1 Aralık 2012

Hagi / FourFour Two'da

Gheorghe Hagi, FourFourTwo’da!

Geçen ay Türkiye’nin Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Yabancı listesinde zirvede yer alan Gheorghe Hagi, bu ay FourFourTwo’nun kapak konuğu...

Beş yılda ardında bıraktığı kupalar bir tarafa, Türk futbolunun damarına güzel futbol zehirini aşıladı ve bir oyuncudan beklenenlerin çıtasını epey yukarıya taşıdı. Topa dokunuşu, topu sürüşü, sahadaki duruşu, her şeyi bir farklıydı. Hagi, bu topraklarda tarih boyunca silinmeyecek bir iz bıraktı. FourFourTwo, onu doğduğu topraklarda ziyaret etti ve ondan hikâyeyi en başından dinledi. O da pişmanlıklarını, Cruyff’tan öğrendiklerini, IQ’sunu, Galatasaray’a bir gün yeniden dönüp dönmeyeceğini, neden Popescu’yla aynı odada kalmadığını sektirmeden anlattı.
Hagi FourFourTwo’ya ne dedi?
“Ben gelirken adaptasyonun ne kadar önemli bir şey olduğunu biliyordum. Onun için oda arkadaşım olarak Bülent Korkmaz’ı tercih ettim. Oysa takımda Popescu da vardı ama biz hiçbir zaman onunla aynı odada kalmadık. Bir an önce Türkçe’yi öğrenmek istiyordum. Bu durum adaptasyonumu hızlandıracaktı.”
“Cruyff’la çalışmak rüya gibiydi. Taktiksel anlamda bana çok büyük katkısı oldu. Galatasaray’a transfer olduğumda zihinsel olarak çok donanımlı hale gelmiştim. 31 yaşımdaydım ve artık futbolu daha çok vücudumla değil kafamla oynuyordum.”
“Teknik direktör olarak yaptığım hataları zaten biliyorsunuz. Tekrar etmeme gerek yok. Oyuncu olarak da sahada yaptığım hatalarım var. Sertliğim, oyun içerisinde yaptıklarım... Şimdi bunları da düzeltmeye çalışıyorum. Mükemmel bir insan yoktur zaten.”

“Oğlum Fenerbahçe’ye gideceğim derse itiraz etmem. Türkiye’deki en güzel manzaralardan biri aile fertlerinin içerisinde Fenerli baba, Galatasaraylı anne, Beşiktaşlı çcouk gibi çeşitliliklerin olması. Sporun güzelliği bu. Ben asla oğluma ne yapacağını söyleyemem, aksine ona destek çıkarım. Ne isterse arkasında olacağım. Ama her zaman kararı kendisi alacak. Daha sonra ileride benden şikayetçi olmasını istemem.”

1 yorum:

  1. Resim ne kadar guzelmis.. Affiniza siginarak bir arastirdim, Santiago/Chile de La Jardin adinda sanat eseri bir restorant...

    http://translate.google.com/translate?hl=en&sl=auto&tl=en&u=http%3A%2F%2Flajardin.cl%2Fla-historia%2F

    Benim icin bu blogu sevme nedenlerinden biri daha, boyle seyleri ogrenmek...

    YanıtlaSil