madrid taraftarı %77 iyi transfer diyor. Van Nistelrooy'un sakatlığı sonrasında Carlos Tevez, Crespo gibi Arjantinlilerin de ismi gündeme gelmişti. Crespo Şampiyonlar Ligi oynayabiliyordu, yaşından dolayı uzak durdular. Tevez de bu kupada maça çıktığından çarpı yedi. Huntelaar 25 yaşında. Halihazırda sakat. Devre arasında gitmese sezon sonunda zaten Ajax satacaktı onu. Benim anlamadığım Ajax'ın bu paraları ne yaptığı? Kendimi bildim bileli bu adamlar oyuncu yetiştirir, satar-Bosman zamanı tokat yediler- ve kasalarını doldururlar. Eee sonra?

Bizim İçin Oyna

Sevgili abim, çalışma arkadaşım Mehmet Ali Gökaçtı bu kitabını raflarda göremedi. "Bizim İçin Oyna" büyük emek harcanmış bir araştırmadır. İletişim Yayınları'ndan çıktı. Kısa bir bölüm yayınlıyor, selam ediyorum öbür dünyaya...

Bu çalışmada, geride bıraktığımız yaklaşık yüz yıllık süreçte Türkiye’de futbol ile siyasetin ilişkilerini ve etkileşimini ortaya koymaya çalıştık. Bu ilişki, her dönemde iki taraflı çalışan bir mekanizmaya dayanıyor. Siyasetin, futbolu kullanarak kitleleri yönlendirmeye ya da etkilemeye çalışması gibi tek yönlü bir süreçten söz edilemez. Aynı zamanda futbol dünyası da ayakta durabilmek için siyasete ihtiyaç duydu. Çünkü futbol dünyası kendi dinamikleriyle ayakta duracak güce ve özgüvene sahip değildi. Bu yüzden de siyasetin ister doğrudan, isterse dolaylı yollardan futbola müdahil olması hiçbir zaman için yadırganmadı. Hatta çoğunlukla maddi ve manevi getirileri açısından olumlu ve gerekli sayıldı. Siyasetin desteğini bir şekilde almaksızın hiçbir zaman ayakta duramamış olan Türk futbol dünyasının endüstriyel futbolun acımasızca işleyen çarkları karşısında sığınacağı tek yer çoğunlukla yine siyaset oluyor. Türk futbolu üç büyük kulübün öncülüğünde “kendine özgü” bir şekilde endüstrileşirken, geride kalan büyük çoğunluk da mecburen her geçen gün daha fazla siyasal güç odaklarına tabi hale geliyor. Bu gidiş Türk futbolunu belki kimilerinin dediği gibi öldürmeyecektir ama siyasal bağımlılıklara mahkûm edecektir. Hem de 100 yıl öncesine göre daha sıkı bir prangayla...

8 Yıl İçin 8 Atletico Madrid'li(!)

Haftaya Salı Şampiyonlar Ligi'nde Marsilya-Atletico Madrid maçı var. Grupta Liverpool ve A. Madrid bir üst tura çıkmayı garantiledi. Marsilya'nın UEFA'ya devam edebilmesi için kazanması lazım. Lider Liverpool muhtemelen yedeklerle PSV deplasmanına gidecektir. Bu sahadaki hesaplar. Bir de tribün tarafı var ki. Marsilya tribünleri Santos Mirasierra'nın serbest bırakılması için tüm Avrupa'da tribün gruplarını ayağa kaldırdı. Santos'a 8 yıl hapis isteniyor. Marsilya taraftarından Atletico Madrid kulübüne giden e-maillerde tehdit şudur: 8 yıl için; 8 Atletico Madrid taraftarı ölecek.

1 Aralık 2008

Alex Bionico

8 hat-trick, 35 maçta iki gol ve 156 maçta bir gol. Del Piero'nun 250 gol istatistiği. Santrfor olduğunu iddia eden yoktur sanırım. Bizim futbol tarihinin gol rekorunu sollamış durumda. En az 2 sezon daha oynar. Attığı tüm gollerin dökümü bu linkte. Biliyorum meraklısı var... Manşet ve foto, Tuttosport'tan emanet...

Mourinho'dan Taraftara Gider

Mourinho bugünlerde kafayı Inter tribünlerine taktı. Şampiyonlar Ligi'nde San Siro'da Panathinaikos'a 1-0 mağlup oldukları maçta tribünlerde 30 bin seyirci var. Bunun da 6-7 bini de deplasman taraftarı. Mourinho da maçtan sonra Inter taraftarına salladı." Bana İtalya'da tribünler çok ateşli demişlerdi ama Atina'dakinin yanında bizimkilerin lafı olmaz. Daha stadı bile doldurmuyorlar". Portekizli pek lafının hesabını yapan adam değil. Napoli'yi 2-1 yendikleri maçtan sonra da devam etti: "Sadece Curva (kale arkası) destek veriyor. Diğer tribünler galipsek seslerini çıkarmıyor. Zora girdiğimizde ise ıslıklıyorlar. Inter önde değilse sanki deplasmanda oynuyormuş gibi hissediyorum kendimi bu statta". Mourinho haklı, Inter tribünleri Curva Nord hariç beş para etmez...

Real Madrid ve Sakatlar

La Liga'da bu sezon fikstüründe bir korku tüneli var. Sevilla ile başlayan;,Barcelona- Real Madrid ve Villarreal ile devam eden (edit) bir seri. Getafe bu serinin iki maçından 4 puan çıkardı. Atletico Madrid de bu seride dibe vurmuştu. Barça ve Real Madrid arasındaki puan farkı 6. 13 Aralık'ta Camp Nou'da Barça-Real Madrid var. Sezonun kırılma noktası olacak bu maç. Barça kazanırsa Schuster gider artık, 9 puan farkı da Real Madrid zor kapatır artık. Real Madrid'de işler yolunda gitmeyince suçlu arıyorlar. Aynen Galatasaray'da olduğu gibi moda sağlık ekibi ve kondisyonerlere saldırmak. 4 ayda 23 sakatlık yaşandı Real Madrid'de. Kadrodaki 25 futbolcudan 18'i en az bir kere sakatlık geçirdi. Bu sakatlıkların 14'ü adele sakatlığı. Messi'nin tüm resmi maçlarda 15 gol, 11 asiste ulaştığını da not düşeyim. Kral Kupası'nda Atletico Madrid, ligde 6 yediği Barcelona ile eşleşti. Allah kolaylık versin...