19 Ağustos 2013

6 Lig 30 Transfer


FRANSA
Edinson Cavani: Napoli taraftarı gitmesin diye ağıtlar yaktı. Başkanı ''Tek ayağı 40 milyon eder, '' dedi. Arap sermayesinin coşturduğu Paris Saint Germain elinde İbrahimoviç varken, Uruguaylı golcü için 63 milyonu öderken gözünü kırpmadı. 
Radamel Falcao: Son iki sezonun en şık, en endamlı golcüsü. Fransa'da birinci lige yeni yükselen ve Rus patronuyla milyonlar saçan Monaco, ''Atletico Madrid'e 60 milyonu öderiz, Falcao'ya da 14 milyon veririz, '' deyince kimseye söz kalmadı. 
James Rodriguez: ''Oğlum çok yetenekli, '' diyorsanız, Portekiz'e taşının ve ne yapıp edip Porto'ya imza attırın. Bir zaman sonra dünyaya beş kere mühendis olarak gelse kazanamayacağı parayı kazanır. 22 yaşındaki Rodriguez için Monaco 45 milyon ödedi. 
Marquinhos: Roma, kaptanı Totti'ye yıllardır gelen bol sıfırlı tekliflerin hepsini çöpe attı, ama onun adı Totti. Brezilya'da keşfettikleri Marquinhos'u bir yılda iyi parlattılar ve bütçesi sınırsız PSG'ye tereddüt etmeden 35 milyona sattılar. 
Joao Moutinho: Dünyanın en iyi pazarlama eğitimi veren üniversitesini bilmem ama futboldaki en pratiğini Porto kulübünde görürsünüz. Monaco gibi yağlı müşteri bulunca 26 yaşındaki Moutinho için kasalarına 25 milyon koydular. 

TÜRKİYE
Emenike: Fenerbahçe'nin 9 milyona aldığı, 3 Temmuz 2011'de başlayan süreç sonrasında 10 milyona Ruslara sattığı Nijeryalı golcü, formasını giymeden gittiği Fenerbahçe'ye bu kez 13 milyon avro karşılığında geldi. Sow ve Webo gibi iki marka forvetin yanında en büyük avantajı güçlü fiziği. 
Chedjou: Efsane savunmacı Ujfalusi'yi sakatlık yakınca Galatasaray bütçesi ölçüsünde iyi bir stoperin peşine düştü ve Fransa'da buldu. Chedjou için 6.3 milyon avro ödediler ama altı yabancı kuralı nedeniyle Süper Kupa finalini Kamerunlu stoper Fenerbahçe derbisini tribünden izledi. 
Alper Potuk: Geçen sezonun en büyük çıkışını yapan yerli futbolcusu. Bir orta saha oyuncusunda ne arıyorsanız var. Onda aradıklarını bulan iki kulüp vardı: Galatasaray ve Fenerbahçe. Sarı-lacivertli kulüp ezeli rakibine son yılların en önemli çalımını attı ve Alper'i 6.2 milyona kadrosuna kattı.
Bruno Alves: Futbol dünyasında bonservisi 20 milyonun üzerine çıkan stoper sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Alves de son 10 yılın en muteber isimlerinden. Portekizli oyuncu, sırtında yılların tecrübesiyle Kadıköy'ün yolunu tuttu ve döktürmeye başladı. Bonservisi 5.5 milyon. 
Kadlec: Türkiye'de ne ararsanız bulursunuz, ama arayıp da bulamadığınız sol bektir. Çözüm her seferinde yabancı futbolcu olur. Son yıllarda yetişen en iyi yerli sol bek Hasan Ali Kaldırım'ı bir yıl önce alan Fenerbahçe, onunla yetinmedi ve tecrübeli Kadlec'e 4.5 milyon avro ödedi. 

İTALYA
Gonzalo Higuain: Ağabey vasat futbolcuydu, yolu Beşiktaş'tan da geçti ama River Plate'den yetişen Gonzalo iyi golcüdür. Real Madrid üç adamını İspanyol hoca Benitez'in başına geçtiği Napoli'ye yolladı. En pahalısı da 37 milyonla Higuain. Eder mi? Etmez. 
Mario Gomez: İyi golcüyü bir takım neden satar? Daha iyisini alırsa.. Bayern Münih'te santrfor çok. Almanlar için İtalya'da yaşamak gibisi var mı? Fiorentina heybetli golcü Mario Gomez için 20 milyon avro ödedi. Bu sene Serie A'da çok iş yapar Mario Gomez. 
Kevin Strootman: Hollanda ufak ülke ama mesele futbolsa Avrupa'nın Brezilya'sı. Bereketli topraklar. Yetiştirir ve bir dünya paraya satarsın. Roma'nın da eli biraz para gördü, Strootman da iyi orta saha. PSV kasasına 15 milyon koydu.
Mehdi Benatia: ''Defans için futbolcu arıyorsan, İtalya'dan bak, '' derler. Gelin görün ki 26 yaşındaki Faslı Mehdi Benatia, Udinese'de oynadığı futbolla bir üst klasmana gitmek için gereken neyse yaptı. Bir futbolcudan 35 milyon kazanan Roma'nın Benatia için ödeyecek 13.5 milyonu vardı tabii. 
Mauro Icardi: İnter yetenekli adamların son demlerini yaşadığı bir kadroya sahip. Gençlik aşısı lazımdı. Sampdoria'nın gözbebeği 20 yaşındaki golcü Icardi de tam bu tanıma uyuyuyordu. Milano'da San Siro'da oynamak zordur. İnter, 13 milyon avro ödedi. Sıra artık Icardi'de. 

İSPANYA
Neymar: Brezilya'nın son harikası. Ülke dışına adım atmadan şöhreti eski kıtaya varanlardan. Kulübü Santos, Real Madrid ve Barcelona'yı transfer yarışında birbirine soktu ve kazanan taraf oldu. Barça'ya da yeni bir renk, yeni bir heyecan lazımdı, 57 milyon avro ödediler. 
Isco: Şampiyonlar Ligi'nde G.Saray maçına sadece bir İspanyol futbolcuyla - o da kaleci- çıkan Real Madrid'e yapılan ''İspanyollaş, '' baskısı meyvesini verdi. İspanyol futbolunun genç yeteneği Isco için zordaki Malaga'ya 30 milyon ödediler. Isco ardında gözü yaşlı taraftarlar bıraktı. 
Illaramendi: İspanya'da alt yapı denince Barcelona akla gelir ama Real Sociedad da işin piridir. Orta saha yetiştirmekte uzmandırlar. Xabi Alonso'yu almak için Liverpool kariyerinin bitmesini bekleyen Real Madrid, Illaremendi için sabırsızdı. 30 milyon avroya çok koşan bir genci aldılar. 
Kevin Gameiro: İbrahimoviç ile aynı takımda santrforsanız ve yedekseniz bu sizin şanssızlığınızdır. Kevin Gameiro büyük ümitlerle geldiği Paris'te kulübeye çakıldı. Negredo'yu satan Sevilla'ya yeni golcü lazımdı. 10 milyon, PSG'e yetti. 
Giovani dos Santos: Barça alt yapısından yetişen ve çok büyük futbolcu olacak denilen Giovani dos Santos, yıllardır Avrupa'da dolanıyor. İngiltere, Galatasaray derken yine çıkış yaptığı topraklarda. Villarreal bonservisine 8 milyon avro ödedi. Bir zamanlar fiyatı 30 milyondan aşağı değildi. 

ALMANYA
Mario Götze: Bayern Münih'in şampiyonluk için formülü basittir: En yakın rakibinin en iyi adamını al. Şampiyonlar Ligi finalinde rakip olduğu B. Dortmund'dan Mario Götze'ye 37 milyon ödeyen ligin ağabeyinin kafası şimdi daha rahat. 
Thiago Alcantara: Barcelona'da her şeyi kazanıp bir yıl New York'ta kafa dinleyen Pep Guardiola, Bayern Münih'in başına geçmese, Alman kulübü, Barça'nın yedek oyuncusuna 25 milyon öder miydi? Ödemezdi tabii. 
Henrikh Mkhitaryan: Bir 'Lucecu Lisesi' mezunu daha. Ermenistan futbolunun gözbebeği ve uzak ara en yetenekli adamı. İngiltere'ye gidiyor derken B. Dortmund, Götze'den aldığı yüklü rakamın 24 milyonunu onun bonservisine harcadı. 
Emerick Aubameyang: B. Dortmund transfer nasıl yapılır, Avrupa'ya uygulamalı öğretiyor. Fransa'nın efsane kulübü Saint Etienne için bugünlerde 14 milyon avro büyük para. Aubameyang da jet golcü. Alan memnun, satan memnun. 
Sokratis: Bugüne kadar en yüksek bedelle yurtdışına sattığımız oyuncu Arda Turan. Atletico, 12 milyon ödemişti. Feta mı beyaz peynir mi tartışmasına girmeyeceğim, ama B. Dortmund, defans oyuncusu Yunan Sokratis için 10 milyon avro ödedi. 

İNGİLTERE
Fernandinho: Bizim tefe koyup gönderdiğimiz Lucescu, S. Donetsk'te adam parlatıp satmasını, aynı zamanda kupa toplamasını iyi biliyor. Yıllar önce Elano'yu Man. City'ye yollamış, Elano oradan, Galatasaray'a gelmişti. Sıradaki Brezilyalı Fernandinho için Man. City, 40 milyon avro ödedi. 
Stevan Jovetiç: İtalya Ligi'nde mücadele kan ter gözyaşı bitmez ama kulüplerin kasaları eskisi kadar dolu değil. Güzel şehir Floransa'nın havası suyu 23 yaşındaki Jovetiç'e yaradı. Attığı gollerle piyasasını yapmıştı. İtalyanlar mal değerini bulunca satar. Man. City, 30 milyon avro ödedi. 
Roberto Soldado: Malum İspanya'da ekonomik kriz var. İşsizlik yüzde 27. Sat satabildiğin kadar. Valencia da yıllardır yeni stadını bitiremeyen ve çırpınan bir kulüp. Londra'dan Tottenham, 30 milyon önerince 'hayır' diyemediler.
Alvaro Negredo: İngilizler futbolu icat etti, ama İspanyol ve Hollandalı santrfor ithalatında da birinciler. Negredo da kaliteli mahsüllerden. Endülüs topraklarında çok iş yapan Negredo, 27 milyona Man. City'nin yolunu tuttu. 
Jesus Navas: Aslında yıllar önce İspanya'dan ayrılmalıydı ama derdi evinden toprağından uzakta olduğunda yatağa düşmesiydi. Artık aşmış ki Sevilla onu da elden çıkardı. Şık kanat oyuncusu Jesus Navas da 25 milyona Man. City'de. (SABAH Pazar) 

1 yorum:

  1. bu finansal fair-play durumu artık geçerli değil mi, yürürlüğe girmedi mi, ne oldu?

    YanıtlaSil