"Madrid'de herkes Robinho'nun ayağına bakıyor" deyip maçı izlemeye gittim dün akşam. Sezon başında 3 Hollandalı transferiyle kabuk değiştiren Real Madrid, Kara Şubat'ın ardından Şampiyonlar Ligi'ne de veda etti. Cam Adam Robben, Sneijder-frikiklerde onu çok aradılar- ve Van Nistelrooy sakat olunca Schuster'in de fazla yapabileceği birşey yoktu. Roma yedek kulübesinde oturan Giuly gibi bir adamları bile yoktu maalesef. Roma'nın orta sahasını sayarken insan hiç bitmeyecek gibi hissediyor. Bu takıma karşı oynanacak oyunun temel kuralı kanatları kullanmak. Ama kimle? Robben olsaydı Roma'nın işi bu kadar kolay olmazdı. Bekler Salgado ve Heinze adam gibi iki orta bile kesemediler. Göbekte Guti'nin yüzünü kaleye döndürmediler, döndüğünde de rakip kaleye 50 metre uzaktaydı Guti.
Van Nistelrooy'un yay çevresindeki al-ver lerini çok aradılar. Juan ve Mexes'den bırak kafa topu almayı Raul top bile tutamadı. Robinho'nun ayağına bakmak zorunda kaldılar ki bu bir İtalyan takımı karşısında nereden baksak acizlik. Gago ve Dİarra'yı rakip sahaya göndermeyen, Baptista-Guti-Robinho ve Raul, 4 kişiyle gol arayan Schuster'in hesabı basitti, 1 gol lazımdı tur için, onu atıp üstüne yatacaktı. Olmadı. Spalletti'nin çok koşan onbirinde Taddei gibi bir adam bile Aquilani'den sonra en çok koşan oluyorsa, olabiliyorsa bu takımı çeyrek finali haketmiştir. Sağbekte Cicinho ve yerine giren ve 2. golün asistini yapan Panucci iki eski Real Madrid'li.
2 nefis şutu ve Guti'yi çileden çıkartan oyunuyla Aquilani, Tonetto'nun ilk goldeki ortasında ön direğe koşup topu arkasındaki Taddei'i atmasını işaret eden Totti ve oyuna girdikten sonra Real Madrid savunmasıyla kedi-fare gibi oynayan Vucinic ve artık standart olan mücadeleleriyle De Rossi ve Perrotta, İtalyan bayrağını çeyrek finale taşıdı. 2 yıldır Kaka'yı almak için yırtınan Real Madrid, sezon başında kapının önüne koyduğu Baptista ile idare ederse olacağı budur. Bir zamanlar frikiklerde topun başına R.Carlos Figo, Zidane, Beckham gelirdi şimdi Baptista! Sevilla'dan sonra Madrid'de mikrofon başında olan İlker Yasin'in medeni cesaretine hayranım. Roma'lı Mancini için "top taşıyamayan, hızlı olmayan, ceza sahası içinde gol vuruşu yapabilen" tanımı yorumculuk tarihine geçmiştir. Galiba ilk kez seyretti...
Van Nistelrooy'un yay çevresindeki al-ver lerini çok aradılar. Juan ve Mexes'den bırak kafa topu almayı Raul top bile tutamadı. Robinho'nun ayağına bakmak zorunda kaldılar ki bu bir İtalyan takımı karşısında nereden baksak acizlik. Gago ve Dİarra'yı rakip sahaya göndermeyen, Baptista-Guti-Robinho ve Raul, 4 kişiyle gol arayan Schuster'in hesabı basitti, 1 gol lazımdı tur için, onu atıp üstüne yatacaktı. Olmadı. Spalletti'nin çok koşan onbirinde Taddei gibi bir adam bile Aquilani'den sonra en çok koşan oluyorsa, olabiliyorsa bu takımı çeyrek finali haketmiştir. Sağbekte Cicinho ve yerine giren ve 2. golün asistini yapan Panucci iki eski Real Madrid'li.
2 nefis şutu ve Guti'yi çileden çıkartan oyunuyla Aquilani, Tonetto'nun ilk goldeki ortasında ön direğe koşup topu arkasındaki Taddei'i atmasını işaret eden Totti ve oyuna girdikten sonra Real Madrid savunmasıyla kedi-fare gibi oynayan Vucinic ve artık standart olan mücadeleleriyle De Rossi ve Perrotta, İtalyan bayrağını çeyrek finale taşıdı. 2 yıldır Kaka'yı almak için yırtınan Real Madrid, sezon başında kapının önüne koyduğu Baptista ile idare ederse olacağı budur. Bir zamanlar frikiklerde topun başına R.Carlos Figo, Zidane, Beckham gelirdi şimdi Baptista! Sevilla'dan sonra Madrid'de mikrofon başında olan İlker Yasin'in medeni cesaretine hayranım. Roma'lı Mancini için "top taşıyamayan, hızlı olmayan, ceza sahası içinde gol vuruşu yapabilen" tanımı yorumculuk tarihine geçmiştir. Galiba ilk kez seyretti...
Aslında Fener maçından sonra İlker Yasin'le İlgili buraya tamamen iyi niyetle yazdığım ama zannedersem orda (ki bence az bile kalır) bir kelime yüzünden yayınlanmayan yorumumda durumu anlatmaya çalışmıştım ama gel gör ki aynı işkenceyi Real-Roma maçındada yaşttı bize kendisi. Leverkusen maçlarını da aynı kişi katletmiştir ayrıca...
YanıtlaSilAnlamadığım; bir insan nasıl olur da bukadar sene bukadar maç seyredip anlatır ve bukadar futbol fukarası olur inanılmaz birşey. işin dediğiniz gibi ilginç olan kısmı da adamın Avrupa futbolundan sonderece uzak olup konuyla ve futbolcularla ilgili "ulema" tarzı, tamamen gerçek dışı şeyleri çok rahat söylüyor olması.Bence bu medeni cesaretten ziyade "Cahil Cesareti".
Saygılar.
Bülent
raul'un attigi gol %100 ofsayt, bu da boyle biline.
YanıtlaSilUzun zamandır futbolun içinde olupta,futboldan anlamayan adam olurmu.Mancini için söylediklerine ilkokul çocukları güler.Sanırım ikili ilişkileri ve patronlarla yakın ilişkileri sayesinde bulunduğu yerde.
YanıtlaSilcok yerinde bi analiz. maç içinde ben de aynı şeyleri aklımdan geçirdim. romanın -abartıp- totti'yi de dahil edersek 6'lı orta saha blogunu göbekten delmeye imkan yoktu. kanatları kullanmak gerekirdi ama kimle? robben yok, kısmen de olsa orda oynayabilecek sneijder yok, hatta bekte ramos bile yok. salgado artık bitik bi adam, ne bindirecek hali var, ne de topu kesecek yeteneği. heinze zaten hiç bi zaman hucum gucu iyi olan bi bek olmadı. ruud'un sırtı donuk oyunu ve bitiriciligi de olmayınca real'in işi allah'a kalmıstı. e bu sonuc da surpriz olmadı bu şartlarda.
YanıtlaSilromanın taktiği gayet güzel işliyor. kalabalık orta saha ve nerdeyse santrforsuz bir 11. manchesterdan sonra roma kupanın en büyük adayı bence.
YanıtlaSilumarım çeyrek finalde eşleşirler :) tamamen fener açısından bakıorum olaya :)
madrid robinhoya, barça messiye bakıo, barçanın bi sonraki turda işi gerçekten zor.
pepeninde mancini karşısındaki acizliği seyredilmeye değerdi...
nistelroysuz madrid hakkaten çok etkisiz kalıo, baptistanın bu takımda ne işi var onuda anlamış değilim bu arada!!!!
ilker yasin için ben hiçbişey demek istemiorum, türkieyde bunlardan çok var zaten alışkınız napalım 90 dakka katlanıoruz işte..
sevilla macinda da jimenez, fabiano yerine renato yu alinca gökhan telkenar, "jimenez bir baska forvetini alıyor oyuna" dedi.. sırt numarası 11 ya.. allah ım noolucak bu halimiz ???
YanıtlaSililker yasin galiba o sözleri mancini için değil de guti için söyledi. maçı izlerken baya sinirlenmiştim guti nasıl top taşıyamıyor diye. ben mi yanlış duydum acaba?
YanıtlaSilRoma ve Spaletti, 4-2-3-1'in yıllardır savunucusu ve futbol sahalarındaki en güzel de örneği..
YanıtlaSilSchuster de 100 milyo €'ya yakın transferleriyle, böyle bir düzen tutturdu Madrid'de, Barça deplasmanı dahil neredeyse bütün bir sezon 4-2-3-1 oynadılar.
Açıkçası Roma'nın neden 4-2-3-1'i Madrid'e karşı bu kadar ezici oynadığını açıklamak zor.
Madrid'in balon olma ihtimali çok kuvvetli görünüyor, biraz daha yumuşatırsak, taktiğin, sistemin orijinal uyarlayıcısı, sonradan görmeyi bir güzel hazmetti diyebiliriz. :)
Yavuz bunla İlker TAHSİN diye iyi dalga geçiyo...Fazla abartıyo diyodum ama İlker Yasin hızla İLKER TAHSİN'e dogru yolalıyor :)))
YanıtlaSilŞampiyonlar ligi gibi izlemesi zevk veren bir kupayı sunan insanlar bunlar maalesef, ilker yasin, sabri ugan, gökhan telkenar... Hiç bir avrupa maçı izlememiş olabilirsiniz-işi bu olsada- fakat maçtan önce hiç mi çalışma yapmıyorlar bunlar? Biri kurtarsın bizi bunlardan
YanıtlaSilÇoğu arkadaş bahsetmiş i.yasin gibi insanlardan neler çektiğimizi resmen kalıbımı basarım bunlar bizim gibi hiçbir avrupa liglerinden haftalık 5-6 maç seyretmiyorlardır ş. liginide yayınlamasalar onuda seyretmezler biliyorum inşallah bunun gibi sözde medya mensubları tez zamanda hayatlarımızdan çıkarlar (iddia ediyorum Türkiye de bırakın futbolu sporun hiçbir branşında EKOL olamamızın nedeni bu medya yüzündendir)
YanıtlaSil