10 yıl önce
kulakları tırmalayan vuvuzelanın sesi stadyumlarda yankılanır, Afrika kıtası
tarihte ilk kez Dünya Kupası’na ev sahipliği yaparken spor medyası tarihine geçen bir birinci sayfa
ve manşet gelmişti Fransız L’Equipe Gazetesi’nden. 1998 Dünya Kupası’nı kazanan
ardından Euro 2000’i müzelerine götüren Fransızlar, 2002 Dünya Kupası’ndan gol
atamadan grup aşamasında elenip dönmüş, 2006’da Zidane, Materazzi’ye kafa
atarken Berlin’de İtalyanlar Dünya Kupası’nı kaldırmıştı. 2010’a gelen kadro
şampiyonluk için iddialı olmasa da, yeni bir jenerasyon olsa da ülkede kimse
yaşanacakları tahmin edemezdi. Afrika’nın güney ucunda Uruguay ile golsüz biten
maçın ardından rakip Meksika idi. Grupta zayıf halka ise ev sahibi Güney Afrika
idi. Meksika maçında Fransızlar sahada yürüdüler, devre arasında soyunma
odasında kıyamet koptu ama maçın içinde elbette kimse olanlardan haberdar
değildi. Teknik direktör Domenech kötü oynayan Anelka yerine ikinci yarıya
Gignac ile başlamaya karar verdi. Yolu Fenerbahçe’den de geçen Anelka büyük
yetenekti ama aynı zamanda menajeri olan ağabeyinin yoğurduğu kariyeri
çalkantılarla doluydu, sorunlu adamdı Anelka. O gün 15 dakikada ipler koptu,
Anelka açtı ağzını yumdu gözünü, hocasına çok ağır küfürler etti ve 90 dakika
bittiğinde tabelada Meksika 2 Fransa 0 yazıyordu. Domenech yaşananları
federasyona raporladı ama asıl kıyamet L’Equipe’in manşetiyle geldi. Dünya
Kupası’nda milli takımı takip etmek için kalabalık bir kadroyla Güney Afrika’ya
gelen gazete, soyunma odasında yaşanan kavganın tüm detaylarını, Anelka’nın
galiz küfürlerini birinci sayfadan manşet yaptı. O manşetin ardından Fransa
Milli Takım kampından valizini alıp çıkan Anelka oldu, takımdan kovulmuştu.
Ribery ile birlikte takım üzerinde ağırlıkları vardı ve sahaya çıkacak 11’e
karışıyorlardı.
Anelka’nın
kovulmasıyla da bitmedi skandal. L’Equipe’in manşeti kampı karıştırdı, olayları
medyaya teknik ekibin sızdırdığına inanan futbolcular Dünya Kupası oynanırken
greve gittiler ve ertesi gün idmana çıkmadılar. L’Equip’in ertesi gün manşeti
acımasızdı: Büyük Sirk” İngiliz bahis şirketleri böyle günlerde garip bahisler
açmayı severdi. Fransızların, gruptaki son maçta Güney Afrika karşısına
çıkmayacaklarına dair bire 100 veren bir bahis açtılar. Parayı yatıran kaybetti
çünkü dağılmış Fransa o gün sahadaydı, ev sahibi de son tokadı vurdu
Fransızlara, 2-1 kazandılar.. 23 Haziran günü Paris’e giden uçaktaki
futbolcular ülkede vatan haini ilan edilmişti, kaç maç ceza alacaklarını
öğrenmek için çok da beklemediler..
YOLU
TÜRKİYE’DEN GEÇENLER
2010 Dünya
Kupası’nda Fransa Milli Takımı kadrosunda olan 6 futbolcunun yolu Türkiye’den
geçti. Anelka, bu finaller öncesinde Fenerbahçe’de 2005-2006 sezonunda
oynamıştı. Frank Ribery’nin Galatasaray kariyeri kısa sürmüş ve bugün bile
gizemini koruyan transfer hikayesinin sonunda Marsilya’ya imza atmıştı.
Marsilya taraftarının sevgilisi Valbuena da 26 yaşındaydı ve Güney Afrika
kadrosundaydı. 2010’daki skandalın ardından adı bir de Benzema ile skandala
karıştı, Cezayir asıllı santrforun milli takım kariyeri sona erdi. Fransızların
o kadrosundan Türkiye’ye gelen 4. isim ise o tarihte 24 yaşında olan ve Arsenal
forması giyen Gael Clichy idi. Clichy de Başakşehir’e Valbuena ile aynı yılda
(2017)’de geldi. 5. isim Trabzonspor forması giyen Malouda...2010 skandalına karışan
kadrodan Türkiye’ye yolu düşen son isim ise 2017-2018 sezonunda G.Saray’a
ikinci kaleci olarak gelen Cedric Carrasso… Carrasso’nun adı aday kadrodaydı
ama yolculuğa iki gün kala sakatlanınca yerine Stephane Ruffier’i aldılar ve
hikayenin sonunda o otobüste olmayan Carrasso ceza almaktan kurtuldu…
Merhaba, yakin zamanda yayimlanan Anelka’nin kariyeri ile ilgili bir belgeselde (yapimci taraf Anelka) Domenech’in yillar sonra l’Equipe’in aktardigi sozleri yalanladigi bir bolum var. O gunlerde Fransa milli takiminda olan normal birsey yok. Oyuncular, Domenech, teknik heyet. Fakat basin adina kotu orneklerin onde gideni oldugunu ve bu iste basinin kendi kabahatinin karsiligini almadigini dusunuyorum.
YanıtlaSil