Türk futbolunun kanayan ve 40 yıldır dinmeyen sancısı kötü zeminler bu sezon da Malatyaspor’un zeminiyle tartışılmaya başlandı. Elbette ki kötü zemine sahip tek stadyum Malatya’da değildi. İstanbul’da 52 bin kapasiteli modern stadyumlara sahip Fenerbahçe de futbolcular Çaykur Rizespor maçında zeminden şikayetçi olmuş ve Galatasaray-Kasımpaşa maçında da zeminden kazınan kar geriye Marcao ve Onyekuru’nun penaltı noktasındaki çamuru temizledikleri enstantaneyi futbolumuza kazandırmıştı…
Avrupa’da
modern ve yeni stadyum denilince ilk akla gelen ülkeyiz. Hiçbir Avrupa
ülkesinde son 10 yılda bizdeki kadar yeni stadyum futbolseverle buluşmadı. Evet
zeminler 30 yıl öncesi kadar kötü değil ama biz milyon Eurolar ödenen
yıldızlardan neden mükemmel bir çim zemini esirgiyoruz?
Hayatın her
alanında olduğu gibi bilim ve yeni teknolojiler stadyum zeminlerinin daha
mükemmel olması için yenilikler sunuyor. Suni çim zeminler sert ve adı üstünde
doğal olmayan yapıları nedeniyle sakatlıkları yol açtığı ve oyunun aktörleri futbolcular
tarafından benimsenmediği için son 15 yılda ara bir çözüm bulundu. Hibrid
zeminlerde doğal çimle birlikte ekilen sentetik lifler sahaların çok daha
dayanıklı olmasını sağladı ama futbol dünyasında halen geçer akçe doğal çim
zeminler…
Yoğun maç takviminde iki sezon arasında zemini sıfırlamak isteyen kulüpler için doğal çim üreten ve bunları rulo halinde stadyuma getiren serip onlarca şirket var Avrupa’da. Yakın geçmişte Fenerbahçe ve Galatasaray’ın da işbirliği yaptığı Hollandalı “Sport Pitch Engineering” bunlarda biri. Santiago Bernabeu’dan den Amsterdam Arena’ya onlarca stadyumda bu şirketin imzası var. Elbette iş zemine halı gibi çim rulolarını sermekle bitmiyor. Çim zemin üzerinde yağmur ve karla biriken suyun tahliyesi için yapılması gereken drenaj kanalları, eşit sulama için zemin altına yerleştirilmesi gereken mekanizmalar ve son yıllarda birçok stadyumda uygulanan alttan ısıtma halı gibi bir saha için işin olmazsa olmazı.
40 binden
fazla kapasiteye sahip stadyumlarda son 20 yılda kale arkası tribünlerinin de
artık “açık tribün” olmadığı gerçeği çim uzmanlarına farklı çözümler üretmelerini
sağladı. Sahaya dizilen Ultraviyole kaynaklarıyla zeminin sararması ve çim
köklerinin sezon boyunca güçlü kalması hedefleniyor. Bu teknolojiyi Fenerbahçe,
Galatasaray ve Beşiktaş da kullanırken, suni güneş ile zeminlerini kurtaran iki
kulüp bu konuda referans noktası. Real Madrid’in stadı Santiago Bernabeu’da
güneş almayan bir ceza sahası ve Milan ile Inter’in ortak kullandığı San
Siro’da iki ceza sahası güneşe olan hasretlerini yıllar içinde bu UV
lambalarıyla giderdi.
Zeminin
yapım aşamasında doğru mühendislik, doğru toprak ve çim tohumu seçimi, her
türlü yeni teknoloji, bilgisayarla kontrol edilen sulama size sezon başında
harika bir zemin sunuyor ama sonrasında iş yine insan emeğinde bitiyor. Sezon
boyunca doğru zamanda doğru miktarda sulama ve elbette işin en önemli püf
noktası, oyunun hızını yavaşlatmayacak uzunlukta biçilmesi gereken çimler… İşte
bu noktada tanımamız gereken insanlar yıldız futbolcu gibi Avrupa’nın birçok
kulübüne transfer olan İngiliz çim uzmanları. Premier Lig’in dillere destan
mükemmel zeminlerini 12 ay boyunca aynı standartta tutan bu profesyonellerin
yönetiminde 20 ile 40 kişi arasında değişen bir insan grubu çalışıyor. Üstelik
sorumlu oldukları tek yer stadyum zeminleri değil. Hafta boyunca takımın idman
yaptığı, alt yapıdaki gençlerin oynadığı sahalardan da onlar sorumlular.
Premier Lig yönetimi her sezon yılın futbolcusu, teknik adamını seçerken onları
da unutmamış ve İngiltere’de her yıl en iyi zemini hazırlayan bu ödülün sahibi
oluyor…
Bu isimler
arasında yıldız futbolcu kadar meşhur olan isim ise Paul Burgess. 10 yıl
Arsenal’de çalıştıktan sonra 2009 yılında Real Madrid’e transfer olan Burgess
geçen ay İspanyol kulübünden “Yeni hedeflerimin peşinden koşacağım” diyerek
ayrılırken spor sayfalarında manşet olmayı başarmış bir isim. Santiago
Bernabeu’nun zemini yanında Real Madrid tesislerindeki 14 futbol sahasını da 11
yıl boyunca kusursuz bir şekilde kalmasını sağlayan İngiliz çim uzmanı,
UEFA’nın da danışmanı… Şampiyonlar Ligi finaline hazırlanan ve her taraftarın
kendi stadyumunda olmasını hayal ettiği Atatürk Olimpiyat Stadı’nın mükemmel
zemininde de Paul Burgess’in imzası var.
Real
Madrid’in ezeli rakibi Atletico Madrid’in yeni stadı Wanda Metropolitano’da da
İngiltere’den transfer edilmiş bir çim uzmanı işin başında. Ada’da Bournemouth
kulübünde çalışan Dan Gonzalez, Paul Burgess’in Real Madrid’deki başarısı
sonrasında İspanya’dan iş teklifi alan Gonzalez, Atletico’da futbolcuların da
favori kulüp profesyoneli…
Fransa’da Paris Saint Germain’in stad zemini ve idman sahalarından sorumlu olan isim Jonathan Calderwood. 38 yaşında Kuzey İrlandalı Calderwood’u 2011 yılında PSG’e öneren ise bugün hayatta olmayan bir futbol adamı Gerard Houllier… PSG’nin stad ve 32 idman sahasından sorumlu olan Calderwood, 55 kişilik ekibiyle çalışıyor.Fransızların bir başka transferi ise İngilizlerin efsane stadı Wembley’in zemininde sorumlu olan Tony Stones. Stones, Paris’teki Stade de France’ın çimlerinden sorumlu…
Phil
Sharples, 2010 yılında Azerbaycan Futbol Federasyonu’ndan teklif aldığında
ülkede UEFA’nın standartlarını karşılayan tek bir zemin varken bugün
Sharples’in yetiştirdiği çim uzmanları sayesinde Azerbaycan futbolu geleceği
umutla bakıyor. Sharples, 2013 yılında Galatasaray’da çalışmış ve o günlerde
Türk Telekom Arena için elinde yeterli ultraviole lamba olmadığını açıklamıştı.
Avrupa’da zirveye çıkmış bu isimlerin aylık maaşları 15 ile 40 bin arasında
değişiyor. “Bir çim uzmanına bu kadar maaş verilir mi?” diye kulüp
muhasebecisine sesini yükseltecek kulüp başkanları elbette olabilir ama kötü
zemin yüzünden sakatlanan ve bir ay sahalardan uzak kaldığında bırakın takıma
katkısına, tıkır tıkır ödenen futbolcunun yıllık ücretinin kulüp bütçesindeki
yükü, bu konunun Messi’si olan Paul Burgess’in yıllık kazancından bile fazla…
Peki Türk
futbolunda sadece stadyumlar değil antreman tesislerindeki zeminler de nasıl
mükemmel hale gelir?.. İspanyol ve Fransızlar, İngiliz uzmanları transfer etmişler,
bu bir tercih ama Türkiye’de bu konuda eğitim almış binlerce zıraat mühendisi
var. Antalya’da turizmin önemli bir parçası olan golf sahaları ve kış aylarında
kamp yapmaya gelen kulüplerin emrine sunulan futbol sahalarında çalışan
profesyoneller bugüne kadar kaç Süper Lig kulübünden teklif aldı acaba?
Son söz, kötü zemininin güçlü rakibi karşısında kendisine avantaj sağladığını düşünen kulüp başkanı ve yönetimlerine… Her rakibiniz sizin sahanızda bir kez, siz sezonda en az 20 kez oynuyorsunuz… Bunu bilmiyor olamazsınız ama unuttuğunuz kesin!..
hocam siz Bülent Timurlenk misniz? yazınızın aynısını A Spor'un web sitesinde de gördüm, başarılarınızın devamını dilerim... benim de bloğuma göz atmayı unutmayın
YanıtlaSil