“Regillio
Simons’u hatırlar mısınız?” diye sorsam sanırım Hollanda’da yaşayan gurbetçi
vatandaşlarımız dışında kimse “Evet” diyemez. “Kim o?” diyorsunuz, biliyorum o
zaman Simons’un hikayesiyle başlayalım. Bugün 44 yaşında olan Regillio Simons,
1993-2005 yılları arasında Hollanda’da orta sıra takımlarda forma giymiş bir
santrfor, 12 yılda attığı toplam gol sayısının 22 olduğunu da eklersem sanırım
hikayenin baş kahramanı olmadığını anlarsınız. 22 golün 4’ünü bir maçta PSV
Eindhoven’a atmak dışında parlak bir futbol hikayesi olmayan Simons’un yolu
artık oyunun sahnesinden inmiş bir kulüpten de geçmiş. Amsterdam
Türkiyemspor’da üç sezon geçiren Simons, kulüp 2009’da kapanınca ailesiyle
tatil için gittiği İspanya’da kendi kaderini değil ama bilmeden oğlunun geleceğini
inşa etti. Alicante’deki tatilde eşiyle birlikte İspanya’ya yerleşmeye karar
veren Regillio Simons oğlunu Barcelona kulübünün alt yapı seçmelerine götürdü.
Geçen hafta Hollandalı bir annenin İspanyol eşinden olan oğluna Marco van
Basten’e olan hayranlığından dolayı oğluna Marco adını verdiğinden bahsetmiştim
siz. O Marco, bugün Real Madrid’in parlayan yıldızı Marco Asensio işte…
Hollandalı Simons Ailesi de Barcelona’nın unutulmaz yıldızı Xavi Hernandez’e
hayran oldukları için ikinci çocuklarına Xavi adını vermişler..
Barcelona
altyapısı, akıllara “La Masia” olarak kazınan futbol fabrikasından yetişen
Xavi, Iniesta, Messi, Puyol, Pique, Pedro, Fabregas ve Busquets gibi
yıldızların ardından son 2-3 sezonda yaşanan tıkanma İspanya’da herkesin
dilinde. Katalan kulübünün alt yapısından eskisi kadar yetenekli oyuncuların
yetişmediği bir futbol gerçeği… Bojan Krkic’den Münir’e, Samper’den Roberto’ya
çok isim çıktı A takıma ama hiçbiri kalıcı olamadı, kalan Sergi Roberto da taraftara göre “evlat” kontenjanından forma
giyiyor… Bir zamanlar OIeguer’in giydiği gibi…
Xavi Simons
işte tam da bu yüzden hikayenin baş kahramanı. 14 yaşındaki Xavi’nin daha A
takıma yükselmesine çok var ama daha bugünden Instagram’da 400 bin takipçisi
var ve İspanya’da onlarca profesyonel futbolcudan çok daha popüler bir futbol
fenomeni. 10 yaşından beri Chelsea, Manchester City gibi İngiliz devlerini
peşinden koşturuyor ama babası onu Barcelona alt yapısında tutmaya kararlı.
Gelin onun sözleriyle devam edelim biraz: “Futbolcu
menajerleri her yerde. 10 yaşındayken de bana ulaşıp oğlumun menajeri olmak
istediler. Kramponlar, futbol malzemeleri ve inanılmaz paralar teklif ettiler.
Maalesef futbol dünyası böyle, bunu durduramazsınız.”
Regillio
Simons haklı çıktı, geçen hafta Barcelona tesislerine dünyanın en çok kazanan
ve kazandıran menajerlerinden biri geldi. Hollanda’ya göç eden Güney İtalyalı
bir ailenin oğlu olan Mino Raiola, garsonluktan futbolcu menajerliğine uzanan
gençlik yıllarında Dennis Bergkamp’ı Inter’e satarak sesini duyurmayı başarmış
bir futbol simsarıydı. Bugün Zlatan İbrahimovic’ten Pogba’ya, Donnarumma’dan
Lukaku’ya birçok süper starın menajeri olan Raiola, yeteneğin de paranın da
kokusun almıştı. Barcelona 15 yaş takımında forma giyen Xavi Simons’u bugüne
kadar babası temsil ediyordu ama Raiola, Barcelona’nın tesislerinden kendisini
el sallayarak uğurlayan Xavi’yi çoktan ikna etmişti bile…
Biraz da sözü Xavi’ye bırakayım ve Barcelona
altyapısını anlatsın bize: “Ailelerimiz
haftada bir idman izleyebiliyor. Sahada hakemi kandırmamız kesinlikle yasak.
Gol attığımızda bireysel sevinç yasak, hocamıza koşmamız gerekiyor. Bir kez
golden sonra dans ettik, teknik direktörümüz kenarda çok sinirlendi. Kamplara
ve turnuvalara ailemizin gelmesi yasak ve otele girdiğimizde cep telefonlarına
teslim etmemiz gerekiyor. Playstation oynamamıza izin var ama o da ancak takım
olarak bir salonda toplandığımızda.”
Sabah
07:15’te tesislerden kalkan okul servisini kaçıranların o gün idmana alınmadığı
Barcelona altyapısının gözbebeği Xavi Simons… Gelecekte bir Xavi Hernandez
olacak mı? Ya da 16’sına geldiğinde Fabregas’ın Arsenal’e bonservissiz gittiği
gibi La Masia’nın arka kapısından menajer Raiola ile birlikte kaçıp bir İngiliz
kulübüne imza mı atacak? Bunu bize zaman gösterecek.