2 Ekim 2010

Önder 'Maicon' ve Uğur 'İniesta'

26 Eylül 2010 tarihli Sabah Pazar eki yazısı
****
Geçen sezon Şampiyonlar Ligi kuraları çekilip Barcelona ve Inter, aynı gruba düştüğünde iki ülke medyası için de harika bir malzeme çıkmıştı. İki kulüp golcüleri Eto'o ve İbrahimoviç'i takas etmişti. İki 90 dakika boyunca tribünlerin tepkisi merak ediliyordu. Gruptaki maçları geçtik, Mourinho ve Guardiola'nın takımı yarı finalde de karşı karşıya geldi. Kazanan Eto'o ve Mourinho oldu. Barça'da bir sezon boyunca sorun olan İbrahimoviç de Milan'a transfer oldu. İki kulüp bu takası yaparken 'Aman kurada bize rakip olursanız eski golcümüzü bize karşı oynatmayın,' demedi elbette... Fransa'da durgun geçen transfer sezonunun son günlerinde patlayan bomba Gourcuff'un bir şampiyonluk adayından diğerine imza atmasıydı. İki sezon önce şampiyon olan ve bu sezon Beşiktaş'ın eski hocası Tigana'nın çalıştırdığı Bordeaux, zirve yarışındaki rakibi Olympique Lyon'un cazip teklifine 'Hayır' diyemedi. Lyon, Gourcuff için 22 milyon avro ödedi Bordeaux'ya. Sezona iki takım da kötü başladı ve geçen hafta iki teknik adamın da sırat köprüsünden geçtiği bir maç oynadılar, Bordeaux'nun stadı Chaban Delmas'ta. Attığı gollerle ayağa kaldırdığı Bordeaux tribünleri bu kez yuhaladı Gourcuff'u. En iyi adamını, sahadaki beynini sattığı rakibini 2- 0 mağlup etti Bordeaux. Tigana'nın aklına maçtan önce elbette ki 'Biz bu adamı size 20 gün önce sattık. Bize karşı oynatmayın,' demek gelmedi!
***
Fenerbahçe, Aykut Kocaman'ın gözden çıkardığı ve artık takıma yararlı olamayacağını düşündüğü Önder Turacı'yı Kayserispor'a sattı. Saracoğlu tribünlerinin oynadığında 'Aman Önder' dediği gurbetçi futbolcu, söz konusu Kayserispor- Fenerbahçe maçı olunca 'Maicon'laştı. Fenerbahçe, bonservisiyle sattığı Önder'in kendilerine karşı oynamamasını istemişti Kayseri'den. Önder oynamadı, Kayserispor maçı 2-0 kazandı. Beşiktaş, Necip gibi genci altyapısından çıkarıp üstüne bir de Aurelio'yu kadrosuna katınca Uğur İnceman valizlerini topladı. Yolculuk Antalya'ya idi. Beşiktaş-Antalyaspor maçı öncesinde Mehmet Özdilek 'Beşiktaş'a söz verdik. Yazılı anlaşma yok ama verilen söz her şeyin üzerindedir. Uğur oynamayacak,' dedi. İnönü tribünleri için varlığıyla yokluğu bir olan Uğur sahaya adımını basmayacağı 90 dakika için 'İniesta' kimliğine büründü. İngilizlerin mükemmel zeminlerine bakıp 'Bizde neden böyle çim sahalar yok,' diyoruz ya bügünlerde... O zeminler emin olun düzelir... İşi bilen adamı getirirsin, doğru drenajı yapar; doğru çimi eker; doğru saatte sular, biz de yeşil sahalara kavuşuruz. Peki; bu gözden çıkarıp sattığı futbolcudan çekinip 'Bize karşı oynamasın, gol mol atar,' diyen yöneticilerin endişe yüklü 'sarı' yüzlerini ne yapacağız? (26 Eylül Pazar / Sabah Pazar Eki)

2 yorum:

  1. Kiralık durumlarında böyle bir anlaşma yapılmasını anlıyor, hatta yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu, o oyuncudan çekinmekten ziyade oyuncunun olası bir hatasında şike iddiaları olmaması için gerekli bence. Fakat bonservisiyle satılan bir oyuncunun oynamamasını istemek hakkaten çok tuhaf. Adamı bırakmışsın, nasıl böyle birşey talep edebilirsin?

    YanıtlaSil
  2. Bu kadar korkulacak adamsa niye sattın? Madem sattın niye korkuyorsun. Bir de bu adamların içinde öyle maç seyri değiştirecek biri de yok. Biri Önder, diğeri Uğur. Nedir ki? Belli ki medya korkusu, kazara bir şey olursa üstümüze gelirler korkusu. Ve o medyayı dinleyecek taraftardan korku. Gerçi, yazıda dediği gibi, Önder harikalar yaratsa Fenerbahçe, Uğur harikalar yaratsa Beşiktaş taraftarı "Neden sattık ki?" demez, "Bize böyle oynamıyodu bunlar, bize karşı hırs yapmışlar" der olsa olsa. Bundan da korkuyorsan küçük düşünüyorsun demektir.

    YanıtlaSil