19 Nisan 2021

Üç Türkün Şampiyonlukla İmtihanı

 


Monaco,  Fransa Ligi’nde 1999-2000 sezonunda 7. şampiyonluğuna kazandığında az sayıdaki taraftarı bir sonraki şampiyonluk için 17 yıl bekleyeceklerinden habersizdi. Fransa Milli Takımı 1998 Dünya Kupası ve Euro 2000’i kazanınca popülaritesi düşmüş futbol ülkenin yeniden favori sporu haline gelmişti. Futbola küsmüş Fransızlar tribünlere döndüler. Her sezon farklı bir şampiyonun çıktığı ama yıldızların da İtalya ve İngiltere liglerinin yolunu tuttuğu Fransa Ligue 1’de iki sezon üçüncülük bir sezon da ikincilikle şampiyonluk sinyalleri veren Olympique Lyon, 2001-2002’de mutlu sona ulaştığında taraftarları elbette hayal kuruyordu ama hiç kimse kulübün 7 yıl arka arkaya şampiyon olacağı kadar büyüğünü kurmamıştır. 90’larda büyük ekonomik problemler yaşayan ve 2000’lerin ilk yarısında ayağa kalkmaya çalışan Lille kulübü ise son şampiyonluğunu 1954 yılında kazanmıştı. Lille, O.Lyon’un transferde sağdığı kulüp haline gelmişti. 3 kez Şampiyonlar Ligi’ne katılıp belini doğrultmaya çalışan Lille, Bastos, sonraları Galatasaray forması da giyecek Kader Keita ve Makoun’u arka arkaya şampiyonluklar ve Şampiyonlar Ligi gelirleriyle kasası dolan Olympique Lyon’a satmak zorunda kaldı.

 Fransız kulübü yıllar sonra 3 Türk futbolcuyu kadrosuna katıp şampiyonluk yarışı verecekti ama takvimler 2011 yılını gösterdiğinde hikaye tersten akıyordu. Lille’de forma giyen futbolcular Türkiye’nin yolunu tutacaklardı ve takımları şampiyonluk yarışındaydı. Teknik direktör Rudi Garcia yönetimindeki kadroda kimler yoktu ki! Kalede tecrübeli isim Landreau, yakın tarihte Fenerbahçe forması giyen Adil Rami, defans göbeğinde yanında şampiyonluktan bir sezon sonra Galatasaray’a gelecek olan Aurelien Chedjou, takımı 25 golüyle şampiyon yapan ve gol kralı ünvanıyla Fenerbahçe’ye gelen Mousa Sow, marka golcü Gervinho ve takımın büyük yeteneği son 10 yılda Avrupa futboluna damga vuran isimlerden biri olan Eden Hazard..

Lille tarihinin 3. Şampiyonluğunu kazandıran kadro finansı sağlam olmayan her kulüp gibi yağmalandı. Ertesi sezon Belhanda’nın formasını giydiği Montpellier şampiyon olmuş ve Fransız futbolu Paris Saint Germain gerçeğiyle tanışmaya hazırlanıyordu. 80 ve 90’larda iki kez şampiyon olan Paris kulübü, 4 kez arka arkaya şampiyon olurken, Lille artık podyumda düşmüş, sahneye Rus patronu ve Portekizli sportif direktörü Campos ile Monaco çıkmıştı. Şampiyonluk serisini de kesen Radamel Falcao ve Mbappe’nin forma giydiği Monaco oldu. Kadroyu Luis Campos kurmuş ama bir başka proje için takımdan ayrılmıştı. Arjantinli deli-dahi Marcelo Bielsa, yeni Lille projesi için gelen teklifi kabul etmişti. Yetenekli, genç oyuncular transfer ettiler ama fiyasko büyüktü. Şampiyonluk için yola çıkan Lille sezonun son haftasında ligde kalmayı başardı. İstanbul’da bir Türk genci, ikinci lige düşme tehlikesinde olan Fransız kulübünden teklif aldığında “Puan tablosuna baktım, düşüyorlardı” diyecekti. O Luis Campos’un Adana’da izleyip 2 milyon Euro’ya kadroya kattığı İstanbulspor forması giyen sağ bek Zeki Çelik’ti…

Marcelo Bielsa’nın büyük projesinin çökmesi sonrasında “Gel takımı kurtar” denilen isim uzun yıllar Saint Etienne’i çalıştırmış, futbolculuk döneminde üç sezon da Lille forması giymiş Christophe Galtier idi. Sadece 5 galibiyeti olan Lille, Galtier’nin geldiği Ocak 2018’de iki galibiyet aldı ama sonra yine yokuş aşağı koşmaya başladı. 28 Nisan’da Metz maçına çıktıklarında sığındıkları tek şey matematikti. Kalan 4 maçta en az 9 puan lazımdı ve küme düşme hattının hemen üzerindeki Toulouse ile deplasmanda oynayacaklardı. O maçın 80. Dakikasında küme düşmüşlerdi. İki dakikada buldukları iki golle 2-1 geride oldukları maçı 3-2 kazandılar, galibiyet golünü atan Nicolas Pepe’yi bir sezon sonra 80 milyona Arsenal’e satacaklardı. Galtier başarmış, takımı ligde tutmuştu ama son hafta onun eski takımı Saint Etienne’den acı bir tokat yediler, 5-0 kaybettiler.

İki yıl önce PSG, 8. Şampiyonluğunu kazanırken bir sezon önce büyük çile çeken Lille’i Galtier ve Luis Campos ortaklığı ikinciliğe taşıdı. Takım artık çok para kazanabileceği Şampiyonlar Ligi’ne dönmüştü. Portekizli yetenek avcısının radarına takılan isim Zeki’den sonra bu kez Yusuf Yazıcı idi. Geçen sezon pandemi nedeniyle futbola ara verildiği ligi bitirme kararı alan Fransızlar sonraları büyük pişmanlık yaşadılar ama yanan kulüp Lille oldu. Ligin bitimine 10 maç vardı ve Şampiyonlar Ligi bileti için yarıştıkları Rennes’in sadece bir puan gerisindeydiler. Lille, Şampiyonlar Ligi biletini kaçırdığından kesenin ağzını daraltmak zorundaydı. Türk Milli Takımı’nın bir numaralı golcüsünü bonservis ödemeden transfer etmek elbette iyi fikirdi ama “Kral” 35 yaşındaydı. Burak Yılmaz’a inandılar. “Türk kadar güçlü” deyimi L’Equipe gazetesi editörlerinin sezon boyunca manşetlerde kullandığı favori cümlesiydi artık..

İspanyol-Lüksemburg vatandaşı patron Gerard Lopez, kulübü Amerikalı yatırım fonlarına sattı. Sportif direktör Luis Campos ayrıldı. Lille ligin son 5 haftasına girilirken en yakın rakibi PSG’nin 1 puan önünde. PSG’yi Paris’te devirmeyi başaran Zeki-Yusuf-Burak’lı Lille’in şampiyonluk yolundaki en zor maçı 25 Nisan’da Olympique Lyon deplasmanı… O. Lyon’u kim çalıştırıyor? Lille’i 10 yıl önce şampiyon yapan Rudi Garcia…

 

1 yorum: