Figo geçen gün "Finalde Barcelona'yı tutuyorum" dediğinde Katalanlar'dan yemediği laf kalmamıştı. Dün kıllığına mı söyledi mi bilmiyorum ama "Barcelona, İspanyol kulübü, eski takımım, bu yüzden onları destekliyorum" lafı iyice çıldırttı Barselona şehrini... Yüz yıldır İspanyol kulübü olmadığını iddia eden bir kulübe üstelik bunu eski kaptanları söyleyecek! O zaman ne olur? Wembley'in kapısında yüzüne "Öl ulan Figo" diye bağırırlar... Cruyff'un dörtlemesi ve Şampiyon Kulüpler Kupası bu kadar kolay kazanılmamıştı. Cruyff öncesinde dibe vurmuş bir Barça, 4 yılda iki kez Tenerife bir kez de Valencia... Wembley'de de Sampdoria karşısında uzatmalarda tek golle gelen kupa. Atina'daki 4 sonrasında Cruyff takıma kötü girişti ve toparlayamadılar. Figo işte bu yüzden önemlidir Barça tarihinde. Her büyük kulüpte, takımı sırtlayan adam gittiğinde yaşanan travma büyüktür. Yeri dolmaz adamlardır. Figo ile 90'ların sonunda böyle tutundular. O gidince de doğrusu hain olmayı tercih edince de Barça, Rijkaard gelene kadar yine köşesine çekildi...Guardiola ile birlikte başka bir takım var sahada. Fakat Barcelona bir takım değil. Bunlar milletleri ne olursa olsun aynı soyunma odasında bir araya gelmiş ve bileklerini kesip kan kardeşi olmuş adamlar. Yeni transferler de ilk gün bu kardeşliğe katılıyorlar. Yan çizen tek tükleri de kendini bir kenarda buluyor. Oynanan oyunun, taktiğin ötesinde bir ruh yakaladılar. Abidal'ın doktorlarını soyunma odasına davet edip, ayakta alkışlayan bu milyar dolarlık ayaklar bugün de kupayı ona kaldırttılar. Neresinden bakarsanız bakın, ırkçılıklığın kol gezdiği bir ülkeden bahsediyoruz. La Masia'dan yetişen Katalan çocuklarının aldığı terbiye budur. Guardiola da bu üç yılda her seferinde hayat bilgisi dersi verdi onlara. Bir gün cenazeye gittiler, ertesinde maça çıktılar. Bir gün garibanın tek tesislerde masalarına oturup yemek yedi... Pas dediğin yapılır, onu çok uzun zamandır yapıyorlar zaten!Sezon başında finalin bir tarafı belliydi. Top yuvarlak da olsa Barça yazmıştı herkes. Diğer taraf kimi kimi hangi turda yiyecek hesabına bağlıydı. Bu finale başka bir yolda Real Madrid ya da Chelsea de gelebilirdi. Yine de gelen, gelebilecekler arasında en iyi olandı: Manchester United. Guardiola iki sene önce kazandıklarında oynadıkları futbolun bu kez yetmeyeceğinden bahsediyordu. Akıl oyunları bunlar. İki yıl önce United, Ronaldo bağımlı bir takımdı. O da fazla kasınca hiç şansları kalmamıştı.Tüm sezon United'ı seyrettikten sonra Chelsea'nin sertliği ile Arsenal'in yumuşaklığını aynı potada eriten bu takımın, Barça'nın topla oynama oranlarını yüzde 60'lara, 59 değil çekeceğini tahmin ediyordum. Yanıldım. İlk 5-10 dakika büyük bir hevesle başladılar ama onu da "Burası bizim topraklar"a bağlamak lazım. Barça için maçın oynandığı stadın önemi yok. Wembley'de 90 bin İngiliz de olsa kulaklarını tıkayıp, oyunlarını oynuyorlar.Bir Şampiyonlar Ligi finalinin kalibresiyle ters iki gol vardı ilk yarıda. Xavi'nin öldürdüğü topta, Manchester savunmasının tek ayak üstünde kalması, ve United'ın ofsayt da olsa golünde Barça'nın alanı kaybetmesi...Barça'yı yenmek için çok koşacaksın. Peki ya Barça en az senin kadar koşarsa? Cruyff'un hafta içinde verdiği röportajda benim için en anlamlı satırlar da buna aitti. Barça topu kaptırdığında, "O benim, arkadaş" diye saldırıyor her seferinde. Bunu gurur meselesi yaptıkları kesin (!) Alex Ferguson'un fedaileri kadar koşmayı başardılar yine. Bunda bu ayın başından beri düşürdükleri temponun da etkisi var. Barcelona, 3 haftadır bu finale kitlendi. İkinci yarının tamamında sazı ellerine aldılar ve bırakmadılar. Van der Saar için iyi bir akşam değildi ama vurdurulmaması gereken iki yerden izin verdi arkadaşları. Manchester United'da, x, y, z oynasa hesabını Barça kimseye yaptırmadı. Bu kez net olarak Guardiola tahtada Alex Ferguson'u perişan etti. Haklarını verelim; United da Barça dışında hiçbir takım karşısında bu duruma düşmezdi. Üç yılda 10 kupa... Aslında kötü bir kulübe... Mevcut kadroyla ve teknik adamla ("Bir yıl daha kalıyorum, sonra bakacağız.") en az iki yıl daha durdurulmaları imkansız gibi.. Bundan sonrasını da biz değil, Mourinho ve diğerleri düşünsün... BARCELONA-MANCHESTER UTD 3-1 (primo tempo 1-1)
Gol: Pedro (B) al 27', Rooney (M) al 34' p.t.; Messi (B) al 9', Villa (B) al 25' s.t.
BARCELONA (4-3-3): Valdes; Alves (dal 43' s.t. Puyol), Mascherano, Piqué, Abidal; Xavi, Busquets, Iniesta; Villa (dal 41' s.t. Villa), Messi, Pedro (dal 48' s.t. Afellay). (Oier, Adriano, Thiago Alcantara, Bojan). All.: Guardiola.
MANCHESTER UTD (4-4-1-1): Van der Sar; Fabio (dal 24' s.t. Nani), Ferdinand, Vidic, Evra; Valencia, Carrick (dal 32' s.t. Scholes), Giggs, Park; Rooney; Hernandez. (Kuszczak, Smalling, Fletcher, Anderson, Owen). All.: Ferguson.
més que un club
YanıtlaSilkaptan bandını abidala verip kupayı abidala kaldırttılar ya...hayat fena halde futbola benzer misali...
YanıtlaSilsöylenecek gerçekten hiçbir şey yok. kalmadı. bitti. belki herşeyi anlatmaya yetecek 2 kelime; futbol ve abidal.
YanıtlaSil"Bundan sonrasını da biz değil, Mourinho ve diğerleri düşünsün..." Mourinyo'ya 2012 yılı için umut veren tek şey, Şampiyonlar ligi kuruldu kurulalı hiç bir takımın ( Los galaktikos ve bu Barça da dahil) art arda şampiyonluğa ulaşamaması gerçeği olacaktır herhalde...
YanıtlaSildün yine yeniden futbol dersi verdiler. xavi, iniesta ordayken daha 2-3 sene bu takımın kupayı kaldırmaması sürpriz olucak bana, böyle ayagına hakim, rahat adamlar bir daha nasip olmaz dünyaya, tamam adamlar iyi ama bu takıma sadece ileride bozarsan iş yaparsın, geride beklersen böyle duman olursun, sir alex de aynı hatayı neden yaptı bilmiyorum, ama guzel finaldi.
YanıtlaSilSir Alex Ferguson fiyaskoydu dün gece. 2 sene önceki finalde zerre ders almamış. O orta sahayla madara olacağı çok açıktı. Yazık oldu Giggs'e... Van Der Sar'a... Tebrikler Barcelona.
YanıtlaSilBandırmaspor atkılı arkadaş dün sağ olsun hepimizi gülümsetti :)
YanıtlaSilunknown dedi ki...
YanıtlaSilManchester United:1 Barcelona:3
Goller: rooney(p), Villa, Messi, Pedro
Doğru tahmin de unkowndan gelmiş. Rooney'ye penaltı diye eklemesi birşey değiştirmez sanırım. =)
Villa 3. golü atınca kendimi birden önemli bişey başarmış gibi hissettim :) Rooney (p) demiştim ama ofsayttan geldi gol yakın sayılır :P Ödül var mıydı acaba bu işin sonunda ?
YanıtlaSil@ Frentzen
YanıtlaSilKadroyu görünce ben de bunu dedim.
Andersonla Fletcher'ın yedeklerde olması şaşırttı beni. Sağbeke de Oshea'i bekliyordum ama sakat mıydı da 18 e almadı bilmiyorum.
FİFA bu konuya el atmalı,Barcelona ile oynayacak rakip sahaya 13-14 kişi çıkmalı belki o zmn denge sağlanabilir.
YanıtlaSilo değilde, Xavi'nin ayağının dışıyla köşeye yolladığı topa van der sar kaç metre uçmuştur, onu da yazmalı buraya. o neydi be kardeşim.
YanıtlaSil@unknown
YanıtlaSilevet üstte ki konuda :)