7 Ağustos 2009

Avrupa Ligi Play-Off Kuraları

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi'nde gruplara kalana dek Avrupa'yı göremeyecek. Seribaşı olanlara nazaran doğala olarak sert rakipler çekti Sivasspor ve Trabzonspor. Toulouse ters takımdır. Lucescu ve takımı da fazlasıyla tanınıyor. Fenerbahçe için de yeşili bol İsviçre güzel kura Tahminlerde sanırım 4 takımın da rakibini bilen yok. Varsa el kaldırsın... İlk maçlar 20 Ağustos'ta rövanşı 27 Ağustos'ta...

Galatasaray-Levadia
Trabzonspor- Toulouse
Shakhtar Donetsk-Sivasspor
FC Sion-Fenerbahçe

Cam Adam Linderoth

Linderoth gerçekten şanssız adam. Ona müzmin sakat değil cam adam demek lazım. Sakatlığı kronik değil. Ağır ameliyat geçirdiği kalça bölgesinden tekrarlamadı. Dizi bu dönemde zayıf kalmış olabilir mi? Her şey olur. Menisküs ameliyatı geçirmeyen futbolcu mu var. Ama bu 2 yıldır top oynamayan Linderoth olunca başka türlü algılanıyor. İsveçli tam bir cam adam. Artroskopiyle 1.5 sürer sahalara dönmesi. Galatasaray bu bölgeye adam alır mı? Her seferinde ilgilenmiyoruz denilen Mehmet Aurelio hiç gelmediyse bu kez gelecektir gündeme. Galatasaray o bölgenin en iyi adamını kaybetti. Üstelik Mehmet Topal da en az 3 hafta oynamaz durumdayken...

Şampiyonlar Lig Play-Off

Şampiyonlar Ligi play-off'u O.Lyon'u da gördü en sonunda. Nerden nereye (!) Panathinaikos en bahtsız bedevi çıktı Celtic ile birlikte. Fiorentina da Sporting Lizbon'u çekince alt tarafta 4 zayıf eşleşme çıktı ortaya. Bu eşleşmelerden gelecek 4 takım da gruplarda averaj takımı olacak. Platini, Şampiyonlar Ligi'ni ufaklar da gelsin derken bunu mu istemişti acaba?

Olympique Lyon (Fransa) - RSC Anderlecht (Belçika)
Celtic (İskoçya) - Arsenal (İngiltere)
Timişoara (Romanya) - VfB Stuttgart (Almanya)
Sporting Lizbon (Portekiz) - Fiorentina (İtalya)
Panathinaikos (Yunanistan) - Atletico Madrid (İspanya)
Sheriff (Moldova) - Olympiacos (Yunanistan)
Salzburg (Avusturya) - Maccabi Haifa (İsrail)
Ventspils (Letonya) - Zürih (İsviçre)
Kopenhag (Danimarka) - Apoel (Kıbrıs Rum kesimi)
Levski Sofya (Bulgaristan) - Debrecen (Macaristan)

Avrupa Ligi Kura Tahmini

Vakit az. 4 takımın rakibini ilk doğru bilene Yiğiter Uluğ'un imzalı bir kitabı - Hatice'ye Mektuplar- blogun hediyesi. Kura çekimi 14:30'da

Trabzonspor'un rakipleri: PSV, Lazio, Basel, Partizan, Toulouse
Fenerbahçe'nin muhtemel rakipleri: S. Liberec, Guingamp, Sion ve Sturm Graz.
Galatasaray'ın muhtemel rakipleri: Lech Poznan, NAC Breda, Amkar, Levadia Talinn ve Teplice.
Sivasspor'un muhtemel rakipleri: Shakthar D, Ajax, Hertha Berlin, Atlethic Bibao ve Cluj.
***
4 bilen yok. 3 bilenler arasında ilk Gento'nun tahminleri. E-posta ile adresini yollamasını rica ediyorum.

Bahadır Akkuzu

Son zamanlarda hiç bu kadar erken başlamamıştım güne. 06:30'da kalkıp kahvaltı ederken gazeteleri okudum. Ayşe Arman'ın Halis Toprak röportajında iştahım kesildi, midem bulandı. İstanbul boş, köprü boş ama Maslak hala kalabalık. Radyospor'da Barış Ertül ile bir saat Serie A ağırlıklı konuştuk. Üstüne bir de gidip yüzdüm yarım saat, cardio'dan kaytardım... Erken kalkınca iyi hissediyor kendini insan. Geldim, gazeteye, ekranı açtım... "Bahadır Akkuzu'yu kaybettik" yazıyor. Kurtalan Ekspres'te herkes birini daha fazla sever ya; benim adamım Bahadır Akkuzu'ydu. Pek utangaç, pek naif... 54 yaşında kalbine yenik düştü. Huzur bulsun öte tarafta. Bir saat önce kendimi iyi hissediyordum, şimdi değil. Çocukluk kahramanlarımdan birini kaybettim..

6 Ağustos 2009

Real Madrid vs. Barcelona

Bugün itibariyle Real Madrid vs. Barcelona'da ideal kadrolar budur. Real Madrid transferi kapattığını söylüyor. Barcelona bir stoper ve ön libero peşinde. İlk kapışma 29 Kasım'da...

Huntelaar Milan'da

İki post aşağıdaki hikayenin devamı. Milan santrfor arıyordu ve listenin 3. sırasındaki adamı aldılar. Luis Fabiano ve Dzeko'dan sonra gelen Huntelaar. Real Madrid devre arasında 27 milyon euro ödemişti. Milan 15 milyon euro ödeyecek. Ödeyecek derken; "Kaka'ın hesabından mahsuben keselim" demiştir Galliani, Perez'e. Huntelaar ne olduğunu anlamadan Real Madrid'den postlandı. Higuain kulübede beklemeye devam edecek. Endüstriyel futbol Huntelaar'ın takımda kalmasını, Raul'un gitmesini emrederdi ama mevzu bayrak adam olunca akan sular duruyor.

Hafta Sonu Futbol

7 Ağustos Cuma
21.00 İstanbul B.B-Beşiktaş / Lig Tv
8 Ağustos Cumartesi
02.25 Toronto-Real Madrid / Trt 1
15:00 İnter - Lazio /RAI Uno
16.25 B.Dortmund-Köln / Trt 1
19.25 Hoffenheim-Bayern Münih / Trt 1
21.00 Sivasspor-Trabzonspor / Lig Tv
22.00 Montpellier-PSG / Kanal A
9 Ağustos Pazar
16.25 Bochum-M.Gladbach / Trt 1
17.00 M.United-Chelsea / Ntvspor
18.00 Lille-Lorient / Kanal A
18.25 Freiburg-Hamburg / Trt 1
19.30 Gaziantepspor-Galatasaray / Lig Tv
21.45 Denizlispor-Fenerbahçe / Lig Tv
22.00 Bordeaux-Lens / Kanal A

5 Ağustos 2009

Andrea Pirlo

Kaka'yı satmış Milan'ın hazırlık döneminde aldığı sonuçlardan sonrası Pirlo'yu da Chelsea'ye göndermesi şaka gibi olurdu. Kaka'dan gelen parayı daha harcama fırsatı bulamamışken ve orta sahada ihtiyar Seedorf dışında takımı ileri itecek adam yokken İngilizlerle pazarlık masasına oturmak bile intihardı. Berlusconi son sözü söyledi. Gelen 20 milyon euroluk teklifi geri çevirdiler. Pirlo, Milan'da kaldı. Chelsea'nin de zaten ihtiyacı yoktu. Ancelotti Londra'da canı sıkılmasın diye istiyordu muhtemelen. Sağlam bir golcü alacaklar ama kim? Dzeko? Luis Fabiano? Huntelaar? Bir takas haberi de Genoa ve Palermo'dan. Kalecileri değiştirdiler. Amelia, Genoa'ya gitti, Rubinho da Palermo'ya...

Sırbistan

Fotoğrafa bakakaldım. Bu kalabalık bir sportif başarı için toplanmış. Futbol olsa pek de fazla anlam ifade etmez. Sırbistan, sutopunda Dünya Şampiyonu oldu. Bu da onun kutlaması. Yarı finalde Hırvatistan'ı 12-11 yendiler. Finalde de İspanya'yı 14-13...

Kim Bunlar?

Premier Lig'den iki futbolcu.... Kim Bunlar? İlk bilene Yiğiter Uluğ'un imzalı bir kitabı benden...
Mikel Arteta ve Xabi Alonso
11:15'de ilk doğru cevabı veren CFG'ye tebrikler. Sağ üst köşedeki e-postaya adresini yazarsa sevinirim. Kitap onundur...

Serie A Curva Kombine Fiyatları

İtalya'da kale arkası tribün (curva) kombine fiyatları. En pahalı kombine garip bir şekilde Catania'da. En ucuz kombineyi satan Udinese, işsiz olduğunu belgeyelere kale arkası kombinesini 40 euro'ya satıyor. Listenin altında Süper Lig takımlarının en ucuz ve en pahalı kombine fiyatlarını da koydum fikir vermek açısından. İspanya listesi de yakında... (1 Euro: 2.10 TL)
Atalanta: 200 euro
Bari: 220 euro
Bologna: 200 euro
Cagliari: 200 euro
Catania: 295 euro
Chievo: 161 euro
Fiorentina: 255 euro
Genoa: 205 euro
Inter: 200 euro (2.kat)
Juventus: 265 euro
Lazio: 220 euro
Livorno: 190 euro
Milan: 180 euro (2. kat)
Napoli: 220 euro
Palermo: 170 euro
Parma: 150 euro
Roma: 235 euro
Sampdoria: 200 euro
Siena: 110 euro
Udinese: 140 euro
***
Fenerbahçe 700-7.000 TL, Beşiktaş 500-6.900 TL, Bursaspor 250-6.000 TL, Galatasaray 475-4.275 TL, Trabzonspor 250-2.500 TL, Diyarbakırspor 750-3.000 TL, Sivasspor 300-1.000 TL, Antalyaspor 60-5.000 TL, Eskişehirspor 280-2.500 TL, Gaziantepspor 150-2.500 TL, Denizlispor 100-550 TL, Gençlerbirliği 60-200 TL, Kayserispor 200-500 TL, Manisaspor 100-1.000 TL, Kasımpaşa 100-500 TL, Ankaragücü 100-1.500 100 TL, İstanbul Büyükşehir Belediyespor 100 TL.

SSCB'de Futbol

"Dinamo Moskova 3-0 kazansın. Goller ikinci yarıda olsun. Birini kafayla, diğerini sol ayakla, üçüncüyü de frikikten atsınlar. " Leonid Ilyich Brezhnev

(Fotoğrafı bulduğum sitedeki notu da paylaşayım: "Bir zamanlar bu fotoğrafı yayınlamanın bedeli Sibirya'daki maden ocaklarına yolculuktu) . Yukardaki cümle sahibine ait değildir...

4 Ağustos 2009

Bugün Xabi Alonso Yarın Kim?

Dünyanın en iyi ligi kabul edilen Premier Lig'in, son 4 yılda 2 Şampiyonlar Ligi finali oynamış, geçen sezonu ligi sallamış kulübü Real Madrid'e teslim oldu. Kop tribünün, Liverpool'un satın alan Amerikalı patronlara etek giydirmesi lazım artık. Kimi şaşırttı ki bu transfer? Artık mide bulandırıyordu çıkan haberler. Real Madrid birini istiyorsa eninde sonunda alıyor, medyası yükleniyor, futbolcunun aklı çeliniyor, başkanı işi bitiriyor. Arbeloa'dan sonra Xabi Alanso da memleketine geri döndü. Dudek'i de sayarsak üçlediler Ada'dan. Eldekilerin ne önemi var k? Geldiğinde bayram edilen Gago mesela. Ya da iki Diarra. Geçen sezon Juventus'un 20 milyon vermeye kıyamayıp gidip 10 milyona Poulsen'i aldığı piyasada Xabi Alonso 10 daha koydu fiyatının üzerine. Yıllık ücreti diğerlerinin yanında hiç sanki 4.5 milyon euro alacak. Üstüne koymak budur işte. Bir zamanlar beraber forma giydiği Nihat çokca da sakatlıklar yüzünden memleketine dönerken, Xabi Alonso fiyatını katlayıp Los Galacticos 2 projesine dahil oldu. İki eski Sociedad'lının kazançları arasında ise sadece 1 milyon euro fark var. Can sıkıcı bir şekilde devam ediyor Real Madrid'in transferleri. Perez harem kuran şeyh gibi... Sıra şimdi Mascherano'da. Arjantinli de Barça'ya gider artık. Aquilani'nin artık yanına De Rossi'yi alıp gelmesi lazım Liverpool'a. Başka da dolmaz o boşluk. Dayıoğlu Gerrard içmesin de; kim içsin bu akşam!

Casillas vs. Eto'o

"Eto'o'nun Inter'e gittiğine sevindim çünkü benim kabusumdu" Iker Casillas

Sercan Premier Lig'de Neden Oynayamaz (!)

Alex Ferguson ve Sercan başlığında Manchester United'ın Bursasporlu Sercan Yıldırım'ı transfer etmek istediği haberi vardı. Temennim teklifin gerçek olması ve Sercan'ın Alex Ferguson ile çalışma şansını yakalayabilmesiydi.

O günden sonraki gelişmelere bakalım. Bursaspor Futbol Şubesi Sorumlusu Mesut Mestan, Sercan için iki Premier Lig takımından resmi teklif aldıklarını ancak oyuncuyu satmayacaklarını bugün Radyospor'da açıkladı. Sercan'ı satmamak kulübün kararıdır, bu fikre katılmaz, saygı duyarsın. Teklifler doğru olduğuna göre Mesut Mestan'ın açıklamalarının devamına bakalım. Mesut Bey, Premier Lig hakkında bizi bilgilendiriyor(!) "Sercan Yıldırım’ın İngiltere’den teklif aldığı belirtiliyor, ama yabancı bir futbolcunun Premier Lig’de oynaması için ülkesinin A Milli Takımı’nda yüzde 70 oranında forma giymesi gerekiyor. Sercan ise genç milli takımlarda forma giydi, ancak A Milli takımda geniş kadroda düşünülmesine karşın bu oranda forma giymedi. "

Manchester United, Bursaspor'a resmi teklif geçiyor ve Alex Ferguson'un ekibi, Sercan'ın Premier Lig'de oynamayacağını bilmiyor. Bu mümkün mü? Üstelik bu kulüp Tosic transferini yapmışken!

O zaman kural nedir? Ona bakalım. Mesut Bey'in %70 dediği oran %75. Son iki yılda bir yabancı oyuncu A milli takımda maçların %75'inde forma giymeli. Peki 5 Nisan 1990 doğumlu Sercan Yıldırım'ın 17 yaşından beri A Milli Takım'ın oynadığı her dört maçın üçünde forma giymesi kolay mı? Değil. İşte bu "kolay" olmayan durumlar için İngilizler bir çare bulmuşlar ama elindeki en değerli futbolcunun geleceği hakkında konuşan Futbol Şubesi Sorumlusu'nun bundan haberi yok. Premier Lig'in sitesine girse ya da google'da arasa halbuki doğru bilgiyi ulaşacaktı.
Şimdi tekrar soralım: Sercan Yıldırım Premier Lig'de oynayabilir mi?
Premier Lig'in statüsünden bakıp adım adım ilerleyelim.
Öncelikle "Work Permit" çalışma iznini şart koşan Premier Lig yönetimi değil. Bu İngilizlerin bir yasası. Sadece futbol değil her alanda belirledikleri kalite standartı var. Kısaca İngiltere'de çalışacaksan İngiltere'ye bizde olandan fazla ne vereceksin?

"Many people wrongly believe that it is the English Football authorities that insist on a Work Permit. It is in fact a British government law that all "foreign" workers apply for residency and a work permit. The rules governing footballers is a special arrangement jointly agreed between the UK Home Office and the English FA to simplify the process and allow football clubs to plan their purchasing based on a set criteria. A Work Permit is not residency. All non EU citizens must also apply for residency as a seperate procedure. This is not special to footballers and the process, as with any inidivudal, examines everything from politcial activities to criminal records to financial dealings."

Gelelim Premier Lig'in yabancı kriterine: A Milli Takım maçlarının %75'inde onbirde başlamak ya da sonradan oyuna girmek. Yedek beklemek sayılmıyor. Ülkenin de FIFA sıralamasında ilk 70 içinde bulunması gerekiyor.

"Criteria for Players : To be eligible for a Governing Body Endorsement under PBS: 1. A player must have played for his country in at least 75% of its competitive “A” team matches he was available for selection, during the 2 years preceding the date of the application; and 2. The player’s country must be at or above 70th place in the official FIFA World Rankings when averaged over the 2 years preceding the date of theapplication"

Evet buraya kadar Bursaspor Futbol Şubesi Sorumlusu Mesut Mestan haklı. Sercan Yıldırım mevcut milli takım kariyeriyle İngiltere'de çalışma izni alamaz.

Peki çıkış noktası var mı? Mesela Sercan'ı isteyen Manchester United, Partizan'da forma giyen ve milli takım şartını yerine getiremeyen 1987 doğumlu Zoran Tosic'i 2009 yılında nasıl transfer etti? Nasıl çalışma izni aldı?

İşte burada "Special talent" dan bahsetmek lazım. Premier Lig kulübü oyuncunun İngiliz futboluna katkıda bulunacağına inandığında kriterlere uymaması rağmen çalışma izni almak için bunu bir kurula götürüyor. Kurul oyuncunun durumunu değerlendiriyor ve olumlu ya da olumsuz bir yanıt veriyor kulübe. Red cevabı alındığı takdirde aynı sezon içinde tekrar başvuru yapılamıyor. İşte Tosic de bu kuruldan geçti ve çalışma iznini aldı. Sercan da bilinen yetenekleriyle bu kuruldan geçer mi; geçmez mi? O kurulun karşısına önce dosyasının çıkması lazım!

Where an application does not meet the published criteria, a club may request a panel to consider the player's skills and experience. In these cases The Football Association will refer the club's evidence to an independent panel. Where possible the club's supporting evidence will be sent to The Football Association and other football bodies in advance for their consideration in order to allow an informed decision. The panel will normally consist of representatives from the relevant football governing bodies together with up to three independent experts.
The panel's terms of reference are:
 To consider whether the player is of the highest calibre.
 To consider whether the player is able to contribute significantly to the development of
the game at the top level in England.The panel will make a recommendation to The Football Association whose decision will then be relayed to the club.
Full terms of reference and roles of the panel members and the club are available to attendees. Clubs should note that, in respect of any application, there will only be one panel available (ie a panel and recommendation, followed by a decision). A club should therefore ensure that all evidence it wishes to present in support of its application is presented to the panel. If the club has previously made an application that was unsuccessful at panel a further panel cannot be requested for the same player during the season. For these purposes a season is deemed to run from 1 June until 31 May.

Sonuç olarak, Sercan'ı uzun zamandır izleyen ve onu takımında görmek isteyen Alex Ferguson ve scout ekibi, futbolcunun durumundan haberdar. Ne yapacaklarını da iyi biliyorlar tabii! Bilmeyen ise; Bursaspor'un Futbol Şubesi Sorumlusu Mesut Mestan...
Türkiye'de kulüpler işte böyle yönetiliyor, genç yeteneklerin önü böyle kapanıyor.
Sercan'ın yerinde olsam aşağıdaki linkteki dosyayı print alır, Futbol Şubesi Sorumlusu Mesut Mestan'ın masasına koymaz, atardım...

GOVERNING BODY ENDORSEMENT REQUIREMENTS FOR PLAYERS

Vieira ve Elano

Ne mevkileri ne ülkeleri ne de tercihleri tutuyor ama aynı başlık altındalar. Patrick Vieira ve Elano Blumer. Vieira denilince ben eski Arsenal kaptanı diyorum, Juventus kariyeri de var elbette ama Inter'de sakatlıklardan dolayı formayı kaybetti artık geri alması da çok zor. Mourinho'nun defterden sildiği adamlardan biri. Bir zamanlar ön libero dediğinde ilk sıraya onun adı yazılırdı. Kurt kocayınca işte... Vieira takım bulamıyor ya da aramıyor. 2010 Dünya Kupası'nda oynayabilmesi için bu sezon bir takımda banko forma giymesi lazım. Herkes Fatih Terim gibi bakmıyor bu oyuna! Vieira'nın Inter'de kapı gibi sözleşmesi var. Yılda 6 milyon euro kazanıyor. Elbette hiçbir kulüp de bu parayı veremiyor. Diğer tarafta Elano var. Galatasaray'ı tercih ederken ilk sebebi 2010 Dünya Kupası'nda forma giymek. Manchester City'de geçen sezon SWP ve Robinho transferleri sonrasında formayı kaybetmişken bu sezon transferde çıldırmış takımda hiç şansının kalmadığının farkındaydı. Seneye 29 yaşında olacak bir futbolcu için akıllı bir hamle. Bu Dünya Kupası'nda oynayamazsa 2014'da 33 yaşındayken arkasından bir ordu yeteneğin yetiştiği ülkede kimsenin yüzüne bakmayacağını iyi biliyor.

Real Madrid'deki 4 Hollandalı

2010 Dünya Kupası öncesinde Hollandalı Milli Takımı'nın oyuncusu Real Madrid'de yeni sezona bir ay kala kapının eşiğinde bekliyor. Robben ve Sneijder dışında kalan dördü kendilerine birer takım bulmak zorunda. Bugüne kadar hiçbir takım da bu yıldızları koparmayı başaramadı. Real Madrid'den gidenler listesinde kimler var? Heinze, Marsilya'ya gitti. Faubert geldiği yere geri döndü. West Ham'a... Saviola ve Javi Garcia Benfica'da. Parejo ve Codina da evlerini değiştirmediler. Getafe'ye gittiler. 4 Hollandalının yüksek ücretleri yüzünden kimse yanlarına yaklaşamıyor. Burada akıllara Cassano geliyor. Real Madrid'den 4.5 milyon euro/yıllık alıyordu. En sonunda Sampdoria "Biz 1.5 milyon ödeyebiliriz" dedi ve Real Madrid 3 milyon euroyu cebinden ödemek zorunda kaldı. Drenthe için Fiorentina, Van der Vaart için Inter ihtimali var. Huntelaar gitmemek için direniyor ve artık ihtiyar denilen Ruud Van Nistelrooy'un adı transferde geçmiyor. Nistelrooy'un bonservisi ne kadar peki? 180 milyon euro!

3 Ağustos 2009

Bu Üçlü Kaç Para?

Chelsea bu 3 adamı istiyor. Bu sezon piyasasında bu adamları paketleyip Londra'ya yollamanın bedeli. Buyursun tahminler... Ben 60+50+20=130 milyon euro diyorum...

Espanyol'un Yeni Stadı

Yeni stadyumlar kulüplere pek hayırlı gelmezler ilk zamanlarında nedense. Ajax, Amsterdam Arena'da Milan'dan 3 yemişti açılıştı. Arsenal, Emirates'de çok çekti. Espanyol ise iyi başladı. Barselona Olimpiyat Stadı'ndan kurtuldular. Artık maçlarını 40 bin kapasiteli Cornella'da oynayacaklar. Stad, UEFA'dan 4 yıldız aldı. Maliyeti 60 milyon euro. Açılış maçında Liverpool ile karşılaştılar ve 3-0 kazandılar.

2 Ağustos 2009

Beşiktaş 0 - Fenerbahçe 2

Ben bu Olimpiyat Stadı'nı sevmiyorum, en naziği bu! 2005'in o muhteşem Şampiyonlar Ligi finalini izlemesem nefret bile edebilir, okkalı bir küfür de savurabilirim. Dünyanın bütün tribün gruplarını getir; bu stadyumda fayda etmez. İki ezeli rakip, ortada Süper Kupa. Yok işte havası, ne yaparlarsa yapsınlar olmuyor. Ben olsam Ali Sami Yen'de oynatırdım bu finali. 2o bin kişi olurdu, kimse eziyette de çekmezdi. Giriş bedava da olsa dolmazdı bu gece stad. Köprüden 5 dakikada geçiyoruz bugünlerde, İstanbul tamtakır. Fenerbahçe'nin yerine gittiği Peace Cup yaramış Beşiktaş'a. İki maçını da izlemedim ama yorumlar olumluydu. O yorumları da ilk yarıda haklı çıkardılar. İki genç bekin tecrübesizliğine, forveti üçlemelerine rağmen yüksek pas yüzdesiyle girdiler oyuna. İlk dakikadaki pozisyon içeride mi dışarıda mı hatırlamıyorum ama faul var orada. Ernst harika; Beşiktaş'ı sırtına alıp taşıyor. Fink'in gelişiyle de rakip sahaya doğru 20 metre kredi kazanmış. Bu ikili, Emre ve Cristian karşısında üstünlük kurunca Fenerbahçe, -Alex de top tutmayınca- ilk yarım saatte ortalıkta yoktu. Beşiktaş ilk yarım saatte arkaya atılan toplardan gol çıkarmalıydı. Roberto Carlos'un uzun sürmesi beklenen sakatlığı Santos'un talihsizliği. Honved maçında beke çekilmişti, bu gece Vederson'un önünde hiç bal yapmadı. Cristian tribünden seyredene kadar yorum yapmayacağım bir adam. Çok fazla sorumluluk almıyor, belki de ilk günlerin çekingenliğidir. Güiza ise 3 gün önce aldığı lokum pasları bu kez bulamadı; ama aynısından Alex'e yolladı ilk yarı. Gidecek mi kalacak mı belli olmayan Bobo ve Nobre ile Beşiktaş'ın Volkan'ı zorlayan pozisyonu da yoktu. Denizli'nin 10.5 numarası gelmediğinden gereksiz bir Nihat hamlesi yaptı ikinci yarı. İçtimadan çıkıp gelmiş; kilosu bol aman dikkat egosu da bol Nihat daha ilk şutundan belli etti kendini. Bu sezon her yerden vuracak geçmiş kariyeri hatrına. İspanya günlerinin acısı da ikinci yarıda çıktı. Oyundan düştü Beşiktaş, Yusuf'suz hiç top tutamadılar. Fenerbahçe de 3 gün önce oynamış ama kondisyon olarak rakibinden hallice. Emre yine erken düşüyor oyundan. Oyuna temkinli giren Daum, ikinci yarıda Denizli'den daha sakin kalmayı başardı. Denizli'nin Holosko hamlesi de işe yaramadı ve forvet dörtlenince -iki kupalı teknik adamın kredibilitesi- orta saha düştü. Herşeye rağmen gol Sivok'un gereksiz bir harakirisinden geldi. O dakikaya kadar sahanın belki de en kötüsü Alex'in penaltısı ve sonlarda Güiza'nın kafasına yapıştırdığı topla gelen ikinci gol. Alex maçın adamı oldu. İki takımın da haftaya lig başlamasına rağmen 2-3 haftaya ihtiyacı var. İyi futbol; sıcakların düştüğü Eylül ayıyla birlikte gelecek. Bugün itibariyle iyi takım, Fenerbahçe ve Galatasaray defansının karışımı, Beşiktaş'ın ön liberoları ve Galatasaray'ın forvet dörtlüsü. Fox TV'nin o kocaman skorbordu, ekranı yarısını kaplayan reklamlar ve geçen sezonun kaybeden iki teknik adamının yorumları, Kupa kadar süperdi (!)

Angola'dan Liverpool'a

2010 Dünya Kupası öncesinde Ocak ayında Afrika Kupası var. Angola ev sahipliği yapıyor. Avrupa'daki liglerin fikstürü ile çakışmasından dolayı FIFA'ya yıllardır büyük baskı var. Dünya Kupası ile aynı yıla gelmesi de cabası. Gelecek organizasyonlarda öncelikle tekli yıllara alıp, büyük turnuvaların oynandığı Haziran ayına çekilmesi planlanıyor. Bu da Afrika'da bir çok ülkeye ters geliyor. 2010'da turnuva 10-30 Ocak tarihleri arasında oynanacak. 3 Büyükler'de Keita yolcu görünüyor. Süper Lig'de devre arasına rastladığından takımları çok da fazla etkilemeyecek. Afrika Kupası'nın elemeleri Dünya Kupası için de geçerli olacağından katılan ülkelerin futbolcularını inanılmaz bir sezon bekliyor. Bir sonraki sezon bir çoğundan hayır gelmez artık. Bu turnuvadan etkilenecek büyük takımlardan biri de Barcelona. Eto'o'yu satmış olmaları bile Guardiola'yı bu dertten kurtarmadı. Orta sahada iki kesici Yaya Toure ve Keita yolcu. Elde de Busquets kalıyor. Barcelona da şimdi Mascherano'yu Liverpool'dan koparmaya çalışıyor. Xabi Alonso diye inleyen Real Madrid de İspanyolu ülkeye geri getirirse; vay Liverpool'un vay Rafael Benitez'in haline... Angola'dan Liverpool'a ancak böyle çıkılıyor!..

Fenerbahçe'deki 8 Brezilyalı Ve...

Andre Santos ve Cristian transferi sonrasında Fenerbahçe konuşulurken gündemin ilk sırasında "bir takımda 8 Brezilyalı olur mu?" tartışması vardı. Olmaz, olmuyor, olmayacak da zaten! 8 rakamı üzerinde kısa vadede bol cümle kuruldu. Öncelikle lige bakarsak sahaya çıkacak maksimum Brezilyalı, Güiza'nın olduğu onbirde beş! Edu'nun mevcut sakatlığı yüzünden gönderileceği haftalar öncesinden belliyken, Honved maçına kombine almadan giren Vederson'un da yolcu olduğu bilinirken gereksiz bir 8 tartışması yürüdü durdu. Evet Brezilya'da örneği çok ama Avrupa'da benzeri yok! Çünkü adamlar büyük liglerdeki kotalara takılıyorlar. Premier Lig'deki Brezilyalı sayısı malum. Milli takım görmemişsen, düzenli oynamıyorsan gitme şansın yok. İtalya'da kadrodan Avrupa Birliği dışı bir oyuncu gitmediği sürece yenisi gelmiyor. İspanya'da 3 kıta dışı oyuncuya yer var oyunda. Üstelik Fenerbahçe'nin teknik direktörü Daum. Bu adamın laptopunda Brezilya liginde oynayan futbolcuların dün ne yediği yazıyor. İki döneminde de kendi tercihi olan transferler ortada. Peki bir takımda aynı ülkeden en fazla yabancı örnekleri neler? Porto'nun al-sat'daki başarısı ortada. Geçen gün 3 kişiye sordum. Herkes Porto'da bol miktarda Brezilyalı olduğunu sanıyor. Adamlar böyle bir izlenim bırakmış. Oysaki onlar Arjantinlilere döndü. Kaç Arjantinli var? Sekiz! Inter'de 5 Arjantinli var. Catania'da İtalyan pasaportlular dahil 8! Yunanistan'da Asteras Tripolis de Tangocu. Onların da kadrosunda 8 Arjantinli var. 8 rakamından devam edeyim. Geçen sezon Liverpool'da İspanyol sayısı 8. (Fernando Torres, Xabi Alonso, Albert Riera, Alvaro Arbeloa, Pepe Reina, Daniel Pacheco, Mikel Dominguez, Daniel Ayala). 1998-1999'da Barcelona'da forma giyen Hollandalı sayısı 8! (Patrick Kluivert, Boudewijn Zenden, Winston Bogarde, Frank De Boer, Ronald De Boer, Philip Cocu, Michael Reiziger, Ruud Hesp). Arsenal'de 7 Fransız var! (Abou Diaby, Bacary Sagna, William Gallas, Mikael Silvestre, Samir Nasri, Gael Clichy, Armand Traore). Geçen sezon Real Madrid kadrosundaki Hollandalı sayısı 6! (Wesley Sneijder, Arjen Robben, Royston Drenthe, Klaas-Jan Huntelaar, Rafael van der Vaart, Ruud Van Nistelrooy). Kabul edelim dünya değişti! Gullit-Van Basten-Rijkaard örneği yetmiyor artık!