20 Ağustos 2017

La Liga 2017-2018 Başlarken


Avrupa futbolunu son 10 yılda teknik adam ve yıldızlarıyla domine eden Barcelona’nın Real Madrid’e İspanya Süper Kupası’nda iki maçta beş golle teslim olmasının ardından tanıdık bir manşet yine ülkenin spor gazetelerinin birinci sayfasını süsledi: “Barcelona’da bir devir sona erdi.” Bu tespiti, Guardiola gittikten, Xavi sahneden çekildikten sonra da atan Katalanlar, kaptanları Pique’nin bir cümlesiyle gerçeklerle yüzleşti. “Dokuz yıldır ilk kez kendimi Real Madrid’den daha aşağıda ve güçsüz hissediyorum” diyen Pique, iflasın içeriden gelen sesi oldu aslında. Dört yıl önce “Neden teknik adamlık yapmıyorsun?” sorusuna “Başarısız olmaktan korkuyorum” yanıtını veren ve geçen sezon Rafael Benitez’in görevine son verildiğinde “İçimizden biri” kartvizitiyle Real Madrid’in başına getirilen sıfır tecrübe Zinedine Zidane, 18 ayda kazandığı 7 kupayla, Messi ve arkadaşlarına adeta “Pes” dedirtti.
2008/2009 yıllarında alt yapısı La Masia’dan yetişmiş sekiz oyuncuyla sahaya çıkan Barcelona’nın son 3-4 yılda alttan oyuncu gelmiyor çığlıklarına kulaklarını tıkayan yönetimi de “Bir devir kapandı” manşetlerinden sorumlu elbette. Xavi’nin yaştan dolayı vedası, Dani Alves’in kırgın ve üzgün vaziyette valiz toplaması ve transferde saçılan milyon Euro’lar, stadyumu ve mağazaları para basan kulübü bugün kocaman bir soru işaretiyle karşı karşıya bıraktı.


Çok değil iki ay önce İspanya’da yaşadığı vergi problemi nedeniyle “Real Madrid’den ayrılacak” denilen Cristiano Ronaldo için ellerini oğuşturan Barcelona’nın kasasına 222 milyon Euro koysa da 25 yaşında dünyanın en iyi üçüncü futbolcusu olan Neymar’ı kaybetmiş olması elbette ki dibe gidişin büyük ağırlığı ama hepsi bu değil elbette!
“Alt yapıdan oyuncu oynatmaz. Süper star yıldızlarla sahaya çıkar” denilen Real Madrid için bu tespit maalesef bir klişeden öte değil. Süper Kupa finalinde alt yapıdan yetişmiş dört ismi kadrosunda bulunduran ve kaleci Navas ile orta sahanın maestrosu Modric dışındaki tüm futbolcuları 23 yaşına gelmeden kadrosuna katmış olan Real Madrid, son üç yılda hep geleceğin takımını kurma adına elini cebine atıyor transfer piyasasında…
Futbolda son yıllarda “orta sahası iyi olan kazanır” kuralını çok paslı oyunuyla tüm Avrupa’ya ezberleten Barcelona’nın bugün ezeli rakibi Real Madrid’in çok alternatifli orta sahasına gıptayla bakmasında elbette ki transfer yanlışlarının payı var. Paris Saint Germain’in İtalyan maestrosu Verratti’yi almak bir yana Fransız kulübüne Neymar’ı kaptıran Barcelona’nın kariyerine Çin’de devam etmeye karar vermiş Paulinho’ya 40 milyon Euro verip tarihinin en pahalı transferleri listesine dört numaradan sokmuş olması da bizde bugünlerde çok moda olan “Futbol aklı”nın varlığını sorgulatıyor elbette İspanya’da…

Katalan oyuncuları kollayan ve Luis Suarez ile Neymar dışındaki yabancı oyuncuların hayatını zorlaştıran ve sürekli olarak açıklarını arayan Barselona şehri merkezli iki spor gazetesinin editoryal kadroları da bu kaosun bir parçası elbette. Barcelona şimdi Coutinho ve Dembele için 200 milyon Euro’dan fazlasını harcayacak ve yaralarını sarmaya çalışacak…

İspanya Ligi’nin 87. sezonu bu hafta sonu start aldı.  “Neymar’sız” Barcelona ve Ocak ayına kadar transfer yasağı olan Atletico Madrid’in önünde elbette ki Real Madrid şampiyonluğun bir numaralı favorisi… Sezon 38 hafta, top yuvarlak ama şu soru ve yanıtı İspanyol futbolunun iki devini kantara çıkarmaya yetiyor: “Barcelona’dan Messi’yi, Real Madrid’den Cristiano Ronaldo’yu çıkarın. Kim daha güçlü?” Sizce… 

2 yorum:

  1. Negüzel biberler insanın canı çekiyor :)

    YanıtlaSil
  2. hocam pique ve busgets sanki barca nın oyuncuları değil gibi.ayak teknikleri iyi oyun görüşleri iyi olabilir ama bana barca oyuncusu biraz pırpır olmalı gibi geliyor.yani misal busgets yerine kante olsa pique yerine hızlı sergio ramos olsa daha farklı olurdu.bence barca bazı oyuncularda takılı kaldı ve alternatifleri yaratmadı.ineaste ve xavi nin yerini dolduracak yada yedekleyecek maddi güce sahipler.misal nice te j.m.seri alınabilirdi.kante önlerinde seri ve rakitic.gayet güzel olurdu.

    YanıtlaSil