6 Haziran 2011

Gelmediniz, ben hep sizi bekledim

Lig dediğin bizde 34 hafta. Şampiyonluğu kutlamak ise en fazla 34 saat. Sonra sevinen de üzülen de beyaz bir sayfa açar, yeni sezon, yeni umutlar. İki pası yapamayan adamları taraftar gönlünden siler, o gönül yeni isimlere kucak açar. Doğrusu son yıllarda futbolun kendisinden çok, transfer döneminde geleceği muamma olan yıldızlar için atılan manşetlerden keyif alıyoruz galiba... Yönetimler transferi imzaya kadar gizlemeye çalışır, medya işini yapıp o gizem perdesini aralamak ister, bir de duyumcular vardır. Mayıs ayında yeşerir bunlar toprakta. Yöneticinin akrabası, komşusu, tesisin çaycısının yeğeni. Gece transfer nöbetleri tutulur internet forumlarında. "Uçağa bindi, geliyor," denilen yıldız için havayollarının tarifeleri didik didik edilir. Sonunda mutlu son varsa, havaalanında cam çerçeve iner, arabaların tavanları çöker. Yıldız yabancı 1000 taraftarın arasında ilk Türkiye deneyimini yaşar ve ne kadar sevildiğini anlarken ilk sakatlığını da geçirir.


Ya peki gelmeyenler? Kara sevdadır onlar. "Bu haziran olmadıysa bir sonraki haziran," diye diye ömür geçer, aslan gibi topçu kariyerinin sonuna gelir, kırık bir aşk hikayesi olarak yazılır taraftarın gönül defterine. Üç Büyükler'in taraftarlarının yıllarca bekleyip kavuşamadığı üç kült isimle başlayalım. Galatasaraylılar yıllarca Belodedici'yi bekledi. Rumen futbolunu kimse izleme şansını sahip değildi ama adı sihirli liberoya çıkmıştı Belodedici'nin. Dönemin başkanı Alp Yalman, onca yıldız transfer etti ama bir tek Belodedici'yi getiremedi. Bir zaman sonra o bölgenin asıl adamı Popescu, Galatasaray forması giydi ama bugün 'Belodedici' deyin 30 yaş üstündeki Galatasaraylıların yüreği sızlar.
Fenerbahçe de bir başka Rumen yıldızın peşinden koştu. Bugün forma giyen Gökhan Gönül'den iyi değildi ama Dan Petrescu döneminin en iyi sağ beklerindendi. Olmadı, kavuşamadılar. Rivayet odur ki Kluivert "Doğuştan Kartal'ım," demişti (!). Hollandalı kıvırcık santrfor yıllarca İnönü'ye beklendi.
Biraz eskilere gidelim. Almanların az sayıdaki teknik oyuncularından Thomas Hassler yıllarca Galatasaray ve Fenerbahçe ile anıldı. Gelecek ve asist kralı olacaktı, olmadı. Brezilyalı Aldair demek, savunmanın sigortası demekti. Defansı dökülürken Galatasaray peşine düştü. Aldair, Roma havasını sevdi, terk etmedi. Mehmet Scholl ve Yıldıray Baştürk, iki gurbetçi yıldız. Eninde sonunda bir gün vatan hasreti çekeceklerdi, öyle değil mi? Önce Mehmet, geçenlerde de Yıldıray futbolu bıraktı.Galatasaray, Hakan Şükür ile gol sorunu yaşamazken, 'Hakan Şükür tipi'nde santrfor arayan Fenerbahçe az mı Tore Andre Flo'nun peşinden koştu? Biscan, orta sahada her teknik adamın isteyeceği türden bir yetenekti. "Biscan geliyor, Biscan gelecek," derken, Biscan bu sezon sakatlık yüzünden 33 yaşında kariyerine son noktayı koydu.
Orta sahaya lider mi arıyorsunuz? Effenberg, hem Galatasaray'ın hem Fenerbahçe'nin rüyasıydı. Zola, 90'ların sonunda Chelsea'yi sırtlarken, Fenerbahçe düştü peşine. Emin olun gelse bugünün Alex'i olurdu. Galatasaray bugünlerde yine iyi bir kaleci arıyor ama Hırvat Pletikosa, gittiği her kulüpte yedek kulübesinin müdavimi oldu. Danimarkalı Gravesen orta sahanın fedaisiydi. Fenerbahçe ve Galatasaray "Kavga çıkarsa lazım olur," dediler, peşinden koştular. Fatih Terim, usta golcü Chiesa'yı istedi, gelmedi. Arjantinli golcü Crespo gelecek, Fenerbahçe ve Galatasaray'da gol kralı olacaktı.
Bir yıl olmasa bir sonrakinde.. Ivan Helguera joker adamdı. Hem orta saha hem stoper oynardı. Beşiktaş ve Galatasaray ile anıldı yıllarca, gün geldi futbolu bıraktı. Yayın ihalesi, milyon avrolar derken hayaller de büyüdü son 10 yılda. Starlar kesmedi, süperstarlar manşetleri süsledi. Hagi'nin veliahtı Juninho idi, Shevchenko gelecek, Servet'in ligde de kabusu olacak, hocası "Döndürme Servet," diye bağıracaktı.


Insua, üç yıl Galatasaray ile anıldı sonra bir gün Bursa'ya imza attı. Ronaldinho gelse bir milyon forma sattırırdı. Formaların basıldığı bile yazıldı ama Brezilyalı memleketine döndü. Adriano, bira şişeleri arasında kendini kaybetmese Fenerbahçe forması giyerdi. Vatandaşı Djalminha arıza adamdı, iyi ki gelmedi! Robert Pires uçağa binmişti, uçak uzayın derinliklerinde kayboldu! Pires gelse; Galatasaray'da Arda Turan forma yüzü görmezdi. Hepsini uzaktan sevdi taraftar, Murathan Mungan'ın dizelerindeki gibi: "Gelmediniz, ben hep sizi bekledim/ Eksilen yanlarımla/ Sizden saklı eskidim." (5/6/2011-SABAH PAZAR)

28 yorum:

  1. çok güzel bir yazı.. bir de poyet vardı yıllarca geliyor diye yazılan. teknik direktör olarak ise, utanmadan yıllarca winfried schafer yazılmıştı..

    YanıtlaSil
  2. güzel bir yazı olmuş elinize sağlık.Belodideci'yi az mı beklemiştim :) şimdi de Ersan'ı bekledik n'oldu , yine hüsran

    YanıtlaSil
  3. Esas Bayern'li sol bek Helmer her sene GS'ye gelirdi. Adam futbolu bıraktığında hala geldi gelecek diye haber çıkardı!

    YanıtlaSil
  4. böyle post girmeni özlemişiz aceto. murathan mungan'ın dizeleri de çok güzelmiş..

    ben bir de bakero'yu hatırlıyorum fenerbahçe için.. nasıl istemiştim gelmesini..


    şimdi de eto girecek o listeye..

    ve tabi ki hamit altıntop.. belki birkaç sene sonra tutunamazsa madridlerde düşer yolu..

    YanıtlaSil
  5. son yıllarda okuduğum en güzel yazılardan biri..eline sağlık..

    bir de şu "x futbolcu haber gönderdi: başkanım beni alın!" manşetleri yok mu :D

    YanıtlaSil
  6. Robert Pires uçağa binmişti, uçak uzayın derinliklerinde kayboldu!

    Çok güzel ve açıklatıcı olmuş...

    Ronaldinho gelse bir milyon forma sattırırdı. Formaların basıldığı bile yazıldı ama Brezilyalı memleketine döndü.

    Hazin son diyelim...

    YanıtlaSil
  7. pires içimde bir yaradır. hatırladığım 3 sene önce falan morientes de uçağa binmişti :D

    YanıtlaSil
  8. Kluivert doğuştan Beşiktaşlı balonunu uçuran yaptığı hayali röportajlarla adını duyuran (Örnek: Şevçenko, Kluivert, Mourinho, Drogba vs.) İsmail Er'di ya da bilinen adıyla "İsmail Air". Onu zaten hiç sallamıyoruz, ölü taklidi yapıyoruz onu görünce. :))

    Benim bu konuda hatırladığım en acı örnek Fenerbahçe'nin Batistuta'yı bütün yaz boyunca istemesiydi. Hakkında o kadar yazılıp çizilmişti ki son pürüzler kaldı, ağustos sonu Türkiye'de vs. yazılarından sonra hepimiz yavaştan "Acaba?" sorularını sormaya başlamıştık. Ta ki Sabri Ugan, Arjantin'in kamp yaptığı otelde Batistuta'nın arkasından mikrofonla koşup "What do you think of your transfer to Fenerbahçe (Fenerbahçe'ye transferin hakkında ne düşünüyorsun?)" diye sorana kadar. Adam alayla karışık acı bir gülümse atmış ve sonra da "Hey Allah'ım, nelerle uğraşıyoruz?" der gibisinden "It is not possible. It is not possible. (Böyle bir şey imkansız. Böyle bir şey imkansız.)" demişti. Halbuki bir Beşiktaşlı olarak ben bile heyecanlanıyordum uzun süredir. "Bizim gazetelerin yazdığına bak; adamın söylediklerini geçtim, tavrına bak." demiştim. Sonradan Türk gazetelerine hiç itibar etmemeyi öğrendim.

    YanıtlaSil
  9. muhteşem, eline sağlık abi. ben bir bachirou salou bilirim duisburg'lu. 1998'de fenerbahce peşinden aylarca koştu, sonra gitti dortmund'a imzaladı. devre arasında kadıköy'deki hazırlık maçında fenerbahçe dortmund'u 6-2 yenerken, uche onu paspas yaptmıştı die hatırlıyorum. fenerbahçe peki o sene forvete kimi mi aldı? iki yılda ligde 35 gol atan viorel moldovan'ı...

    YanıtlaSil
  10. aslında kubilay türkyılmaz ı da yıllarca beklemiştik de nihayet gelmişti.

    YanıtlaSil
  11. kubilay türkyılmaz da yıllarca gelmemişti ama nihayet gelerek bizleri mest etmişti

    YanıtlaSil
  12. türk gazetelerinde tek doğru şey tarihtir;D

    YanıtlaSil
  13. kly gonzales-haim fresco-özhan canaydın masalını da ekleyelim:)

    YanıtlaSil
  14. kly gonzales-galatasaray masalı da vardı:)

    YanıtlaSil
  15. revivo'nun basını taşlamada kullandığı sözler..
    ben de hep lokvenc ve jardeli paket halinde fenere beklemiştim.. ilerde jardel tek başına geldi gs ye ve gs de sempati beslediğim nadir topçulardan olmuştu

    YanıtlaSil
  16. Alman panzeri Jancker'i de atlamamak lazim..

    YanıtlaSil
  17. o degilde bu sene baptista'yi almiyoruz nedense, adam futbolumu birakti nolduysa.

    YanıtlaSil
  18. 98 dğnya kupası oynanırken de, galatasaray için chilavert ve gabriel popescu haberleri çıkmıştı. taffarel gelmişti akabinde...

    YanıtlaSil
  19. en matrahı ronaldinhonun ronaldinho olduğu zamanlarda şu real madridi 3-0 yenip real taraftarının alkışladığı maçın arifesinde hürriyet fb ronaldinho ile anlaştı diye manşetle çıkmasıydı...tam kendimize gelip gülmeye başlayacaktık ki eleman açıkladı netten yazdım sazan hürriyet atladı :)))

    YanıtlaSil
  20. rus sol bek tysmbalar da her transfer dönemi fenere gelirdi

    YanıtlaSil
  21. Her sene Fenerbahçe' ye ve Trabzona alınan Bulgar Borimirov efsanedir benim için, adamda öyle aman aman bir yıldız değildi ama her haber bülteninde mutlaka adı geçiyordu, hatta kanal 6 akşam spor haberlerinde "Borimirov'un şu sıralarda Atatürk Havaalanına inmiş olması gerekiyor" diyerek bir yandanda saatine bakan spikeri dün gibi hatırlıyorum.

    YanıtlaSil
  22. "Kavga çıkarsa lazım olur," dediler,

    YanıtlaSil
  23. ze roberto atlanmış...bu adamdan futbolu bırakınca bile kurtulamayız...

    YanıtlaSil
  24. Stefan Effenberg de bu adamlar klasmanındaydı gelemedi bir türlü, es geçilmesin.

    Adam Galatasaray atkısını bile takmıştı zamanında. hehehe :)

    http://pclion.files.wordpress.com/2009/01/effenberggsed1.jpg

    YanıtlaSil
  25. Ben yillarca her ay mayis ayindan marcelo gallardo` yu beklemeye baslardim:)

    YanıtlaSil
  26. ortega, alex, anelka bu haberleri yapanlara bile inandırıcı gelmemiş ki manşete çıkmadan sahaya çıktılar. hey gidi ortega hey be...

    YanıtlaSil
  27. zola fener'de haberini uçuran tabiri caizse üfüren, atmasyon medyasını ters köşeye yatıran bizzat carlos değil midir :)) yanlış mı kalmış aklımda...

    YanıtlaSil
  28. rui costa nasıl olmaz bu yazıda ya =)))

    YanıtlaSil