Bu akşam
Milano derbisi var. San Siro tribünlerinde yine bin taraftar olacak. 11 Inter,
11 Milanlı futbolcu sahaya çıkacak. İtalyan futbol tarihinin iki köklü
kulübünün patronları bir zamandır İtalyan değil. Inter, Uzak Doğu sermayesinin,
Milan ise ABD’li bir yatırım grubuna ait. Inter’in efsane patronu Massimo
Moratti en büyük tutkusunu artık televizyondan takip ediyor. Milan’ı 1986’da
dibe vurduğunda satın alan ve 30 yılda 29 kupa ile Avrupa’nın zirvesine taşıyan
Silvio Berlusconi ise 82 yaşında bir başka kulübü satın alıp yeni heyecanlar peşinde
koşuyor. İş dünyasında emeklilik günlerinde kendine bağ alan, çiftliklerde
yaşayan, dünya turuna çıkan çok patron hikayesi vardır ama Berlusconi’ya
hayatta hala en çok heyecanlandıran futbol…
Monza
denildiğinde hepimizin aklına Formula 1’in efsane pisti gelir. 500 bin nüfuslu
şehirde zaten futbol hiçbir zaman en popüler spor olmadı. Erkekler ve
kadınlarda başarılı voleybol takımları, buz pateninde sekiz kez şampiyon olmuş
takımları, turlar kazanmış bisikletçileri var ama iki bin kombine satabilen Monza
Futbol Takımı’na pek de sıcak bakan yoktu.
Üçüncü ligdeki takımı, İtalyan futbolunun Süper Lig’i Serie A’ya
çıkarmaya kararlı olan Silvio Berlusconi’nin yanında futbolseverler için
tanıdık bir isim var: Adriano Galliani… Berlusconi’nin kurduğu medya imparatorluğunda
sağ kolu olan Galliani, Monza doğumlu. “Kendimi 31 yıl boyunca Milan’a
kiraladım. Asıl büyük aşkım Milan’dı” diyen Galliani, İtalyan futbolunun en
önemli figürlerinden biri. İkili, flaş ve pahalı transferlerle jet hızıyla
Serie A’ya yükselmek yerine genç İtalyan futbolculara şans tanıyarak bunu
başarmak istiyorlar. Berlusconi’nin kulübü satın alır almaz “Uzun saçlı ve
sakallı futbolcu istemiyorum. Monza’da oynayacak olanlar dövmesi de olmayacak”
açıklaması günümüz futbolunda onları çok zorlayacak elbette! Dövmeleri olan
takım kaptanı “Benim için farketmez. Sezon sonunda kontratım bitiyor” derken,
Milan’ı 30 yıl Avrupa’nın zirvesinde tutan ikilinin de prensiplerinden geri
adım atması beklenmiyor… Bir dönemin Milan’ın pilot takımı olan Monza’ya her
seferinde en işe yaramaz futbolcularını kiralık yolladığı için
Berlusconi-Galliani ikilisine çok kızan da var ama bu efsane isimlerin şehirle
adını anılıyor olması mobilya sektörünün bir numaralı adresinde “reklam,
reklamdır” olarak kabul ediliyor…
Berlusconi-Galliani
ve Monza projesini iki türlü okuyabiliriz. Son çeyrek asırda İtalyan medyası,
politikası ve futbolunda bir numaralı figür olan ama sahneden düşen Berlusconi
ve Milan sonrasında 76 yaşında boşluğa düşen Adriano Galliani. Bardağın dolu
tarafında ise hayatın bir başka gerçeği var. Ne kadar iyi beslenir ve spor
yaparsanız yapın, yaşama sıkı sıkı tutunmanın yolu tutkulardan geçiyor.
Berlusconi ve Galliani’yi de genç hissettiren futbola olan tutkuları. Yalnızlık
iyidir ama insanın kendi içinde yalnız kalması ömrü tüketir… İçleri dolu
adamlar, Monza’yı Serie A’ya taşıyacaklar mı, bunu bilemeyiz ama en azından
deniyorlar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder