Daha büyük stadyumlar, daha pahalı maç biletleri, daha fazla ürün satışı, daha fazla yayın geliri. Bu oyunda da bir doyum noktası var. Daha büyüğünü yapamıyorsun, çok daha pahalı satamıyorsun, ürünleri dünyanın dört bir köşesine yolluyorsun, yayın gelirlerini katlıyorsun. Hepsinin bir limiti var. Ta ki başta oligarklar olmak üzere dışarıdan sermaye girene kadar. Son 5 yılın en düşük transfer harcamaları yapıldı bu sezon. Manchester City'i malum sebepten dolayı bir kenara koymak lazım. Ronaldo'yu satan United, yeni stadında kapalı gişe oynayan ve stadın inşaat maliyetini de neredeyse çıkartan ve 30 milyondan fazla kar açıklayan Arsenal, Abramovich'in artık harcamaktan sıkıldığı Chelsea... Bu transfer döneminde Premier Lig'de 411 milyon Euro (La Gazzetta) harcandı yeni transferler için. Bu rakam geçen sezon 584 milyon Euro idi. Manchester City bile bu düşüşü önlemeyemedi. Kapalı gişe oynayan Bundesliga'da geçen sezon 244 milyon Euro harcayan 20 kulüp bu sezon 161 milyonda kaldı. Geçen sezon tek başına piyasayı kavuran Real Madrid bile duruldu. La Liga'da geçen sezon toplam 498 milyondu transfer harcaması. Bu sezon 255 milyonda kaldı. Fransızlar bütün yaz transfer haberi beklediler. Niang tetikledi piyasayı. 270 milyondan 137 milyon Euro'ya gerilediler. İki yıl önce 507 milyona çıktıklarında yeni tv ihalesinin kaymağını yiyen İtalyanlar, geçen sezon dışarıya bol bol adam satarken, kasalarından çıkan rakam 452 milyon Euro'ya gerilemişti. Bu sezon iyice kıstılar ve toplam 335 milyon Euro'da kaldı. Paris'ten yazmıyorum tabii blogu. Bizim ligin rakamları da karşılaştırmak isterdim ama yok. 8'e aldığı adamı 5'e aldım diyenler, rakamı toptan gizleyenler, stadyuma gelen seyirci sayısı gibi; bu istatistik de bizde hala kuytuda duruyor...
5 Ekim 2010
2010-2011 Transfer Harcamaları
Daha büyük stadyumlar, daha pahalı maç biletleri, daha fazla ürün satışı, daha fazla yayın geliri. Bu oyunda da bir doyum noktası var. Daha büyüğünü yapamıyorsun, çok daha pahalı satamıyorsun, ürünleri dünyanın dört bir köşesine yolluyorsun, yayın gelirlerini katlıyorsun. Hepsinin bir limiti var. Ta ki başta oligarklar olmak üzere dışarıdan sermaye girene kadar. Son 5 yılın en düşük transfer harcamaları yapıldı bu sezon. Manchester City'i malum sebepten dolayı bir kenara koymak lazım. Ronaldo'yu satan United, yeni stadında kapalı gişe oynayan ve stadın inşaat maliyetini de neredeyse çıkartan ve 30 milyondan fazla kar açıklayan Arsenal, Abramovich'in artık harcamaktan sıkıldığı Chelsea... Bu transfer döneminde Premier Lig'de 411 milyon Euro (La Gazzetta) harcandı yeni transferler için. Bu rakam geçen sezon 584 milyon Euro idi. Manchester City bile bu düşüşü önlemeyemedi. Kapalı gişe oynayan Bundesliga'da geçen sezon 244 milyon Euro harcayan 20 kulüp bu sezon 161 milyonda kaldı. Geçen sezon tek başına piyasayı kavuran Real Madrid bile duruldu. La Liga'da geçen sezon toplam 498 milyondu transfer harcaması. Bu sezon 255 milyonda kaldı. Fransızlar bütün yaz transfer haberi beklediler. Niang tetikledi piyasayı. 270 milyondan 137 milyon Euro'ya gerilediler. İki yıl önce 507 milyona çıktıklarında yeni tv ihalesinin kaymağını yiyen İtalyanlar, geçen sezon dışarıya bol bol adam satarken, kasalarından çıkan rakam 452 milyon Euro'ya gerilemişti. Bu sezon iyice kıstılar ve toplam 335 milyon Euro'da kaldı. Paris'ten yazmıyorum tabii blogu. Bizim ligin rakamları da karşılaştırmak isterdim ama yok. 8'e aldığı adamı 5'e aldım diyenler, rakamı toptan gizleyenler, stadyuma gelen seyirci sayısı gibi; bu istatistik de bizde hala kuytuda duruyor...
Bence bu birazda Barca ile alakalı bir konu. Takımlar artık transferle başarı sağlanamayacağını takımı başarılı kılan en önemli faktörün altyapı oyuncuları olduğunu anladılar. Real madrid bile artık sansasyonel oyunculardan Khedira-Mesut gibi takımın bi parçası olan kişileri alıyorsa çok büyük bir mental değişim söz konusudur. Türkiye ligini ayrı tutuyorum tabi, bizimkilerin akıllanması için bütün dünyanın Barça seviyesine falan gelmesi lazım.
YanıtlaSilbenim bildiğim kadarıyla her lig maçına TFF'dan biri gelip seyirci miktarıi satılan bilet gibi bilgileri alıyor. Neden bunları yayınlamıyorlar ki?
YanıtlaSilReal'deki tavır değişikliğinde Mourinho'nun payını da görmek lazım. Portekizli "O kadroyla babam da şampiyon olur" söyleminden zaten muzdarip olacağı için, transferde abartmamayı seçti, takımın çok da abartmaya gerek bırakmayan bir iskeleti var tabi.
YanıtlaSilBarça ise kendi sistemiyle millete örnek olsa dahi bununla ilgili "Biz de öyle olalım" diyip çat diye transferi kesme hareketine kimse girişmez. O Türk işi olur, yabancı o işi öyle yapmaz. Yapacaksa da sistemli yapar, yavaş yavaş dönüşür. Aniden yarıya indirmez harcamalarını, manzarada gözüken bu oysa ki.
Bizdeki durumun bulanıklığı ve sis altında bırakılması çirkin. Dünya üzerindeki en ketum kulüp yönetimleri sanırım Türk yönetimleridir. Herşey yasak, herşey günah, herşey gizli. Teknik direktörler konuşamaz, oyuncular konuşamaz. TFF neden farklı olsun. Hepsi sadece kazanırken, iyiyken çıkar, böbürlenir ve geri dönerler yerlerine. İşler kötü giderken, çoğunluğun merak ettiği bir konuda soru sorulduğunda hepsi kaybolur. Nitekim bu rakamlar da "Hesap verebilmeyi" gerektirir. Biz hesap sormayı biliriz, vermeyi sevmeyiz.
Hem o bilet ve taraftar rakamları açıklansa, göz var izan var, kayıt dışı biletler çıkacak ortaya, "Taraftarımızın sonsuz desteği" diyenlerin kimlerden bahsettiği anlaşılacak, olmayacak, çirkin olacak. İşine gelmez kimsenin.
real'de bi tavır değişikliği falan yok. naapsalardı, mourinho, di maria, mesut, khedira,canales,carvalho yetmiyor mu. ronaldo,benzema,kaka,higuain,ramos,casillas,albiol,alonso,arbeloa,diarralar,pepelerin yapına ne alsalardı daha, yapmayın abartmayın.reali real yapan para harcamaktır.seneye de sadece maicon'u alsalar olur ama durmayacaklar.ne altyapısı yav güldürmeyin.mourinho ve altyapı:)))
YanıtlaSilharcamalarda da bi azalma olsun artık geçen seneden ve ekonomik sorunlardan dolayı.iki yıl geçer yine başlarlar.barçayı örnek almakmış,bak hele.....