San Siro'nun zemininin birkaç sezon önceki halini hatırlarsınız. Kelleşmiş zemine yamalar yapmışlardı, iki takımın lig, kupa ve Şampiyonlar Ligi trafiğinden nefes almayan sahayı iki sezondur adam ettiler. San Siro yeterli güneş ışığı almadığından çimler tutmuyordu. Çare sahaya yerleştirilen lambalar oldu. İnönü'de Beşiktaş-Bursaspor maçı kağıt üzerinde zevkli geçmesi beklenen bir maçtı. İlk yarısını izlemek azap oldu. Yağmur yüzünden topu dürten 22 adam. Ne olduysa devre arasında oldu. Yağmur durdu ve son restorasyonda drenajı iyi yapılan zemin yağmuru yuttu ve ikinci yarı düzgün zeminde oynandı, harika bir ikinci yarı izledik. Daha bir yıl önce açılan Kayseri'nin zeminini hafta sonunda gördük. Hoş açıldığında da problemliydi. Ayağa pas oynamak mümkün değildi. Futbolcular 5-10 metrelik paslarda bile topu kaldırmak zorunda kaldılar. Gelelim Şükrü Saracoğlu'na. Üstü kapandığından beri San Siro gibi hava sirkülasyonu azaldığından dolayı çimlerin zarar gördüğü söyleniyordu. Devre arasında tedavi niyetine benzer ışık yöntemi kullanıldı. Zarar gören yerler kalıp olarak değiştirildi ama çimin kök tutması gereken süre beklenmeden maç oynandı. Son 2 maçta Fenerbahçe'nin verdiği sakat sayısı 3. Uğur'un diz sakatlığı için Aykut Kocaman ben düzgün zeminde bağlarımı kopardım diyor ama onun kadar iyimser olmamak lazım. Kötü zemin dizin en büyük düşmanıdır. Boşa bastığında dizi de bırakırsın. Benzer sakatlıkları Bülent Akın ve Baliç de zemin yüzünden yaşamıştı. Lugano'nun adale sakatlığını zemine bağlamamak lazım ama zemin o kadar kötü ki birinin burnu kanasa yine bu zemin suçlu olacak. Şükrü Saracoğlu'nun zemini için yıllardır altı bataklık olduğundan çim tutmaz deniyor. Son yağışlardan sonra dere yatağından sızan suların stadın zeminine yürüdüğü de söyleniyor. Aziz Yıldırım'ın zemini ısıtmalı yapacağız açıklaması bu derdin çözümü değil. Isıtmalı zemin karlı, buzlu havalarda avantaj sağlar. Zeminin komple kaldırılıp, işin piri mühendislerin adam gibi drenaj sistemi kurması gerekiyor bu stada. Atatürk Olimpiyat Stadı'nın zemini de iyi durumda değil. Trabzonspor-Manisaspor maçındaki zemin iki maç sonra "Ben de biterim" diyor. Bu noktada pası Flying Dutchman blog'a atıyorum. Belçiklı şirket Desso Sport Systems'in patentini aldığı Desso GrassMaster System hakkında güzel bir post var...
8 Şubat 2010
Derdimiz Zemin
San Siro'nun zemininin birkaç sezon önceki halini hatırlarsınız. Kelleşmiş zemine yamalar yapmışlardı, iki takımın lig, kupa ve Şampiyonlar Ligi trafiğinden nefes almayan sahayı iki sezondur adam ettiler. San Siro yeterli güneş ışığı almadığından çimler tutmuyordu. Çare sahaya yerleştirilen lambalar oldu. İnönü'de Beşiktaş-Bursaspor maçı kağıt üzerinde zevkli geçmesi beklenen bir maçtı. İlk yarısını izlemek azap oldu. Yağmur yüzünden topu dürten 22 adam. Ne olduysa devre arasında oldu. Yağmur durdu ve son restorasyonda drenajı iyi yapılan zemin yağmuru yuttu ve ikinci yarı düzgün zeminde oynandı, harika bir ikinci yarı izledik. Daha bir yıl önce açılan Kayseri'nin zeminini hafta sonunda gördük. Hoş açıldığında da problemliydi. Ayağa pas oynamak mümkün değildi. Futbolcular 5-10 metrelik paslarda bile topu kaldırmak zorunda kaldılar. Gelelim Şükrü Saracoğlu'na. Üstü kapandığından beri San Siro gibi hava sirkülasyonu azaldığından dolayı çimlerin zarar gördüğü söyleniyordu. Devre arasında tedavi niyetine benzer ışık yöntemi kullanıldı. Zarar gören yerler kalıp olarak değiştirildi ama çimin kök tutması gereken süre beklenmeden maç oynandı. Son 2 maçta Fenerbahçe'nin verdiği sakat sayısı 3. Uğur'un diz sakatlığı için Aykut Kocaman ben düzgün zeminde bağlarımı kopardım diyor ama onun kadar iyimser olmamak lazım. Kötü zemin dizin en büyük düşmanıdır. Boşa bastığında dizi de bırakırsın. Benzer sakatlıkları Bülent Akın ve Baliç de zemin yüzünden yaşamıştı. Lugano'nun adale sakatlığını zemine bağlamamak lazım ama zemin o kadar kötü ki birinin burnu kanasa yine bu zemin suçlu olacak. Şükrü Saracoğlu'nun zemini için yıllardır altı bataklık olduğundan çim tutmaz deniyor. Son yağışlardan sonra dere yatağından sızan suların stadın zeminine yürüdüğü de söyleniyor. Aziz Yıldırım'ın zemini ısıtmalı yapacağız açıklaması bu derdin çözümü değil. Isıtmalı zemin karlı, buzlu havalarda avantaj sağlar. Zeminin komple kaldırılıp, işin piri mühendislerin adam gibi drenaj sistemi kurması gerekiyor bu stada. Atatürk Olimpiyat Stadı'nın zemini de iyi durumda değil. Trabzonspor-Manisaspor maçındaki zemin iki maç sonra "Ben de biterim" diyor. Bu noktada pası Flying Dutchman blog'a atıyorum. Belçiklı şirket Desso Sport Systems'in patentini aldığı Desso GrassMaster System hakkında güzel bir post var...
Which of the following European leagues will have the tightest title race this season?
YanıtlaSilBundesliga (GER)
Liga Sagres (POR)
Ligue 1 (FRA)
Premier League (ENG)
Süper Lig (TUR)
http://www.fifa.com/
aceto yer verirse, bu aksam bu iş biter =)
En çetin mücadelenin Türkiye Ligi'nde olmasının bize ne faydası var anlamasım. Gerçekçi olmak gerekirse Bundesliga zaten, diğerlerinde ilk 2 belli hemen hemen.
YanıtlaSilbir kere rengi kahverengi olan zeminde süper lig maçı oynanmaz. adı üstünde yeşil saha diyoruz buna.
YanıtlaSilbülent bey, Rıjkaard 'ın Yalcın'ı suçlaması hakkında ne düşünüyorsunuz. Böyle bi şey çok sık olmaz.
YanıtlaSilSukru Saracogluna en son eski numaralı tribun yapılırken. Cim saha tamamen kaldırılıp altına taslar koyularak, yagan yagmurun hızlı sekilde tahliye olması icin drenaj sistemi olusturulmust. Kadıkoydeki stadın tek sorunu yagmur yagınca yukselen yer altı sularıdır. Yagan yagmurun kalması degil, yagmurla yukselen yer altı sularının zemine basması ve kurbaglı derenin de olusturmus oldugu pis suyun, cimleri oldurerek olusturmus oldugu bataklık sistemidir. Bunun icin yapilacak tek cozum yontemi stadın altından akan yer altı suyunun stada hic karısmadan akabilmesi icin kot farkından kaynaklanan kısımlarda birikme yapan yerlerde popma sistemi kurularak, fazla kalan suyun alta tabakalardan tahliye edilmesidir. Isıtmanın yeterli bir onlem olmayacagına, stadın ustunun tamamen bile kapansa bu sorunun hala olacagını biliyorum.
YanıtlaSil"drenaj" lafını duyunca aklıma There Will Be Blood ve efsane finali geliyor.
YanıtlaSilÜst yapı bu haldeyken bir de altyapıları düşünün. Amatör küme maçlarının bir kısmı yapay çimde, kendi sahası olanlarda da, normal çimde oynanıyor.
YanıtlaSilÇok yakın bir abim, ODTÜ'yü bırakmadan futbola devam etme adına yıllardır bu sahalarda 3.lig, süper amatör gibi kademelerde futbol oynamaya devam ediyor. Dizinden 3 defa ameliyat oldu. Çok yakın arkadaşlarım var 2.lige, 3.lige transfer olacakken benzer sakatlıklar yaşayan.
Federasyon yaptırım uygulamadığı sürece çekeceğiz bu rezaleti. Futbolun ilerlemeyişinde, temponun artmayışında da çok etkili bu durum. Yıldız oyuncuları sadece rakipten korumakla olmuyor bu işler. Önce sağlıklı çalışma ortamı vereceksiniz insanlara.
burada garip olan, fb yönetiminin portakallı ördek'in bildiklerini bilmiyor olması (ya da bilmiyormuş gibi davranması).
YanıtlaSilBen bu yaz San Siro'yu ziyaret ettim ve stadı gezdiren kızcağız yapılan her çalışmaya rağmen zeminin sorunlu oldugunu bu yüzden her sezon başında yeni çim getirildiğini söyledi. Bunu da bir anektod olarak belirtiyim...
YanıtlaSilöncelikle mrcoool'a katıldığımı belirtmek istiyorum. sarı zemin diyorum ben buna, birinci lig maçı izliyorsun zemin bildiğin sarı-kahverengi tonunu almış! en başta burdan düşürüyor seyir zevkini. diğer liglere bakıyorsun zemin yeşil, hiç değilse tribünleri var. bu haliyle türkiye ligini bizden başkasının izlememesine şaşmamak lazım.
YanıtlaSilntvspor'da spor servisi programına bu konuda bilgili biri katıldı yayına. kendisi golf sahaları kuruyormuş dünyanın dörtbir yanına. inceleme fırsatı bulmuş, stadların zeminlerinin felaket olduğunu, ama sorunu çözmenin çok zor olmadığından bahsetti. ş.saraçoğlu zemini için mevcut dereyatagı sorununu zeminin 1.5 metre yükseltilip membran ile (membran su geçirmeyen bi madde) kapatılması gerektiğini söyledi. aynı uygulamayı mısırda bir golf sahasına yapmışlar. membran maaliyeti 50bin dolar gibi birşey. hava sürkülasyonu probleminin birkaç fan ile çözüleceğini anlattı. mevcut denenen yöntemlerin uzun vadeli çözümler olmadıgını söyledi falan. sagolsun izleyen herkesi aydınlattı. ama enteresandır ş.saracoğlu yetklisi seneye milyon euroluk yatırım yapılacagında falan bahsetmiş. nereye niçin verilecek bu para bilmiyorum. bilgi veren beyefendi 300bin dolara bitirmişti işi halbuki :)
Aslinda asagidaki bilgiyi belki aceto'nun da link verdigi Flying Dutchman bloguna yazdigim yaziya da gecmeliydim. Detaya fazla girmek istemedim acikcasi.
YanıtlaSilZemine, yine zeminin altina 20 cm girecek sekilde 20 milyon adet hali saha lifi ekiliyor bu sistemle. Lifler yaziya verdigim postdaki fotoya göre "U" seklinde yerlestiriliyor. Dogal cim kökleri büyüdükce o suni cim liflerine simsiki sariliyor, bu sekilde her ikisi de birbirinden etkilenerek hem suni cim, hem de dogal cim zemine simsiki yapisiyor. Zemin tamamen dogal cimle kapli sahalar givi sert krampon darbelerinden zarar görmüyor, cim yerinden kalkmiyor.
Zaten drenaji iyi olmayan zeminlerde yagmur ya da kar sonralari yasanan zemin yumusakligi zemindeki her türlü futbolcu darbesi, freni, cift dalmasi sonucu yerden kadayif porsiyonlari gibi kalkip sahayi tarlaya ceviriyor.
Desso GrassMaster System de gelip senin drenaj sistemini kuruyor, arti her türlü duruma karsi gelistirdikleri bu sistemle, zeminin düzlügünü ve saglamligini maksimum da tutuyor.
Dedigim gibi uzman degilim, ama zeminin altina iyi bir drenaj ve zemini biraz sertlestirip darbelere karsi biraz dayanikli hale getirmekle bu isi cözmüs adamlar. Bu sistemle zeminin yüzde 3'ü suni cim, yüzde 97'si dogal cim oluyor. O yüzde 97, yüzde 3'le icice büyüyerek, zemini hali saha kivamina getiriyor.
Adamlarin sisteminin websayfalarina iyi bakilip, okunuldugu zaman "Yok Kadiköy günes almiyor, yok cimde bakteri var, yandaki dere problem cikariyor" gibi seylerle ilgisi yok zaten. Yeni nesil stadlarin hepsinde günes problemi var. Yapilari itibariyle günes zemini hic optimum durumda görmüyor. Hepsinin üstleri tribünleri kaplayacak, yagmus, kar düsürmeyecek sekilde dizayn edilmis, günes nasil görecek o zemini, ekvator'da da yasamiyoruz ki. Kuzeye gidildikce günes daha da problem cikariyor. Solar makinalarla o problem zaten cok modern bi sekilde hallediliyor. Bu bütün cim spor zeminlerinde standart bakim altinda siniflandiriliyor zaten.