Luis Suarez’in aklının ucundan geçmemiş ki kariyerinin neredeyse tamamını geçirdiği Avrupa’da vatandaşlık için başvuru yapmamıştı. Oysa ki Avrupa Birliği pasaportu bu transfer döneminde onun geleceğini belirleyecek resmi evrak oldu. Nasıl mı? Filmi 2002 saralım… 7 çocuk sahibi Rodolfo Suarez yokluk içinde yaşadığı kasabada eşi Sandra Diaz ile ayrılıp büyük şehir Montevideo’ya geldiğinde ailenin “4 numara”sı Suarez yedi yaşındaydı. Anne ve babası 9 yaşındayken ayrılan Suarez’in futbol kariyerinde onca skandalın baş aktörü yapacak kariyeri de o yıllarda şekillendi. Öfke kontrolü yoktu, kavgacıydı ve hakemleri aldatmak için sürekli kendini yere atıyordu ama aynı zamanda doğuştan golcüydü.
Çocukluk aşkı onun büyük futbolcu olmasına yardım etti. Onun ailesi gibi bir İtalyan aile de yeni bir hayat için çareyi Uruguay’a göç etmekte bulmuştu. Sofia Balbi, İtalyan bir mimarın kızıydı ve onu 15 yaşındayken tanıyan Luis Suarez, şehrin 20 km dışında oturan ilk aşkını otobüsle gidip görebilmek için sokakta telefon kartı satıyordu. Önce kötü sonra iyi haber geldi. Sofia Balbi ve ailesi Uruguay’dan Barselona’ya göç etti. Aşk acısı büyüktü, Suarez hakeme attığı kafayla ilk büyük vukuatını kariyerine yazdırdı. İyi haber ise Hollanda’dan gelen yetenek avcıları onu keşfetmişti. 19 yaşında Hollanda’ya Groningen’e geldiğinde ana dili İspanyolca’dan başka dil bilmeyen Luis Suarez’in hayali kız arkadaşının yaşadığı şehirde futbol oynamaktı ama Barcelona’ya giden yol, Barselona şehrine giden uçaktan fazlasıydı... Soluğu Barselona’da aldı ve Sofia Balbi artık gelecekteki 3 çocuğunun annesi olmak üzere onunla Hollanda’ya döndü.
Üç yıllık Ajax kariyeri onu çok şey öğretti, Avrupa’da herkes onun adını ezbere biliyordu ama bir huyu vardı ki onu törpüleyemedi ve o huy onunla Hollanda, İngiltere’yi dolaştı, Brezilya’ya da uğradı. Luis Suarez sahada kızdığında rakibini ısırıyordu! İlk kurbanı PSV’li Otman Bakkal’dı. İkinci kurbanını bir Liverpool-Chelsea maçında buldu. Ivanovic’i ısırdı ve İngiltere ayağa kalktı. Suarez ceza sahasında penaltı alabilmek için kendini yere atıyor, rakip tribünleri çıldırtıyordu. Patrice Evra’ya karşı ırkçı söylemlerinin ise affedilir tarafı yoktu. Affetmediler de… “Hannibal” Suarez’in son kurbanı Brezilya’daki 2014 Dünya Kupası’nda İtalyan stoper Giorgio Chiellini oldu. Bu kez ceza en ağırıydı. Suarez hayalini gerçekleştirmek eşinin ailesinin yaşadığı Barcelona’ya transfer olmuş ama FIFA ona 4 ay boyunca bırakın futbol oynamayı stadyumlara bile girme yasağı getirmişti.
Luis Suarez Barça formasıyla 191 maçta 147 gol attı. 2015’te kazandıkları Şampiyonlar Ligi’nden sonra 5 yıl boyunca bir tek Şampiyonlar Ligi deplasman maçında gol atamayarak garip bir seriye de imza attı… Messi’nin “Ayrılacak-kalacak” fırtınasını koptuğu günlerde hayatı boyunca elinden düşürmediği ve sakinleştirdiğine inandığı Mata çayıyla yine medya karşısına çıkan Uruguaylı golcü şimdi yol ayrımında… Hayatının ilk tek büyük aşkı olan Sofia Balbi sayesinde buralara geldiğini söyleyen Suarez’in buradan az öteye İtalya’ya gidebilmesi için ise yine eşine ihtiyacı var çünkü onu isteyen Juventus’un Avrupa Birliği dışı oyuncu kontenjanı dolu ve Suarez’in İtalyan pasaportuna ihtiyacı var.
İspanya Ligi’nde eşinin Avrupa Birliği pasaportu sayesinde “yabancı” sayılmayan Suarez için İtalya’da kural farklı… Eylül sonunda transfer kapanmadan vatandaşlık başvurusu yapması gerekiyor. İtalya’dan 30 yıl önce Uruguay’a göç eden bir ailenin damadı sıfatıyla şimdi Barselona’daki İtalyan Büyükelçiliği’ne başvurdu… Temel İtalyancanın sorulduğu bir dil sınavından da geçmesi gerekiyor Suarez’in… Bugünlerde kimseyi ısırmazsa ve pasaportu alırsa Juventus’ta çıktığı ilk idmanda son ısırdığı adamla karşı karşıya gelecek: Giorgio Chiellini… Bu kez ona sarılacağı kesin….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder