21 Mart 2009

Türkiye Aday Kadrosu

İspanya maçları aday kadrosu... Ümit milli takıma çağrılan Sercan, A milli takım kadrosunda da var. Orta saha en sorunsuz bölge. Hem defans hem de forvette eksikler ve formsuzluk can sıkacak. İspanya-Türkiye maçı cumartesi 23:00'de Santiago Bernabeu'da. NTV naklen yayınlayacak.
MIENTRAS HAY VIDA, HAY ESPERANZA
Kaleci: Volkan Demirel (Fenerbahçe), Rüştü Reçber (Beşiktaş), Ufuk Ceylan (Manisaspor)
Defans: Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Sabri Sarıoğlu, Emre Aşık, Hakan Kadir Balta (Galatasaray), Sedat Bayrak (Sivasspor), İbrahim Kaş (Getafe), Eren Güngör (Kayserispor), İbrahim Üzülmez (Beşiktaş)
Orta saha: Hamit Altıntop (Bayern Münih), Kazım Kazım, Emre Belözoğlu (Fenerbahçe), Ayhan Akman, Arda Turan (Galatasaray), Mehmet Aurelio (Real Betis), Nuri Şahin (Borussia Dortmund), Tuncay Şanlı (Middlesbrough)
Forvet: Nihat Kahveci (Villarreal), Batuhan Karadeniz (Eskişehirspor), Semih Şentürk (Fenerbahçe) , Mevlüt Erdinç (Sochaux), Gökhan Ünal (Trabzonspor), Sercan Yıldırım (Bursaspor).
İspanya Aday Kadrosu

Man. United Vardı Ne Oldu Ona

Sezonun tartışmasız en iyi iki takımı Manchester United ve Barcelona gibi duruyor. Onları finalde görmek isteyen de çok. Sezon gidişatında da benzerlikler var. Önüne geleni yıkıp geçen Barcelona 3 maç kazanamıştı. Önce Espanyol'a çeyrek asır sonra mağlup oldular ardından Atletico Madrid'e 2-0'dan 4-3 maç verdiler. United da 15 maçtır mağlubiyet almamıştı. Ta ki geçen haftaya kadar. Liverpool, Old Trafford'da 4 atıp döndü şehrine. 70 yıl sonra sahasında 4 yemişlerdi Liverpool'dan. Çok değil 10-15 gün önce yarım kadroyla FA Cup maçında 4 attıkları Fulham deplasmanına gittiler bugün. Scholes erken atıldı oyundan. Mark Schwarzer kalesinde devleşmiş. Uzak ara şampiyon olması beklenen Man. United, Fulham'a 2-0 mağlup oldu. Fulham bunu en son 1964 yılında başarmıştı! Man United da 2005 yılında Norwich ve Everton'a arka arkaya kaybetmiş, 4 yıldır 2 mağlubiyet üstüste almamıştı. 1 maç fazlası ile 4 puan gerideki Chelsea ne yaptı peki Man. United yenilirken? Tottenham deplasmanında Modric'in golüyle 1-0 mağlup oldular. Rafael Benitez gerçekten kısmetli adam. Liverpool koptu geliyor diyebiliriz tabii yarın düşüşteki Aston Villa'yı Anfield Road'da devirirlerse...

Büyücü Gerets

Erik Gerets için zafer haftasıydı. Paris Saint Germain deplasmanında kaybetse şampiyonluk yarışına havlu atacaktı. O.Lyon ve PSG arasında geçecekti kalan haftalar. Niang ve Ben Harfa'yı yedek oturtup tek forvetle çıktı ve Paul Le Guen'i taraftarı önünde mat etti. 3-1 kazandılar. UEFA'da Ajax'ı ilk maçta 2-1 yenmişlerdi, kötü skordu elbette rövanş için. 3. turu da Hollanda'da geçen Gerets, Amsterdam'dan çıkmasını bildi, 2-1 biten maçın uzatmasında golü buldular ve çeyrek finalde Lucescu ile eşleşti Belçikalı. Galatasaray'ın iki hocasının kaderleri aynı. Başarılı olmalarına rağmen uzun vadeli plan yapılmamıştı kendileriyle. Gerets şimdi Marsilya ile sözleşme yenilemek istiyor. Marsilya da gelecek sezon çalışacağız diyor ama ortada imza yok. Gerets 10 gün içinde imza istiyor. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer diyeceğim ama Gerets de biliyor ki yeni sözleşme kalacağının garantisi değil. En azından Galatasaray'da böyleydi. Devre ortasında yeni sözleşmeyi imzalayıp, 3 ay sonra valizlerini toplayıp İstanbul'dan ayrılmıştı. Marsilya'yı küme düşme hattının eteklerinden alıp bugün O.Lyon'un 7 yıllık hükümdarlığına son verme noktasına getiren, çok sevdiği İstanbul'da kupa kaldırma ihtimalini avuçlarında tutan Gerets için L'Equipe'nin taktik zekasından dolayı artık Büyücü olarak çağrıldığını da not düşmüş olayım...

Olası İngiliz Finali

İngiliz medyası Şampiyonlar Ligi kuralarından memnun, Chelsea-Liverpool eşleşmese daha mutlu olurlardı elbet. Olası bir Manchester United-Liverpool finalinde Roma'da güvenlik önemlerinin yetersizliği yüzünden endişelerini dile getirmişler. Öncelikle Chelsea'yi defterden silmişler. İkincisi nedir bu telaş bunu hiç anlamıyorum. Man. United-Liverpool arasındaki her maçtan önce iki şehirde büyük olaylar mı çıkıyor. Ya da biz önlem almasını biliyoruz, İtalyanlar bu işi beceremiyor demeye getiriyorlar. Finale kim çıkar bilmem de o kale arkaları piknik alanı olan Roma Olimpiyat Stadı yerine keşke San Siro olsaydı derim.

Inzaghi ve 300 Golü

Geçen hafta Milan, Siena'da 5-1 kazanırken Inzaghi 2 gol attı. 3 gol de bir önceki hafta atmıştı ve tüm resmi maçlarda 300 gole ulaştı. Şimdi komik bir istatistik var. Inzaghi bu golleri nasıl attı? 123'ünü sağ ayağıyla, 79'u sol ayağıyla, 63'ünü kafayla, 17'sini penaltıdan, 3'ünü frikikten. Buraya kadar güzel. Bir de 15 gol var ki onlar sıraladıklarım arasına girmiyor. Artık siz kalça deyin, ben göbeği, göğsü, ağzı, gözü. Hakikaten böyle bir golcüdür Inzaghi, top mu bu adamı bulur ceza sahası içinde pardon altıpasta; yoksa o mu topa gider? 300 golün 296'sını ceza sahası içinden attı. 4 golü ise 18 dışından. Kupalara göre dağılımına gelirsek: 145 Serie A, 48 Şampiyonlar Ligi, 28 Serie B, 25 Milli Takım, 17 İtalya Kupası, 13 Serie C1, 10 UEFA Kupası, 7 Intertoto, 3 U-21, 2 Dünya Kulüpler Şamp., 1 İtalya Süper Kupası, 1 UEFA ön eleme, 1 UEFA Süper Kupa...
Kariyerindeki 300. golü Siena'ya atan Inzaghi ilk golünü hangi takıma atmıştı? Yine Siena'ya(!) 92-93 sezonunda şimdi Albinoleffe olarak bilinen iki kulüpten biri olan Leffe formasıyla. 94'de Serie A'ya gelene kadar Verona ve Piacenza formaları giydi. Sırasıyla 14 ve 20 gol attı. Serie A'da Parma ile 95-96 sezonunu unutmak istiyor. Sadece 4 gol. Atalanta ile ertesi sezon 25 gol. 1997'de Juventus'a transfer oldu. İlk sezonunda 27 gol. 4 sezon kaldı. 26, 28 ve 23 gol attı. 2001-2002 sezonunda Milan'a geldi. O tarihte kariyerinde 196 golü vardı. 8 sezonda 104 gol... Kariyerinde en az bir gol attığı 100 takım var Inzaghi'nin. Kafayı taktığı kaleci ise. Toldo. 11 kez mağlup etmiş Toldo'yu Inzaghi. 17 yıl önce attığı ilk golün videosuyla bitireyim...

Socrates

Socrates 55 yaşında. Hikayesi arşivden...

Abidin Dino-1966 Dünya Kupası

Bir e-postayı paylaşmak istiyorum. Usta belgeselci Ömer Tuncer, Abidin Dino imzalı 1966 Dünya Kupası belgeselini bulmuş ve en güzelini yapıyor, paylaşıyor. Futbolseverler adına Ömer Tuncer'e ve bilgiyi paylaşan Tuna Poyraz'a teşekkür ediyorum...
"Filmi İngiltere'den ikinci el bir VHS olarak buldum ve getirttim. İlk DVD kopyasının alınmasından sonra aynı şeyi ikinci kez denemeye kalkınca bant bozuldu. Yani paylaşıma açtığım kopya, ilk transfer edilen bu DVD kopya ve ondan alınan XviD'dir.Bir de birkaç yıl önce Yapı ve Kredi Bankası'nın İstanbul Galatasaray Şubesinde Abidin Dino'nun bu filmle ilgili çalışmalarının sergisinin açıldığını ve bu konuda iki de kitap bastığını anımsatmak doğru olacaktır. Bu kitaplardan biri bu filmin yapılış hikayesini anlatmakta, öteki ise bu film için yapmış olduğu çizim, desen ve taslakları içermektedir. "
Kendisine buradan ulaşabilirsiniz:

20 Mart 2009

2010 Dünya Kupası

FIFA'nın talimatı: 2009-2010 sezonunda tüm ligler ve kupalar 16 Mayıs 2010 tarihinden önce bitecek. Tek istisna, Şampiyonlar Ligi finali. 22 Mayıs'ta oynanacak. 11 Mayıs 2010'da finallere kalan ülkeler 30 kişilik futbolcu listesini bildirmek zorunda. 17-23 Mayıs tarihleri arasında ise tüm futbolculara izin vermek zorunda ülke federasyonları. 1 Haziran'da ise 23 kişilik kesin kadrolar verilecek. 1-11 Haziran tarihleri arasında sakatlanan oyuncu olursa ülkelerin ilk maçlarından 24 saat öncesine kadar 30'luk listede kadroya giremeyen 7 oyuncudan birini alabilecekler. Finaller 11 Haziran 2010'da başlayacak, final maçı 11 Temmuz'da. 2006 Almanya daha dün gibi.. Ne zaman geçti bu 3 sene? Yoktuk, umarım bu kez biz de oluruz...

Aydın Yılmaz ve Semih Kaya

Hamburg karşısında Galatasaray'da sağ kanattan orta yapılsın diye Hasan Şaş oyuna alınıyor. Ameliyat sonrası kendini toparlamamış, en az 6-7 kilo fazlası olan bir vücut. Gözler Aydın Yılmaz'ı arıyor mesela. Kendisi bir sağ açık-ben performansını da futbolcuğunu da beğenmem-Aydın 18'de yok. Sakat, formsuz veya neyse işte...
Stoperde Kewell ilk onbirde sahaya çıkıyor. Semih Kaya'nın bu sezon maç eksiği var. Bülent Korkmaz da hazır olmadığını, şans vermeyeceğini belirtiyor maçtan bir gün önce basın toplantısında... Buna da zaten saygı duymak lazım demiştim...
***
Bugün Ümit Milli Takım kadrosu açıklandı.
Galatasaray'dan sadece 2 futbolcu var:
Aydın Yılmaz ve Semih Kaya!..
Ümit Milli Takım gözü kapalı, ezbere adam seçiyor galiba...

Kaleciler: Volkan Babacan, Fehmi Mert Günok (Fenerbahçe), Cenk Gönen (Denizlispor)
Savunma: Tunay Acar, (SV Wehen Wiesbaden), Yiğit İsmail Gökoğlan (Manisaspor), Aykut Muhammet Demir (SC Excelsior), Semih Kaya (Galatasaray), Serdar Kesimal (FC Köln(), Emre Özkan (Eskişehirspor), Ferhat Bıkmaz (Hannover 96), İsmail Köybaşı (Gaziantenspor)
Orta saha: Aydın Yılmaz (Galatasaray), Deniz Yılmaz (Bayern Münih), Soner Aydoğdu (Gençlerbirliği), Murat Ceylan (Gaziantepspor), Jem Paul Karacan (Reading FC), Serkan Şahin (FC Basel), Tunay Torun (Hamburg), Aydın Karabulut (Beşiktaş), Ferhat Kiraz (Karşıyaka), Güray Vural (Denizlispor)
Forvet: Mustafa Pektemek (Gençlerbirliği), Ömer Şişmanoğlu (FC Sankt Pauli), Sercan Yıldırım (Bursaspor)

Hugo Sanchez

"Taklacı" Santiago Bernabeu'ya geliyor Pazar akşamı. Real Madrid'in karşısına Almeria teknik direktörü olarak çıkacak Hugo Sanchez... Foto da o güzelim günlerden...

UEFA Kupası Çeyrek Final

UEFA Kupası'nda çeyrek ve yarı final eşleşmeleri. İki Fransız da biraz üşüyecek, geçerlerse bir Fransız İstanbul'a geliyor. Werder Bremen favori. Hamburg-Man. City ortada...
Çeyrek final
Hamburg-Manchester City
Paris Saint Germain-Dinamo Kiev
Shaktar Donetsk-Marsilya
Werder Bremen-Udinese
Yarı Final
Werder Bremen-Udinese/Hamburg-Manchester City
Paris Saint Germain-Dinamo Kiev /Shaktar Donetsk-Marsilya

İspanya Aday Kadrosu

Del Bosque, Madrid medyasının dediğini yapmadı. Raul yine dışarda. Güiza ise yine kadroda.
Kaleci: Iker Casillas, Pepe Reina, Diego Lopez
Defans: Arbeloa, Sergio Ramos, Raúl Albiol, Carlos Marchena, Juanito, Capdevila y Piqué
Orta Saha: Iniesta, Xavi, Busquets, Silva, Xabi Alonso, Riera, Senna , Cazorla
Forvet: Villa, Fernando Torres, Fernando Llorente , Dani Güiza

Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final

Çeyrek Final
Bayern Münih-Barcelona
Villarreal-Arsenal
Chelsea-Liverpool
Porto-Manchester United
Yarı Final
Manchester United-FC Porto/Villareal-Arsenal
Barcelona-Bayern Münih/ Liverpool-Chelsea

Şampiyonlar Ligi Tahmini

Şampiyonlar Ligi kuraları 1-2 saat içinde. Bir tahmin olarak kalsın bu eşleşmeler... Kura çekimi 13:00'de Eurosport ve uefa.com'da...
Arsenal-Porto
Chelsea-Villarreal
Liverpool-Barcelona
Bayern Münih-Manchester United

Hafta Sonu Futbol

20 Mart Cuma
20.00 Bursaspor - Fenerbahçe (LİG TV)
21.30 Mönchengladbach - Bochum (KANAL 24)
21 Mart Cumartesi
13.00 Kartalspor - Karşıyaka (D SPOR)
15.30 Gaziantepspor - Trabzonspor (LİG TV)
16.30 Stuttgart - Hertha Berlin (KANAL 24)
17.00 Rangers - Hearts (FUTBOL SMART)
17.00 Tottenham - Chelsea (SPORMAX)
19.00 Sivasspor - Beşiktaş (LİG TV)
19.20 Crystal Palace - Reading (FUTBOL SMART)
19.30 Newcastle United - Arsenal (SPORMAX)
20.00 Le Havre - Bordeaux (KANAL A)
21.30 Roma - Juventus (NTVSPOR)
22.00 Marseille - Nantes (KANAL A)
22 Mart Pazar
13.00 Kasımpaşa - Rizespor (D SPOR)
15.30 AZ Alkmaar - Feyenoord (FUTBOL SMART)
15.30 Wigan - Hull City (SPORMAX)
16.00 İnter - Reggina (NTVSPOR)
18.00 Liverpool - Aston Villa (SPORMAX)
18.00 Lyon - Sochaux (KANAL A)
18.00 Real Madrid - Almeria (NTVSPOR)
18.00 Schalke 04 - Hamburg (KANAL 24)
19.00 Galatasaray - Eskişehirspor (LİG TV)
20.00 Barcelona - Malaga (NTVSPOR)
22.00 Toulouse - PSG (KANAL A)
credit:Footballove

Avrupa Süper Ligi

3 takımının Şampiyonlar Ligi'ne vedası ve UEFA Kupası'nda Udinese dışında temsilcisi kalmayan İtalyanların paniğini yazmıştım geçen hafta "Anne Almanlar Geliyor"başlığı altında. Kupa 1'de Bayern Münih, 2'de Hamburg ve Werder Bremen ile yola devam eden Almanlar, UEFA sıralamasında İtalyanları tehdit ediyor. 2 yıl sonra İtalyanların Şampiyonlar Ligi'ne 4 takımla gitme haklarını ellerinden alabilirler. Bunu elbette ki gelecek iki sezondaki performanslar belirleyecek. Fransızların Şampiyonlar Ligi'nde O.Lyon'un basiretsiliğine bağlı başarısızlığını da ekleyelim, 3-4 gündür tüm Avrupa basınını sarsan haberin sebebi çıkar ortaya...
Haber neydi? UEFA, 2012'de iki kupayı da tarihe gömecek ve Avrupa Süper Ligi'ni kuracak. G14'ü defnetmişlerdi ama ruhu yaşıyor işte. Nerden çıktı peki bu lig? Öne sürülen sebep ekonomik kriz. Şampiyonlar Ligi'nde finale gelen 13 maç oynuyor. Gruptan elenip giden ne yapsın değil mi? 22 takımlı ligi kuralım, tek devreli 21 haftalık maraton olsun, yayın gelirlerinden ihya olalım, lig sonrası eleme turları başlasın diyorlar projenin fikir babaları. Tabii bu, mevcut liglerdeki takım sayısını da azaltmayı ve sezonluk programı hafifletmeyi gerektiriyor. Örnepğin 20 takımlı ligler, 16 takıma inecek maddesi projede yer alıyor. Darda olan İtalyanlar balıklama atladı tabii bu projenin üzerine. Platini'nin başının etini yiyorlar. UEFA başkanı olduğundan beri alt liglerin takımlarını da Şampiyonlar Ligi'nde görmek isteyen, açıkçası futbol endüstrisini karşıymış gibi duruş sergileyen Platini yok böyle bir proje dese de maşallah ligin 22 takımını bile belirlemiş İspanyol medyası. İtalya, İngiltere, İspanya'dan 4 takım. Almanya ve Fransa'dan 3 takım. Hollanda ve Portekiz'den 2 takım. Biz yok. Avrupa'nın geri kalanı da yok zaten! NBA modeli gibi ancak Avrupa Birliği kapalı(küme düşülmeyen)n lige izin vermediği için bu ligin 2 alt ligini de oluşturup küme düşme-lige terfiyi de projeye dahil etmişler. Allah müstahaklarını versin!...

Riquelme vs. Maradona #2

sana bağlandım
yollara düştüm
gitme, seninle gelemem artık
beni hiç eden sensiz hayatı
sevmek istesem de sevemem artık
acısı tarifsiz hallere düştüm
senden başkasının olamam artık
beni hiç eden sensiz hayatı
sevmek istesem de sevemem artık
aşkınla beni bin parçaya böldün
daha bundan küçük olamam artık
beni hiç eden sensiz hayatı
sevmek istesem de sevemem artık...

Ibra@Louis Vitton

İbrahomic/Louis Vitton-Milano

Resmen Gereksiz

Ezeli rekabetin tadı bu. Galatasaraylı aylardır "Kadıköy'de final oynayacağız" der, Fenerbahçeli de dostuna takılmak için elendiği geceyi bekler. Bu gece telefon, sms trafiği yoğun olmuştur, kızdıran kızdırdı, dalgasını geçti. Yarın bir başka sabah. 102 yıllık rekabetin olmazsa olmazı bu. Taraftarın eğlencesi, rekabetin anlamı... Peki bu ne? Fotoğraftaki? Fenerbahçe kulübünün resmi sitesinin açılış sayfası. Fenerbahçe dergisinin Nisan sayısında UEFA finali bileti hediye edeceklerini Galatasaray elendikten sonra ilan ediyor site editörü ya da kimse... Derler ki Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım'ın haberi olmadan kimse nefes alamaz. Bu sefer inanmak istemiyorum. Taraftar bunu yapar da; koskoca kulüp resmi sitesinden neden bu yola başvurur ki? Fenerbahçe'yi gerçekten büyütmek samimiyetini içlerinde taşıyanlar aralarında bu işe imza atmış küçük adamları sorgulamaları lazım.

Ramon İskender Kebap

Blog takipçisi bir futbolsever yolladı. Ankara Balgat'da imiş Ramon İskender Kebap. "Ramon'un popülaritesi artıyor" demiş. Ramon kim diyen?

UEFA Kupası Çeyrek Final

Fransızlar bir fire verdi. 2 takımla devam ediyorlar. Almanlar iki de iki. Lucescu zaten korkak! Udinese, İtalya'nın gururu, Robinho bile(!)çeyrek finalde...
Metalist Kharkiv 3 - 2 Dynamo Kiev
Shakhtar Donetsk
2 - 0 CSKA Moskova
Zenit St. Petersburg 1 - 0 Udinese
Galatasaray 2 - 3 Hamburg
Aalborg BK 2 - 0 Manchester City (Penaltılarla 4-5)
Braga 0 - 1 Paris S.G.
Saint-Etienne 2 - 2 Werder Bremen
Ajax Amsterdam 2 - 2 Marsilya

Ronaldo Derbiye Hazırlanırken

Corinthians-Santos derbisi öncesinde Ronaldo antrenmanda... Ne tesis ama!

19 Mart 2009

Se7en

Ne onbirler, ne maçın gidişatı, son noktanın özeti budur: İki hafta önce Bursaspor maçından sonra Galatasaray'ın yaptığı medyaya ve taraftara kapalı antrenmanda Lincoln'ün koşmadığını, Bülent Korkmaz'ın koş dediğini, hangi futbolcu "özel haber" yaptırdıysa, devamında Lincoln'ü bitirme operasyonuna katılıp deplasmandaki Hamburg ve Trabzon maçlarının kaderini çizip takımını kaoso sürüklediyse; o futbolcu bu gecenin de kaderini saha dışında ve içinde çizmiştir. Açgözlülük, kıskançlık, oburluk... 7 ölümcül günahtan sadece üçü. Bir adamın ihtirası Galatasaray'ı bitirdi. Vefa güzel bir duygudur ama 4 mevsim boza içilmez! Hadi şimdi kesin Lincoln'ün biletini. Juninho gelsin(!)

18 Mart 2009

Avni Aker'den Ali Sami Yen'e

Kadro casusluğu önemli futbolda. Rakibin muhtemel değil kesinleşmiş onbirini görüp buna göre çalışan bir teknik adam elbette ki daha az yanılır. Örneği 4 gün önce Trabzon'da yaşandı. Galatasaray, yorgun olduğu gerekçesiyle Kewell'ı Trabzon'a götürmedi. Ersun Yanal için değerli bir bilgiydi bu. Rakip, tek kanat oyuncusuyla oynayacağını maçtan 30 saat önce konfirme etmişti. Yattara ağır gripti ve haftalardır tartışılan Alanzinho'yu Kewell'ın olmadığı Galatasaray'ın sağ kanadının üzerine saldı. Kewell'ı Trabzon'a götürmeyen G.Saray, rakibe artı bir hücumcu fırsatı tanıdı. Yattara yokken bile. Yanal'ın B planı Serkan'ın sağ kanatta Tayfun'un önünde oynadığı, Colman'ın sol iç olduğu bir onbirdi. Alanzinho, evsahibi takım adına bir gol bir asistle skoru belirleyen isim oldu. Yattara'nın oynamayacağı haberini ise Trabzonspor gizleyemedi. Esame listeleri dağıtılana kadar kampta tutup şaşırtabilir, rakibi farklı önlem almaya itebilirlerdi. Lakin maç sabahı Uzun Sokak'taki taraftarlar Yattara'nın oynamayacağını biliyorsa, Galatasaray teknik direktörü de bu değerli bilgiye sahipti.
***
Dönelim bugüne. Hamburg teknik direktörü Martin Jol bu hataya düşmedi. Trochowski'nin sakatlık haberi İstanbul'a ulaştığında, farklı pozisyon alan Galatasaray teknik heyetine bir oyun oynadı ve oyuncusunu uçağa bindirdi. Trochowski bu akşam yapılan antrenmanda "yarın oynaması zor" şeklinde lanse edildi Türk medyasına. Hamburg için hayati önem taşıyan bir oyuncunun yarın sahada olup olmayacağı konusunda yazı-tura attırmayı başardı Martin Jol. Bunun için bir uçak bileti; bir de oda rezarvasyonu yetti...
Galatasaray tarafında Arda'nın aldığı darbe büyük. Martin Jol'ün de mutlaka kadro casusları vardır. Hamburg'un hocası "bence oynayacak" dedi. Demek ki Galatasaray dersine iyi çalışmamış! Arda yarın büyük fedakarlık yapacak. Jol'un onbirini Arda varmış gibi yaptığı kesin. G.Saray ise; Trochowski mi oynayacak yoksa Pitroipa mı? Bunu çözmüş olmalarını ümit ediyorum.
Geçen sezon yaşadığı diz bağı operasyonun ardından bu sezon bir elin parmakları kadar maça çıkmayan Semih'i bu maçta oynatmak cesaret değil delilik olur(du). Bu yaştaki bir futbolcunun sırtına bu yükü yükleyip kariyerinde olası derin bir yarayı açmak istemez Bülent Korkmaz. Basın toplantısında da farklı konuşmadı. Evet hala fantazi gibi duruyor ama Kewell ilk alternatif. Mehmet Güven'in de stoper oynama ihtimalinden bahsediliyor ki bunu aklıma bile getirmek istemiyorum. Bu bölgede en az Kewell kadar iş yapacağına inandığım isim mevcut kadro içinde Ümit Karan'dır. Santrfor olduğundan ikili mücadeleyi iyi bilir ve bu takımda herkesten daha yükseğe zıplayan adamdır. Kaleleri şaşırmaması şartıyla tabii(!)
****
Galatasaray tarafında maçın kader adamı elbette ki Arda ve Lincoln ama Trabzon'da seyrettiğim Baros, Hamburg'un mevcut savunmasını hallaç pamuğu gibi atar. Nonda'nın 3 katı hızlı oynuyor bu adam. Hamburg'da Emre Aşık yokken Petric'in sakatlığı G.Saray açısından bulunmaz nimet. Olic her zaman favori futbolcularımdan olmuştur ama sanırım şu soruyu sormak lazım: "Kira kontratının bitmesine 2 ay kalmış dairenizin duvarlarına tablo beğenir misiniz?" Almanlar açısından maçın kader adamı bence hızıyla Pitroipa olacak. Ne demiştik? Tabii Trochowski oynamazsa!..
***
Werder Bremen ve Marsilya UEFA Kupası'nda ilk çeyrek finalistler. Almanlar 1-0 kazandıkları maçın rövanşında erken 2-0 öne geçtiler. Skor 2-2. Marsilya 2-1 kazandığı maçın rövanşında Ajax'a aynı skorla mağlup oldu. Uzatmada kafayla golü buldular ve Amsterdam'dan çıktılar. Gerets PSG'e deplasmanda 3 attıktan sonra UEFA'da da son 8'e kaldı. Güzel bir dosttur. Sevindim...

Galatasaray vs. Hamburg

* Galatasaray-Hamburg maçı şifreli Futbol Smart kanalında. ZDF ve Direct 8 kanalları da maçı şifresiz naklen yayınlıyor. Frekans bilgileri burada.
* Bu akşam Saint Etienne-Werder Bremen maçı 20:30'da ARD Das Erste'de...
* "Galatasaray'ın Hamburg maçında 2. stoperi kim olmalı?" anketinde Semih Kaya %62 oy aldı. Harry Kewell %23 , 3'lü savunma %10, Serkan Kurtuluş %5 oy topladı.
* Anket şıkkında Mehmet Güven yoktu. Artık onu da dikkate almak lazım...
* Arda için son karar bu akşam antremanında verilecek. Çok zor ama ihtimal var.
* Emre Güngör ve Servet'in tur geçildiği takdirde ilk maçta oynaması mümkün değil. Mehmet Topal'ın az da olsa şansı var.

Riquelme vs. Maradona

Maradona ve Riquelme arasındaki milli takım formasını giymeme polemiğinde Boca Juniors taraftarı rengini belli etti: "Riquelme, Boca'nın idolüdür. Maradona, milli takımın ve haindir. Roman seni seviyoruz" Geçen yıl Boca tarihinin en iyi futbolcusu anketinde Maradona, Riquelme'ya geçilmişti.

Roma vs. Juventus: Onbirler

Hafta sonunda Roma-Juventus maçı var. İki takım için onbirler yazacağım. Evsahibi Roma'dan başlayalım. Diziliş 4-2-3-1. Kalede Doni, defans dörtlüsü Motta ya da Cicinho, Diamoutene, juan ve Casetti. Önlerinde De Rossi ve Pizzaro. İleri de tek forvet Totti'nin arkasında ise Aquilani, Perrotta ve Taddei. Gelelim Juventus'a. Diziliş 3-4-1-2. Kalede Manninger, Legrottaglie, Chiellini, De Ceglie, Orta alan Camoranesi, Sissoko, Zanetti, Marchionni, ileride Trezeguet-Amauri ikilisinin arkasında Nedved. Nasıl onbirler? Vucinic, Del Piero'yu acımadım kestim (!) Kim kazanır bu maçı?
****
Bu onbirlerin fikir babası La Gazzetta dello Sport. Adı geçen 22 futbolcu da ağır, orta ya da hafif sakatlıklar yüzünden son haftalarda oynamayan oyuncular. Kısaca revirdeki muhtemel onbirler. "Bir takımda bu kadar sakat olur mu?" denince; bu onbirleri de hatırlamak lazım. Inter'in de 4 stoperi sakat. Demek ki oluyormuş.

Kupanın Peşinde Koşmak

1981 doğumlu. 1.92 boyunda. 84 kilo. 18 yaşında ülkesinde Malmö'de 2 sezon oynadıktan sonra 2001 yılında Ajax'ın yetenek avcılarına yakalandı. 2 sezonda 40 maçta 16 gol atmıştı. Çokda büyüleyici istatistik değil elbette. Hollanda kulübü bonservisine 5 milyon euro ödedi. Ona da yıllık 1.5 milyon euro verdiler. Ajax'da 3 sezonda 74 maçta 35 gol attı. Roda'ya 7 kişiyi çalımlayıp attığı golü seyretmeyen kalmamıştır sanırım. 2004 yılında transferin kurdu olarak bilinen Moggi'nin operasyonu ile Juventus'a kazandırıldı. İtalyanlar 18 milyon euro ödediler. O da yıllık kazancının ikiye katladı. 3 milyon euro yıllık verdiler. Juventus'ta iki yıl kaldı. 70 maçta 23 gol. Hala büyük gelecek vaad eden golcü sıfatı taşıyordu. Toni'nin 28'inden sonra açıldığı Çizme'de daha 25 yaşındaydı. Moggi'nin batırdığı Juventus, Serie B'ye giderken maliyeti düşürmek lazımdı. Del Piero, Nedved, Buffon ve Trezeguet daha az kazanmayı göze aldılar. Gemiyi mi terketti yok Juventus mu onu sattı? Juventus taraftarına göre takımı sattı. Neyse bu satıştan Juventus kasasına 24milyon euro koydu. 2006'da Mancini'nin İnter'inde ona yıllık 6 milyon euro verdiler. Yine ikiye katlamıştı. Inter şampiyonluklar gelince kesenin ağzını açtı. Moratti kimlere neler ödememişti ki! 2008 yılında ücretini yine ikiye katladılar. Menajeri kimse anasının gözüydü. Yıllık 12 milyon euro ile dünyanın en çok kazanan futbolcusu ünvanını aldı. Bugün itibariyle de bu kartviziti cebinde taşıyor. İnter formasıyla 79 maçta 49 gol attı. Yeteneklerini tartışmaya gerek var mı? Fiorentina maçından sonra bir soru yöneltti yayıncı kuruluşun muhabiri: Gelecek sezon Inter forması altında Şampiyonlar Ligi'ni şimdiden düşlemeye başladın mı? Cevabı manşet oldu. Sezon sonunda göreceğiz.. Zlatan Ibrahimovic Avrupa'nın ya da dünyanın en iyi futbolcusu ödülü almak istiyor ve bunun yolu da Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak. Milli takımla kupa kazanma ihtimali zayıf olduğundan tek çaresi firar etmek. Serie A'da geleni gideni avlayan Zlatan sözkonusu Şampiyonlar Ligi olunca sesi soluğu çıkmıyor. Inter'de kendini Avrupa arenasında ispatlayamadı. Gitmek istediği ya da onu almak isteyen takım Barcelona. Kupa bana gelmeyecekse ben kupaya giderim diyor kısaca. İtalyan medyasının fiyatı için not düştüğü rakam ise: 50 milyon euro+Eto'o. Gider, gitmez bilinmez de bildiğim bu kez 12'yi ikiye katlayamayacağı...

17 Mart 2009

MR Çektirmemiş Linderoth(!)

Linderoth hakkında uzun zamandır farklı kaynaklarda aynı detaya rastlıyorum. Biri kuyuya taş attı, çekeni bol maşallah. Linderoth'dan Galatasaray'a yar olmadı. Sakatlığını biliyoruz. Bilmediğimiz ya da bilmediğimizi sandıkları ise İsveçli'nin Galatasaray'a gelene kadar kariyerinde hiç sakatlık geçirmediği hakkında yapılan haberler ya da yorumlar. Hatta abartıp bu adam hayatında MR'a girmemiş diyenler bile var. Linderoth'un Galatasaray'a gelmeden önce Kopenhag'da 3 sezonun tamamında oynadığı zaten bütün kaynaklarda var. Peki İsveçli futbolcunun Premier Lig kariyeri neden es geçiliyor? Ya da neden bir zahmet, iki eski haber arşivden bulunmuyor, anlayabilmiş değilim. Ben ilgili haberi aramadım. Arşivimde duruyor. Memlekette Linderoth ile ilk röportajı yapan, portresini yazan benim. Bakalım ne demiş Everton günleri için Linderoth?

"22 yaşındaydım, Walter Smith beni almıştı ve ben geldikten sonra sadece 3 hafta görev yapabildi. Yeni gelen teknik direktör (D.Moyes) beni tanımıyordu, hatta adımı bile bilmiyordu. Her şeye sıfırdan başlamış gibi oldum. Takımda çok fazla yabancı oyuncu vardı. Dünya Kupası sonrası çok yorgundum, bir de üstüne kış yaklaşırken ağır bir sakatlık geçirince Everton kariyerine iyi başlayamadım. İngiliz futbolunda tatil de yoktur. Noel ve yılbaşı ertesinde bile programda maç vardır. Bu yüzden o sezon kendimi toparlama şansım olmadı”.

Uzaktan İyi Vurur

İki hafta arayla iki gol atacaksın. İki golde attığın şutların kaleye uzaklığı toplam 89 metre olacak. İki rakibin kalesinde de Haydar olmayacak! Giueseppe Mascara'dan daha iyisini kim yaptı futbol tarihinde? Ben bilmiyorum. İki hafta önce Catania Palermo'yu derbide üstelik de deplasmanda 4-0 ile ezdiği maçta 50 metreden gol atmıştı. Bu hafta da yine kaleci hatası. Udinese deplasmanında 39 metreden çaktı golünü. Hayatında bir kere uzaktan gol atmış bazı futbolcular için kariyerinin sonuna kadar "uzaktan iyi vurur" diyen spikerler vardır ya, işte bu adamın ismini unutmasınlar: Mascara. Uzaktan iyi vurur...

Mesut Özil Özel Röportaj

Sevgili dostum Ali Okancı ile geçen perşembe günü beraberdik. Bizim işte haber atlatmak istiyorsan; ki bu özel röportaj ise nereye gittiğini bile söylemeyeceksin. Sağolsun benimle paylaştı, heyecanı gözlerinden okunuyordu. 1-2 lafladık röportaj ve Mesut hakkında. Mesut Özil kimseyle konuşmuyordu. Onunla röportaj yapmak için ertesi gün Almanya'ya uçtu. Habertürk televizyonunda izlemişsinizdir umuyorum. Blogunda da izlenimleri yazmış. Ben bir cümlesini alacağım. Tamamı bu adreste... Tebrikler Ali Okancı. Alakasız onca haberin üstüne "özel haber" damgasının vurulduğu spor medyasında özel bir habere büyük emek harcayarak imza attığın için...
"Röportaja gelecek olursak Mesut’un her haliyle, her konuşmasıyla kendisini daha çok bir Alman gibi hissettiği belliydi. Türkçe yaptığımız röportajda sorduğum yaklaşık 20 sorunun çoğuna 2-3 kelimeyle bilemediniz en fazla 2 cümle ile yanıt verebildi."

Gerrard'ın Fiyatı Var mı?

Real Madrid ondan önce Liverpool'un bayrak adamı olan Owen'ı almıştı. Hem de üç paraya. Anfield Road'dakilerin ahı tuttu ki Owen, Madrid'de tutunamadı. Newcastle'da Owen sakat ise klasik bir haber satırı oldu çıktı. Ne arayanı var ne de soranı. Dayıoğlu Gerrard ise bambaşka bir adam. Buhafta La Liga'da puan farkı kapanmayınca Madrid medyası manşeti transfer spekülasyonlarıyla götürüyor. Kaka, Cristiano Ronaldo haberleri satmıyor artık. Şimdi moda Gerrard. 5 günde önce kendilerini ardından Man. United'ı parçalayan Liverpool kaptanı için 85 milyon euro vereceklermiş. Gerrard bu kadar eder mi? 10 eksik 10 fazla da eder de. Soru şudur: Gerrard'ın bir fiyatı var mı? Bence yok...

Rafael di Zeo vs. Mauro Martin

Boca Juniors'un taraftar grubu La Doce (12) rakip tribünlerden çok kendi içinde kavga gürültüsü olan bir grup. Arjantin futbolu kadar bu ülkede tribün gruplarının hikayesi de ilgimi çekiyor. La Doce'nin tribün lideri Rafael Di Zeo'yu indirip yerine Mauro Martin gelmişti. Bugünlerde Rafael di Zeo silahlanıp tribünü almak için geri dönmüş. Futbolla hiç alakası olmayan iki yaşlı insan vurulmuş çıkan kavgalarda. Tekme tokat girmiyorlar birbirlerine, Buenos Aires'de işi mermiler hallediyor.
La Doce ve Mauro Martin La Doce ve Rafael di Zeo

Var Mısın Yok Musun?

Transfer politikasını çizerken kritik soru: "Gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde var mısın yok musun?" Gelecek ve gidecek oyuncular listesini bu sorunun cevabı belirliyor. Valencia da Şampiyonlar Ligi vizesi şansını kaybetti, bu saatten sonra haftalardır kazanamayan takımın seri galibiyetlerle Villareal ve Atletico Madrid'i ekarte etmesi mucize olur. Şampiyonlar Ligi'nde yoksan yıldızlarını satacaksın. Bu sezon sonunda Valencia kadrosunda 10+ oyuncu ayrılacaktır. En çok para edecekler de zaten gazetenin birinci sayfasında. David Villa ve David Silva.

15 Mart 2009

San Mames'den Çıkmak

Ne bereketli Cumartesi imiş. Old Trafford'da 5 gol. Torino'da 5 gol ve San Mames'de 7 gol. Real Madrid, Anfield Road'da yediği dördün arkasına final gibi maça çıktı. Bu dört kare aslında özetliyor maçı. Robben'in açılışı yaptığı gol muhteşem, slalom sonrası çatala vurdu. Heinze kendi golüne sevindi, iki dakika sonra kendi kalesine attı ve Yeste, Real Madrid'e en büyük kıyağı yapıp, Casillas'a çullanınca Atletic Bilbao'yu 10 kişi bıraktı. Arkası 2 Huntelaar, bir de penaltından Higuain. San Mames'e Basklılar futbol seyretmeye gelmiyor, bir kez daha gördük bunu... Sokakların, tarihin hesabı ne yazık ki bu çimde kesilmiyor...

Soldan Sağ Dış Orta

Haftada onca maç seyrediyorum, sol kanattan kaptırmış giderken sağ dışıyla al da at orta kesen birini göremiyorum sevgili Ümit. Kramponları çıkardı ama iyi bir teknik direktör olacaktır. Ayağına, yüreğine sağlık...