reklam gelirlerini sportif gelirlere eklemek mantıklı gelmiyor baz alınması gereken kulübünden aldığı para. şimgi takım içi dengelerle kafayı pek bir bozmuş olan mehmet demirkol geldi aklıma. "lincoln'ün şu kadar aldığı takımda sabri'yi bilmem ne kadara oynatamazsınız" deyip durur. nedense hep galatasaray'dan örnek verir. ibrahimoviç'in 12 milyon aldığı takımda santon veya materazzi ne kadar alıyor acaba? veya materazzi "ibra o kadar alıyorsa o oynasın da kurtarsın takımı" deme hakkına sahip midir?kalemi olan yazıyor işte biz de dahil.
Ben konu ile ilgili ilk yazısından beri Demirkol'un Lincoln-Sabri değil, Lincoln-Arda kıyaslaması yaptığını, bunun da anlaşılmak istenmediğini düşünüyorum... Lincoln-Sabri pek anlamlı değil ama Lincoln-Arda oldukça anlamlı görünüyor kanımca. Hakikaten hangisi daha değerlidir Galatasaray için ve hangisi ne kadar alır? Bir bilen elbet alınan rakamı yazar buraya. Ancak hangisinin Galatasaray için daha değerli olduğu sorusunun yanıtı subjektif sanırım herkes adına.
Şöyle devam edelim: Yarın Arda'nın 5 milyona satıldığı açıklansa mı yoksa Lincoln'ün 5 milyona satıldığı açıklansa mı daha mutsuz olur bir Galatasaray taraftarı? Ve bu oyunculardan birinin aldığı para diğerinin aldığı paranın kaç katıdır? Mevkiler çok mu farklıdır? Bilen birisi, mesela Aceto yazsın hakikaten şu rakamları. Kaptanlık konusunu gündeme getiren Sabri miydi Arda mıydı bu arada, onu da hatırlayamadım, hatırlayan varsa yazsın o da, bilelim. Bu kadar kabak gibi ortada olan bir örnek niye anlaşılmak istenmiyor onu da anlayabilmiş değilim kendi adıma. Benim eksikliğim olsun.
Making Movies albümünde, yanılmıyorsam "Hand in Hand"de demişti Mark Knopfler: "Oh I can read between the lines". Günahlarımdan biri belki de...
@hebenneka öncelikle sorunuza cevap vereyim benim gözümde elbette arda daha değerlidir. lakin burda sayın demirkol'un üzüm yemek değil bağcı dövmek istediğini düşünüyorum. dünyanın hiçbir takımı yoktur ki tamamen adil bir ücretlendirme yapsın ve/veya yapabilsin. sayın demirkol'un kendi taraftarı olduğu takımdan bir örnek vermek gerekirse bildiğim kadarıyla david gökhan gönül'ün 2 katı kadar bir para alıyor. hatta bu sezon sonunda kulüp ücretinde iyileştirme yapacaktı gökhan'ın. buna rağmen david'e yaklaşacağına inanmıyorum. takıma katkıları açısından bakıldığında gökhan david'in çok önündedir. elbette oynadıkları mevki, yerli-yabancı ayrımı burda önemlidir ama bu eşitsizlik az önce de söylediğim gibi kolay çözülecek bir konu değil. çok uzun yazdım sözün özü sadece galatasaray'a has olmayan bir durumun tek mağduru galatasray gibi gösterilmesidir derdim. yoksa takımda en çok kazanması gereken adam bence hakan balta, servet, topal ve arda'dır ama piyasa gerçekleri böyle demiyor maalesef...
Ronaldo: 12 milyon Euro, Kaka: 9 milyon Euro. Bu, bu sene Kaka'nin o zaman Ronaldo takimi kurtarsin diyecegi anlamina mi geliyor?
Futbolcular sozlesme yaparlarken kimse baslarina silah dayamiyor. Sozlesme yapilirken en onemli etken futbolcularin menajerleri. Isinii iyi yapan menajerlere sahip olan futbolcular hem daha iyi sartlara hem de daha yuksek maas iceren kontratlara sahip oluyorlar. Futbolcular babalarini menajerleri yapmayi birakmali, profesyonel olarak bu isi yapan sirketlere/sahislara yonelmeliler.
real madrid in son iki yıldız transferinden sonra milan ve kaka başlarını taşlara vuruyorlardır heralde real in ronaldo için verdiklerinden sonra, hem bonservise hem de oyuncuya yaklaşık 1.5 katını verdiler. ronaldo nun 13 aldığı yerde kaka 9 mu almalı? peki raul ne alacak bu yeni dönemde?
Yazmaya değer bulup açıklıkla yazdığınız için teşekkür ederim.
Demirkol enteresan adam. Tuttuğu takım belli ancak hemen her takım taraftarı tarafından okunuyor. Ne var ki tutmadığı takım hakkında yazdığı eleştirel bir yazıda suçlanmaya başlanıyor.
Açık söyleyeyim, yazıyı sabah alelacele okuduğumda aklıma Arda gelmedi, yazı bir Lincoln eleştirisi gibi geldi ama pek o da değildi sanki. Jeton, akşamüstü sakin kafayla okuma fırsatı bulunca düştü. Yine de tam emin olamamıştım ki daha sonra Lig Tv’de “Haftanın Renkleri” isimli programda açıkça Arda’nın adı verilerek aynı konu işlenince emin oldum. Bu arada konuyu üstü kapalı dile getiren Demirkol’a tepki yağarken açık açık Arda’nın adını verenlere ve Arda’nın haklı olduğunu söyleyenlere bir tepkiye de rast gelmedim bugüne kadar(Melih Şendil, Cem Şengül, Esat Yılmaer ve şu an Habertürk isimli gazetenin spor müdürlüğünü yapan Serdar isimli bey, soyadı aklıma gelmedi, program da çok iyi değil ama Aceto’dan önce olduğu için seyrediyorduk işte :)
Tümüyle adil ücretlendirme yapan bir takıma rastlayamayacağımız görüşünüze itiraz edemem. Zaten bir takımın ücretlendirme politikası konusunda ne söylenirse söylensin subjektif kalacaktır, her taraf kendince haklı noktalar ortaya koyacaktır. Deivid-Gökhan kıyaslamasına ise pek katıldığımı söleyemem. Belirttiğiniz üzere bence de Gökhan’ın takıma katkısı daha fazladır. Ancak yine belirttiğiniz üzere oyuncuların mevkileri de farklıdır. Bunların ötesinde ise Demirkol’un yaptığı başka bir şey vardır kıyaslamada: “Yıldız oyuncu” titri.
Arda da Lincoln de skora gol ya da asist katkısı ile doğrudan etki etme potansiyelleri çok yüksek oyuncular ve her ikisi de “takımın yıldızı” kategorisinde oynadıkları mevki itibarı ile. Fener’den benzer örnek vereceksek mesela Alex ile karşılaştıracak bir adam bulmalıyız, ama yok. En çok yaklaşabilecek örnek Guiza-Semih karşılaştırması olabilir o minvalde. Ya da Beşiktaş’ta Delgado-Yusuf kıyası olabilir. Fakat ne Yusuf’un ne de Semih’in şikayetleri olmadı, bir kenara not edilmesi gereken bu belki de: Fener ya da Beşiktaş’tan bir oyuncunun mağdur olduğunu iddia etmemesi, bir oyuncunun bundan rahatsızlığının bilinmesi yalnızca Galatasaray’a has olmuş...
“Piyasa gerçekleri”ni düşünürsek Deivid-Gökhan kıyası öncelikle oyuncuların mevki farkları ve bunun yarattığı beklenti farkı açısından Lincoln-Sabri kıyası derecesinde olmasa da havada kalıyor. Benim açımdan düşündürücü olan; dönen tartışmalarda ya da yorumlarda tüm absürdlüğü ortada olmasına karşın Lincoln-Sabri ve benzeri kıyaslara sıkı sıkıya yapışılmasına, bir başka deyişle Demirkol’un “futbol dünyasından bihaber bir aptal” yerine konmasına karşın Arda örneğinin hiç ama hiç gündeme getirilmemesi olmuştu. “Acaba Arda örneği akla gelmediğinden yorumların o yönde yaplıdığı mı yoksa yapılacak en kolay yorum o olduğundan mı Arda örneğinin akla gelmediği” sorusu ise üzerinde düşünülmesi gereken bir konu gibi görünüyor.
@ aceto
Kusura bakma, blogger'da bir sorun olduğu mesajını aldığım için tekrar göndereceğim, fazlalıkları yarın silmeye çalışırım.
o değil de hocam, reklam işlerini yardırmışsın iyice, allah arttırsın. blogun günden güne geldiği noktayı izlemek, fm'de 16 yaşında keşfettiğin adamın 25 yaşında dünyanın bir numarası olmasını izlemek kadar keyif verici.. :D
Ibrahimovic'in 2. sırada yer alması Moratti'nin insiyatifi işte. Bana kalsa ilk 20'de dahi yer almaması gerekiyor kazanç bazında. Şuraya bak Zlatan ve yıllık 12m £! Yok artık daha neler.
3-4 ay boyunca okuduğum yazılardan bu blogta yorum yapan insanların %70 inin futbolu takip etmediğini anladım...(takip etmemesi en nazik yorum sanırım)aceto popülerliğinin kurbanı olmaya başladı...çünkü öyle yorumlar görüyorum ki hemen üste baktığımda kullanıcı isminin bir osman şenher efendime söyliyim bir gürcan bilgiç imzalı olduğunu hissettiriyor bu düşünceler...Bu blogun EĞER bir amacı varsa o da kafalardaki futbol kültürünü yeniden inşa etmekti.sen bunun için uğraşıyordun.ama gözüken o ki yolun daha çok uzun umarım başarılı olursun...
H.Sukur Inter donusu Flash tvde A.Cakir'in bir programina katilmsti. Orada, zamaninda Juventus transferinin neden olmadigini konustular. Para konusunda yasanan anlasmazliklarla ilgili teklif edilen rakamlarin samimi olmadigini, zaten basina beyan edilen rakamlara ek olarak adini unuttugum bir ada devletinden banka hesabina para yatirildigini soyleyisi dun gbi gozumun onunde. "Biz bunlari o zaman da biliyorduk, benle ciddi ilgilenmediler, o yuzden anlasamamistik" gibi laflar etmisti. İtalyada hala oylemidir bilmiyorum ama Hakanin boyle bir hikaye uydurmasi mantiksiz.
vergileri düştük mü?
YanıtlaSiltürkiye'de bazı futbolcuların aldığı paraların ne kadar yalandan ve haksız olduğunun ispatı.
YanıtlaSilnba'de ki maaslarin yaninda sonuk kaliyor.
YanıtlaSilamerika'lilar asil spor ekonomisi katilleri.
reklamsız böyledir de bi de reklamlarla bekleriz.
YanıtlaSilreklam gelirlerini sportif gelirlere eklemek mantıklı gelmiyor baz alınması gereken kulübünden aldığı para.
YanıtlaSilşimgi takım içi dengelerle kafayı pek bir bozmuş olan mehmet demirkol geldi aklıma. "lincoln'ün şu kadar aldığı takımda sabri'yi bilmem ne kadara oynatamazsınız" deyip durur. nedense hep galatasaray'dan örnek verir. ibrahimoviç'in 12 milyon aldığı takımda santon veya materazzi ne kadar alıyor acaba? veya materazzi "ibra o kadar alıyorsa o oynasın da kurtarsın takımı" deme hakkına sahip midir?kalemi olan yazıyor işte biz de dahil.
@ mre
YanıtlaSilBen konu ile ilgili ilk yazısından beri Demirkol'un Lincoln-Sabri değil, Lincoln-Arda kıyaslaması yaptığını, bunun da anlaşılmak istenmediğini düşünüyorum... Lincoln-Sabri pek anlamlı değil ama Lincoln-Arda oldukça anlamlı görünüyor kanımca. Hakikaten hangisi daha değerlidir Galatasaray için ve hangisi ne kadar alır? Bir bilen elbet alınan rakamı yazar buraya. Ancak hangisinin Galatasaray için daha değerli olduğu sorusunun yanıtı subjektif sanırım herkes adına.
Şöyle devam edelim: Yarın Arda'nın 5 milyona satıldığı açıklansa mı yoksa Lincoln'ün 5 milyona satıldığı açıklansa mı daha mutsuz olur bir Galatasaray taraftarı? Ve bu oyunculardan birinin aldığı para diğerinin aldığı paranın kaç katıdır? Mevkiler çok mu farklıdır? Bilen birisi, mesela Aceto yazsın hakikaten şu rakamları. Kaptanlık konusunu gündeme getiren Sabri miydi Arda mıydı bu arada, onu da hatırlayamadım, hatırlayan varsa yazsın o da, bilelim. Bu kadar kabak gibi ortada olan bir örnek niye anlaşılmak istenmiyor onu da anlayabilmiş değilim kendi adıma. Benim eksikliğim olsun.
YanıtlaSilMaking Movies albümünde, yanılmıyorsam "Hand in Hand"de demişti Mark Knopfler: "Oh I can read between the lines". Günahlarımdan biri belki de...
@hebenneka
YanıtlaSilöncelikle sorunuza cevap vereyim benim gözümde elbette arda daha değerlidir. lakin burda sayın demirkol'un üzüm yemek değil bağcı dövmek istediğini düşünüyorum. dünyanın hiçbir takımı yoktur ki tamamen adil bir ücretlendirme yapsın ve/veya yapabilsin.
sayın demirkol'un kendi taraftarı olduğu takımdan bir örnek vermek gerekirse bildiğim kadarıyla david gökhan gönül'ün 2 katı kadar bir para alıyor. hatta bu sezon sonunda kulüp ücretinde iyileştirme yapacaktı gökhan'ın. buna rağmen david'e yaklaşacağına inanmıyorum. takıma katkıları açısından bakıldığında gökhan david'in çok önündedir. elbette oynadıkları mevki, yerli-yabancı ayrımı burda önemlidir ama bu eşitsizlik az önce de söylediğim gibi kolay çözülecek bir konu değil.
çok uzun yazdım sözün özü sadece galatasaray'a has olmayan bir durumun tek mağduru galatasray gibi gösterilmesidir derdim. yoksa takımda en çok kazanması gereken adam bence hakan balta, servet, topal ve arda'dır ama piyasa gerçekleri böyle demiyor maalesef...
Ronaldo: 12 milyon Euro, Kaka: 9 milyon Euro. Bu, bu sene Kaka'nin o zaman Ronaldo takimi kurtarsin diyecegi anlamina mi geliyor?
YanıtlaSilFutbolcular sozlesme yaparlarken kimse baslarina silah dayamiyor. Sozlesme yapilirken en onemli etken futbolcularin menajerleri. Isinii iyi yapan menajerlere sahip olan futbolcular hem daha iyi sartlara hem de daha yuksek maas iceren kontratlara sahip oluyorlar. Futbolcular babalarini menajerleri yapmayi birakmali, profesyonel olarak bu isi yapan sirketlere/sahislara yonelmeliler.
real madrid in son iki yıldız transferinden sonra milan ve kaka başlarını taşlara vuruyorlardır heralde real in ronaldo için verdiklerinden sonra, hem bonservise hem de oyuncuya yaklaşık 1.5 katını verdiler. ronaldo nun 13 aldığı yerde kaka 9 mu almalı? peki raul ne alacak bu yeni dönemde?
YanıtlaSil@ mre
YanıtlaSilYazmaya değer bulup açıklıkla yazdığınız için teşekkür ederim.
Demirkol enteresan adam. Tuttuğu takım belli ancak hemen her takım taraftarı tarafından okunuyor. Ne var ki tutmadığı takım hakkında yazdığı eleştirel bir yazıda suçlanmaya başlanıyor.
Açık söyleyeyim, yazıyı sabah alelacele okuduğumda aklıma Arda gelmedi, yazı bir Lincoln eleştirisi gibi geldi ama pek o da değildi sanki. Jeton, akşamüstü sakin kafayla okuma fırsatı bulunca düştü. Yine de tam emin olamamıştım ki daha sonra Lig Tv’de “Haftanın Renkleri” isimli programda açıkça Arda’nın adı verilerek aynı konu işlenince emin oldum. Bu arada konuyu üstü kapalı dile getiren Demirkol’a tepki yağarken açık açık Arda’nın adını verenlere ve Arda’nın haklı olduğunu söyleyenlere bir tepkiye de rast gelmedim bugüne kadar(Melih Şendil, Cem Şengül, Esat Yılmaer ve şu an Habertürk isimli gazetenin spor müdürlüğünü yapan Serdar isimli bey, soyadı aklıma gelmedi, program da çok iyi değil ama Aceto’dan önce olduğu için seyrediyorduk işte :)
Tümüyle adil ücretlendirme yapan bir takıma rastlayamayacağımız görüşünüze itiraz edemem. Zaten bir takımın ücretlendirme politikası konusunda ne söylenirse söylensin subjektif kalacaktır, her taraf kendince haklı noktalar ortaya koyacaktır. Deivid-Gökhan kıyaslamasına ise pek katıldığımı söleyemem. Belirttiğiniz üzere bence de Gökhan’ın takıma katkısı daha fazladır. Ancak yine belirttiğiniz üzere oyuncuların mevkileri de farklıdır. Bunların ötesinde ise Demirkol’un yaptığı başka bir şey vardır kıyaslamada: “Yıldız oyuncu” titri.
Arda da Lincoln de skora gol ya da asist katkısı ile doğrudan etki etme potansiyelleri çok yüksek oyuncular ve her ikisi de “takımın yıldızı” kategorisinde oynadıkları mevki itibarı ile. Fener’den benzer örnek vereceksek mesela Alex ile karşılaştıracak bir adam bulmalıyız, ama yok. En çok yaklaşabilecek örnek Guiza-Semih karşılaştırması olabilir o minvalde. Ya da Beşiktaş’ta Delgado-Yusuf kıyası olabilir. Fakat ne Yusuf’un ne de Semih’in şikayetleri olmadı, bir kenara not edilmesi gereken bu belki de: Fener ya da Beşiktaş’tan bir oyuncunun mağdur olduğunu iddia etmemesi, bir oyuncunun bundan rahatsızlığının bilinmesi yalnızca Galatasaray’a has olmuş...
“Piyasa gerçekleri”ni düşünürsek Deivid-Gökhan kıyası öncelikle oyuncuların mevki farkları ve bunun yarattığı beklenti farkı açısından Lincoln-Sabri kıyası derecesinde olmasa da havada kalıyor. Benim açımdan düşündürücü olan; dönen tartışmalarda ya da yorumlarda tüm absürdlüğü ortada olmasına karşın Lincoln-Sabri ve benzeri kıyaslara sıkı sıkıya yapışılmasına, bir başka deyişle Demirkol’un “futbol dünyasından bihaber bir aptal” yerine konmasına karşın Arda örneğinin hiç ama hiç gündeme getirilmemesi olmuştu. “Acaba Arda örneği akla gelmediğinden yorumların o yönde yaplıdığı mı yoksa yapılacak en kolay yorum o olduğundan mı Arda örneğinin akla gelmediği” sorusu ise üzerinde düşünülmesi gereken bir konu gibi görünüyor.
@ aceto
Kusura bakma, blogger'da bir sorun olduğu mesajını aldığım için tekrar göndereceğim, fazlalıkları yarın silmeye çalışırım.
sanırım 3 sene sonra listenin tepesine messi otururuz. bu formuyla giderse senede 15 milyon gibi bir rakam öngörüyorum :)
YanıtlaSilo değil de hocam, reklam işlerini yardırmışsın iyice, allah arttırsın. blogun günden güne geldiği noktayı izlemek, fm'de 16 yaşında keşfettiğin adamın 25 yaşında dünyanın bir numarası olmasını izlemek kadar keyif verici.. :D
YanıtlaSilIbrahimovic'in 2. sırada yer alması Moratti'nin insiyatifi işte. Bana kalsa ilk 20'de dahi yer almaması gerekiyor kazanç bazında. Şuraya bak Zlatan ve yıllık 12m £! Yok artık daha neler.
YanıtlaSil3-4 ay boyunca okuduğum yazılardan bu blogta yorum yapan insanların %70 inin futbolu takip etmediğini anladım...(takip etmemesi en nazik yorum sanırım)aceto popülerliğinin kurbanı olmaya başladı...çünkü öyle yorumlar görüyorum ki hemen üste baktığımda kullanıcı isminin bir osman şenher efendime söyliyim bir gürcan bilgiç imzalı olduğunu hissettiriyor bu düşünceler...Bu blogun EĞER bir amacı varsa o da kafalardaki futbol kültürünü yeniden inşa etmekti.sen bunun için uğraşıyordun.ama gözüken o ki yolun daha çok uzun umarım başarılı olursun...
YanıtlaSillan ben bu kadar para kazancam en iyi hatunu kaldırırım da neyse.
YanıtlaSilBu rakamlar ne kadar gercek?
YanıtlaSilH.Sukur Inter donusu Flash tvde A.Cakir'in bir programina katilmsti. Orada, zamaninda Juventus transferinin neden olmadigini konustular. Para konusunda yasanan anlasmazliklarla ilgili teklif edilen rakamlarin samimi olmadigini, zaten basina beyan edilen rakamlara ek olarak adini unuttugum bir ada devletinden banka hesabina para yatirildigini soyleyisi dun gbi gozumun onunde. "Biz bunlari o zaman da biliyorduk, benle ciddi ilgilenmediler, o yuzden anlasamamistik" gibi laflar etmisti. İtalyada hala oylemidir bilmiyorum ama Hakanin boyle bir hikaye uydurmasi mantiksiz.