6 Ağustos 2010
100 Milyon Euro
Aleksandar Kolarov, Yaya Toure, David Silva ve Jerome Boateng... Kaba bir hesapla, kendilerine ödenecek yıllık ücret hariç 100 milyon Euro bonservis... Toplasan ancak bir Cristiano Ronaldo ediyorlar işte:) Çok yüksek ihtimal dördü de ideal onbir oyuncusu olacak Manchester City'de. Mancini de şanslı adam. İtalya'da Moratti gibi şeker bir başkanı vardı. Ada'ya geldi, burada da dile bizden ne dilersen diyorlar. Chelsea ve Manchester United'ı bir kenara koyuyorum bence hala Arsenal'i geçecek kapasitede değiller! Az kaldı, göreceğiz...
Ronaldo'dan Kaka'ya
60 milyon Euro veriyorsun, adam sezonun yarısını sakat geçiriyor. İyileşiyor. Ya da iyileşiyor mu acaba? 1998'deki Ronaldo vakasından sonra Brezilya Milli Takımı şimdi de aynı hikayeyi bir kez daha okutturuyor futbol dünyasını. Sakat adam sahaya sürülür mü? Kaka'nın kendisi de ağrılardan şikayetçiyken, Dunga dahil teknik ekip de bilirken, oyuncuyu Dünya Kupası maçlarında oynattılar. Artık bunda ne kadar sponsor baskısı vardır, bilinmez. Aynı tartışma 12 yıl önce de yapılmıştı. Kaka'nın müzmin sakatlığı kasıklarından. Bu bölgede yaşanan sakatlıkların vücudun başka bölgelerinde de zayıflık yaratabileceği biliniyor. Kaka, ağrılarını ciddiye almamış. Real Madrid köpürüyor elbette. Brezilyalı, işin piri doktora ameliyat oldu. 4 ay sahalardan uzak kalacak. Toparlanması ancak ligin ikinci yarısını bulur. Mourinho şimdilik kuyruğunu dik tutuyor ama Real Madrid yönetimi bir taraftan Mesut transferi için düğmeye bastı. Gelecek sezon sonunda bonservissiz almayı planladıkları oyuncu için Almanlara bir başlık parası ödeyebilirler. Kaka gibi Robben için de durum aynı. İki oyuncu da kendi kulüplerinde bu sakatlıkları yaşasalar, kendilerini riske atmazlardı. İş milli takım ve Dünya Kupası olunca akan sular duruyor tabii. Her Dünya Kupası sonrasında artık bu ağır sakatlık haberlerini duymaya başladık. FIFA ve UEFA'nın insanı tüketen, izleyeni de bıktıran maç takvimi için Zidane bıraktığı gün konuşmuştu. Artık vücudum kaldırmıyor demişti. Onu dinlemediler, bakalım kimi dinleyecek Blatter ve Platini?
Hafta Sonu Futbol
7 Ağustos Cumartesi
18:45 Bayern Münih-Schalke 04 / (Almanya Süper Kupası) - TRT 1
21:00 Manchester City-Valencia / Kanaltürk
20:30 Bursaspor-Trabzonspor /(Süper Kupa)- ATV
22:00 O.Lyon-Monaco - Kanal A
00:30 Botafogo-Atletico MG - Spormax
8 Ağustos Pazar
17:00 Manchester United-Chelsea / (İngiltere CS)- NTV Spor
21:30 Villarreal-Beşiktaş - ATV
22:00 Montpellier-Bordeaux / Kanal A
22:00 Corinthians-Flamengo / Spormax
18:45 Bayern Münih-Schalke 04 / (Almanya Süper Kupası) - TRT 1
21:00 Manchester City-Valencia / Kanaltürk
20:30 Bursaspor-Trabzonspor /(Süper Kupa)- ATV
22:00 O.Lyon-Monaco - Kanal A
00:30 Botafogo-Atletico MG - Spormax
8 Ağustos Pazar
17:00 Manchester United-Chelsea / (İngiltere CS)- NTV Spor
21:30 Villarreal-Beşiktaş - ATV
22:00 Montpellier-Bordeaux / Kanal A
22:00 Corinthians-Flamengo / Spormax
4 Ağustos 2010
Sivok ve Jovetic
Sivok geçen sezon Beşiktaş'ın en istikrarlı adamıydı, diz bağları koptu ve 6 ay sahalardan uzak kalacak. Bu Beşiktaş'ta tüm dengeleri sarsar. Ferrari'nin takımda kalması, Zapo'nun da tutulmasını gerektirir. Sivok'un yerli bir stoperle oynama şansı daha yüksekti. Bu da ileride Hilbert'in kesik yiyeceğini gösteriyor. Kontenjan problemini böyle çözebilmek çok acı. Futbolda birinin şanssızlığı bir diğerinin şansı oluyor kimi zaman. Aynı sakatlık haberi de Floransa'dan geldi. Fiorentina, Jovetic için 30 milyon Euro teklif geldiğini açıklamıştı 2 gün önce. Dün Jovetic sakatlandı, bugün doktor raporu geldi. Sağ diz bağları kopuk ve 7 ay futbol oynamayacak...
Lugano Çıkmazı
Şu transfer piyasasında çözemediğim adam Lugano'dur. Bugün bir kez daha anladım. Real Madrid bir stoper arıyor, Thiago Silva olur, Chiellini olur. Bahsedilen rakamlar 25 milyon Euro. Lugano, 3 yıldır dünyanın en iyi stoperlerinden, hadi Türkiye Ligi vitrin değil desek, Avrupa'da onca maça çıktı, yetmedi Dünya Kupası. Daha ne olsun? Yarı final oynamış, turnuvanın en iyi defanslarından birinin göbeğinde oynuyorsun, Forlan gibi adamın olduğu yerde takım kaptanısın. Bir futbolcunun fiyatı tüm bu referanslarla oluşmaz da neyle oluşur? Sürünen, müzmin sakat Chiellini 25 ediyorsa, Lugano 26 ile başlar benim gözümde! Geçen sezon da yüksek yıllık ücret istiyor gerekçesiyle bonservisi elindeyken takım bulamadığı fikrinde birleşmiştik. Anlamadığım geri dönüp attığı imza sonrası kontratına nasıl 3.5 milyon verirlerse gider maddesini ekletebildiği? Bu neyin diyetidir? Lugano, benim bu transfer dünyasında çözemediğim adamdır. Türkiye'den bir futbolcu yüksek rakama satılacaksa bu Lugano'dur. Onu da ancak 3.5 milyona satabiliyorsa Türk futbolu, "genç adamlar alalım, parlatalım, sonra 5-10 katına satalım" masaldan öteye gitmez...
Not: Lugano'nun milli takımdaki partneri Diego Godin, 10 milyon Euro'ya Atletico Madrid'e gitti bugün....
Not: Lugano'nun milli takımdaki partneri Diego Godin, 10 milyon Euro'ya Atletico Madrid'e gitti bugün....
3 Ağustos 2010
Emekli Transfer Sihirbazları
Tatilde televizyonu üç kez açtım, bizim takımların maçları ve derbi için. Gazeteleri sabahları hızla geçtim. Bir konu var ki küllendi mi yoksa geciken transferler yüzünden hala gündemde mi bilmiyorum ama iki satır not düşeyim istedim. Haldun Üstünel'in Futbol AŞ yönetim kurulu üyeliğinden istifası sonrası gittiği tatil dönüşü, Galatasaray Başkanı Adnan Polat istifasını istedi, Üstünel de gereğini yaptı ve yönetim kurulu üyeliğini düşürdü. Bir yıl öncesine dönelim. 11 Ağustos 2009'da Adnan Polat basın toplantısı düzenliyor, 4 gün sonra yazdığım satırlar şudur:
"Galatasaray'da Adnan Polat'ın yaptığı basın toplantısının ardından dört gün geçti. Ne öğrendik peki? Haldun Üstünel yalnız değilmiş, başka sihirbaz yöneticiler de varmış! "Transferi tek başına Haldun Üstünel bitirmiyormuş!" Olacağı buydu. Haldun Üstünel'ün popülaritesi; demek ki Galatasaray yönetiminde bazı isimleri rahatsız etmiş. Şimdi aşağı çekmeye çalışıyorlar Üstünel'i. Bu bir Galatasaray klasiğidir. O her ne kadar mütevazi davranmaya devam etse de, kameralardan kaçsa da, üslubunu korusu da; bu şöhret bazılarına sıkıntı vermiş... Bir anda transferleri 3-4 yöneticinin yaptığı hikayeleri yazılmaya başlandı. Para sihirbazı varmış, o varmış, bu varmış... "
Bu empati yoksunu satırlar o tarihte çok tepki toplamıştı. Üstünel'in koptuğu, koparıldığı gün, o günlerdir işte Galatasaray'dan. Yönetim dediğiniz vitrin işidir. Bir tarafta gelir sağlayan projeleri yöneten ve aralarında düşük profil çizmeye çalışanlar, bir tarafta taraftarın adını bile bilmediği, yönetim kurulu listesinde adı geçen ama bir tek icraatı olmayanlar,vs.. Haldun Üstünel'in de adı Hakan Bilal Kutlualp ve Sadettin Saran'ın yanına, "Emekli Transfer Sihirbazları Kulübü"ne yazıldı. 3 Büyükler'de başkanlar transferde iş bitiren yöneticileri bir zaman sonra sahne dışına atıyorlar. Beşiktaş'ta da Celal Kolot böyle tasfiye oldu. Demirören şimdi Serdal Adalı'nın rolünü kendi yazıyor, aldığı dakika belli! Bu isimler arasında Üstünel de Saran'ın yolunu izleyecek ve susacaktır. Bir de konuşan ikili var. İkisi de galerici, ikisi de başarısız eski yönetici. Fatih Gökşen ve Celal Kolot, birileri devamlı bu ikiliye mikrofon uzatıyor, bunlar da açıyor ağzını yumuyor gözünü. Bu satırlar buradan iki kanata paslanır:
Bir, Haldun Üstünel, Galatasaray'ın Sandro Rosell'i olur mu?
İki, başkanların, yöneticilerin konuştuğu futbol dünyasında teknik adamlar ve futbolcular neden özel röportaj veremiyor? O röportajları veremeyen futbolcular futbolu bıraktıkları gün neden her gün konuşuyor?
"Galatasaray'da Adnan Polat'ın yaptığı basın toplantısının ardından dört gün geçti. Ne öğrendik peki? Haldun Üstünel yalnız değilmiş, başka sihirbaz yöneticiler de varmış! "Transferi tek başına Haldun Üstünel bitirmiyormuş!" Olacağı buydu. Haldun Üstünel'ün popülaritesi; demek ki Galatasaray yönetiminde bazı isimleri rahatsız etmiş. Şimdi aşağı çekmeye çalışıyorlar Üstünel'i. Bu bir Galatasaray klasiğidir. O her ne kadar mütevazi davranmaya devam etse de, kameralardan kaçsa da, üslubunu korusu da; bu şöhret bazılarına sıkıntı vermiş... Bir anda transferleri 3-4 yöneticinin yaptığı hikayeleri yazılmaya başlandı. Para sihirbazı varmış, o varmış, bu varmış... "
Bu empati yoksunu satırlar o tarihte çok tepki toplamıştı. Üstünel'in koptuğu, koparıldığı gün, o günlerdir işte Galatasaray'dan. Yönetim dediğiniz vitrin işidir. Bir tarafta gelir sağlayan projeleri yöneten ve aralarında düşük profil çizmeye çalışanlar, bir tarafta taraftarın adını bile bilmediği, yönetim kurulu listesinde adı geçen ama bir tek icraatı olmayanlar,vs.. Haldun Üstünel'in de adı Hakan Bilal Kutlualp ve Sadettin Saran'ın yanına, "Emekli Transfer Sihirbazları Kulübü"ne yazıldı. 3 Büyükler'de başkanlar transferde iş bitiren yöneticileri bir zaman sonra sahne dışına atıyorlar. Beşiktaş'ta da Celal Kolot böyle tasfiye oldu. Demirören şimdi Serdal Adalı'nın rolünü kendi yazıyor, aldığı dakika belli! Bu isimler arasında Üstünel de Saran'ın yolunu izleyecek ve susacaktır. Bir de konuşan ikili var. İkisi de galerici, ikisi de başarısız eski yönetici. Fatih Gökşen ve Celal Kolot, birileri devamlı bu ikiliye mikrofon uzatıyor, bunlar da açıyor ağzını yumuyor gözünü. Bu satırlar buradan iki kanata paslanır:
Bir, Haldun Üstünel, Galatasaray'ın Sandro Rosell'i olur mu?
İki, başkanların, yöneticilerin konuştuğu futbol dünyasında teknik adamlar ve futbolcular neden özel röportaj veremiyor? O röportajları veremeyen futbolcular futbolu bıraktıkları gün neden her gün konuşuyor?
Ayala Olmadı Marchena
Geçen sezondan sonra bu transfer döneminin pek heyecan verdiği söylenemez. Ama bu transfer gerçekten deprem etkisi yaratan cinsten. Carlos Marchena, eski partneri Roberto Ayala'nın niyetlendiği ancak cesaret edemediği transferi yaptı ve Valencia'dan Villarreal'e geçti. 3 yıl önce sahada Inter'li futbolcuları kovalayan Valencia kadrosundan Marchena başta olmak üzere birçok futbolcu yok artık. Baraja'nın futbolu bıraktığı sezonda kaptan Marchena'nın sıcak rekabetin yaşandığı Villarreal'e gitmesi Valencialılar için tam bir yıkım. Çok değil Mehmet Topal imza attığında Marchena'nın artık stoperde kafa dinleyeceğinden bahsediyordu lokal medya. 9 yıl Valencia'da forma giydikten sonra Villarreal'e gitmek yürek işi. 7 yıl Valencia forması giyen Ayala buna yeltendiğinde Ayala için duvarlara tehdit dolu mesajlar yazılmış, Arjantinli son bir çalımla Real Zaragoza'ya imza atmıştı. Mehmet Topal'ın ise şimdilik keyfi yerinde, sezonun en iyi transferi çıkmıştı ankette, takım içinde fizik kondisyonu en iyi olan isim çıkmış.