30 Mayıs 2009

Nedved aka Nemecek

İki gün önce La Gazzetta dello Sport "Bir sezon daha oynayabilme" ihtimalinden bahsediyordu. İkna etmiş gibiydiler Nedved'i. O sezon ortasında kararını vermiş, Chelsea'ye elendikten sonra da bırakıyorum açıklamasını yapmıştı. Taraftar baskısı, yönetim derken rüzgar ters esmeye başladı ama o bu kez kararlı çıktı. Bugün yaptığı açıklamayla son noktayı koydu. 5 yıl Lazio'nun ardından 8 sezon Juventus. 2003 yılında Şampiyonlar Ligi'nde final gördü, 4 şampiyonluk kazandı; ikisini elinden aldılar. Bir tarihi şampiyonluk da Lazio'da. 36 yaşında bırakıyor benim "Pal Sokağı Çocukları'nın Nemecek'i" dediğim adam... Kral topçular bir bir gidiyorlar, bir garip oluyor insan. Kimi izleyeceğiz ki artık paniği başlıyor... Oluyor öyle. Sonra hayat devam ediyor...

Nilmar'ın Golü

Ben golü anlatmayayım siz izleyin, Nilmar'ın Corinthians'a attığı akıllara ziyan gol. Ayakkabı da iyi fikir. Golün şerefine dizayn etmişler.

29 Mayıs 2009

Sergio Asenjo Atletico Madrid'de

Atletico Madrid'in Şampiyonlar Ligi'ne gidebilmesi için sahasında berabere kalması yeterli. Tabii gelecek sezon kaleciye ihtiyaçları var. Leo Franco'nun Galatasaray'da oynayacağı kesinleşti. Coupet de huzurevine gitmeden önce muhtemelen bir PSG yapacak. Onlar da alabilecekleri en iyi kalecilerden birini aldılar. Zaten Leo Franco'dan vazgeçme sebepleri de bu isimdi. Valladolid'in kalecisi Sergio Asenjo Atletico Madrid'de. Bonservisi için 5 milyon euro ödeyecekler.
***
Transferler resmileşmedi ama Napoli iki büyük bomba patlattı: Quagliarella ve Cigarini. Nedved de büyük bir ihtimalle bir yıl daha devam edecek. Trezeguet ise Marsilya yolcusu. Pirlo da Ancelotti ile Chelsea yolunda...

Wenger Henry'i Neden Bıraktı?

Arsenal'de Henry gittikten sonra Arsene Wenger onun yerini doldurabildi mi? Hayır. Peki sözleşmesinin bitimine daha 2 yıl olan 30 yaşındaki en iyi adamını, vatandaşını neden durduramadı Fransız hoca? Verdiği karara karşı koyamazdım diyor Wenger. Henry geliyor ve "Siz 2-3 yıl sonra büyük bir takıma sahip olacaksınız ama ben bekleyemem. 30 yaşına geldim ve önümüzdeki 2 yıl içinde bir Avrupa Kupası kazanmalıyım." Dünya Kupası'nı, Avrupa Şampiyonası'nı milli takımıyla kazanmış, Galatasaray ve Barcelona'ya finalde kaybetmiş Henry 2006 finalini de İtalya'ya penaltılarla kaybedince gemileri yakıyorAdam bu kadar planlı, programlı işte! Geçen sezonki performansından sonra kimbilir Guardiola'dan başka bir teknik adam gelse Barça ile yollarını da ayırmak zorunda kalacaktı. . 2 gün önce Roma'da kupayı kaldırdığında eksik olanı da yazdırdı kariyerine Henry.

Ancak Kumda Oynarsın

"Sen ancak kumda oynarsın" deriz ya. İşte bu ondan. Maradona'nın oğlu ancak kumda oynayabiliyor bu oyunu...

Milan-Gourcuff-Bordeaux

16 Ocak 2009: Bordeaux'ya satın alma opsiyonunu verdiler ve fiyatı belirlediler: 15 milyon euro. Kaka'yı 150 milyon euroya satan Milan'da onun veliahtı için Bordeaux bu rakamı ödemez mi? Milan dizlerini dövüyorsa bundandır...
***
Milan dizini mi döver, kafasını duvarlara mı vurur bilmem. Bordeaux, satın alma opsiyonunu kullanıp İtalyanları köşeye sıkıştırdı. Milan ancak bu kadar inanmış Fransız oyuncuya. 15 milyon yeter demişlerdi giderken. Bugün çok daha fazla ettiği kesin. 12 gol, 10 asistle Bordeaux'yu sırtlayan Gourcuff, Kaka'nın ayrılma ihtimali varken bile dönmeyi kabul etmedi. Bordeaux'nun ona yıllık 3.5 milyon euro ödeyeceği açıklamasının da bu kararı almasındaki payı büyük tabii...

Hafta Sonu Futbol

30 Mayıs Cumartesi
17.00 Everton - Chelsea (NTVSPOR)
20.00 Denizlispor - Beşiktaş (LİGTV)
20.00 Galatasaray - Sivasspor (SPORMAX)
20.00 Trabzonspor - Fenerbahçe (İZTV-201)
20.00 Konyaspor - Ankaraspor (DİGİ-202-Dönüşümlü)
20.00 Antalyaspor - Ankaragücü (DİGİ-202-Dönüşümlü)
20.00 Gençlerbirliği - Kayserispor (DİGİ-202-Dönüşümlü)
22.00 Caen - Bordeaux (KANAL A-Dönüşümlü)
22.00 Marsilya - Rennes (KANAL A-Dönüşümlü)
31 Mayıs Pazar
16.00 Fiorentina - Milan (NTV)
16.00 Inter - Atalanta (NTVSPOR)
16.30 Nürnberg - Cottbus (KANAL 24)
20.00 Osasuna - Real Madrid (NTVSPOR)
22.00 Santos - Corinthians (SPORMAX)

27 Mayıs 2009

FC Barcelona 2 - Manchester United 0

"Şimdi 3. final... İngiltere ve Fransa'dan sonra şimdi de İtalya'nın başkenti Roma... 92'de ilk onbirde olan Guardiola önde; Aziz Jordi'nin omuzlarında gelecekler Roma Olimpiyat Stadı'na... Abidal ve Dani Alves cezalıymış, kimin umurunda..."
9 Mayıs tarihinde yazdığım Londra-Paris-Roma Hattı başlıklı yazının son paragrafı bu. Bu oyunda böyle tesadüflere her zaman inanırım. Avrupa'nın 3 büyük başkentinde Şampiyonlar Ligi Kupası kaldırdı Barcelona. Seneye final Madrid'de! Onu artık Ramon düşünsün(!)

Guardiola'nın (bkz:Guardiola neyi değiştirdi?) bundan sonraki teknik adamlık kariyeri gerçekten ilginç olacak. Adam artık daha ne yapabilir ki? 38 yaşında, kariyerinin ilk senesinde alabileceği 3 kupayı da aldı.(Bunu başarabilen kulüpler:Celtic, Man. United, Ajax ve PSV) Futbol tarihinde 5 kişi hem futbolcu hem de teknik adam olarak bu kupayı almıştı. Miguel Munoz, Trapattoni, Cruyff, Ancelotti ve Rijkaard. Guardiola 6. oldu. Başaranların üçü Barcelona'dan. Bu da Barcelona'nın 3.Şampiyonlar Ligi Kupası... Altıncı finalinde... Guardiola'nın kupayı Maldini'ye adaması da ayrı bir güzel...2006'da Paris'te kazanan kadrodan sadece 3 adam vardı sahada: Puyol, Eto'o ve Valdes. Iniesta ve Xavi o gün sıralarını bekliyordu. Barça'da Alves ve Abidal olmadan nasıl bir oyun kurgulardı Guardiola? Rakibin en kuvvetli kanadını kapatarak. Eto'o'yu Evra'nın önüne saldı arkasına Puyol'u verdi ve Rooney'li kanat daha ilk 20 olmadan iflas etti. Sağ kanatta O'Shea ve Park karşılarındaki Henry ve Sylvinho'yu rahatsız bile edemediler.

Geriye ne kalıyordu İngilizler açısından? Ronaldo frikik atacak, kornerlerden kafayla işi bitirecekler ya da Portekizli şapkadan tavşan çıkartacak. Fletcher'in yokluğunda Giggs tercihi yaktı santraya gelirken Ferguson'u. Tottenham maçında olduğu gibi oyuna sonradan giren Scholes gibi taşıyan bir adama ihtiyaçları vardı. Bir de lig şampiyonluğuna giderken son haftalarda büyük katkı yapan Carlos Tevez'i kulübede tutup ayıp ettiler. Anderson ne akar ne kokar da; Park inanılmaz kötü olunca ileride top tutamadılar. O top ki karşı tarafa geçtiğinde bir türlü geri alamadıklarıydı. 24-26 arasında Barça temiz bir 30 pas yaptı. Guardiola'nın ihtiyar Sylvinho'dan isteği garantili pas olunca; o da her seferinde sol içe döndü. O topu alacak adam orada Iniesta ve Xavi olunca yine rakibin başını döndürdüler. Golde gereğinden fazla refakat ettiler Iniesta'ya. İndirseler top gitmezdi Eto'o'ya. Tabii Kamerunlu'dan o çalımı yiyen Vidic de ayıp etti. Topa sahip olma istatistiklerinde Marca, %51 Manchester United diyor ama benim inanısım gelmiyor bu rakama.

Barcelona, rakibini standart bir La Liga takımı hüviyetine büründürdü. Premier Lig temposundan La Liga temposuna geçirdikleri Man. United'a "kazanmak istiyorsanız sahada ikinci bir topa ihtiyacınız var" dedirttiler. Sezon boyunca liginin ilk altı sırasındaki takımları hezimete uğratan Barcelona, eksiklere rağmen pas trafiğinde sezon standartının altına düşmedi. Alves'in yokluğunda en az onun kadar iyi oynayan cengaver Puyol'un burada katkısı büyük. Messi'yi kanattan alıp göbeğe koyarak Carrick ve Anderson'un çıkmasını önleyince; Ferguson'un takımı uzun toplara muhtaç kaldı. Barça gibi "top ayağımdan çıksın değil sükseli olmasa da illa ki bir garanti pas vardır" ilkesiyle oynayan bir takım karşısında ne büyük hatadır bu!

Bir Chelsea kadar olamadılar, eşdeğer kalitedeki defans dörtlüsünün önünde Chelsea gibi bir orta sahaya sahip olamadıkları için Xavi-Iniesta karşısında postu deldirdiler. Ferguson gemileri yakmak zorundaydı devre arasında. Sir'in her zaman bir bildiği vardır ama her seferinde doğru değildir işte. Giggs yerine Anderson çıkınca meydan Barça'ya kaldı. Ferdinand-Vidic tandeminin Messi'den bir kafa golü yemesi de bu finalin cilvesidir. Şampiyon Kulüpleri, UEFA Kupası'nı üst üste kazanan takımlar var tarihte. Kimse Şampiyonlar Ligi'nde bunu başaramamıştı. Manchester United'a da yar olmadı. Efsane maçlarla dolu bir sezonda ortaya konan futbolun kalitesinin beklentilerin altında kaldığını söyleyebiliriz ama şimdi böyle bir sezona tanıklık ettiğimiz için şükretmek zamanı...

Finale Doğru

FC Barcelona: Valdés; Puyol, Piqué, Touré, Sylvinho; Xavi, Busquets, Iniesta; Messi, Eto'o , Henry.
Manchester United: Van der Sar; O'Shea, Ferdinand, Vidic, Evra, Anderson, Carrick, Giggs, Park, Rooney , Cristiano Ronaldo

26 Mayıs 2009

Juninho Artık Boşta

Sezon bitiyor. Giden gidene. Fransa'da bir devir kapandı. Juninho artık O.Lyon'un futbolcusu değil! Kulüp Başkanı Jean Michel Aulas bir yılı kalan sözleşmesinin feshedildiğini açıkladı. Sezon ortasından sinyallerini vermişti zaten. Juninho da menajer değiştirip Katar pazarını iyi bilen biriyle anlaşmıştı. 8 sezon 7 şampiyonluk... Ligde 100 gol. 40'ı frikikten... Yarın L'Equipe'in birinci sayfasına poster olur artık. O.Lyon sattığı her ön liberonun yerini doldurdu. Juninho'nun yeri bakalım nasıl dolacak? 34 yaşındaki bu deli adam bizim lige gelse iki sezon ortalığı ayağa kaldırır. Galatasaray Başkanı Adnan Polat ve yönetici Haldun Üstünel, Fransa sınırları içindeydi bugün. Akıllarına gelir mi acaba?

Ancelotti ve Fenerbahçe

Carlo Ancelotti'nin otobiyografisi bugün tanıtıldı. Mourinho için provakatör, İbrahimovic için Pinokyo diyor. 2006'da Real Madrid 3x5 milyon vermiş, gitmemiş. Bir de 10 yıl öncesine dair bir not: "Fenerbahçe'ye imza atmamak için hırsız gibi kaçtım." Hayır nedir, boğazına mı bastı adamlar? (Şehir efsanesine dönmüş bir hikayesi vardır aslında o günün) Detayları kitap elime geçtikten sonra aktarırım artık...

"... come quello del 1998, quando fu costretto a scappare come un ladro da Istanbul per non firmare un contratto coi turchi del Fenerbahce"

Pankart

Real Madrid-Mallorca maçından. Yılın pankartlarından. Herşey için teşekkürler Faubert...

Van Nistelrooy ve Galatasaray?


Hayırlı olsun takla haberimiz. Yarın muhtemelen İspanyol medyası Van Nistelrooy Galatasaray'a gidiyor diye atlanacaktır bu habere. Marca'da çıkan haberin kaynağı ne peki? Milliyet. Yani Çarşamba günü Milliyet'ten çıkma Marca imzalı haberi okuyacağız. Hatta daha ileriye gidip Hollandalı teknik adam Co Adriaanse ile birleştirilebilir. Marca geçen hafta Van Nistelrooy için " Sakatlığı kariyerinin sonunu getirebilir" yorumu yapmıştı Real Madrid kadrosunu değerlendirirken. Galatasaray yönetiminin haberi yok mu?Var. Van Nistelrooy gelir mi? Gelirse bile bile lades olur...

25 Mayıs 2009

Maldini Nasıl Uğurlandı?

Bu fotoğrafı nasıl yorumlarsınız? 25 yıllık Milan kariyerinde San Siro'ya son kez çıkan bir adamın hüznü mü?
Yoksa 901 kez giydiği Milan formasıyla kendi stadından uğurlanırken yuhalanan bir adamın "Yazıklar olsun" bakışı mı?
Biz ikincisini alalım isterseniz!
"Dün San Siro'da 70 bin taraftar efsane kaptanları Maldini'yi alkışlarla uğurladı" çok fazla uğraşmadan yazılabilecek bir fotoğraf altı. Peki gerçek bu mu?
Maldini, dün San Siro'da Curva Sud tarafından yuhalandı. Diğer tribünler Maldini'yi alkışlarken veda turunda Curva Sud'un önüne gelen Maldini'ye küfür de yağdı, "Sadece Franco Baresi" tezahüratı da. Maldini bu tribünü diğer tribünlere şikayet etti el kol hareketleriyle, "O. cocukları" dedi onlara. Curva Sud " Paralı asker dediklerinden alkış mı bekliyorsun" pankartı ve Baresi pankartları açtı. Maldini takım arkadaşlarının omuzlara alma teklifini kabul etmedi. En çok üzülen de Ancelotti idi sanırım. Koşar adımlarla soyunma odasına gitti Milan kaptanı. Roma'nın kazanması çok da önemli değildi ama Curva Sud, Maldini'nin San Siro'daki son maçını kabusa çevirdi.
Dertleri ne peki? 25 yıllık bayrak adamlarına neden bunu yaptılar? Maldini'nin La Gazzetta'ya verdiği bir röportajı unutmadılar. 2 yıllık bir hesaplaşma bu aslında. Maldini, Curva Sud'de yer alan taraftalara paralı asker demiş ve takımı baltaladıklarını iddia etmişti. San Siro'da tribün desteğinin olmadığını ve tribünün rant kapısı olduğundan dolayı rahatsız olduğunu söylemişti. Haksız mı? Haklıdır tabii. Curva Sud kabul eder mi? Görülüyor ki, hayır! Onlar Maldini'yi "Tek kaptan Baresi" diye uğurladılar, Maldini de "Onlardan biri olmadığım için gurur duyuyorum" diye cevap verdi. "Onlardan biri" Gattuso ne düşünmüştür acaba?

380 Günde Boavista

Fotoğraf geçen sene Mayıs ayından. Portekiz'de Boavista'nın küme düşürüldüğü gün. 380 gün geçmiş aradan. Boavista, Portekiz 2. liginin son haftasında sahasında 4-1 mağlup oldu. Berabere kalmayı başarabilseler ligde kalacaklardı. Averajları yetmedi; 3. lige düştüler. Bu amcanın hali nicedir şimdi?..

Messi'nin Final Kramponları

Adidas CD F50i . Modelin adını yazarken de fotoğrafına bakarken de elektronik bir aletten bahsediyor gibi geldi bana. Messi'nin Roma'da Şampiyonlar Ligi finalinde giyeceği kramponlar bunlar. İçindeki ayaklar önemli tabii..

Mourinho

Bu Madrid medyası adama 30 yıllık karısını da boşatır, herşeyi yapar vallahi. Kafayı taktılar mı, sonuna kadar gidiyorlar. Real Madrid teknik direktör arıyor. Mourinho %99.9 Inter'de kalacağım diyor. Adamlar 0.1'i alıp Mourinho Inter ile boşanıyor diye manşetlerine çakıyorlar. Üstelik Mourinho'nun 5 şartını da tek tek yazmışlar (!) Inter'de 9 milyon euro kazanıyor, Ibra'yı istiyor vs... Mourinho bugün Cagliari deplasmanında kulübede oturmayacak. Kenardaki yedek bankta oturacak. Sezon boyunca ekibinden kameralar önünde görünmeyen, medyaya konuşmayanlara yedek kulübesini bırakıyor. "Onlar bütün sezon emek verdiler, adlarını bile bilmiyor olabilirsiniz ama bugün kulübeyi onlar hakediyor" diyor. "Adanalı" delikanlı adam...

La Liga'da Son Hafta

Şampiyon Barcelona, Osasuna'ya kıyağını geçti. Maça başlayan onbirlerini özellikle aldım bloga. Eto'o'nun gol krallığında iddiası olmasa o da oynamayacaktı. Çarşamba Roma'da finale çıkacak takımın sahaya Messi-Xavi ile çıkacak hali yoktu tabii. Osasuna en berbat fikstürü olan takımdı. Hala da yırtamadılar. Son hafta sahalarında Real Madrid ile oynuyorlar. O ender gelişen ataklarla başlarına bela oldukları Real Madrid bakalım Barcelona gibi yol verecek mi onlara? Sporting'in şansı küme düşmüş Recreativo ile oynuyor olmaları. Betis de kurtarmak için Valladolid'i yenmek zorunda. Tablo ilginç. Osasuna ve Sporting kazanırsa, daha rahat gibi duran Getafe ve Valladolid'den biri bir anda kendini 2. ligde bulabilir. Getafe de Santander deplasmanına gidiyor. Barcelona Şampiyonlar Ligi finali uğruna gol rekorunu feda etti. 104 golleri var ve son hafta rekor için 4 gole ihtiyaçları var. Deportivo La Coruna deplasmanına gidiyorlar. Olmaz artık... Atletico Madrid Şampiyonlar Ligi'ni garantiledi gibi. Valencia dışarıda kaldı...