10 Nisan 2010

El Clasico 10/04

El Clasico'da 11'ler
Real Madrid: Casillas, Ramos, Albiol, Garay, Arbeloa, Xabi, Gago, marcelo, Van der Vaart, Higuaín , Cristiano.
Barcelona: Valdés, Puyol, Piqué, Milito, Maxwell, Xavi, Keita, Busquets, Alves, Pedro , Messi.
Sport'da günün karikatürü.
Real Madrid ve Barcelona nasıl oynayacak?


Barcelona El Clasico için Barselona'dan 11 uçağıyla gelmiş Madrid'e.
Maça 11 saat kala Madrid'e ayak basıp Hotel AC Monte'de dinlenmeye çekildiler.

Muhtemel onbirler budur.

El Clasico aynı zamanda Nike ve Adidas'ın da maçı?
Bu kadrolarla kim kazanır peki maçı?

NIKE: Valdes, Ramos, Albiol, Pique, Puyol, Alves, Busquets, Iniesta, Marcelo, Cristiano Ronaldo ve Ibrahimovic.

ADIDAS: Dudek, Arbeloa, Milito, Maxwell, Kaka, Xavi, Xabi Alonso, Raul, Messi, Higuain ve Benzema.

***

Electronic Arts'ın açıkladığı rakamlara göre FIFA 2010'da en çok tercih edilen takım Real Madrid
1º: Real Madrid (4.015.161 maç)
2º: FC Barcelona (3.602.401 maç)
3º: Manchester United (3.432.565 maç)
4º: Chelsea (3.426.303 maç)
5º: Arsenal (2.118.238 maç)



Santiago Bernabeu'daki canlı yayın kameraları...
Blogdaki El Clasico'yu kim kazanır anketinde sonuçlar:
%49 Barcelona, %41 Real Madrid, %10 beraberlik.

El Clasico'nun Skoru ve Gollerini Bilenlere PES 2010 ve Messi Tişörtü
El Clasico'nun hakemi Mejuto Gonzalez
Real Madrid:2 Barcelona:6
Barcelona: 2 Real Madrid: 0
Real Madrid:4 Barcelona:1
El Clasico'da İhanet
Laporta döneminde Barcelona vs. Real Madrid
Barça ve Kaçan Yıldızlar

***

Bloglardan
"El Classico "
Yazıları Derlemesi


Mutlak Gol Pozisyonu
Madrid - Katalunya meselesi
Di Stefano, Maradona, Schuster, Cruyff ve diğerleri ile El Clasico.
1999-2000 Real Madrid vs Barcelona

PC Lion FC
Türkiye'den Yolu Geçen Real Madrid-Barcelona Oyuncular

Calciofayrap
El-Classico Günleri

Jesus Almeyda
El Clasico 1975: Neeskens-Cruyff vs Del Bosque-Netzer...
Mithatpaşa'dan Hemen Önce Camp de Les Courts'ta El Clasico...


Sabaha Kadar Futbol
» El Clasico'ya bilet nasıl alınır?
» ...devamı...
» Kim demiş ispanyollar maçtan önce çoşmaz diye,
el clasico öncesi nou camp civarı sokakların videosu


Atletico Bonito
El Classico'ya Dogru #2

King Santillana
Messi İcad Oldu Mertlik Bozuldu


Boşver Abi
Derbilerin der... Aman, El Classico İşte...

Futballove
El Classico'ya Saatler Kala

Edison Nascimento
Ada Büyüsü Yerini El Classico'ya Bıraktı

Lappappa
İddia

Football Garden
Sahne Senin El Classico

Mikrofonlarımız İstanbul'da
El Klas'ico Öncesi Notlar

Salondaki El Clasico

El Clasico öncesinde bu gece veteranlar salonda karşı karşıya geldi. Real Madrid, Barcelona'yı 13-12 mağlup etti.
Barcelona: Angoy (P), Bonano (P), Goikoetxea, Carreras, Barbará, Pinilla, Albert Tomás, Christiansen, Sánchez Jara, Ezquerro
Real Madrid: Maté (P), Jaro (P), Ramis, Karanka, J. Llorente, Iván Pérez, Alfonso Pérez, Amavisca, Rojas y Velasco
Goller: 1-0 Christiansen min 3, 1-1 Amavisca min 5, 2-1 Barbará min 8, 3-1 Pinilla min 11, 3-2 Ramis min 12, 3-3 Amavisca min 15, 3-4 J. Llorente min 18, 3-5 J. Llorente min 20,3-6 Amavisca min 22, 3-7 Velasco min 27, 4-7 Carreras min 29, 5-7 Ezquerro min 30,5-8 Alfonso min 31, 6-8 Barbará min 32, 6-9 Ramis min 40, 6-10 Iván min 42, 7-10 Carreras min 44, 8-10 Christiansen min 45, 8-11 Alfonso min 46, 8-12 Velasco min 48, 9-12 Goikoetxea min 51, 10-12 Barbará min 55, 10-13 Iván min 58, 11-13 Barbará min 60, 12-13 Barbará min

9 Nisan 2010

El Clasico'nun Skoru ve Gollerini Bilenlere PES 2010 ve Messi Tişörtü


El Clasico'da skoru tahmin ediyorsunuz.
Skor ve golleri atanlar.

1. doğru bilene PES 2010 ve Messi tişörtü,
2. doğru bilene PES 2010 (PC) ve
3. doğru bilene Messi tişörtü adrese teslim.

0-0 biterse; ödüller Fenerbahçe-Beşiktaş derbisine devreder.

Skor ve golleri doğru bilen çıkmazsa skoru bilen ilk 3 ödülleri kazanır.
Tahminlerinizi

Real Madrid: x Barcelona: y
Goller: x, y, z

şeklinde yorum bölümüne bırakın lütfen.
Herkese bol şans.

Not: İşbirliğinden ötürü Aral Game'e teşekkür ederiz.

El Clasico'da Kadrolar

El Clasico'da İbrahimovic ve Kaka yok. Barcelona'nın eksiği daha önemli. Derbiye bir gün kala gelen kadrolar:
Real Madrid:Iker Casillas, Dudek, Arbeloa, Sergio Ramos, Raul Albiol, Garay, Metzelder, Marcelo, Gago, Xabi Alonso, Mahamadou Diarra, Lass, Guti, Granero, Van der Vaart, Cristiano Ronaldo, Raul, Higuain ve Benzema
Barcelona: Valdes, Pinto, Marquez, Pique, Chygrynskiy, Alves, Milito, Puyol, Maxwell, Xavi, Toure, Iniesta, Keita, Busquets, Henry, Pedro, Bojan, Messi ve Jeffren.

Hafta Sonu Futbol

9 Nisan Cuma
20.00 Gaziantepspor – Manisaspor (LİG TV)
21.30 Mönchengladbach – Frankfurt (TRT 3)
10 Nisan Cumartesi
14.30 Boluspor – Konyaspor (D SPOR)
15.15 Spartak Moskova – Terek (SPORMAX)
17.00 Hull City – Burnley (SPORMAX)
19.00 Aston Villa – Chelsea (NTVSPOR (FA Cup)
19.00 Beşiktaş – Trabzonspor (LİG TV)
19.30 Bayer Leverkusen – Bayern Münich (TRT HABER)
21.45 Fiorentina – Inter (NTVSPOR)
22.00 PSG – Bordeaux (KANAL A)
23.00 Real Madrid-Barcelona (NTV)
11 Nisan Pazar
13.30 PSV – Feyenoord (FUTBOL SMART)
14.30 Samsunspor – Kayseri Erciyes (D SPOR)
15.00 Gençlerbirliği – Bursaspor (LİG TV)
15.30 Blackburn – Man. United (SPORMAX)
16.00 Milan – Catania (NTVSPOR)
16.30 Bochum – Hamburg (TRT 3)
17.00 Liverpool – Fulham (SPORMAX)
18.00 Lyon – Lille (KANAL A)
18.00 Man. City – Birmingham (SPORMAX)
18.00 Tottenham – Portsmouth (NTVSPOR (FA Cup)
18.30 Nürnberg – Wolfsburg (TRT 3)
19.00 Galatasaray – Diyarbakırspor (LİG TV)
22.00 Marsilya – Nice (KANAL A)
12 Nisan Pazartesi
20.00 Çaykur Rize – Karabük (D SPOR)
20.00 Kayserispor – Sivasspor (LİG TV)

Baba Ocağı'na Dönüş

Şampiyonlar Ligi'nde akıllara ziyan iki geceden sonra Avrupa Ligi kesmiyor tabii. Liverpool-Benfica maçını izledim. Kasap havası bekliyordum, tam olmasa da beklentimi karşıladı. İlk golde iletişimin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Kornerden gelen topa yardımcı ofsayt bayrağı kaldırdı. Orada bitti zaten adam. Kafayı vuran Kuyt bence faul yapmamıştı kaleciye. Orta hakem de memleketlisi olunca iki cümle söyledi ve orta santra noktasını gösterdi. Benfica'nın bu tura gelebilmesi bile garip. Di Maria'nın ayağına bakan bir takım. Aimar'ı da sevgiyle anıyoruz, ama olmuyor artık. Liverpool'un apaçileri iyi bastılar ortada. Dayıoğlu Gerrard da sazı eline aldı. İlk golde korneri atan, yedikleri golde barajda kafasından sektiren o. Bu kupaya fazla gelen Torres de son iki golle işi bitirdi. 3. golde kontratağa çıktıklarında 3 pasla golü buldular ki ona defansın yapacağı birşey yok. 2-1'in rövanşında oyun 3-0'den 3-1'e gelince elbette dün gece geliyor akıllara ama. Tünelden sahaya çıkışta yazdığı gibi "This is Anfield Road". Atletico Madrid, Galatasaray galibiyetiyle yarı finale geldi. 2-2'nin rövanşında İspanyol medyası, 85'te Zigic'e yapılan net bir penaltının verilmediğini iddia ediyor. Bu kupaya 5 hakem koydular en büyük rezaletler bu kupada çıktı. A.Madrid hakem artısıyla yarı finalde eski kaptanını buldu. (+95'te oyundan çıkarken vakit çalıp sarı kart gören Agüero 22 Nisan'da Calderon'daki ilk maçta cezalı.)İki kupa da bu hikayeleri seviyor. bir tarafta Inter-Barça eşleşmesinde İbra ve Eto'o, Mourinho ve Camp Nou nefreti diğer tarafında "The Kid" ve Atletico Madrid. Fulham olası bir Alman yarı finalinin de üzerini çizdi. Hamburg-Fulham yarı finali de tadından yenmez. Almanlar iki kupada da finale birer takım gönderirlerse, hesapları kontrol etmek lazım ama iki sezon sonra İtalyanlar Şampiyonlar Ligi'ndeki 4 takım haklarını Almanlara devredebilirler.Fulham'ın peşinde deplasman kovalayan Hugh Grant, Volkswagen Arena'da...

8 Nisan 2010

Kampı İzciler Yapar

Sezon başından beri bir yaygara kopuyor. Rijkaard, Galatasaray'ı maçlardan önce kampa almıyor diye. Alınan bütün başarısız sonuçların sebebi sanırsın bu yapılmayan kamplar. Rijkaard deplasmanlarda zaten takımı kampa almak zorunda. Federasyon'un kuralı gereği bir gün önce maçın oynanacağı şehire gitmek zorundasın. Galatasaray da bütün deplasmanlarda bir gün önce otelde kampa girmiş zaten. İstanbul'daki maçlardan bir gece önce Florya'da yatan futbolculara Rijkaard ne demiş? Gidin evinizde yatın, maç sabahı 10:00'da gelin. İstanbul'da kamp yapmayan Galatasaray'ın evindeki oynadığı maçlardaki performansı ortada. Demek ki kamp yapmadan da kazanılıyormuş. Sivas maçı öncesinde yönetimin baskısıyla takımı yolculuk öncesinde Florya'da yatırdılar. Bunun adı da kamp oldu.Bakalım oralarda ne oluyor? İspanya'da bu sezon bu maçtan daha önemli bir maç var mı? Şampiyonu belirlemesi beklenen El Clasico öncesinde Real Madrid ve Barcelona ne yapıyor. Manuel Pellegrini takıma maç sabahı saat 10:00'da Santiago Bernabeu'da olmalarını söylemiş. Stadyumdan toplu halde bir otelde gidiyorlar, yemek yiyor, dinleniyor ve akşam maç için stada geçiyorlar. Deplasmana gelecek Barcelona da Cuma gecesini evinde geçiriyor. Cumartesi sabahı Madrid'e uçacak olan Barcelona, Real Madrid gibi bir otele gidecek ve maç saatini bekleyecek. Neymiş o zaman? "Kampı izciler yapar"mış...

Kim?

El Clasico oynamış bir futbolcu. Kim?
(Vicente Del Bosque cevabı yağdı.)

El Clasico hakkında son günlerde yazdığınız postların linklerini yorum bölümüne bırakmanızı rica edeceğim. Yarın hepsini bir seçki halinde blogda yayınlamak istiyorum. Teşekkürler.

El Clasico'nun hakemi Mejuto Gonzalez

El Clasico'nun hakemi Manuel Enrique Mejuto Gonzalez. 258 maç yönetmiş bu tecrübeli hakem kariyerinde kaç El Clasico yönetmiştir peki? Sadece bir! O da Aralık 2007'de Real Madrid'in Camp Nou'da 1-0 kazandığı derbi. 2005'teki unutulmaz Milan-Liverpool Şampiyonlar Ligi finali dahil Avrupa'da onlarca büyük maç yöneten Mejuto Gonzalez aynı zamanda hayatının son El Clasico'sunda düdük çalacak. 45 yaşını bu ay dolduruyor ve sezon sonunda hakemliğe veda edecek. El Clasico'nun yöneteceğinin haftalar önceden açıklanması da bu bir nevi jübile yüzünden. Yoksa bizde yazıldığu çizildiği üzere bakın adamlar derbilerinin hakemini bir ay önceden açıklıyorlar değil. Gonzalez, her zaman Real Madrid lehine çalan bir hakem olarak bilinir. Real'in takım otobüsünde deplasmana gider derler. Bu ligin kaderini El Clasico'da yanlış bir düdük belirlemeyecek demiş As Gazetesine. Cumartesi gecesi göreceğiz...

İngilizsiz Fıkra

Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finalde iki Fransız eşleştiğinde ülke için şanssızlık gibi görünüyordu ama Bayern Münih ile Manchester United'a rakip olsalardı bugün yüksek ihtimalle yarı finalde bir Fransız takımı olmayacaktı. Şampiyonlar Ligi'nde yarı final artık fıkra gibi. Bir İspanyol, bir İtalyan, bir Fransız ve bir Alman... İki gece arka arkaya inanılmaz maçlar izledik. İlk gece Messi, Arsenal'e karşıydı ama dün gece teknik adamların maçıydı. Van Gaal, Ferguson'u mat etti. İki maçta da öne geçen İskoç, Hollandalı'nın hamleleri karşısında tutunamadı. Bayern Münih oynadığı futbolla sonuna kadar haketti yarı finali. 5 gün içinde Bayern Münih hem turu geçip hem de liginde liderliği alırken Manchester United iki kulvarda da vurgun yedi. Ne Şampiyonlar Ligi ne de ligin hikayesi ayrı ayrı yazılamaz. Bir hafta içinde takımların yakalandıkları fikstürler, kupada yaşanan sakatlıklar (Fabregas, Rooney) ligdeki hesaplarını da altüst etti.
Şampiyonlar Ligi'nde son 6 yıla damgasına vuran İngilizler bu kez yarı finalde yok. Old Trafford'daki finale giden yolda 2003 yılında 3 İtalyan Milan, Inter, Juventus ve Real Madrid vardı. O sezondan sonra sazı ellerine almışlardı. Son 3 sezonda yarı finale 3 takım gönderen İngilizlerin bu sezon son dörtte olmamalarının sebeplerinden biri de ülkeler arası transfer hamleleri. İspanyolların süperstarları toplarken, Alman ve İtalyanlar da kadrolarından fire vermeden takviye yaptılar. Bayern Münih-O.Lyon yarı finalinde bir önceki tura bakarsak %60 Almanlar derim. Daha fazlası değil. Barcelona-Inter eşleşmesinde ise çocuk ne isterse o olacak! Inter, Barcelona'nın Santiago Bernabeu yolunu keserse hele bir de Inter kupayı Madrid'de kaldırırsa, Mourinho, Milano'yu dönüş biletini iptal eder, şehirde kendine ev bakar.

2002-2003: Milan-Inter Madrid-Juventus
2003-2004: Porto-Deportivo Monaco-Chelsea
2004-2005: Chelsea-Liverpoool Milan-PSV Eindhoven
2005-2006: Milan-Barcelona Arsenal-Villarreal
2006-2007: United-Milan Chelsea-Liverpool
2007-2008: Barcelona-United Liverpool-Chelsea
2008-2009: Barcelona-Chelsea United-Arsenal
2009-2010: Inter-Barcelona Bayern-Lyon

7 Nisan 2010

Messiteca

Messi'nin 4 golünden sonra sıcağı sıcağını bir link paylaşayım. El Mundo Deportivo, Messi'nin 17 golünü bir kenara ayırmış, ilk best of albümü diyelim biz buna. İzlemek isteyenler bu linkten buyursun...

6 Nisan 2010

Barcelona 4 - Arsenal 1


Video: Maçın golleri
Bir gün bu şehirden başka bir yerde yaşayacak olsam Barselona'da yaşardım dediğimde Messi ortalıklarda yoktu. Bu gece maçı izlerken bunu hayal ettim. Barselona'da yaşıyorum, La Boqueria'dan nevaleyi alıyor, marinada keyfime bakıyor, kafamı kaldırdığımda Gaudi'nin izlerini görüyor, akşamı Camp Nou'da yapıyorum. Ufakken ne olmak istiyorsun diye sorarlar ya keşke Katalan olmak istiyorum diye bir seçenek olsaydı! Dünyanın en mesut insanları gibi geliyor bana şimdi Camp Nou'yu boşaltmış, evlerine dağılan Katalanlar...Kaldığımız yerden ilk maçın son cümlesinden devam edeyim. Tahmin Arsenal çarşı, pazar yapar, hediyelik alırdı. Yazı bitti, Messi demedim diyerek noktayı koymuştuk Emirates'deki son düdüğün ardından. 2-2'in rövanşında Wenger'in ilk hamlesi, evinde ilk 15 dakikada sörf yapan rakibe çelme takmak oldu. Hiç olmadığı kadar sert başladı İngilizler. Barça'nın oyun ritmini bozabilmek için 10 adamla topun arkasında kalırken bol bol tekme attılar. Bir ara Real Madrid'e çalıştıklarını bile düşünmedim değil (!) A.Bilbao'ya 4 atarken Barça geçen sezondan farklı olarak şunu ortaya koymuştu. Takımın ideal onbiriyle kenardan gelenler arasındaki makas büyük olduğundan yedekler her seferinde sırıtıyordu bu takımda. Bojan, Busquets oynadığında, Iniesta olmadığı Barça'da çark dönmüyordu. Guardiola'nın son dönemde başardığı budur. Yedekteki adamlar aşama kaydettiler. Artık ne Busquets, ne de Maxwell sırıtıyor bu kadroda. Bir pozisyon dışında Pique ve Puyol'un olmadığı stoper hattı da formanın hakkını verdi. İlk 20'de yine %75 topa sahip olma ve 3 katı pasla açtılar oyunu.
Milito'nun faul kokan ama olmayan pozisyonda kaptırdığı topta Arsenal golü bulunca şenlik başladı. Messi'nin yayın içinden köşeye çaktığı ilk golde koltuğundan fırlamayan adam Bezgin Bekir'dir. Ben dikişlere aldırış etmeden fırladım. Xavi gibi emek işçisi var mı? Yarın greve gitsin, çadırın önünde beraber nöbet tutalım. Barça'da ayağına top gelenin iki basit bir zor pas alternatifi var. Oyunu esası da bu. Her takımın antremanlarda çalıştığı beşe ikiyi günde 10 saat yapmış gibi paslaşıyorlar sahada. Kimse sıkışmıyor, mutlaka ikiye bir oluyor ve skor ne olursa olsun takım topun arkasında kalıyor. İlk golü kalesinde gördükten sonra "Yok arkadaş biz bu adamla başedemeyiz" bakışı atan Almunia'nın üzerinden topu aşırtan Messi, 21 dakikada hat-trick yaparken pozisyon harcamamıştı daha...İkinci golde 30 çizgisinden sol sıfıra Abidal'e derin oynayan da kendisi, gelen ortayı kovalayıp bitiren son vuruşu yapan da... İkinci yarı elbette ki El Clasico'nun gölgesinde oynandı. Rejenerasyon idmanı da diyebiliriz hani... "Hadi devrede almadı, 60'da alır artık Messi'yi" dediğim Guardiola inatla sahada tuttu Arjantinliyi. "Olmadı, son 5 dakikada Iniesta ile değiştirir tribünlere alkışlatır" dedim, o da tutmadı. Bir bildiği varmış. Poker * (4 gol) ile tamamladı Messi. İspanyol rejisinin topu kadrajdan kaçırdığı, top ayağında adama kameraya sığdıramadığı bir 90 dakikaydı ayrıca. Yarı finalde gruplarda ağzının payını alan Mourinho'lu Inter gelecek. Bu turdaki 180 dakika kadar zevkli olmayacağı kesin. Portekizli geçen sezon Chelsea ne yaptıysa onu yapacak! Sorun şudur elbette: Messi bu kez ne yapacak?
* Şampiyonlar Ligi'nde bir maçta 4 gol atanlar: Van Basten, Simone Inzaghi, Prso, Van Nistelrooy Shevchenko ve Messi
- Maçı 98 bin seyirci ve Guardiola'nın davetlisi Roberto Baggio izledi.
BARCELONA (4-3-1-2): Valdes; Dani Alves, Marquez, Milito, Abidal (8’ s.t. Maxwell); Xavi, Busquets, Keita; Messi; Bojan (11’ s.t. Yaya Touré), Pedro (41’ s.t. Iniesta). (Pinto, Fontas, Jeffren, Henry). All. Guardiola.
ARSENAL (4-2-3-1): Almunia; Sagna, Vermaelen, Silvestre (19’ s.t. Eboué), Clichy; Denilson, Diaby; Walcott, Nasri, Rosicky (29’ s.t. Eduardo); Bendtner. (Fabiansky, Traore, Campbell, Eastmond, Merida). All. Wenger.

Papatyam Naklen (!)

Gerginliği ve stresi devam eden Messi sonunda Xavi'nin baskılarına dayanamaz ve psikologa gider. O psikologa Fabregas'ı şikayet ederken Henry de babasına tavır koymak için evi terk etmiştir. Terapi seansları sırasında Iniesta'nin evlilikle ilgili sorunları olduğu da ortaya çıkar. Bu durum ilişkisine yansımaya başlayacaktır.
Puyol ise Valdes'i maça götürüp pankart açarak sürpriz evlilik teklif etmeyi planlamaktadır. Bunu öğrenen Guardiola, evlilik teklifinden kaçmak için bahaneler uydurmaya başlar. Wenger kariyerine devam etmek için işe başlayınca bebek Song'a kalır. Kafeyi canlandırmak isteyen Pedro ve Bojan ise hafta sonları açık büfe brunch düzenlemeye karar verir fakat ilk müşterileri sınırsız yeme gücüne sahip Pique ve ailesidir.
Yayın Tarihi : 6 Nisan Salı
Yayın Saati : 20.00

5 Nisan 2010

Mehmet Topal ve Muntari

Galatasaray'da Mehmet Topal neyse; Inter'de Muntari o işte! Mehmet Topal bir maçta bireysel hatayla takımını yaktı ardından antrenmanda Arda'ya kamyon gibi çarptı. Muntari de topa değmeden kırmızı görmüştü. Bugün de CSKA Moskova rövanşı öncesinde Sneijder'i sakatlamış. Mourinho'nun endişesi suratından belli oluyor. Barcelona'da A. Bilbao maçı öncesinde sakatlanan İbrahimovic'in Arsenal rövanşında forma giymesi zor. Man. United ise bir mucizenin peşinde. Rooney'e Çarşamba akşamına yetiştirmeye çalışıyorlar. Star TV'de Cem Uzan'lı yıllar güzel yıllardı! Salı akşamı Star'da Barcelona-Arsenal maçı yok. Final yolunda bir jest yapmak akıllarından bile geçmiyor.