16 Aralık 2009
Sen Git Baban Kalsın
Futbolda baba-oğul ilişkisinden bu kez zarar gören bir oğul var. Getafe'de forma giyen Adrian Gonzalez 'i ara transferde takımdan yolluyorlar. Sebep kötü performansı değil. Teknik direktörün babası olması. Bizim kısaca "Michel" diye bildiğimiz, kafa kağıdında yazan adıyla Jose Miguel Gonzalez Martín del Campo 'un oğlu olan 21 yaşındaki orta sahaya Getafe taraftarı kafayı takmış. getafe başkanı Angel Torres de çareyi ikiliyi ayırmakta bulmuş. Başlıkta dediğim gibi: Sen git baban kalsın" Benzer bir hikaye yıllar önce Barcelona'da Cruyff'un oğlu için söylenirdi. Elbette ki babası kadar yetenekli değildi ama her zaman babası sayesinde o formayı giydiği yazılıp çizildi. Babasıyle birlikte Barcelona başkanı Nunez tarafından kapı önüne koyuldu ama Camp Nou'da tezahüratlar onların lehineydi. Blog arşivinde meraklısına Babalar ve Oğulları başlığı altında konuyu inceleyen bir post mevcut.
Jordi Cruyff M.United'da da forma giydi bu durumda ya bugün yere göğe sığdırılamayan Ferge arızalı ya da Jordi'de uzaktan görülemeyen birşeyler var.
YanıtlaSilMichel'in başka yönleri de vardı;
YanıtlaSilhttp://heryolroma.blogspot.com/2009/11/neler-donmus-serhat-ya-07.html
bugün de abedi pele'nin oğlu ilk maçında marsilya'da lorient'a gol attı
YanıtlaSilAlt başlığa yorum yapılamadığından buraya yazmak zorunda kaldım. Bence "yüzleşme" yanlış bir başlık olmuş. Zira Almanlar yahudi soykırımını kendilerinin değil nazilerin yaptığını söyler. İkincisi de bence yahudi soykırımında naziler kadar ingiltere ve fransa'nın da suçu olduğu. Eğer I. dünya savaşı sonunda o kadar açgözlü davranmayıp, Almanlara biraz nefes alma imkanı verselerdi, nazilerin iktidara gelmesi mümkün olmaz ve böylece 6 milyon yahudi de gaz odalarında öldürülmemiş olurdu.
YanıtlaSil2006 dünya kupası öncesinde kranjcar'lara da olmuştu. baba krancjar hırvatların başındayken oğlunu almıştı kadroya. dedikodular oldu tabii, torpil ayağına. yalnız niko dibini düşürmüştür dedikoducuların, orası ayrı.
YanıtlaSil