Attığı adım olay, söylediği bir cümle manşet olan futbolcular vardır, bir de ağzı var dili olmayanlar... Kolay kolay özel röportaj vermezler, maç sonunda sivri laf etmezler, ezeli rakiplerine laf atmazlar.. Sosyal medyada tatillerinin her anını paylaşmaz, gece hayatından ve paparazzilerden uzak dururlar. İşini iyi yapmaya çalışırlar.
Büyük bir takımda işini yapan ve böyle düşük profil çizen futbolcular gün gelir sanki haklarını savunamıyorlarmış gibi haksız eleştirilerin de hedefi olurlar. Böyle çok futbolcu var ama son 15 yılda kimse Mehmet Topal kadar uymuyor bu tanıma. Eşiyle beraber sivil toplum kuruluşlarında yaptıkları çalışmalar, maddi ve manevi yardımlar çok daha fazla duyulmalıydı. Sosyal medyada19 yaşındaki üniversite öğrencisi genç, Topal'ın ailesine küfür ettiğinde genci mahkum ettirmek yerine "Otizmli çocukların olduğu kafede üç ay boyunca hafta sonlarında servise yardım edeceksin" diyen Topal bu güzel insanlığını kendine saklamamalıydı..
İstanbul'un 3 Büyükleri'nde yedi yıl forma giymek zordur. "Geçmişte çok daha uzun yıllar oynayanlar var" diyeceksiniz ben de "Twitter yoktu ki" diyeceğim. Bugünlerin acı gerçeği, tribüne gitmeyen ve hatta belki de maçları izlemeyen bir kitle, futbolcuları sosyal medyada linç ediyor, Bülent Korkmaz, Rıza Çalımbay, Müjdat Yetkiner bugünlerin futbolcusu olsaydı çoktan gönderilmişti takımlarından... Mehmet Topal'ın yedi yıllık Fenerbahçe kariyeri de kimsenin aklına gelmeyecek kadar kabus bir sezonun ardından son maçtaki ıslıklarla sona erdi. Futbol bir endüstri, daha iyisini bulursanız oynatırsınız, Topal'dan daha iyisini bulsalardı oynatırlardı da bu yedi yılda.
Mehmet Topal tecrübesi ve aklıyla oynayan ve yüreğiyle yaşayan bir adam. 20 milyon TL daha kazanacağı kontratını yaktı çünkü, Galatasaray, Valencia ve Fenerbahçe'de kazandıklarının değerini bilen ama yokluk zamanlarındaki çocuk Mehmet'i de unutmamış bir memleket insanıydı...
Mehmet Topal tecrübesi ve aklıyla oynayan ve yüreğiyle yaşayan bir adam. 20 milyon TL daha kazanacağı kontratını yaktı çünkü, Galatasaray, Valencia ve Fenerbahçe'de kazandıklarının değerini bilen ama yokluk zamanlarındaki çocuk Mehmet'i de unutmamış bir memleket insanıydı...
Memleketi Malatya'da seçmelere girdiğinde krampon alacak parası yoktu. Üç numara büyük emanet kramponların içine gazete kağıdı doldurup seçildi. Çanakkale'ye gittiğinde ailesinden ilk kez ayrılmıştı, dayanamadı kendini otogara attı. O gün onu otogardan çeviren takım arkadaşı onun kadar büyük futbolcu olmadı ama Mehmet o arkadaşını unutmadı.
Galatasaray'da Hasan Şaş'dan sağbek, Servet'ten ön libero yaratan, stoperler Song ve Tomas'ı ön libero oynatan "garip teknik adam" Feldkamp, Linderoth sakatlanmasa yüzüne bile bakmayacaktı onun. Tırnağıyla kazıyıp gelen futbolcular vardır ya, hazıra konmayan işte onlardan biri oldu Mehmet Topal. Rakipten top çalarken ya da saklarken ince fiziğini rakipten sakınıyordu. İşte bunun üstesinden gelip büyüdü "İnce Memed". Dişe diş oynamıyordu, saf ve temiz kalıyordu sahada. Rakibe nasıl top göstermez, vücut nasıl araya sokulur onu öğrendi. Omuzundan sakatlanmasa bir yıl önce gidecekti Valencia'ya... İki yıl kaldı ve La Liga'da her zaman saygı gören bir futbolcu oldu. Geçen ay Valencia 100. yılı kutlamalarına davet edilen Topal, sokaklarda imza dağıtıyordu...
Galatasaray'da Hasan Şaş'dan sağbek, Servet'ten ön libero yaratan, stoperler Song ve Tomas'ı ön libero oynatan "garip teknik adam" Feldkamp, Linderoth sakatlanmasa yüzüne bile bakmayacaktı onun. Tırnağıyla kazıyıp gelen futbolcular vardır ya, hazıra konmayan işte onlardan biri oldu Mehmet Topal. Rakipten top çalarken ya da saklarken ince fiziğini rakipten sakınıyordu. İşte bunun üstesinden gelip büyüdü "İnce Memed". Dişe diş oynamıyordu, saf ve temiz kalıyordu sahada. Rakibe nasıl top göstermez, vücut nasıl araya sokulur onu öğrendi. Omuzundan sakatlanmasa bir yıl önce gidecekti Valencia'ya... İki yıl kaldı ve La Liga'da her zaman saygı gören bir futbolcu oldu. Geçen ay Valencia 100. yılı kutlamalarına davet edilen Topal, sokaklarda imza dağıtıyordu...
Malatya'da o büyük kramponların içine gazete kağıdı koyan çocuk büyüdü, Türk futbolunun son 15 yılında orta sahada bir marka oldu. Artık ayakları 46 numaraydı.. Biz ona burada "Örümcek" diyorduk, İspanyollar "Ahtapot" dedi... Bir zamanlar Galatasaray forması giymiş bir futbolcu olarak Fenerbahçe'de her zaman saygı gördü, ekmek yediği hiçbir kulüp için tek bir olumsuz cümle kurmadı Mehmet Topal. Geçen hafta "Bir daha ıslıklanmak istemiyorum" diyerek kendini yollara vurdu. O yollar nereye çıkar bilinmez ama Çanakkale Otogarı'na kaçarken vazgeçmiş çocuk yok artık... O 33 yaşında ve en az üç yıl daha futbol oynayacak ve bir gün alkışlarla kramponlarını asacak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder