Yiğiter abinin dediğini yaptım, Bulgar vizemi eksik etmedim, vurdum kendimi yollara. Üç yıl önce beraber gitmiştik fuara, hatırlarsın. Bitmek bilmemişti o gün de yol. Kitap fuarına gitmesem pişman oluyorum abi, gidince de bin pişman. Okullardan paketlenip getirilmiş öğrenci grupları da olmasa zaten kimseler yok fuarda. İletişim'in standında kitabını görünce gülümsedim. Allah seni inandırsın, gününü kazımamışım kafama; ama aylardan Kasım'dı sen gittiğinde. Kitabın kapağını araladım, bir kez daha biyografini okuyabilmek için. O gün bugünmüş abi. Senin gittiğin gün. İnsan kitap fuarında ağlar mı abi? Okuduğum kitabını "Bizim İçin Oyna"yı bir kez daha aldım. Ağrıma giden sen bu kitabı yazarken yanı başında olan ben, sana bu kitabı imzalatamadım. Bak insan canın da sağolsun diyemiyor... Bizim buralarda herşey aynı abi, tatsız, tutsuz. Selam ederim.
başınız saoLsun aceto abi ...
YanıtlaSilİnanılmaz bir yazı . Okurken duygulandım .
YanıtlaSilMekanı cennet olsun..
YanıtlaSilsaLsa
Ruhu şaad olsun,bir yıl ne çabuk geçti.Ulan lanet olası 2008 bizden neler götürdün bir bilsen :(
YanıtlaSiltaksimdeki fuarı beylikdüzüne taşıdılar okumaya başladığımdan beri her sene giden ben o vakitten beri fuar göremiyorum maalesef...
YanıtlaSilRuhu şaad olsun..
YanıtlaSilSevgili Mehmet Ali Gökaçtı... Nur içinde, ışık içinde yatsın..
YanıtlaSilgözümden yaş geldi. nur içinde yatsın.
YanıtlaSil