Rijkaard vs. Atletico Madrid

Galatasaray'a Avrupa Ligi'nde Rijkaard'ın gözü kapalı analiz edebileceği bi takım çıktı:Atletico Madrid. Yalnız bir sorun var! Atletico Madrid, Rijkaard'ın belalısıdır. Aslında Barcelona'ya her zaman ters geldiklerini söyleyebiliriz. Rijkaard'ın 2 sezon arka arkaya şampiyon olduğu sezonlarda Camp Nou'da aldığı iki mağlubiyet var. İki sezonda da Barcelona'yı deplasmanda yıkabilen tek takım Atletico Madrid. Bu maçların neredeyse hepsi naklen yayınlandığından, hafızası iyi olanlar net hatırlarlar.
Rijkaard, Barça'da son sezonunda, yolun sonuna gelmişken yakışıklı kapanışı Vicente Calderon'da yapmıştı. 6-0 ile dönmüşlerdi. Bunun Guardiola'nın çok sevdiği bir skor olduğunu da geçen sezon öğrendik. Rijkaard, Atletico Madrid kapışmasında Hollandalı 4-3 mağlup durumda, 3 maç ise berabere bitti.
2007/2008
Atl. Madrid Barcelona 4:2
Barcelona Atl. Madrid 3:0
2006/2007
Atl. Madrid Barcelona 0:6
Barcelona Atl. Madrid 1:1
2005/2006
Barcelona Atl. Madrid 1:3
Atl. Madrid Barcelona 2:1
2004/2005
Barcelona Atl. Madrid 0:2
Atl. Madrid Barcelona 1:1
2003/2004
Barcelona Atl. Madrid 3:1
Atl. Madrid Barcelona 0:0

1 Ocak 2010

Güney Amerika'nın En İyisi

FIFA, yılın futbolcusu adaylarını açıkladığında Avrupa dışında futbol oynanmadığını varsayar. Bildiğiniz isimler işte, ortalama bir futbolseverin sayabileceği 20-25 yıldızın yanında 5 tane bu listede ne işi var denen adam. Kazanan da o sezon takımını sırtlayan ve Avrupa'da büyük kupa kazanan biri olur. Güney Amerika'sız futbol olur mu? Onlar da her yılın kendi kıtalarında yılın en iyi futbolcusunu seçiyorlar. Uruguay'dan El Pais gazetesi organize ediyor. Bu sezon babasının bir zamanlar kazandığı Copa Libertadores'i aynı forma altında Estudiantes ile kaldıran Seba Veron'a gitti ödül. Güney Amerika'nın en iyi onbirini de belirlemişler, Avrupa'nın en iyi onbiri karşısında şansları ne olur, tartışma konusu tabii. Son olarak Güney Amerika'nın son çeyrek asırdaki en iyi futbolcularını da listeledim.1986 – Antonio Alzamendi (Uruguay) River Plate
1987 – Carlos Valderrama (Colombia) Deportivo Cali
1988 – Ruben Paz (Uruguay) Racing Club
1989 – Bebeto (Brasil) Vasco da Gama
1990 – Raúl Vicente Amarilla (Paraguay) Olimpia
1991 – Oscar Ruggeri (Argentina) Vélez Sarsfield
1992 – Raí (Brasil) Sao Paulo
1993 – Carlos Valderrama (Colombia) Atlético Junior
1994 – Cafu (Brasil) Sao Paulo
1995 – Enzo Francescoli (Uruguay) River Plate
1996 – José Luis Chilavert (Paraguay) Vélez Sarsfield
1997 – Marcelo Salas (Chile) River Plate
1998 – Martin Palermo (Argentina) Boca Juniors
1999 – Javier Saviola (Argentina) River Plate
2000 – Romario (Brasil) Vasco da Gama
2001 – Juan Román Riquelme (Argentina) Boca Juniors
2002 – Jose Cardozo (Paraguay) Toluca
2003 – Carlos Tevez (Argentina) Boca Juniors
2004 – Carlos Tevez (Argentina) Boca Juniors
2005 – Carlos Tevez (Argentina) Corinthians
2006 – Matias Fernandez (Chile) Colo Colo
2007 – Salvador Cabanas (Paraguay) América de México
2008 – Juan Sebastián Veron (Argentina) Estudiantes de La Plata

İspanyolların Kalbi

İspanya güzel ülke ama havasından mı suyundan mı bilinmez nedir son yıllarda futbolcular genç yaşta ya saha ortasında yığılıp kalıyor; ya da erken teşhisle kariyerlerine son noktayı koyuyorlar. Sevilla'lı Puerta oyun içinde kalp krizi geçirmişti, kurtaramadılar. Espanyol kaptanı Dani Jarque kampta kalp krizi geçirdi, o da yasa boğdu ülkeyi. Real Madrid'de De la Red orta sahada harika top oynamaya başlamıştı, teşhis sonrası kariyeri bitme noktasına geldi ya da bitti. Son olarak Sevilla'da 23 yaşındaki Sergio Sanchez'in kalbindeki problem nedeniyle bırakın futbolu spor yapması yasaklandı. Adı geçen isimlerin hepsi 25 yaşında. Bu ne büyük rastlantı ve/veya talihsizliktir ya da ne oluyor bu İspanyol alt yapılarında!

30 Aralık 2009

İyi Seneler

Blog, 2009 yılını 1317 başlıkla kapatıyor. Yılın son iki gününde ve yeni yılın ilk günlerinde bloga dair eleştiri ve önerilerinizi bulent@kontratak.com e-posta adresine bekliyorum. Yılın muhasebesi olur.
Herkese, Rio Ferdinand'ın üstünden kafa vuracak; Ribery'nin deparını kesecek; Messi ile verkaça girecek; Casillas'ın sol doksanına takacak ve Essien'in şutunu çelecek kadar sağlıklı günler diliyorum 2010'da...

Hafta Sonu Futbol

2 Ocak Cumartesi
17.00 Middlesbrough – Man. City /NTVSPOR – FA Cup
19.15 Reading – Liverpool (NTVSPOR) – FA Cup
21.00 Barcelona – Villarreal / NTV)
23.00 Atletico Madrid – Sevilla / NTVSPOR
3 Ocak Pazar
15.00 Man. United – Leeds United / NTVSPOR – FA Cup
18.15 West Ham – Arsenal / NTVSPOR – FA Cup
18.00 Zaragoza – Deportivo / NTV
20.00 Mallorca – Athletic Bilbao / NTVSPOR
22.00 Osasuna – Real Madrid / NTV

Futbolun Bukalemunları

Tarkan Kaynar ile bir akşam aynı sofrada buluştuk. Elbette ki bolca futbolun konuşulduğu bir akşamdı. O tarihte kitabını bitirmiş, yayına hazırlıyordu. Heyecanla dinledik. Bugün artık elimizde. Futbolun Bukalemunları. Rıdvan Akar güzel satırlar yazmış önsözde. Tarkan Kaynar da girişte "Takipçisi olduğum ve futbol blogseverlerin iyi bildikleri Aceto Balsamico'da açıkan "Yerli Sadakatsizlar" listesine gösterilen ilgi, bu çalışmamanın da ilgi göreceği konusunda bana ümit verdi." satırlarıyla buraya selam etmiş. Sağolsun. Oyunu seven insanlara güzel bir yılbaşı hediyesi olur bu kitap. 260 sayfada 100 yıllık futbol tarihimizde kulüp değiştiren, kalp kıran, yürek burkan, çileden çıkartan futbolcuların hikayesini anlatıyor Tarkan. Kalemine sağlık....

Kar Yağıyor Üşümedin Mi?

Premier Lig hep akşamları oynansa keşke. Çok mu güzel maçtı? Değil. Orada kar, burada sıcak ev, demleme çay, İbrahim Altınsay'ın futbol sevgisi, Mustafa'nın güzel anlatımı ve 90+'da The Kid. Daha ne olsun?

28 Aralık 2009

Al Sana Devler Ligi!

Her zaman söylüyorum bu ülkenin aktif oynayanı, bırakanı tüm futbol yıldızlarının sivil toplum kuruluşlarına katkısı üç kuruşu geçmez. Nakit yardımından bahsetmiyorum elbette. Senede bir kez medya önünde yapılan hastane ziyaretlerine ya da bireysel ve basından gizli yapılanlardan da... Onların nakite çevrilecek bir şöhretleri var. İzlemedim, merak etmedim ama Devler Ligi adlı televizyon şovunda hangi eski futbolcuların yer aldığını biliyorum. Hepsini maç başına X miktar para ödenmiş. Hangisi kalkıp bu parayı bir vakıfa, STK'ya bağışladı? Tanju Çolak, "paramı alamadım" diye haber oldu mesela. Mesela mı mesele mi? Mesele budur işte! "Hep bana hep bana" ile geçmez bu hayat. Fotoğraftaki adamların biri hala oynuyor; diğeri efsane olmuş. Arjantin'de yardım maçında bir araya gelmişler. Inter'li Zanetti'nin; Enzo Francescoli'ye bakışı bile yeter aslında. Avrupa Gol Kralı (!) Tanju kendisine böyle bakacak bir zamane topçusu var mı? Onu sorsun kendine önce.
Bu yardım maçının bir benzeri Brezilya'da oynandı 70 bin kişi önünde. Zico ve Romario yıllar sonra barıştılar. Geçen hafta Ramos ve Kanoute de bir organizasyon yaptılar.
Benim bir futbolsever olarak en çok imrenerek baktığım budur. Bizimkiler de bir araya gelseler, maç yapsalar, tribünler dolsa... Elde edilen gelirle hastalar iyileşse, okullar açılsa... Eski şöhret ile efsane diye anılmanın yol ayrımı budur. Siz; aman soldan yürüyün belki cüzdan bulursunuz beyler!!!

2-6'nın Basket Versiyonu

Çok bozuldular çok. Real Madrid futbol sahasından sonra parkelerde de dersini aldı Barcelona'dan. 2-6'nın basket versiyonu diyor Marca. Futbolda 2-6 depreminin ardından Cristiano Ronaldo-Kaka transferleri gelmişti. Basket takımına da Marko Jaric'i aldılar ama onu dün oynatmadılar. Hoş bu transfere orada "Yılın transferi Adriana Lima" olarak bakıyorlar ama. Florentino Perez NBA'den kimi getirsin de bu Barça'dan rövanşı alsın?

Yılbaşı İkramiyesi Andre Santos

Real Madrid'in Pepe'nin sakatlığı sonrasında aldığı karar bir bek transferiydi. Roberto Carlos'un bile geri dönmesi gündeme geldi. Carlos, Corinthians'a imza atmış olmasaydı bu transfer olabilirdi. Taraftarın %70'i gelsin demişti. Brezilya kulübünün başkanı kalkıp şaka gibi 7 milyon istiyorum dedi ve konu kapandı. Bugün de manşette Andre Santos var. Fenerbahçe'nin 7 milyon euro verdiğin Santos'a Real Madrid teknik direktörü Pellegrini hayran(mış). Real Madrid, 15 milyon verirse alır diyor Marca. Veriyorlarsa bir dakika durmasın Fenerbahçe. Bundan daha güzel yılbaşı ikramiyesi olmaz...

Guti Beşiktaş'a?

İddianın sahibi İspanyol medyası. Beşiktaş sezon sonuna kadar Guti'yi kiralamak istiyor. As gazetesi haberi bugün kapağından verdi. Mustafa Denizli'nin Guti için Madrid'e geldiğini söylüyorlar. Orada mı haberim yok tabii. Guti'nin takımdaki geleceği karanlık. Teknik direktörle arası iyi değil. 11 şansı da yok. Raul ile birlikte "ne atabilirsin ne satabilirsin" kontenjanından olduğundan Real Madrid yönetimi kararı ona bırakmıştı. İlginç olan, gelen teklif... Beşiktaş, sezon sonuna kadar Guti'ye 2 milyon Euro veriyor, ki bu rakamı Premier Lig kulüpleri ödemeye yanaşmamış. Guti'nin adalesinden sakat olduğu da biliniyor üstelik. Peki Beşiktaş'ın Guti'ye ihtiyacı var mı? Tabata ve Yusuf'un performansını bakınca, evet. Guti son maçına 27 Ekim'de bu sezona kara leke olarak geçen Alcorcon kupa maçında çıkmıştı. Bekleyelim görelim. Real Madrid'in 14 numarası, Denizli'nin 10.5'u olacak mı?
İspanya'da gazeteler birbirlerinden izinsiz haber almazlar bizimkiler gibi. Hatta görmeden gelirler rakibin yaptığı haberi. Bugün de öyle oldu. Guti&Beşiktaş haberi AS'a ait. Madrid'deki rakibi Marca haberi atlamış ya da bu bir spekülasyon. Marca ise Guti'nin Bolton'a transfer olacağını iddia ediyor.