Karanlıkta Kaldık

Bugün Habertürk'de Futbol Blog programında Ali Okancı ile dilimiz döndüğünce anlattık bu yasağın mantıksızlığını. Aceto Blog devam edecek elbette.

Haftasonu Futbol

25 Ekim Cumartesi
14:00 Everton - Manchester United / Spormax
14:00 Kartalspor - Giresunspor / D Spor
16:30 Bayern Münih - Wolfsburg
17:00 West Bromwich - Hull City / Spormax
19:00 Fenerbahçe - Bursaspor / Lig Tv
19:30 Blackburn Rovers - Middlesbrough / Spormax
20:00 Rennes - Le Mans / Kanal A
21:30 Juventus - Torino / Ntv Spor
22:00 Toulouse - Monaco/ Kanal A
23:00 Barcelona - Almeria / Ntv
23:00 Porto - Leixoes / Spormax

26 Ekim Pazar
14:00 Erciyesspor - Karşıyaka / D Spor
16:00 Trabzonspor - Gaziantepspor / Lig Tv
16:00 Inter - Genoa / Ntv Spor
16:30 Chelsea - Liverpool / Spormax
18:00 Nancy - Sochaux/Kanal A
18:00 Stuttgart-Bochum
18:00 Recreativo - Valencia / Ntv Spor
19:00 Eskişehirspor - Galatasaray / Lig Tv
19:00 West Ham United - Arsenal / Spormax
20:00 Villarreal - Atletico Madrid / Ntv Spor
22:00 Benfica - Naval / Spormax
22:00 Real Madrid - Athletic Bilbao / Ntv Spor
22:00 Marsilya - PSG/Kanal A

PAOK

Ne Güzel Komşumuzsun Sen...

Bu sezon stada gitmiyorum. O zaman ekrandan görünene bakmak lazım. Topu göremedik ki(!) yorum yapalım. D Smart bu maça kaç reklam aldı; 90 dakika boyunca ben kaç kez çıldırdım hatırlamıyorum. Üstelik milyonlar da maçı izleyemedi. Olympiakos'tan başlayayım, Leto dışında beklediğim tek forvetli kadroyla çıktılar. Son lig maçını seyredip yazılan raporun bir işe yaradığına inanmıyorum, o raporda anlatılanlar ancak Kovacevic oyuna girdikten sonra bir anlam kazanmıştır. Orta sahalarındaki 3 sakat; rakip sahaya top taşımakta, tutmakta ve defansını çıkartmakta komşuyu çaresiz bıraktı. Galletti ve Belluschi iki sertlik görünce sindiler. Yine de 1-0'da tuttukları maçtan sonlarda yakaladıkları iki pozisyonla beraberlik çıkartabilirlerdi. Deplasmanlarda Türk takımları gibi Olympiakos da oyunu domine etmekte ve ilk golü yedikten sonra skora isyan etmekte zorlanıyor. Valvarde bu kadroyla "İstanbul'dan bir beraberlik alırsam iyidir, işime Pire'de alacağım 6 puanla bitiririm" havasında gelmişti Ali Sami Yen'e. Galatasaray tarafında Trabzonspor maçı hem iyi prova hem de moral olmuş. Aynı 11 yine iş yaptı. Çok koştular. Bu kez son dakikalar hariç daha az pozisyon verdiler. Hücumda varyasyonlar, girilen pozisyonlar ve skor bağdaşmıyor elbette. 3-0 daha yakışıklı bir skor olabilirdi bu oyun için. Kornerde uzun savunmayı ön direkte çaresiz bırakmak iyi taktikti. Sabri ve Ayhan 3 gün antrenman yapmadan maça çıktılar, az buz şey değildir bu tempoya antrenmansız dayanmak. Lincoln, senaryoda eskiden diyalogları yazardı şimdi hikaye onun kaleminden gelişiyor. Baros 3 maçtır atamıyor -güçsüz gibi- ama rakip defansı da çıkartmıyor. Pazar günü kilit adamlar rotasyona girmezse; ilerleyen haftalarda iyileşen yıldızlarla beraber kenarda kalanlar Skibbe'nin çok başını ağrıtır. Örneğin Nonda ve Ümit Karan. Olympiakos ikidir 3 puanı Galatasaray'a paşa paşa bırakıp gidiyor. "Yine bekleriz komşu" deriz değil mi biz evden uğurlarken...

Barça Tarihinin En İyi 11'i

Sport Gazetesi'nin devam eden anketi. Barcelona tarihinin en iyi 11'i. He mevkide 4-5 futbolcu arasından seçiyorsunuz. Yukarıda, mevkilerinde en fazla oyu alan futbolcuların oluşturduğu 11 var. Alttaki ise en fazla oy alanlara bakmadan önce benim tercih ettiklerim. Barça kariyerine bakıp Laudrup dedim en fazla oy Maradona'ya gitmiş o mevkide. Ronaldinho yerine de Hristo Stoichkov dedim Dream Team'ın hatrına... Ankete katılmak isteyenler için yol budur

Superclasico 2008

Olympiakos'un Eksikleri

Dün gece yazdığım Galatasaray vs Olympiakos yazısı için itiraz eden var. Olympiakos 7 eksikle geldi deniyor; keza bugün spor sayfalarının çoğunda "8 eksikleri var" yazıyor. Eksik sayısı 4. Olympiakos'un sakatlarını tekrar yazayım: Djordjevic, Stoltidis, Dudu ve Leonardo. Sakat olarak gösterilen 3 oyuncu Raul Bravo, Sisic ve Papadopoulos UEFA Kupası kadrosunda yoklar. Aynı Deniz Barış gibi. Sakat olduğu yazılan ve İstanbul'a gelmedi denilen Diogo da takımla birlikte. Ayrıca Olympiakos'u ligdeki son maçında Panathinaikos ile derbi oynatanlara da o ligde Panthrakikos diye bir takım olduğunu hatırlatayım...
***
Anket sonucu %65 Galatasaray; %20 Olympiakos kazanır çıktı.

Galatasaray vs Olympiakos

Olympiakos cephesinden başlayayım. 4 eksikle geldiler İstanbul'a. Djordjevic, Stoltidis, Dudu ve Leonardo kadroda yok. İlk üçü orta sahanın kilit isimleriydi. Kaptan Djordjevic dizinden operasyon geçirdi, Stoltidis sakatlıktan dönmüştü, pazar günü lig maçında oynattılar demek ki hazır değil getirmediler. Brezilyalı Dudu da 10 gündür sakat. Hoş Dudu maçın kilit adamı olacak diye yazanlar da var. UEFA kadrosunda olmayanları da sakattan sayanlar da. Sol kanatta Leonardo da geçen hafta sakatlandı. Valverde rotasyonu seven bir teknik adam. Haftasonunda 2-0 kazandıkları lig maçına 4-4-2 ile çıkmıştı. O kadrodan 4 ya da 5 oyuncu farklı olacak Galatasaray'a karşı. Kalede Nikopolidis, defansta Torisidis, Antzas, Papadopoulos ve Domi, orta sahanın sağında Galletti, göbekte Patsatzoglou, Belluschi, sol kanatta Leto ve forvette Kovacevic ve Diogo çift forvet oynarlarsa-ki bu zayıf ihtimal- muhtemel onbirleri. Kovacevic'i kenarda bırakıp tek forvet Diogo ile sahaya çıktığında ise defansın sağına Zewlakow'u çekip, Torisidis'i ön liberoya kaydırıyor Valvarde. Kaptan Djordjevic'e deplasmanlarda çok iş düşüyordu. İyi top saklayan kaptanları takımın çıkmasına yardım ediyordu. Keza Dudu'nun olmaması da hücum gücünü düşürecek. Belluschi son lig maçında ilk 11 başlamadı. Bu maçın kilit adamı olabilir Olympiakos için. Cepheden gördü mü vurur, kolay adam geçer ve defansına kadar gelip top çıkartır. Diogo-Kovacevic ve Galletti bu sezon 19 golün 15'ini attı. Kalecileri dahil defans hatları zayıf. Şampiyonlar Ligi'nden Anorthosis deplasmanında 3 yiyip elenmişlerdi. Galatasaray tarafında beklenen kadro Trabzonspor onbiri. Sabri ve Ayhan'ın 3 günlük antrenman eksikliği ne kadar etkili olur, bu sahada belli olacak. Tandemleri havadan geçit vermese de; Baros'un peşine takılıp giderlerse, Arda-Kewell ve Lincoln için bol bol boş alan bırakırlar. UEFA Kupası'nın garip formatında 3. olmak bile başarı sayıldığından; 4 maçta 2 galibiyet yetiyor. Feldkamp'ın izlediği son lig maçının raporunu Skibbe okumadan çöpe atmışsa, Galatasaray'ın şansı %51'den fazla olur...

Kim?

Doğru cevap 21 dakika sonra Anttisumiala'dan geldi: Chelsea'den Bosingwa

Galatasaray vs Olympiakos?

Şampiyonlar Ligi #3/1

8 maçta 36 gol. Şampiyonlar Ligi yavaş yavaş ufak ülke liglerine benzemeye başladı. Yukarıdakiler ve aşağıdakiler. Büyük takımlar artık küçükleri evinde, deplasmanda affetmiyor. Garip skorlardan çıktı dün akşamdan. İstanbul'daki maç yazıldı, yorumlandı alttaki postta. Porto'nun fişini çekti Dinamo Kiev. Gecenin en mütevazi galibiyetini de onlar aldılar 1-0 ile. Juventus-Real Madrid maçına 5 saat kala İsviçre'den gelen İtalyan taraftarları taşıyan otobüs devrilmiş, 2 ölü 30 yaralı. Siyah bantlı Juventus onca eksiğine rağmen dirildi. Del Piero'nun golü muhteşem. Real Madrid ikinci yarı iyi bastırmış; ama direk, ama kaleci 2'yi bulamadılar. UEFA şampiyonu Zenit grupta son sırada. Fatih Tekke'nin golü güzel. Bayern Munih, Fiorentina defansı dağılınca kolay kazandı (3-0) ama Gilardino'nun kaçırdıkları girse maç berabere biterdi. S.Bükreş 2-0 önce geçip, 2-2'ye izin veriyor, ardından 3-2 yaptığı maçı 3-5 veriyor. Bu da futbol işte! Man. United için Celtic kolay lokma. Berbatov x2, Rooney'den goller. Villarreal de sahasında kaşınmış. Aalborg'den 3 yiyip 6 attılar. Sevmediğim, futbolun ruhuna işeyen skorlar bunlar...

Beckham Milan'da

Ocak 2009'da Milano'ya geliyor. Sezon sonuna kadar Milan'da kalacak. Adrian0 Galliani işi biliyor, yolun kenarında bulduğu yıldızlara bir kap yemek bir de forma veriyor ve...

Fenerbahçe: 2 Arsenal:5

Anket sonucu "%75 Arsenal kazanır" çıkmıştı blogda. Sokakta da, işte de durum farklı değildi. Bu umutsuzluğun Samandıra'nın havasına karışmamasının mümkünatı var mı? Yok elbette. Formanın üzerine inançsızlık elbiseni üstüne de depresyon hırkanı giyersen olacağı bu. İnanınca da olacak demek değil elbette. Chelsea 4 asından yoksun Mbrough'a deplasmanda 5 atınca "bu kadarı da fazla" yorumları vardı İngiltere'de. Chelsea, Arsenal, Mbrough da Fenerbahçe işte. Tek şart nasıl olacaksa ilk golü bulmaktı. Kayseri maçının kasetini seyreden Arsene Wenger'in oturup dersine saatlerce çalıştığını sanmıyorum. Formül basitti. Garip olan "rakip kontratak oynayacak" diyen Aragones'in takımını geri yaslayıp Guiza'ya uzun atmak yerine, rakibin üstüne gitmeseydi. Kariyerindeki 3. Şampiyonlar Ligi maçına çıkan İspanyol hoca için de bir hayat tecrübesi işte. Roberto Carlos başta olmak üzere defans dörtlüsü sezon başından beri ofsayt taktiğini uygulayamıyor. Sakatlıktan dönen Edu'nun beli dönmüyor eskisi gibi. Tandemleri vezir eden de rezil eden de ön liberolar. Fenerbahçe'yi Selçuk-Maldonado ikilisine muhtaç etmeye kulübün anahtarını Adnan Polat-Yıldırım Demirören versen; onların bile gönlü razı olmaz. Abartmayalım derler. Kısa mesafe atletleriyle , grekoromen güreşçilerin maçı gibiydi. Stoperlerini evde bırakan Arsenal'in bu kadar pozisyon vermesi anormal değil. 1-4'den sonra kendini sıkmayan belki de tekme yemek istemeyen Arsenal'in 5.golünü atan 90 doğumlu Ramsey. O şutu bastığı noktadan çıkardı. Bu skor kadar önemli. Tribünlerin günah keçileri belli. Yabancılara protesto yok. Kendi çocuklarını kesiyorlar. Burak'ın -aman iyi futbolcu demek istemedim- ne suçu var ki; yuhalanıyor? Yenilen gollerde Volkan ne yapsın? (Tribünleri son 20 dakikada tuttuğu her topta onu alkışlayıp kendilerince sardılar.)
***
Aragones, "benim istediğim transferler yapılmadı" demişti geçen ay; Xabi Alonso ve Senna'ya vurgu yaparak... Aragones'i İstanbul'a gelmeye "biz bu adamları alırız" diye ikna etmişse Fenerbahçe yönetimi; bu yeteneğini keşke vakti zamanında Tuncay ve Aurelio tutmak için de harcasaydı!

Alemcinin Kralı

13 ay önce blogda onun için uçurumun kenarından döndü demişim. Lakin fazla uzaklaşamamış o uçurumdan. Berkant Göktan 28 yaşında. Kokain kullandığı tespit edildi. 2 yıldan az bir ceza almaz Alman futbol federasyonundan. Yazık...

Berkant:Futbolcu olan

Santiago Canizares

" Futbolu sen bırakmazsın. Futbol seni bırakır."

Santiago Canizares 39 yaşında

Carlos Bianchi

Arjantin milli takımı yeni teknik direktörünü arıyor. Maradona'nın da ismini geçirip magazin yaptılar ama en mantıklı aday olarak fotoğraftaki amca ön plana çıkıyor. Kim çekmişse bu fotoğrafı helal olsun, hayran kaldım. Carlos Bianchi, 59 yaşında, Aguirre Atletico Madrid'i ondan devraldı 2006'da. Maradona'nın hasmıdır...

Mexes Milan'a?

Roma defansı için önemli bu adam. Panucci ile birlikte Inter karşısında yoktular, takım 4 yedi. Arızası 3-4 maçta bir oyundan atılması. Fransız milli takımına gidince Can Arat tarzı oynuyor. Roma şampiyonluk yarışından erken koptu. Milan da stoper arıyor. Arsenal'den gelen Senderos çürük çıktı. Nesta döndü, Sampdoria maçında kulübedeydi ama onun ipiyle de kuyuya inilmez, cam adamdır. Mexes'e Milano yolu göründü. Roma'ya Jankulovski, Bonera ve 10 milyon euro teklif etmişler. Roma'da yıllık 2.5 milyon euro kazanan Mexes'e de 4 milyon euro.

Gönül Adamı Nedved

Pavel Nedved tam bir gönül adamı. Takımı zor durumda. Yıllardır her antrenmanda sahaya ilk o çıkıyormuş Juventus'ta. Altyapıdan gelen birçok futbolcunun idolü. Del Piero ile birlikte de takımın ağabeyi. Teknolojiyle arası yok. Camorenesi başta olmak üzere birçok futbolcu PS'da golf oynuyormuş tesislerde. Nedved de golf tutkunu. Soruyorlar; "sen de oynuyor musun" diye? "Ben doğa adamıyım, Hayatımda oturup oynamadım o oyunları" diyor. Bu ay bir iPod hediye etmişler Nedved'e. Bu iPod çıktı çıkalı soyunma odasında kimse kimseyle konuşmuyor diye yakınıyor bir de. "Ben eski zamanların futbolcusuyum, şimdiki gençlere böyle"ye getirmiş.

The Kid

Benitez-Aguero-Aguirre

"2006'da bizim de transfer listemizdeydi. Independiente ile görüştük ama 17 yaşında bir genç için o kadar para ödeyemezdik" Liverpool teknik direktörü Rafa Benitez, Aguero'dan bahsediyor. Atletico Madrid 18 milyon euro ödemişti ama Aguero da bağıra bağıra büyük futbolcu olacağım diyordu zaten o sezon.. Yaşına boşuna takılmış İspanyol. Atletico Madrid'de Liverpool maçı için Javier Aguirre'in kader maçı diyorlar. Sevilla-Barcelona-Real Madrid mağlubiyetlerinin ardından Liverpool da Vicente Calderon'dan 3 puanla çıkarsa Meksikalı valizi toplayacak galiba . Futbol böyle işte. Sezon başında takımı dörder dörder atıyordu. Aguirre'i Shaktar'ın sahibi Ahmedov uzun zamandır istiyordu. Lucescu da zaten Boğaz'ı özlemiş.

Tottenham'ın İlk Galibiyeti

Tottenham bu kadroyla Premier Lig'de 8 maçta nasıl olur da tek bir galibiyet alamaz, 2 beraberlik, 6 mağlubiyetle son sırada olur? Benim aklım almıyor. Teknik direktör Juande Ramos-nereden nereye be kardeşim- görevine devam ediyor, üzerine oynanan "ne zaman gider" bahisleri de. Düşenin dostu olmaz, herkes dalgasını geçiyor Londra kulübüyle. "Tottenham en sonunda kazandı" başlığı altına da bu fotoyu yerleştirmişler.

Fenerbahçe vs Arsenal

Arjantin'de Pazartesi

Bitse de Gitsek

" Ben ve takımım İbrahimovic'e aşığız"

Jose Mourinho/4-0 kazandıkları Roma deplasmanı sonrası

River Plate:0 Boca Juniors:1

Maçı iş yüzünden naklen izleyemedim. Kayıt ettim ama izlemeye değmez dediler telefonda. Emre dönünce izlenimlerini bizimle paylaşır ya da o kadar beklemez, yarın yollar. Seyredenlerin mutlaka diyecek iki çift lafı vardır.

Futbol Blog #2

Futbol Blog #2 (25 Ekim Cumartesi 13:10 Habertürk) için bloglardan post önerilerinizi 23 Ekim Perşembe'ye kadar bekliyorum. Program hakkındaki görüşler, öneriler için ise futbolblog@haberturk.com a yazabilirsiniz.

Altın Top Ödülü 2008 Adayları

France Football, "Ballon D'Or" 2008 ödülü için 30 adayı açıkladı. Kemik kadrodan Ronaldinho ve Cannavaro yok, kalanlar hep bildik isimler. 5 büyük ligin yanına Rusya'dan iki isim eklenmiş UEFA Kupası ve Euro 2008 yarı finali hatrına. Hollanda, Portekiz, Türkiye liglerinden adam yok. 5-10 kişilik bir liste olsa eyvallah da 30 kişilik listeye bu 3 ligin bir tek futbolcu sokamaması büyük haksızlık. Guiza La Liga'da 27 gol atmış, gol kralı olmuş, adamlar görmüyor bile. Premier Lig ve La Liga'dan 11 futbolcu var. Serie A sadece 3 adam sokabilmiş listeye. Cristiano Ronaldo favori, Messi plase. Barcelona geçen sezon takım olarak çakılmasaydı, Euro 2008 performansını da üstüne koyan Xavi alırdı ödülü...
İngiltere: Adebayor (Togo, Arsenal), Ballack (Germania, Chelsea), Cristiano Ronaldo (Portogallo, Manchester United), Drogba (Costa d'Avorio, Chelsea), Fabregas (Spagna, Arsenal), Gerrard (Inghilterra, Liverpool), Lampard (Inghilterra, Chelsea), Torres (Spagna, Liverpool), Rooney (Inghilterra, Manchester United), Van Der Sar (Olanda, Manchester United), Vidic (Serbia, Manchester United)
İspanya: Casillas (Spagna, Real Madrid), Aguero (Argentina, Atletico Madrid), Messi (Argentina, Barcellona), Eto'o (Camerun, Barcellona), Pepe (Portogallo, Real Madrid), Sergio Ramos (Spagna, Real Madrid), Senna (Spagna, Villarreal), Villa (Spagna, Valencia), Xavi (Spagna, Barcellona), Van Der Vaart (Olanda, Real Madrid), Van Nistelrooy (Olanda, Real Madrid)
İtalya: Buffon (Italia, Juventus), Ibrahimovic (Svezia, Inter), Kakà (Brasile, Milan),
Almanya:Ribery (Francia, Bayern Monaco), Toni (Italia, Bayern Monaco)
Fransa:Benzema (Francia, Lione)
Rusya:Arshavin (Russia, Zenit San Pietroburgo), Zhirkov (Russia, CSKA Mosca)

River-Boca

Puan Tablosu: Apertura 2008

Şampiyonlar Ligi Tribünleri

Şampiyonlar Ligi'nde 32 kulübün 2007-2008 sezonunda lig ve Avrupa kupası maçlarındaki seyirci ortalaması:
1- Real Madrid 76.234
2- Man. United 75.691
3-Bayern Munich 69.000
4-Barcelona 67.560
5-Arsenal 60.070
6-Celtic 56.677
7-Marsilya 52.000
8- Inter 51.211
9-A. Madrid 45.253
10-Liverpool 43.532
11-Chelsea 41.397
12-W. Bremen 40.308
13-Fenerbahçe 39.542
14-Porto 38.632
15-O.Lyon 37.297

30-Dinamo Kiev 8.383
31-Anorthosis 5.999
32-Bate Borisov 2.939

Tribün Raporu: UEFA Kupası

UEFA Kupası'ndaki 40 kulübün 2007-2008 sezonunda lig ve Avrupa kupası maçlarındaki seyirci ortalaması:
1-Schalke 04 61.274
2-Milan 56.642
3-Hamburg 55.368
4-Sttugart 50.447
5-Ajax 49.125
6-H.Berlin 45.438
7-Feyenoord 44.618
8-Man.City 42.126
9-Valencia 40.711
10-Aston Villa 40.029
30-Galatasaray 16.307
**
40-Zilina 4.192