25 Şubat 2011

Hafta Sonu Futbol

25 Şubat Cuma
20:00 Bucaspor-Bursaspor @ Lig TV
21:30 Wolfsburg-M.Gladbach @ TRT 3

26 Şubat Cumartesi
14:00 Diyarbakırspor-Boluspor @ TRT 1
14:00 Ankaragücü-Gençlerbirliği @ Digi
16:00 İstanbul BŞB-Galatasaray @ Lig TV
16:30 Schalke 04-Nürnberg @ TRT HD
17:00 Wigan A.-Man. United @ Spormax
17:00 Gaziantepspor-Eskişehirspor @ Digi
19:00 A. Madrid-Sevilla @ NTV Spor
19:00 Fenerbahçe-Kasımpaşa @ Lig TV
19:30 Bayern Münih-B.Dortmund @ TRT HD
21:00 Mallorca-Barcelona @ NTV Spor
21:45 Juventus-Bologna @ TV8 & Spormax
22:00 Bordeaux-Auxerre @ Kanal A
23:00 Deportivo La Coruna-Real Madrid @ NTV Spor

27 Şubat Pazar
13:30 Tavşanlı Linyitspor-Adanaspor @ TRT 1
14:00 Karabükspor-Konyaspor @ Digi
15:30 West Ham United-Liverpool @ Spormax
15:30 PSV Eindhoven-Ajax @ Beyaz TV
16:00 Cagliari-Lazio @ TV8
16:30 Frankfurt-Stuttgart @ TRT HD
17:00 Man. City-Fulham @ Spormax
17:00 Sivasspor-Manisaspor @ Digi
18:00 Arsenal-Birmingham City @ NTV Spor
18:00 Paris Saint Germain-Toulouse @ Kanal A
19:00 Trabzonspor-Kayserispor @ Lig TV
19:00 Denizlispor-Mersin İdman Yurdu @ TRT 1
19:30 W.Bremen-Leverkusen @ TRT HD
21:45 Sampdoria-Inter @ Spormax&TV8
22:00 Lille-O.Lyon @ Kanal A
22:00 A.Bilbao-Valencia @ NTV Spor

28 Şubat Pazartesi
20:00 Antalyaspor-Beşiktaş @ Lig TV
21:45 Milan-Napoli @ TV8
22:00 Stoke City-WBA @ Spormax

24 Şubat 2011

İtalya'da İstanbul Derbileri

Biz Avrupa'dan bütün derbileri izliyoruz. Onlar bizim derbileri neden izlemiyor? Bizim derbiler neden Avrupa televizyonlarında yayınlanmıyor. En azından İtalya için söylebilirim. Bugünden itibaren 3 yıl boyunca, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki oynanacak olan tüm derbiler İtalya'da naklen yayınlanacak. Silvio Berlusconi'nin patronu olduğu Mediaset, İstanbul derbilerinin 3 yıl boyunca İtalya yayın haklarını aldığını duyurdu. Premium kanalda şifreli yayınlanacak derbileri seçerken, Avrupa'nın en ateşli derbileri olmasına dikkat etmişler ki listede Celtic-G.Rangers, AEK-Panathinaikos, Kızılyıldız-Partizan, Dinamo Zagreb-Hajduk Split de var.

A.Wenger vs. Jacques Mesrine

Fenerbahçe alt yapısında yıldız adayı kabul edilen genç bir oyuncuyu Barcelona üç kuruşa transfer etse ve oyuncunun menajeri Aykut Kocaman'ın kardeşi olsa... Ortalık karışır değil mi? Teknik adamların kardeşlerinin ya da oğullarının futbolcu menajerliği yapmalarının etik olmadığı ortada. Bundan en çok çeken de Lippi'dir. Oğlunun 2006 skandalında çevirdiği dolaplar telefon kayıtları sayesinde ortaya çıkmıştı. Pep Guardiola örnek adam o son transfer hikayesinin öznelerinden biri kardeşi Pere Guardiola. Barcelona, alt yapısından yetişen yıldızların arka kapıdan firarından çok çekmiş bir kulüp. O kapıdan kaçıp gidenlerden geri dönen de var... Pique gibi... Ya da yetiştirme bedeliyle gidip bugün 50 milyon Euro'ya alınması planlanan Fabregas gibi... Arsene Wenger de Fransa'daki alt yapılar gibi Barcelona alt yapısını da yakından takip eden bir teknik adam. 16 yaşındaki solak Jon Toral da Wenger'in La Masia'dan son kaçırdığı yetenek. Arkası da gelecek gibi... Sergi Samper'i de ikna etmeye çalışıyorlar ki onun da menajeri Pere Guardiola...
Katalan medyası Fransız teknik adama öfkeli, doğal olarak büyük yaygara kopardılar ve Wenger'i "Halk Düşmanı" ilan ettiler. Burada güzel bir filme pas atayım... Vincent Cassel'in Fransa'da bir zamanlar halk düşmanı ilan edilen Jacques Mesrine'in hayatını oynadığı iki filmi izlemeyen varsa, izlesin... Dönelim Barça'ya... Fabregas'ın ardından Fran Merida da La Masia'da yetişmiş, Londra'nın yolunu tutmuştu. Her giden oynayacak diye bir kural yok. Merida, ülkesine geri döndü, Atletico Madrid'de forma giyiyor. İngiliz kulüplerin en büyük avantajı genç oyunculara 16 yaşında profesyonel sözleşme imzalatabilmeleri... Son transfer Jon Toral için kıyamet koptu ama Katalanların satır arasında bıraktığı bir bilgi de var... Jon Toral'ın annesi İngiliz...

Baskın

Üç sakatlıktan ikisi darbeye bağlı. Kaptan Puyol'un ardından kaleci Valdes şimdi de Xavi... Sezonun yükü binmeye başladı. Barcelona da sakatlıklardan çekmeye başladı. Xavi, hafta sonunda Mallorca maçında yok, Valencia maçında oynaması da şüpheli.. İlginç bir haber de UEFA'nın baskını... Avrupa'da başka kulüplere de bu baskınları yapıyorlardır ama yakın tarihte böyle bir haber hatırlamıyorum. Doping komitesi, elbette ki haber vermeden Barça'nın tesislerine dalmış. 10 futbolcu (Dani Alves, Gerard Pique, David Villa, Andres Iniesta, Jeffren Suarez, Maxwell Scherrer, Gabi Milito, Pedro Rodriguez, Ibrahim Afellay ve Eric Abidal)doping testine girmiş...

21 Şubat 2011

Fabio Capello Röportajı

Teknik adamlar, futbolcular... Bizde doğru dürüst röportaj yok. Konuşmuyorlar, soramıyoruz, o kanayan yarayı tekrar açmayacağım. Sustukça sıra sana gelecek başlığı altında yer alıyor. Konumuz Fabio Capello. Kerem Gokbuget, İspanya'dan bir mesaj attı. İtalyan teknik adamın Marca'da yayınlanan röportajı. İspanyollar böyle uzun röportajları internette yayınlamıyorlar tiraj kaygısı yüzünden. Kerem, röportajı gazeteden çevirmiş ve blogunda paylaşmış. Aklına, klavyesine sağlık... Röportaja çıkan yol buradan...

G.Saray-F.Bahçe Derbisi: 3D

Bir yıl önce bir postta var hikayesi. İngiltere'de yayıncı kuruluş Sky, Arsenal-Manchester United maçının 9 pubda 3 boyutlu olarak izlenebileceğini açıklamıştı... Bugün Digitürk'den gelen haberi paylaşıyorum. Mart ayındaki Galatasaray-Fenerbahçe derbisini Lig TV 3 boyutlu olarak naklen yayınlayacak.
2020'de Futbol Nasıl Olacak?

Ranieri-Montella

Bu kadar basit aslında. Biri giderken diğeri geliyor... Roma'ya... Ranieri'yi derbi zaferleri de kurtaramadı. Genoa deplasmanına eksik gitmişlerdi. 1-0 kaybetseler bu istifa gelmeyebilirdi ama bu oyunun dramatik tarafı bu... 3-0 öne geçtiğin maçı 4-3 kaybediyorsan biletini keserler o hızlı davrandı ve istifayı bastı "Roma'nın iyiliği için" diyerek... Spalletti'nin ani istifası sonrasında geçen sezon başında göreve gelmişti. Şampiyonlar Ligi'ndeki Şaktar mağlubiyetinin ardından Genoa deplasmanındaki skandal skor sonu oldu. Roma ile birlikte bu sezon Serie A'da teknik adam değiştiren kulüp sayısı 9'a yükseldi. Yerine göreve gelen adam Vincenzo Montella. O da büyüdü artık! 36 yaşında... Roma genç takım antrenörlüğünden beraber oynadığı Totti'li takımın başına... Bir Guardiola etkisi daha... Tutar ya da tutmaz... Senaryo çok.... Ranieri, Liverpool'a; Ancelotti, Roma'ya, Hiddink ve Rijkaard, Chelsea'ye ve Benitez Atletico Madrid'e... Bakalım ne kadarı olacak? Juventus'un da Delneri'yi göndermesi bekleniyor. Lecce deplasmanında Buffon 12'de kırmızı görünce kenara aldığı adam Krasiç'ti... Rafet El Roman'dan gelsin o zaman: "Sorma neden"

20 Şubat 2011

Beşiktaş:2 Fenerbahçe:4

Beşiktaş üç kulvarda çarpışan tek takım, rotasyon da bu tempoda bir mecburiyet. Ancak mümkünse bu kadro değişimini ilerideki beşlide yapmak kaydıyla. Defans dörtlüsündeki değişim teknik adamın rotasyon tercihi değil, Ersan'ın sakatlığı sonrasında, 6 yabancı kuralı yüzünden bir mecburiyet. Sivok neden tribünde, Ferrari sahada. Bir fikrim yok. Schuster'in var ki sahaya sürdü. Fenerbahçe tarafında ise haftalardır bozulmayan ve yavaş yavaş makine düzeninde işleyen bir onbir. Gökhan Gönül iğneyle sahada, Emre sakatlığın izlerini taşıyor. İkisi de kötü başladılar oyuna. Biri ortayı tutamadı, diğer ezberlettiği bindirmeleri yapamadı; Mehmet Topuz da taca çıktı...
Beraberliğin kimseye yaramadığı bir oyunda Kocaman'ın takımı hızlı başladı. Maden, Ekrem'in kanadıydı. Bunda Gönül'ü sakatlığı nedeniyle fazla zorlamamak istememeleri kadar Quaresma'nın savunma zaafiyetinden de yararlanma fikri yatıyordu hiç şüphesiz. İlk 25 dakikada Ekrem sürklase oldu; kim olsa, olurdu da! Dia'nın her ikiye birinde ve Niang'ın sarkmalarında ne gerideki stoperden kademe alabildi Ekrem ne de önündeki Quaresma'dan. Alex'in el bombası, Necip'in kafasında patladı ki bu pozisyonda oyuncuyu eleştirebilmek mümkün değil.
Oyunun 2-0'a doğru aktığı dakikalarda ilk kader anı geldi. Dia'nın direkten dönen topu... Gol olsa film kopabilirdi. Ardından önde basan Niang, Alex ve Dia üçlüsüyle geri dörtlü arasındaki mesafe uzadı. Beşiktaş o bölgeye Simao'yu da yollayınca oyun dengelenmeye başladı. 25-45 arası Aykut Kocaman işler yolunda gitmezken izlemekle yetindi. Emre ve Selçuk top tutamıyor ve çok top kaybediyorlardı. İleride 4 kişiyle işi bitirmek isteyen Beşiktaş, karşısında 7 adam bulunca bir iki cılız şut dışında pozisyon yaratamadı ama iki atak da iki bekin bindirmesinden geldi. İsmail'in sıfıra indiği pozisyon ve Ekrem'in golü attığı çıkışı...
İkinci yarının Rus ruleti olacağı belliydi... Simao'nun frikiğinde topun İbrahim Toraman'ın önünde kalması bir futbol cilvesi. İyi vurdu Toraman... Kiev mağlubiyetinin ardından derbide geriden gelip 2-1'i bulan Beşiktaş, taraftarı da arkasına almıştı ki, Almeida filmi kopardı. Bir saat geride kalırken karşı karşıya o pozisyonu gol yapsa; bu kez de Fenerbahçe tarafında film kopacak, muhtemelen 90 dakika sonunda fatura Aykut Kocaman'a kesilecekti. İmdada Ferrari yetişti. Önceki pozisyonda Lugano'yu indirdiğinde Çakır devam demişti, bu kez açık ve netti. Lugano'nun da oyunu tatlı sert ama rakibe vurmayacaksın! İlker Yasin'in hem penaltı hem golü gibi hem kırmızı kart hem penaltı... Rakibe, misafire daha fazla ne ikram edebilirsin ki sahada... Sonrası bir Alex klasiği... Sahanın kötülerinden Emre'nin ortasına kafa ve sıfırdan farkı ikiye çıkartan gol...
Geçen sezon Galatasaray hangi senaryodan geçtiyse; Beşiktaş da bu sezon aynı filmi perdeye koyuyor. Teknik adam, transfer tercihleri, yıldız politikası ve sonu hüsran akşamlar... Avrupa'da kendi sahasında yenilen 4 gol ve ilk kez Fenerbahçe'nin İnönü'de 4 gol atması...
Maçın en iyileri Dia, maçı çeviren Volkan ve işi bitiren Alex. Maçın en güzel anı ise Niang'ın rakip kaleye 70 metre uzakta iki rakibini terse döndürüp, 55 metre harmanladığı ve gol vuruşu yaptığı pozisyon ve Guti'nin İsmail'e attığı ara pası...