7 Haziran 2014

Brezilya 2014 / F Grubu


ARJANTİN
Güney Amerika'da futbol tarihi boyunca Brezilya ile ezeli rekabeti yaşayan Arjantin, kulüp kariyerinde her şeyi kazanan Messi'li kadrosuyla Dünya Kupası'nı kazanmak için hazır. Grubu da onları fazla hırpalamayacak gibi. Carlos Tevez'in alınmadığı forvet hattında 5 oyuncunun bu sezon attığı gol sayısı 124. Messi-Agüero-Higuain üçlüsü ve sezonu yüksek form grafiğiyle tamamlayan Angel Di Maria savunmaların kabusu olacak. Teknik direktör Sabella'nın takım üzerinde büyük otoritesi var. Oyun planını "Biz topa sahip olmayı isteyen bir takım değiliz. Kaotik bir oyun yapımız var. Sahada anarşi yaratma peşindeyiz" şeklinde açıklıyor. Avrupa'da tutunamayan Gago'nun milli takım için önemli bir isim olduğu ortada. Defans göbeğinde Garay ve Fernandes de çok üst düzey stoperler. 

BOSNA HERSEK
Bosna Hersek ilk kez Dünya Kupası finallerine katılıyor ama kimse onlar için çantada keklik diyemez. Son 10 yılda Avrupa'nın büyük liglerine ihraç ettikleri oyuncular ve Safet Susiç yönetimindeki sağladıkları istikrar onları Arjantin'in ardından grupta şanslı kılıyor. 2010'da Play- Off'ta Portekiz'e elenip finallerinden kapısından dönmüşlerdi. Susiç, 4-4-2'den vazgeçmiyor ve bu sezon Manchester City'i golleriyle şampiyon yapan Edin Dzeko ve partneri Vedad İbiseviç ile forvet hattını kuruyor. Serie A tornasından geçmiş Pjanic ve Lulic'li orta sahanın önünde yolu bizim topraklardan da geçen Misimoviç var.Gaziantepspor forması giyen Medunjanin'in de defansın önünde yeri garanti. 

İRAN
Carlos Queiroz, 1992'de şampiyon olan Portekizli gençlerin hocasıydı. Her zaman iyi bir ikinci adam olmayı başardı. 2011'den beri İran'da olan Portekizli hoca, yurt dışında doğmuş oyuncuları kadroya aldığı için medyanın hedefi olmuştu. 1978, 1998 ve 2006'da geldiği finallerden gruptan çıkamayan ve tek galibiyetini 98'de ABD'yi yenerek alan İran, savunma ağırlıklı bir takım. Hollanda'da yetişen genç golcüleri Reza ve orta sahada tecrübeli isim Nekounam önemli ayakları ama temposu düşük olan İran'ın bu grupta işi çok zor. 

NİJERYA
Afrika'da eleme gruplarında Fildişi Sahili ile birlikte yenilgi yüzü görmeden grubundan lider çıkan ve Dünya Kupası'na gelen Nijerya, geçmişteki jenerasyonlarını arıyor. Stephen Keshi yönetiminde son iki yılda ayağa kalkan Nijerja'nın en önemli silahı Fenerbahçeli Emenike. İki kanatta Musa ve Moses gibi hızlı adamları var ve orta sahanın göbeğini Mikel-Onazi ikilisiyle tutuyorlar. Grupta Bosna Hersek ile ikincilik mücadelesi verecek.





Brezilya 2014 / E Grubu




Fransızların Dünya Kupası'nda ortası yok. 1998'de şampiyon olan kadro, 2002'den gol atamadan dönmüştü. 2006'da İtalyanlara finalde penaltılarla kaybettiler ve 2010'da futbol oynamaktan daha çok soyunma odasında çıkan isyanla vakit kaybedince maç kazanamadan evlerinin yolunu tuttular. Teknik direktör Dechamps, 98'de kupayı kaldıran takım kaptanı. Play-Off'ta 2-0'ın rövanşında Ukrayna'yı 3-0 ile geçerken bir golleri ofsayttı, zaten 2010'a da Henry'nin elle attığı golle gitmişlerdi. Takımın temel direği Juventus'ta forma giyen genç Pogba. Ribery bu takımın vitesiydi ancak sakatlığı kupaya gelmesine engel oldu. Her şeye rağmen kadrolarındaki isimler Avrupa'da üst düzey takımlarda forma giyiyorlar ve düşebilecekleri en iyi grupta yer alıyorlar.

ŞAKİRİ PATLARSA ŞANSLARI ARTAR Yunanistan ile birlikte Avrupa'da defansif oynadığı için eleştirilen milli takımların başında gelen İsviçre, 2010'da şampiyon İspanya'yı grupta mağlup ederek turnuvaya girmiş ama gruptan çıkamamıştı. Hitzfeld, orta sahada İtalya Serie A'nın sertliğinde pişen Gökhan İnler ve Behrami'yi kullanıyor. Sağ bekleri Lichsteiner de kıtanın en iyi defans oyuncularından biri. Şakiri bu turnuvada patlama yaparsa şansları artar. Son 15 maçta kalelerinde sadece 9 gol gördüler ama urnuvada ülkenin efsane golcüsü Alexander Frei'ı arayacaklar. Kosova doğumlu Xhaka'ya dikkat.

EVDEKİ RAKIMI ARARLAR Ekvador, Güney Amerika elemelerinde evindeki maçlarda rakım avantajını çok iyi kullanan bir takım, deplasmanlarda ise döküldüler, iyi forvetler yetiştiriyorlar ama defans için bunu söyleyebilmek mümkün değil. İlk kez 2002'de finallere gelen ve grupta sonuncu olan Ekvador, 2006'da grupta iki maç kazanmış, son 16'da İngilizlere kaybetmişti. Teknik direktörleri Kolombiyalı Rueda'nın futbolculuk kariyeri amatör düzeyde kalmış, Honduras ile yaptıkları onu bu seviyeye taşıdı.Takımın Avrupa tornasından geçmiş ismi Manchester United'lı Valencia. Sol açıkları Montero'ya dikkat.

PREMİER LİG DESTEKLİ HONDURAS Bir Kolombiyalı teknik adam da Honduras'ın başında var. Luis Fernando Suarez'in takımı, eleme grubunda üçüncü olup arka arkaya ilk kez finallere gelmeyi başardı. 2010'da galibiyet alamamışlardı. Sol bekleri Celtic'de forma giyen İzaguierre kaliteli adam. Orta sahada Premier Lig'de forma giyen Palacios ve Espinoza var. Forvet hattında Carlo Costly- Bengston elemelerde 16 gol attı ama bu grupta tek forvet oynamaları muhtemel. Fransızların bu gruptan güle oynaya çıkması lazım. İkincilik için favorim Ekvador. 





5 Haziran 2014

Brezilya 2014 / D Grubu


İspanya, Hollanda, Şili'li B Grubu'na "Ölüm grubu" etiketini bırakmayan bir grup varsa o da D Grubu... İtalya, İngiltere, Uruguay ve Kosta Rika'lı grubun toplamda 7 Dünya Kupası var. İtalyanlar, kazandıkları 2006'nın da favorisi değildiler ama kupa tarihinde 12 yılda bir final oynayıp, ikisinden birini kazanma gelenekleri var! Bu yüzden 2018'e dikkat. Cesare Prandelli, turnuvanın taktik zeka olarak en iyi teknik adamlarından biri. Cannavaro- Maldini-Nesta'lı jenerasyon sonrasında aynı defans kalitesine sahip olmadıkları doğrudur. Mancini, Vialli, Baggio, Del Piero ve Totti gibi büyük yetenekleri de yok ama bir futbol klişesinin içine her zaman doldururlar: İtalya her zaman iyi bir turnuva takımıdır. Rossi'nin alınmadığı forvet hattında Balotelli-Cassano görev yapacak gibi görünüyor. Prandelli iki beyin ile oynayacak, Verratti ve Pirlo. Yaş ortalaması yüksek bir takım ve enerjileri zorlu final yolunda onları nereye kadar taşır bilinmez. Her daim sorun adam olan Balotelli, iyi bir turnuva geçirirse bu kadro kalitesiyle son 8'i görür.

RÜYA FORVETLER SUAREZ-CAVANİ 1950'de Brezilya'daki Dünya Kupası'nı ev sahibini devirip kazanan Güney Amerika'nın ufak ama futbolu büyük ülkesi Uruguay, 2010'daki finallerin en iyi takımlarındandı, o grafiği ertesi yıl Copa America'ya da taşıdılar ancak son iki yılda savunma hattının geçmişi arattığını söylemek lazım. Takım son 4 yılda çok fazla değişiklik yaşamadı, bu sezon Premier Lig'i kasıp kavuran Luis Suarez ve PSG'li Edinson Cavani, bu finallerin en iyi forvet ikilisi olmaya aday. Oscar Tabarez çok tecrübeli bir teknik adam, 3. kez finallere geliyor. Galatasaray'daki grafiğiyle kaleci Muslera, bu sezon Atletico Madrid'de harika top oynayan stoper Godin ve önlerinde Gargano ile Uruguay, İngiltere ya da İtalya'yı alt etmeye çalışacak. 

İNGİLİZLER BU KADROYLA... İngilizler her turnuvaya büyük ümitlerle gelirler ve acı gerçekle kısa sürede yüzleşirler. Teknik adamlık kariyerinde 14 kulüp ve 4 milli takım olan Hodgson'un elindeki kadro İtalya ve Uruguay'ın bence gerisinde ama onlar topun yuvarlaklığına güveniyor. Rooney iyi bir sezon geçirmedi, gol yollarında gözler Sturridge'de olacak. Sterling, Chamberlain, Wilshere yetenekli ve genç adamlar, iki büyük rakip karşısında büyük oynamaları gerekiyor. Sol bek Baines ise finallere gelen iyi sol beklerden biri.

KOSTA RİKA'NIN SAĞLAM DEFANSI  Eleme grubunda sağlam defansıyla dikkat çeken Kosta Rika, iyi bir kaleciye sahip. Keylor Navas'a, 3 takım karşısında da çok iş düşecek ancak ölüm grubundan son 16'ya kalmaları bir futbol mucizesi gerekteriyor. Hücumlarda Bryan Ruiz'in eline bakacaklar çünkü gol yollarındaki etkili isimler.




Brezilya 2014 / C Grubu


İki sıkı savunma yapan takım, Yunanistan ve Kolombiya ile birlikte grupta Japonya'nın varlığı, ilk turda seyir açısından çok fazla umut vermiyor ama Güney Amerika elemelerinde Uruguay'a 4, Şili'ye 3 gol atan Kolombiya'nın Radamel Falcao'suz finallerde ne yapacağı büyük merak konusu. Forvet hattında Jackson Martinez'i, eski Trabzonsporlu Teofilo Gutierrez ile birlikte kullanacaklar ama gözler bu sezon Monaco'da işin defansif yönüyle uğraşmaktan sol ayağının marifetlerini fazla gösteremeyen ama milli takımın da beyin olan James Rodriguez'in üzerinde olacak. Pekkerman yönetimindeki Kolombiya'da Galatasaray'da uzun yıllar kaleyi koruyan ve 43 yaşında Dünya Kupası kadrosuna girmeyi başaran kaleci Mondragon da var. Zuniga-Yepes-Zapata ve Armero'lu defans dörtlüsü iş yapar. 

DROGBA VE ARKADAŞLARI 
Kamerun nasıl bir Eto'o takımıysa, Fildişi Sahili de Drogba takımı. Efsane golcü son büyük turnuvasına çıkıyor ve bahar aylarında Galatasaray'da sakatlığı kadar Brezilya'yı düşündüğü için de forma giymedi. Takımın gerçek yıldızı ise bu sezon Manchester City'i şampiyon yapan 3 adamdan biri olan dünyanın en iyi orta sahalarından Yaya Toure. Sabri Lamouchi'nin finallerin en tecrübesiz teknik adamlardan biri olduğu gerçek ama bu takım zaten sahada Drogba'nın direktifleriyle hareket ediyor. Son iki Dünya Kupası'nda önce Arjantin, Hollanda ardından Brezilya ve Portekiz'li ölüm gruplarına düşmüşler ve üçüncü olmuşlardı. Bu kez şanslı kura çektiler.

YUNANİSTAN BİLDİĞİNİZ GİBİ 
Biz son iki Dünya Kupası'na uzaktan baktık ama Komşu Yunanistan yine finallerde. Euro 2004'ü kazandıklarında oynadıkları futbolla doğrusu futbolseverlerin hafiften nefretini kazanan takım, bir dönem savunma anlayışını değiştirdi ama işler yolunda gitmeyince Alman teknik adam Otto Rehhagel'in kurduğu sisteme geti döndüler. Portekizli hoca Fernando Santos'un çalıştırdığı takımın golcüsü sezon ortasında Olympiakos'tan Fulham'a giden ama küme düşen takımına sakatlığı nedeniyle katkıda bulunamayan Mitroglou. Play-off'ta Romanya'yı eleyen Yunanistan, 1994 ve 2010'da katıldığı iki finallerde de gruptan çıkamamıştı. Sokratis gibi üst düzey bir stopere sahipler ve son iki sezonda bizim ligimize renk katan Gekas da, Salpingidis ve Samaras'lı forvet hattında sırasını bekleyecek.

İTALYAN İŞİ JAPONYA 
Japonlar, Brezilya'ya İtalyan teknik adam Alberto Zaccheroni yönetiminde geliyorlar. Onun bir zamanlar çalıştırdığı Milan'a devre arasında Rusya'dan gelen Keisuke Honda takımın asist ve frikik ayağı. 27 yaşındaki oyuncu için bu turnuva çok önemli. 98'den bu yana beş Dünya Kupası'na da katılan Japonlar, Okazaki , Kagawa ve Nagatomo'dan çok şey bekliyor.






3 Haziran 2014

Brezilya 2014 / B Grubu



Her Dünya Kupası'nın bir ölüm grubu vardır; Uruguay, İngiltere, İtalya'lı D Grubu mu yoksa İspanya, Hollanda, Şili'li grupta mı daha çok kan akar bunu göreceğiz.İspanyollar, Barcelona'nın temelini attığı jenerasyonla yapılmayanı yapıp 3 büyük turnuvayı arka arkaya kazandılar. 2008-2010 ve 2012'den sonra Brezilya'ya da büyük favori olarak geliyorlardı ki geçen sezon Konfederasyon Kupası'nda fiyakalarını Sambacılar bozdu. Bu sezon Barcelona orta sahasında Xavi ve İniesta'nın geçmişi aratan oyunları ve son bir yılda oynadıkları milli maçlarda zorlanmaları akıllara "Bir devrin sonu mu?" sorusunu getiriyor.İspanyA Milli Takımı'nı seçen Brezilyalı Diego Costa, Atletico Madrid'e bu sezon şampiyonluğu getiren isim oldu ama Şampiyonlar Ligi finaline sakat sakat çıkıp 8 dakika oynayan golcü oyuncu şimdi finallere yetişme derdinde. Orta sahada David Silva, defans göbeğindeki "El Clasico" kardeşliği, Pique ve Ramos, kalede büyük tecrübe Casillas ve kulübede babacan Vicente del Bosque ile İspanya, grubun elbette ki favorisi ama kağıt üzerinde şampiyonluk için gözümde Brezilya ve Almanya'nın gerisindeler. 

HOLLANDA'NIN EN ZAYIF YANI DEFANS 
2010'da İspanyollarla final oynayan Hollanda'da Van der Vaart sakatlandı ve finallere gelemiyor. Elemelerde Türkiye ile aynı grupta yer alan Portakallar, 4-3-3'ten yine vazgeçmeyecek ancak oynadıkları futbolun Total Futbol ile alakası yok. Louis van Gaal, topa sahip olmaktansa hızlı hücumları seven ve baskın yapan bir teknik adam. Galatasaray'da sezon finalini yüksek form grafiğiyle yapan Sneijder'in üzerine kurulması beklenen kadronun en zayıf halkası defans dörtlüsü. Forvet hattında Robben'in sağı, solu belli olmaz, maç da alır, dünyaları kaçırıp maç da kaybettirir. Bu sezon Manchester United'da silik bir sezon geçiren Van Persie'nin arkasında Sneijder nakışçı olacak, onun ardında ise orta sahada De Jong gibi sert bir oyuncuyla savunmanın önünü kapatıyorlar. Grup üç takım arasında açık ama Hollanda-Şili maçı en belirleyici 90 dakika olacak. Güney Amerika eleme grubundan finallere gelmek gruptan çıkmak kadar zor. 

KURANIN EN ŞANSSIZI ŞİLİ 
de grup kuralarının şanssız takımıydı. Elemelerde iki gol ortalamasıyla oynadılar ama kalelerinde 16 maçta gördükleri 25 gol büyük soru işaretiydi. Marcelo Bielsa yönetiminde 2010'un en genç ikinci kadrosu olan ve en renkli futbolunu oynayan takımlardan biri olan Şili'de Arturo Vidal grup maçlarına yetişirse orta sahada Hollanda ve İspanya ile baş edebilirler. Valencia'nın forveti Vargas ve Barcelona'lı Alexis Sanchez hücumdaki silahları. 

AVUSTRALYA'NIN İŞİ ÇOK ZOR 
VidukaKewell, Lucas Neill'lı jenerasyonu geride bırakan Avustralya'nın bu grupta şansı yok. Mark Bresciano, Tim Cahill gibi tecrübeli ayaklara sahipler ama Avrupa'nın üst düzey liglerinde oynayan çok az sayıda isim olması işlerini imkansıza yakın kılıyor.






Brezilya 2014 / A Grubu


Brezilya, 64 yıl önce Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptığında efsane finalde Uruguay'a 2-1 kaybetmişti. Şimdi futbolun en yetenekli adamlarının çıktığı topraklarda bu kez eleme oynamadan geldikleri finallerde en büyük moral kaynakları, geçen sezon kazandıkları Konfederasyon Kupası... Son 3 büyük turnuvayı kazanan İspanyolları süpüren sambacılar, 2002'de son kupayı getiren Scolari yönetiminde forvetinden daha çok defans ve orta sahasına güveniyor. Dani Alves, David Luiz, Thiago Silva ve Marcelo dörtlüsünün arkasında Julio Cesar gibi tecrübeli bir kaleci var. Orta saha Premier Lig'in sertliğini ve tecrübesini almış Ramires, Oscar, Paulinho'dan kurulu. Forvet hattında geçen sezonki turnuvada tutunamayan Neymar bu sezon Barcelona'nın yoğun maç trafiğinde çok hırpalandı ama kendi topraklarında her zaman farklı futbol oynuyor. Fred ve Hulk ile tamamlanacak Brezilya 11'i bu gruptan 3 maçta 9 puanla çıkar. 

Niko Kovac yönetiminde play-off oynayıp finallere gelen Hırvatların açılış maçını ev sahibi Brezilya ile oynayacak olmaları en büyük handikapları. Orta sahada Şampiyonlar Ligi'ni kazanan Real Madrid'li Modric ve Avrupa Ligi'ni kaldıran Sevilla'lı Rakitic'in performansı kaderlerini belirleyecek. Olic, Brezilya asıllı Eduardo ve Jelavic gibi forvetler, 4-2-3-1 dizilişi nedeniyle kulübede olacak, tek forvetleri ise Mario Mandzukic. Bu sezon Premier Lig'in en iyi defans oyuncularından Lovren'li savunma dörtlüsü sertliğini korursa, Hırvatlar, Brezilya'nın ardından gruptan çıkar. 

Tunus'u play-off'ta saf dışı edip gelen Kamerun hala bir Eto'o takımı. Kalede Itandje vasat bir kaleci. Defans göbeğinde Galatasaraylı Chedjou'nun forması garanti. Eto'o'nun arkasında orta sahada Song bu sezonu boş geçirdi, gözler Enoh ve Makoun'da olacak ama 1990'da yarı final oynayan Kamerun'un bu grupta işi zor görünüyor. Alman teknik adam Volker Finke savunmaya çare bulamazsa ikincilik Meksika ve Hırvatlar arasında gider gelir. 

Finaler öncesi hazırlık maçları Meksika için kabusa döndü. Orta sahada Montes'in sakatlığı ve finallere gelemeyecek olması, kaptan Marquez'in durumunun belirsizliği işlerini zorlaştırıyor. Ülkenin en önemli yeteneği Carlos Vela'nın olmayacak olması da Meksika'nın en büyük handikapı. Giovani ve Peralta'lı forvet hattıyla gol arayacaklar. 5-3-2 dizilişiyle grup maçlarını izlerken en azap veren takımlardan biri olabilirler. Teknik direktör Miguel Herrera, ülkede forma giyen oyuncuları tercih etti ve tek şansları Hırvatların vasat bir turnuva geçirmesi. Brezilya'nın ardından Hırvatistan'ın gruptan çıkmasını bekliyorum. 





Baggio Şut, Üstten Aut...


Her şey galiba özenle kesilmiş Dünya Kupası maç programının buzdolabının kapısını iliştirmekle başlıyor. Brezilya'daki finallere 12 gün kala, 20 yıl önce Dünya Kupası'nda finalde Brezilya'ya karşı penaltı kaçıran bir İtalyan efsane düştü aklıma: Roberto Baggio. Her Dünya Kupası kendi kahramanını yaratır. 2014'te kim olacak bunu bilmiyoruz ama Baggio o penaltıyı atsaydı kahraman olacaktı ama auta giden top efsane olmasını önleyemedi. " O penaltı her gün geliyor aklıma. Penaltı kaçırmadım mı? Kaçırdım. Fakat hiçbir penaltı vuruşunda topu öyle havaya dikmemiştim. O finali tekrar oynamak isterdim." 3. ligde Vicenza formasıyla parladığında rakipler de boş durmuyordu. Tekmeler havada uçuşuyordu. Rimini maçında dizine aldığı darbeyle sağ dizinin bağları ilk kez koptu. Durmadı ayağa kalktı. 86'da Fiorentina formasını sırtına geçirdi. Floransa halkı ilk günden ona tapmaya başladı. Serie A'nın kasapları Baggio'ya kafayı takmıştı. Daha ilk sezonunda bir kez daha ameliyat masasının yolunu tuttu. Dizinden iki operasyon geçirip yola devam eden, üst düzey futbol oynayan çok az isim vardır. İflah olmaz derler bağ operasyonları sonrası dizler. 5 sezon kaldığı Fiorentina'da 55 gol attı. Agnelli Ailesi'nin her zaman çok parası olmuştu. Onlar sayesinde Juventus'un da. 18 Mayıs 1990 günü öğle saatlerinde -elbette internet sitesi de yoktu kulübün- Fiorentina, İtalyan medyasına bir açıklama yaptı: Roberto Baggio, 25 milyon liret karşılığında Juventus'a satılmıştı. Rekordu. Floransa ayağa kalktı ve uzun saatler boyunca da oturmadı. Kulüp binası taşlandı, çıkan olaylarda onlarca insan yaralandı. Torino'nun zengin çocukları, Floransa'nın esas oğlanını kaçırmıştı. İtalya'nın ev sahipliğini yaptığı 90 Dünya Kupası işte bu transferin gölgesinde start aldı. Baggio'nun hasmı ya da ondan hoşlanmayan Vialli idi. İlk maçın 11'inde kazanan Vialli idi. İşi bitiren ise Baggio. Sonraki maçlarda mucize adam Schillaci ile mükemmel ikili oldular. Yarı finalde Vialli, teknik direktörü yine ikna etti; Vicini formayı bir kez daha Vialli'ye verdi. Yedek kulübesindeki Baggio'nun sonradan oyuna girdiği maç 1-1'in ardından penaltılara gitti. 94'te kaçıran adamın 90'da penaltıyı attığını kaç kişi hatırları ki! Donadoni ve Serena'nın kaçırdığı seride Arjantin dört penaltıyı da gole çevirdi ve İtalya'yı kupa dışına itti o meşhur Maradona'nın Napoli halkına San Paolo'da İtalya'yı değil bizi destekleyin çağrısı yaptığı yarı finalde. Onların da ipini finalde Brehme çekecek, Almanya kupayı kaldıracaktı. Juventus formasıyla Floransa'ya deplasmana gittiği ilk maçta kazanılan penaltıyı atmayı kabul etmedi. Dedim ya penaltı Baggio'nun kaderiydi. Maçın ardından tribünden atılan Fiorentina atkısını boynuna takıp sahayı terk etti. Torino'nun züppe çocukları fena bozuldular. Baggio'yu kabullenemediler. Baggio'ya direnmek mümkün değildi. Milan'ın ambargo koyduğu yıllarda UEFA Kupası'nı kaldırdı. Kaptanlığa yükseldi. 1993 yılında Rivera ve Rossi'den sonra France Football'ın en iyi futbolcu ödülünü alan 3. İtalyan futbolcu oldu. 1994 ABD'de gruptan galibiyet almadan çıktılar. Nijerya maçında beraberlik golünü de atan oydu, 10 kişi kalan takımını uzatma dakikalarında ayakta tutan ve iki kez parçalanan sağ ayağıyla penaltıyı atan da. İspanya'yı ve yarı finalde Bulgaristan'ı geçerken Baggio yine assolistti. İspanyollara bir, Bulgarlara iki gol attı. 98'deki Ronaldo gibi 94 finali öncesinde de Baggio'nun finalde oynayıp oynamayacağı belli değildi. Adalesi çekiyordu ve son kararı ona bıraktılar. Sakat sakat maça çıktı. Uzatmalarda Brezilya kalesinde iki net fırsat yakaladı ama olmadı. 1994'de kaybeden İtalya'nın üzgün karesinde Baggio tek başınadır. Bir tek o mu kaçırmıştı 17 Temmuz 1994 günü Pasadena'da? Bir önceki finalde penaltıyı atan Baresi ilk penaltıyı dışarı vurdu. Brezilyalılar da Santos ile yıkıldılar. Albertini ve Evani kaleyi buldu. Sambacılar Romario, Branco ve bugünün teknik direktörü Dunga ile sektirmediler. İtalya'da Massaro kaçırdı ve o finalin hazin anında Taffarel'in olduğu kalenin 11 metre uzağına topu diken Baggio, üstten auta attı. Baggio, bugün 47 yaşında. Futbolu bırakalı 10 yıl oldu. Teknik adamlıktan uzak duruyor. Çok sonraları "Neden sen çok iyiydin?" sorusuna bir tek cevap verdi: "Ben önce düşünürdüm."