25 Ağustos Cumartesi
14:45 Swansea - West Ham @Lig Tv 3
15:00 Zenit - Rubin Kazan @Lig Tv 2
16:00 Boluspor - Adana Demir @Trt Spor
16:30 G.Fürth - Bayern Munih @Trt Haber / Trt HD
17:00 Manchester United - Fulham @Lig Tv 3
17:00 Tottenham - WBA @Lig Tv 2
19:00 Sivasspor - Mersin İdmanyurdu @Lig Tv
19:30 Chelsea - Newcastle @Lig Tv 2
19:30 E.Frankfurt - Leverkusen @Trt Haber / Trt HD
20:00 Orduspor - Eskisehirspor @Lig Tv 3
21:45 Stuttgart - Wolsburg @Trt Haber / Trt HD
21:45 Akhisar - Genclerbirligi @Lig Tv 2
21:45 Fenerbahçe - Gaziantepspor @Lig Tv
21:45 Ajax - NAC Breda @S Haber
26 Ağustos Pazar
15:30 Stoke City - Arsenal @Lig Tv 3
16:00 Kartal-Göztepe @Trt 1
17:30 Groningen - PSV @S Haber
18:00 Liverpool - Manchester City @Lig Tv
18:30 Hannover 96 - Schalke 04 @Trt Haber / Trt HD
19:00 Bursaspor - İstanbul BSB @Lig Tv 3
20:00 Osasuna - Barcelona @Ntv Spor
20:00 Trabzonspor - Elazığspor @Lig Tv 2
20:00 Rizespor - Gaziantep BŞB @Trt 3
21:45 Beşiktaş - Galatasaray@ Lig Tv
22:00 Getafe - Real Madrid @NTV
27 Ağustos Pazartesi
20:00 Karşıyaka - Manisa @Trt 3
21:00 Antalyaspor - Kayserispor @Lig Tv
23:00 Atletico Madrid - Athletic Bilbao @Ntv Spor
25 Ağustos 2012
23 Ağustos 2012
Avara
anımsıyor musun?
bir çetemiz vardı: Vahşi Siyah Atlar
ısmarlama serserilikler yaşardık
kimseden bir şey demeden kaçıp gitmeler gibi
sokaklarda sabahlamak, parklarda yatmak
yabancıları mahalleye sokmamak gibi
Ve bir gün gideceğimiz bir Amerika vardı
herkesin bir Amerika'sı vardı o zamanlar
herkes gece istasyonlarında
kendi Amerika'sını aradı
kısık ışıklı arkadaş odaları
plağın bir yüzünü kaplayan uzun parçalar eşliğinde
kendi rüyalarımıza dalar, dağılırdık
okyanuslar, gemi yolculukları, kanayan ıslıklar
ve dünyanın bütün limanları
önümüzdeki sessizce uzardı
BİTERDİ PLAK, DİSK BOŞA DÖNERDİ.
DÜŞLERİMİZ ÇARPIP GERİ DÖNEN SULARDI ŞİMDİ
BÖYLE ZAMANLARDA İLK SÖZÜ SÖYLEMEKTEN
KAÇINIRDI HERKES
SONRA BİRİ USULCA KALKAR, HERKESE ÇAY KOYARDI
ANIMSIYOR MUSUN?
vahşi siyah atlardık
kentin ışıklı çöllerinde kendi izini arayan
deri ceketlerimize sığdıramadığımız düşlerimiz kadar
aşık ve düşmandık
dünya acıtırdı bizi. her şey kanatır, her şey yaralardı
sevişmek çekip çıkarmazdı bizi derinliğimizden
öfkemizi dindirmezdi hiçbir şey
geceleri uyuyamayan çocuklardık,
otobüs garlarında uzun macerlara umar
apansız yolculuklara çıkardık
uykulu kentlere girerdik gece yarıları
ıssız ağaçlar olurdu yol kenarlarında
gökyüzünde parlak yıldızlar, her yere aynı uzaklıkta
sarhoş bindiğimiz otobüsün penceresinden
sanki bambaşka bir dünyaya bakardık
sonra saklayarak yüzümüzü birbirimizden
yumruklarımızı sıkar sessizce ağlardık
ışığı açık kalmış pencerelere, kepengi örtülü dükkanlara,
yaz bahçelerinden taşan çiçeklere,
adını bile bilmediğimiz bu kente
neye olduğunu bile bilmediğimiz bir hasretle
uzun uzun bakardık
anımsıyor musun?
ahh o gece yolculukları
bir başka kentte, bir başka insan olmanın umutları
kaç yol arkadaşı kaldı şimdi geriye
gençliğin ilk acılarını birlikte keşfettiğimiz
kaç yol arkadaşı?
sürüyerek götürdüğümüz dargın beraberlikleri saymazsak
ne kalıyor elimizde?
ölenler,
terk edenler,
bir de telefonları, adresleri, kendileri değişenler
vahşi, siyah atlardık; yılkıya bırakıldık
içimizden kimse gidemedi Amerika'ya
kendi Amerika'sı da olmadı hiçbirimizin
yağmur aldı
rüzgar aldı
zaman aldı
o vahşi siyah atları
her şey o eski rüyada kaldı
çarpıp geri dönen düşlerimizin üstünde
çürümüş cesetleri yüzüyor şimdi vahşi siyah atların
öldükleri sahilleri kendileri de bilmiyorlar
peki sen anımsıyor musun? / Murathan Mungan
bir çetemiz vardı: Vahşi Siyah Atlar
ısmarlama serserilikler yaşardık
kimseden bir şey demeden kaçıp gitmeler gibi
sokaklarda sabahlamak, parklarda yatmak
yabancıları mahalleye sokmamak gibi
Ve bir gün gideceğimiz bir Amerika vardı
herkesin bir Amerika'sı vardı o zamanlar
herkes gece istasyonlarında
kendi Amerika'sını aradı
kısık ışıklı arkadaş odaları
plağın bir yüzünü kaplayan uzun parçalar eşliğinde
kendi rüyalarımıza dalar, dağılırdık
okyanuslar, gemi yolculukları, kanayan ıslıklar
ve dünyanın bütün limanları
önümüzdeki sessizce uzardı
BİTERDİ PLAK, DİSK BOŞA DÖNERDİ.
DÜŞLERİMİZ ÇARPIP GERİ DÖNEN SULARDI ŞİMDİ
BÖYLE ZAMANLARDA İLK SÖZÜ SÖYLEMEKTEN
KAÇINIRDI HERKES
SONRA BİRİ USULCA KALKAR, HERKESE ÇAY KOYARDI
ANIMSIYOR MUSUN?
vahşi siyah atlardık
kentin ışıklı çöllerinde kendi izini arayan
deri ceketlerimize sığdıramadığımız düşlerimiz kadar
aşık ve düşmandık
dünya acıtırdı bizi. her şey kanatır, her şey yaralardı
sevişmek çekip çıkarmazdı bizi derinliğimizden
öfkemizi dindirmezdi hiçbir şey
geceleri uyuyamayan çocuklardık,
otobüs garlarında uzun macerlara umar
apansız yolculuklara çıkardık
uykulu kentlere girerdik gece yarıları
ıssız ağaçlar olurdu yol kenarlarında
gökyüzünde parlak yıldızlar, her yere aynı uzaklıkta
sarhoş bindiğimiz otobüsün penceresinden
sanki bambaşka bir dünyaya bakardık
sonra saklayarak yüzümüzü birbirimizden
yumruklarımızı sıkar sessizce ağlardık
ışığı açık kalmış pencerelere, kepengi örtülü dükkanlara,
yaz bahçelerinden taşan çiçeklere,
adını bile bilmediğimiz bu kente
neye olduğunu bile bilmediğimiz bir hasretle
uzun uzun bakardık
anımsıyor musun?
ahh o gece yolculukları
bir başka kentte, bir başka insan olmanın umutları
kaç yol arkadaşı kaldı şimdi geriye
gençliğin ilk acılarını birlikte keşfettiğimiz
kaç yol arkadaşı?
sürüyerek götürdüğümüz dargın beraberlikleri saymazsak
ne kalıyor elimizde?
ölenler,
terk edenler,
bir de telefonları, adresleri, kendileri değişenler
vahşi, siyah atlardık; yılkıya bırakıldık
içimizden kimse gidemedi Amerika'ya
kendi Amerika'sı da olmadı hiçbirimizin
yağmur aldı
rüzgar aldı
zaman aldı
o vahşi siyah atları
her şey o eski rüyada kaldı
çarpıp geri dönen düşlerimizin üstünde
çürümüş cesetleri yüzüyor şimdi vahşi siyah atların
öldükleri sahilleri kendileri de bilmiyorlar
peki sen anımsıyor musun? / Murathan Mungan
20 Ağustos 2012
Pazar Ertesi
Akhisar, geldi, hoş geldi de bu kadro ile ligde tutunabilmeleri çok zor. İlk hafta Eskişehir’de kazandılar ama kalesinde ilk golü erken görürse, dağılır bir takım havaları var. Ligin ilk yarısında bir Hull City efekti yaratıp, ikinci yarıya yetecek puanları ceplerine koymaları lazım. Ersun Yanal’ın da devreyi bitirmesi sürpriz olur Eskişehir’de… Saha dışında bağlar kopmuş.
Bir takımda en son kafasının karışık olması gereken adam teknik direktördür. Aykut Kocaman’ın kafası çok karışık. Taktik tahtası en zayıf halkasıdıydı her zaman ama bu Alex’li, Alex’siz kadro meselesini artık kafasında biterse hayrına olur. Hedefteki orta saha adamlarının, Selçuk ve Mehmet Topal’ın üç yıldızlık oynadıkları bir maçta hala yaralanmaları haksızlık. Yorumların alt metninde Kocaman’a karşı bir kampanyanın başladığı da ortada…
Premier Lig, özletmiş kendini. Beni en çok şaşırtan iyi kadro yapan QPR’ın sahasında beşlik olması. Liverpool, kötü transferlerle devam ediyor. Gerrard’a ayıp ediyorlar. Artık biraz yalnız yürüyüp akılları başlarına gelse iyi olur. Newcastle United’ı tutayım dedim bu sezon. İlk hafta Tottenham engelini aştık. Wigan, Norvich, Reading küme düşme adaylarım 37 hafta kala (!)
Manchester City’de Agüero’nun durumu bugün belli olacak. Dizindeki sakatlık için önce 6-8 ay dendi ama bağlarda kopma yoktur inşallah, yine de esneme bile olsa bir ay oynamaz. City de transfer yapar.
Arsenal, Nuri’yi bugün açıklar. Van Persie olsa Sunderland’ı yenerlerdi 90 dakikası sonrasında transfere yüklenecekler kalan 10 günde. Geçen sezon gibi sezon başında dibe vurmalarını beklemiyorum.
İtalya’da Berlusconi Kupası’nı Juventus aldı. Silvio Berlusconi, botoksu öyle abartmış ki, Marchisio’dan golü yediklerinde yüzüne yerleşmesi gereken üzüntü ifadesi bir türlü yerini alamadı adamın suratında. Milan, T. Silva sonrası bu defansla batar. Cassano’yu da Inter’e veriyorlar ki, kapıyı kilidi asıp gitse yeridir Galliani’nin…Real Madrid, Milan’a 5 atarken havalıydı ama Valencia topladığı orta sahasıyla sezon başında iyi kesti Real Madrid’i. Ronaldo daha tatilden dönmemiş. Yılan hikayesi Modriç transferi hala sonuçlanmadı. Sonuç olarak Real Madrid, transferin bitimine 11 gün kala daha kimseyi almadı. Dünyanın sonu!
Barcelona, ilk golü kornerden bulunca, Guardiola harbiden de gitmiş dedirtti. Pedro fırtına gibi. Bir önceki sezondaki oyuna döndüler. Sociedad da beraberlik golünü atıp kaşındı(!) Yine de stoper almazlarsa başlarına bela alacaklar diyorum bu sezon.
İspanya’da haftanın faş skoru. Betis’in Bilbao’yu deplasmanda beşlemesi. Sezona zaten kavgalı giren Bielsa, yıldızlar da satılınca zora girecek, gelen parayla istediğin adamı satın alabileceğin bir takımda değilsin ne yazık ki.
Arda, mükemmel bir gol attı. Yeni forması numarası, 10’un hakkını verdi ilk maçında. Çok zor bir pozisyonda, Diego’nun rolüne soyundu ki, ona verilen görevde, aktif dinlenmesi azalacağından çok zorlanacak. Bu pozisyon, milli takım için de avantaj. Sercan solda oynadığında, Arda hep yokları oynadı milli takımda, bundan sonra inşallah.
Eurosport Türkiye’den arkadaşlar La Liga’da sezon başlarken, sorular sordular, ortaya bu metin çıktı.
Bir takımda en son kafasının karışık olması gereken adam teknik direktördür. Aykut Kocaman’ın kafası çok karışık. Taktik tahtası en zayıf halkasıdıydı her zaman ama bu Alex’li, Alex’siz kadro meselesini artık kafasında biterse hayrına olur. Hedefteki orta saha adamlarının, Selçuk ve Mehmet Topal’ın üç yıldızlık oynadıkları bir maçta hala yaralanmaları haksızlık. Yorumların alt metninde Kocaman’a karşı bir kampanyanın başladığı da ortada…
Premier Lig, özletmiş kendini. Beni en çok şaşırtan iyi kadro yapan QPR’ın sahasında beşlik olması. Liverpool, kötü transferlerle devam ediyor. Gerrard’a ayıp ediyorlar. Artık biraz yalnız yürüyüp akılları başlarına gelse iyi olur. Newcastle United’ı tutayım dedim bu sezon. İlk hafta Tottenham engelini aştık. Wigan, Norvich, Reading küme düşme adaylarım 37 hafta kala (!)
Manchester City’de Agüero’nun durumu bugün belli olacak. Dizindeki sakatlık için önce 6-8 ay dendi ama bağlarda kopma yoktur inşallah, yine de esneme bile olsa bir ay oynamaz. City de transfer yapar.
Arsenal, Nuri’yi bugün açıklar. Van Persie olsa Sunderland’ı yenerlerdi 90 dakikası sonrasında transfere yüklenecekler kalan 10 günde. Geçen sezon gibi sezon başında dibe vurmalarını beklemiyorum.
İtalya’da Berlusconi Kupası’nı Juventus aldı. Silvio Berlusconi, botoksu öyle abartmış ki, Marchisio’dan golü yediklerinde yüzüne yerleşmesi gereken üzüntü ifadesi bir türlü yerini alamadı adamın suratında. Milan, T. Silva sonrası bu defansla batar. Cassano’yu da Inter’e veriyorlar ki, kapıyı kilidi asıp gitse yeridir Galliani’nin…Real Madrid, Milan’a 5 atarken havalıydı ama Valencia topladığı orta sahasıyla sezon başında iyi kesti Real Madrid’i. Ronaldo daha tatilden dönmemiş. Yılan hikayesi Modriç transferi hala sonuçlanmadı. Sonuç olarak Real Madrid, transferin bitimine 11 gün kala daha kimseyi almadı. Dünyanın sonu!
Barcelona, ilk golü kornerden bulunca, Guardiola harbiden de gitmiş dedirtti. Pedro fırtına gibi. Bir önceki sezondaki oyuna döndüler. Sociedad da beraberlik golünü atıp kaşındı(!) Yine de stoper almazlarsa başlarına bela alacaklar diyorum bu sezon.
İspanya’da haftanın faş skoru. Betis’in Bilbao’yu deplasmanda beşlemesi. Sezona zaten kavgalı giren Bielsa, yıldızlar da satılınca zora girecek, gelen parayla istediğin adamı satın alabileceğin bir takımda değilsin ne yazık ki.
Arda, mükemmel bir gol attı. Yeni forması numarası, 10’un hakkını verdi ilk maçında. Çok zor bir pozisyonda, Diego’nun rolüne soyundu ki, ona verilen görevde, aktif dinlenmesi azalacağından çok zorlanacak. Bu pozisyon, milli takım için de avantaj. Sercan solda oynadığında, Arda hep yokları oynadı milli takımda, bundan sonra inşallah.
Eurosport Türkiye’den arkadaşlar La Liga’da sezon başlarken, sorular sordular, ortaya bu metin çıktı.
4-4-2'nin Ağustos sayısında "Pasion Turca" başlığı altında İspanya'da forma giymiş tüm Türk futbolcuların hikayesini yazmaya çalıştım.
Fransa’da o kadroyu kurup ilk 2 hafta 2 puan almak da kolay değil. Ancelotti ve Paris Saint Germain hiç sempatik durmuyorlar, en azından transferlerle Serie A’nın dengesini bozdular.
Büyük takımlar, yetenekli adamlarla oynar, teknik adamı da taktik zekasını ve mücadele için motivasyon yöntemlerini devreye sokar. Beşiktaş’taki yetenek seviyesi, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin çok gerisinde. Asıl sıkıntı da bu oyunda sadece mücadele ederek kazanılmayacağı. Vefa var ama sefa zor.
A Haber’de Ender Bilgin ile her cumartesi 14:00-16:00 arasında Futbol’a programında birlikteyiz. İlk programın tamamı bu adreste.
Lig TV’de Avrupa’dan Futbol programında sezonu yarın açıyoruz. Perşembe akşamları da Lig Merkezi var.
Tutkumuz Futbol, sezonun ilk programı Çarşamba akşamı 20:00’de.
Fransa ve İtalya Ligleri’nin yayın hakkı boşta. Bir ay içinde yayınlayacak kanallar kesinleşir.
İhsan Oktay Anar’ın yeni kitabı Eylül’de çıkıyor. Yedinci Gün… O güne kadar kitap okumam, okuduktan sonra da bir hafta Anar’a saygımdan okumam.
Fikret Kızılok dinlemek; insanı, daha iyi insan yapar mı? Yapar… Zaman Zaman...
İyi bayramlar…
Fransa’da o kadroyu kurup ilk 2 hafta 2 puan almak da kolay değil. Ancelotti ve Paris Saint Germain hiç sempatik durmuyorlar, en azından transferlerle Serie A’nın dengesini bozdular.
Büyük takımlar, yetenekli adamlarla oynar, teknik adamı da taktik zekasını ve mücadele için motivasyon yöntemlerini devreye sokar. Beşiktaş’taki yetenek seviyesi, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin çok gerisinde. Asıl sıkıntı da bu oyunda sadece mücadele ederek kazanılmayacağı. Vefa var ama sefa zor.
A Haber’de Ender Bilgin ile her cumartesi 14:00-16:00 arasında Futbol’a programında birlikteyiz. İlk programın tamamı bu adreste.
Lig TV’de Avrupa’dan Futbol programında sezonu yarın açıyoruz. Perşembe akşamları da Lig Merkezi var.
Tutkumuz Futbol, sezonun ilk programı Çarşamba akşamı 20:00’de.
Fransa ve İtalya Ligleri’nin yayın hakkı boşta. Bir ay içinde yayınlayacak kanallar kesinleşir.
İhsan Oktay Anar’ın yeni kitabı Eylül’de çıkıyor. Yedinci Gün… O güne kadar kitap okumam, okuduktan sonra da bir hafta Anar’a saygımdan okumam.
Fikret Kızılok dinlemek; insanı, daha iyi insan yapar mı? Yapar… Zaman Zaman...
İyi bayramlar…
Fernando Llorente'ye Tehdit
Böyle oldu, böyle olmaması gerekirdi demek kadar büyük samimiyetsizlik yok. Gidenin arkasından hissedilen budur, öfke de böyle yansır. Bilbao'nun gelenekleri, kuralları malum. Çıkabilecekleri en üst seviyeye de çıktılar geçen sezon. Javi Martinez gibi bir adama Bayern Munih 40 milyon veriyorsa, satacaksın, başka çaren yok. Llorente de yolcu. Sözleşmesinin son senesine giderken, kazandıracağı para da piyasa değerinin altında. Dün Bilbao evinde 5 yerken iki oyuncu da kadroda yoktu. Real Madrid ve Barcelona'ya gitse daha fazla da tepki çekerdi. Foto, dün Bilbao'dan, kulübün resmi ürünlerinin satıldığı mağazanın vitrinine öleceksin Llorente mesajı... Ölmez, ölmesine de... Öldüğü yer belli...
19 Ağustos 2012
Camp Nou'da Tünel
"Biz Takımız"
Sloganın çok yaratıcı olmadığı ortada ama daha bir yıl önce ezeli rakibin bunu kullanmışsa, bu kadar kolaya kaçmayacaksın. Real Madrid'in sezon açılışı için hazırladığı video güzel. Slogan da "Biz bir takımız. Biz Real Madrid'iz." Geçen yıl da aynı sloganla Atletico Madrid sezona girmişti. Oradaki güzellik her futbolcunun bir sonra görüntüye gelenin ismini anons etmesiydi. İki video bir arada...