30 Kasım 2015
Bale ve...
Gareth Bale'in iki sezon önce El Clasico'da Barcelonalı Bartra'yı perişan eden deparını ve golü getiren son vuruşunu hatırlarsınız.Kanatta aldığı topla depara kalkarken hızını alamayıp taç çizgisinin dışından virajı dönen Galli yıldız o günlerini arıyor şimdi. Geçen hafta Barcelona, Santiago Bernabeu'da Real Madrid'i sürklase ederken Cristiano Ronaldo gibi sahada yokları oynayan Gareth Bale kendisini darağacına çıkartan İspanyol medyasının karşısına ilginç bir bahaneyle çıktı.Real Madrid'in 100 milyon euroluk adamı, geldiği günden bu yana sürekli sakatlanıyor ve adele sakatlıkları onu maçların beşte birini evinde izlemeye mecbur kılıyordu. Bale'e göre sakatlığının sebebi bir Lamborghini. İngiltere'de bir şirket, üyelerine yıllık 43 bin euro karşılığında son model spor otomobilleri yıl boyunca deneme şansı veriyor. Bale de bu kulübün üyesi. Ona göre Lambourghini'nin dar sürücü koltuğuna oturduğunda sıkışan tendonları onun başına dert açıyor. Bu konuda vatandaşı Ryan Giggs'ten kopya çekmiş olabilir. Çünkü Giggs de Manchester United yıllarında yaşadığı adale sakatlıklarında kullandığı Ferrari'yi suçlu bulmuştu. Bale'in gerekçesi aslında mantıklı. Futbolcuların uzun uçak yolculuklarında geniş aralıklı koltuklarda uçmasının sebebi sadece Business Class konforu için değil aynı zamanda adale gerginliklerini önlemek için. Bale, Lamborghini'ye bir daha biner mi ya da benzer bir otomobille Real Madrid tesislerine geldiğinde Madrid medyası "Hayırdır" diye sorar mı bilinmez ama garip sakatlık hikayelerini hatırlat fikrini ondan aldığımı söylemem lazım. Bizden başlayalım. Bu sakatlıklara aslında sakarlık ya da talihsizlik demek lazım. Rüştü Reçber, kramponlarını temizlediği falçatayla elini kesmiş, eldivenlerini bir süre çıkarmak zorunda kalmıştı. Volkan Demirel'in saha kenarında galibiyeti kutlarken, formasını tribüne atacağı anda kayıp düştüğünde omuzundan sakatlandığını hatırlarsınız elbette.İbrahim Üzülmez'in banyoda düşüp tendonundan sakatlanması ise elbette büyük talihsizlik. Rakibin tekmesi, zeminin azizliği, yorgun adalelerin isyanından sonra futbolcuların sakatlık kabusunu en çok yaşadıkları yer galiba dinlenmek için geçtikleri TV karşısındaki geniş ve rahat koltuklar.
Rio Ferdinand bize şunu öğretmişti. Televizyon izlerken ayaklarınızı sehpaya uzatıp uzun süre oturmayın. İngiliz stoper saatlerce ekran başında aynı pozisyonda kalınca, tendonlarında aşırı gerginlik oluşmuş ve Leeds United'ın doktorları "Oynayamaz" raporu vermişti. Kayıpsa aradığın en son yerdedir ile meşhur uzaktan kumandaların sakatladığı çok futbolcu vardır ama en bilineni İngiliz kaleci Seeman. Biraz tembellik yapıp, kumandaya plonjon yapan Seeman sırtından sakatlanmıştı. Deplasmanda, kampta gün ağarıncaya kadar Playstation oynayan ve ertesi gün maça, idmana bel ağrılarından dolayı çıkamayan çok futbolcu var ama biz onları hep sahada aldığı darbe yüzünden yok biliriz.Yıllarca sırt ağrılarından şikayetçi olan ve kariyeri bozguna uğrayan İtalyan stoper Nesta'nın Playstation aşkı en garip sakatlıklarından birini duymamızı sağlamıştı.Rakiple ikili mücadeleye girdiğinde bir AS 900 kamyon çarpması etkisi yaratan Nesta, saatlarce Playstation oynayınca çocuk diliyle parmağı 'uff' olmuştu. Uzun boyluysanız uçakta koridor koltukları tercih eder, son yıllarda ucuzladıkça daralan koltuk araları eziyetinden kurtulmak için ayaklarınızı hafif koridora çıkartırsınız değil mi? Yapmayın demiyorum ama yapan bilir, hostesin sürdüğü servis arabası illa ki diz kapağınıza çarpar, acı içinde kıvranırken "Pardon" diyen hostese nezaketen "Önemli değil" dersiniz. Eğer adınız Bayern Münih'li Boateng ise yaşadıklarınız ertesi gün haber olur gazetelerde. Hikayenin sonunda iki Arjantinli var. La Liga'nın en muteber orta sahalarından Banega, benzincide el frenini çekmeyince, pompa başındaki yıldızın ayağı otomobilin altında kalmış, bileği kırılmıştı. Bir maçta üç penaltı kaçırmak derseniz akıllara Martin Palermo gelir ama 'Deli'nin sakatlık hikayesi başkadır. Arjantinli çılgın gol sevinçlerinden birini Villarreal forması giyerken yaşamış ve son dakikada attığın bir golü taraftarıyla kutlamak için reklam panolarının üzerine çıktığında düşüp ayağını kırmıştı.Kısadan hisse, bir Lamborghini'niniz olmayabilir ama uzaktan kumandaya dikkat!
Bülent Ağabey, yazına yine diyecek yok. Televizyonda yorum yapacağın maçların ya da programların zamanlarını buradan ya da başka bir mecrada duyurabilir misin ağabey? Senin yazılarını okumak kadar seni dinlemek de ayrıcalık benim için.
YanıtlaSil