Roma, Livorno deplasmanında. De Rossi ve Pizzaro cezalı. Onlar olmayınca Totti'ye son pası kim atack? Livorno hırs yapmış, darağacından aldıkları hocaları için oynuyor. Golleri penaltıdan. Lucarelli tekrar ettirilen penaltıyı yine sağ direğin dibine vuruyor. Lucarelli ve sağ! Totti 2. yarıda makasla beraberliği buluyor. Uzatmalarda Totti-Gallante kapışması uefa finalinde Adams-Hagi didişmesinin bir benzeri. Kaşınan Gallante, kırmızıyı gören Totti. Saha kenarında kendisini sakinleştirmeye çalışan kondisyoner Vito Scala'yı elinin tersiyle itiyor. Scala sırtüstü yerde. Totti'nin yine bokunu çıkardığı bir pazar öğleden sonrası. Hafta ortasında da kendisine yan bakan Mancini'ne ziktir git demişti kulüpten. AS Roma da el mecbur bonservisini belirlemiş Mancini'nin: 20 milyon euro.
sevgili aceto balsamico;
YanıtlaSilburaya aktardığın haberleri ve onları aktarış biçimini zevkle okuyoruz, takip ediyoruz. şahsen italya kültürüne ve bu lige olan yüksek bağımlılığımdan dolayı, belki senin buraya yazı yazarken aldığın zevki almama sebep oluyor.
ama totti'ye çirkef deme. bunu yapma; çünkü dünyada ondan bir tane daha yok. efsane diye tanıdığımız adamlar futbol benliklerini milyon dolarlara satarken, o hep olmak istediği yerde kaldı, hep oynamak istediği gibi oynadı. sevenleri de bu yüzden sevdi zaten. tam da oğlunun kahramanı olmak isteyen bir baba misali performansının karesini almışken haketmiyor bu lafı.
olayı bir de ben özetleyeyim. livorno bize yansıyan makyajlı yüzüyle, tam da senin anlattığın gibi radikal okuyan yeni nesil futbol yorumcularının ve sevenlerinin favori takımıdır. ama güzel bir takım değildir. güzel futbol oynamazlar; rakiplerini güzel ağırlamazlar. zaten bu sene ellerinde filippini, grandoni, galante, lucarelli gibi italya'nın tasdikli delilerini toplamış durumdalar.
maçın son dakikasında galante totti'yi dirsekliyor. zaten milletin üstüne oynamayı sevdiği bir adam totti. belki bizim gördüklerimizden çok daha fazlasını o biliyor. iki sene evvel darbelerden şişmiş, davul olmuş bileklerini roma kanalına gösterirken insanlar gördüğüne inanamadılar. di canio tokat attı, kart bile görmedi. lafa gelince totti italya'da ağa, paşa. kağıda bakınca en çok kırmızı görenlerden biri.
dirseği yiyen totti, futbol aşkını dolarlarla ölçen kahramanların "profesyonellik" diye adlandırdığı traşa girmiyor, galante'ye sen ne yapıyorsun bilader diyor. müdahele yok, buna rağmen cart diye kırmızı kart patlıyor suratına. adamın fitili daha da atıyor. tıpkı yapmadığı bir faul sonrası gördüğü sarıya itiraz eden hagi'nin ikinci sarısından sonra çıldırması gibi.
soyunma odasına giderken de, yakın dostu-canı ciğeri-sağ kolu vito scala'dan çıkarıyor hıncını. "bu dakikadan sonra tutulacak adam ben değilim" diyor bir nevi.
totti saf adamdır, amatör adamdır; ama doğal adamdır. orada vito scala'yı iterken gördüğümüz ifade ondan başkasına ait değildir ve oradadır. tıpkı bu zamana kadar verdiği bütün tepkiler bunların yanında mancini'ye gösterdiği gibi. salakça şeyler yapar ama hiçbir şeyi sebepsiz yapmaz. o hareketi gerçekten yapma hakkını hissettiklerinden başka da kimseye yapmaz.
her mevkisi 20 milyon dolar eden rakibiyle uğraşırken, onlarla bizat yapıcağı maça çıkmama ihtimalini belirten bu olay sonrasında, belki de en net açıklamayı yere düşen scala yapmış: "benim totti ile aramda bir sorun söz konusu bile olamaz. bizim aramızdaki muhabbet böyle bir şeyle sarsılacak değil. hafta boyunca kuzeni çok ciddi bir rahatsızlık sebebiyle hastanedeyken de ben onun yanındaydım. arkadaşlar böyle anlarda belli olur".