Avrupa
futbolunu son 10 yılda teknik adam ve yıldızlarıyla domine eden Barcelona’nın
Real Madrid’e İspanya Süper Kupası’nda iki maçta beş golle teslim olmasının
ardından tanıdık bir manşet yine ülkenin spor gazetelerinin birinci sayfasını
süsledi: “Barcelona’da bir devir sona erdi.” Bu tespiti, Guardiola gittikten,
Xavi sahneden çekildikten sonra da atan Katalanlar, kaptanları Pique’nin bir
cümlesiyle gerçeklerle yüzleşti. “Dokuz yıldır ilk kez kendimi Real Madrid’den
daha aşağıda ve güçsüz hissediyorum” diyen Pique, iflasın içeriden gelen sesi
oldu aslında. Dört yıl önce “Neden teknik adamlık yapmıyorsun?” sorusuna
“Başarısız olmaktan korkuyorum” yanıtını veren ve geçen sezon Rafael Benitez’in
görevine son verildiğinde “İçimizden biri” kartvizitiyle Real Madrid’in başına
getirilen sıfır tecrübe Zinedine Zidane, 18 ayda kazandığı 7 kupayla, Messi ve
arkadaşlarına adeta “Pes” dedirtti.
2008/2009
yıllarında alt yapısı La Masia’dan yetişmiş sekiz oyuncuyla sahaya çıkan
Barcelona’nın son 3-4 yılda alttan oyuncu gelmiyor çığlıklarına kulaklarını
tıkayan yönetimi de “Bir devir kapandı” manşetlerinden sorumlu elbette.
Xavi’nin yaştan dolayı vedası, Dani Alves’in kırgın ve üzgün vaziyette valiz
toplaması ve transferde saçılan milyon Euro’lar, stadyumu ve mağazaları para
basan kulübü bugün kocaman bir soru işaretiyle karşı karşıya bıraktı.
Çok değil
iki ay önce İspanya’da yaşadığı vergi problemi nedeniyle “Real Madrid’den
ayrılacak” denilen Cristiano Ronaldo için ellerini oğuşturan Barcelona’nın
kasasına 222 milyon Euro koysa da 25 yaşında dünyanın en iyi üçüncü futbolcusu
olan Neymar’ı kaybetmiş olması elbette ki dibe gidişin büyük ağırlığı ama hepsi
bu değil elbette!
“Alt yapıdan
oyuncu oynatmaz. Süper star yıldızlarla sahaya çıkar” denilen Real Madrid için
bu tespit maalesef bir klişeden öte değil. Süper Kupa finalinde alt yapıdan
yetişmiş dört ismi kadrosunda bulunduran ve kaleci Navas ile orta sahanın
maestrosu Modric dışındaki tüm futbolcuları 23 yaşına gelmeden kadrosuna katmış
olan Real Madrid, son üç yılda hep geleceğin takımını kurma adına elini cebine
atıyor transfer piyasasında…
Futbolda son
yıllarda “orta sahası iyi olan kazanır” kuralını çok paslı oyunuyla tüm
Avrupa’ya ezberleten Barcelona’nın bugün ezeli rakibi Real Madrid’in çok
alternatifli orta sahasına gıptayla bakmasında elbette ki transfer
yanlışlarının payı var. Paris Saint Germain’in İtalyan maestrosu Verratti’yi
almak bir yana Fransız kulübüne Neymar’ı kaptıran Barcelona’nın kariyerine
Çin’de devam etmeye karar vermiş Paulinho’ya 40 milyon Euro verip tarihinin en
pahalı transferleri listesine dört numaradan sokmuş olması da bizde bugünlerde
çok moda olan “Futbol aklı”nın varlığını sorgulatıyor elbette İspanya’da…
Katalan
oyuncuları kollayan ve Luis Suarez ile Neymar dışındaki yabancı oyuncuların
hayatını zorlaştıran ve sürekli olarak açıklarını arayan Barselona şehri
merkezli iki spor gazetesinin editoryal kadroları da bu kaosun bir parçası
elbette. Barcelona şimdi Coutinho ve Dembele için 200 milyon Euro’dan fazlasını
harcayacak ve yaralarını sarmaya çalışacak…
İspanya
Ligi’nin 87. sezonu bu hafta sonu start aldı.
“Neymar’sız” Barcelona ve Ocak ayına kadar transfer yasağı olan Atletico
Madrid’in önünde elbette ki Real Madrid şampiyonluğun bir numaralı favorisi…
Sezon 38 hafta, top yuvarlak ama şu soru ve yanıtı İspanyol futbolunun iki
devini kantara çıkarmaya yetiyor: “Barcelona’dan Messi’yi, Real Madrid’den
Cristiano Ronaldo’yu çıkarın. Kim daha güçlü?” Sizce…
Negüzel biberler insanın canı çekiyor :)
YanıtlaSilhocam pique ve busgets sanki barca nın oyuncuları değil gibi.ayak teknikleri iyi oyun görüşleri iyi olabilir ama bana barca oyuncusu biraz pırpır olmalı gibi geliyor.yani misal busgets yerine kante olsa pique yerine hızlı sergio ramos olsa daha farklı olurdu.bence barca bazı oyuncularda takılı kaldı ve alternatifleri yaratmadı.ineaste ve xavi nin yerini dolduracak yada yedekleyecek maddi güce sahipler.misal nice te j.m.seri alınabilirdi.kante önlerinde seri ve rakitic.gayet güzel olurdu.
YanıtlaSil